Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Ve biz, ona sizden daha yakınız ve fakat göremezsiniz.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
ve bizi görmediğiniz halde, biz ona sizden daha yakınken,
Adem UğurAdem Uğur:
(O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Biz ona sizden daha yakınızdır, fakat görmezsiniz.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Biz ona sizden daha yakınız fakat siz göremezsiniz.
Ali BulaçAli Bulaç:
Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Biz ise, ona, ilim ve kudretimizle sizden çok yakınız; fakat siz, (yapılmakta olan işleri ) görmezsiniz, anlıyamazsınız.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(83-85) Hele can boğaza dayandığı zaman. Siz o zaman, bakıp duracaksınız. O anda biz, ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.
Bekir SadakBekir Sadak:
(83-85) Kisinin cani bogaza dayaninca ve siz o zaman bakip kalirken, Biz o kisiye sizden daha yakinizdir, ama gormezsiniz.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Biz ona sizden daha yakınızdır, ama siz göremezsiniz.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(O anda) biz ona sizden daha yakınız. Fakat siz (bizi) göremezsiniz.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.
Edip YükselEdip Yüksel:
Biz ona (can çekişene) sizden daha yakınız; ancak siz göremezsiniz.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Biz ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Biz ona sizden yakınız. Fakat görmezsiniz.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Hâlbuki biz, ona sizden daha yakınız; fakat (siz) görmezsiniz.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Biz ona sizden daha yakınız, ama görmezsiniz.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve Biz, ona sizden daha yakınız fakat siz görmezsiniz.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Biz ona sizden daha yakınız; ancak siz görmezsiniz.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ve (Bizi) görmediğiniz halde, Biz ona sizden daha yakınken:
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ve Biz ona sizden çok daha yakınızdır, fakat siz görmeyeceksiniz.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve biz (O can çekiştirene) sizden daha yakınız. Velâkin siz göremezsiniz.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Biz ona sizden yakınız, fakat siz görmezsiniz.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
O anda, Biz ona (çıkacak can’a) sizden daha yakınız, fakat siz (Bizi) görmezsiniz.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Biz ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Biz, ona sizden daha yakınız. Ama göremezsiniz.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Biz ona sizden daha yakınız; ancak siz görmezsiniz.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Biz ona sizden daha yakınız, ama siz görmezsiniz.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
But We are nearer to him than ye, and yet see not,-