Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Azâbımız, ancak bir bağrıştan ibaretti, o anda hepsi de sönüp gitti.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Onlara vereceğimiz azap ve helak sadece bir ses, bir çığlık oldu ve böylece hepsi sönüp gitmiş yok olmuşlardı.
Adem UğurAdem Uğur:
(Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Sadece tek bir sayha oldu; onlar hemen sönüverdiler!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Sadece bir çığlık (onlara yetti) ve böylece anında sönüverdiler.
Ali BulaçAli Bulaç:
(Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
O (helâk edilişlerine sebep) yalnız bir sayha (Cebraîl’in sesi) oldu; hemen sönüverdiler (öldü gittiler).
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Bir anda sönüverdiler.
Bekir SadakBekir Sadak:
(28-29) Ondan sonra milleti uzerine gokten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de degildik; sadece tek bir ciglik... o kadar, hemen sonup gittiler.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Sadece bir haykırış (yetti); hemen sönüverdiler.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(28-29) Ve o(nun şehid edilmesin)den sonra kavminin üzerine (onları yok etmek için) gökten bir ordu indirmedik, indirme gereği de duymadık. Sadece korkunç bir ses oldu, hemen sönüp gittiler (kendilerinden hiçbir eser kalmadı).
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.
Edip YükselEdip Yüksel:
Sadece bir patlama… Hemen donakaldılar.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Sadece korkunç bir ses oldu, hemen sönüp gittiler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
(Ancak onlara) yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
(Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(Onların yakalanması, yahud ukuubeti) birtek sayhadan başka (bir şeyle) değildi. Artık hemen sönü (b gidi) verenler (oldular).
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Onların cezâsı) sâdece (korkunç) bir ses oldu; öyleki onlar (hayat cihetiyle) o anda sönüveren kimseler kesildiler!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Sadece, bir tek çığlık oldu. Ve onlar hemen sönüp gittiler.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Yalnızca (yüksek frekanslı) bir ses dalgası ve birden bire ateşin bıraktığı küller gibi yere yayılıverdiler.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
(Onların cezası) sadece bir sayha (şiddetli ses dalgası) oldu. O zaman onlar sönenler oldular.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
(Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
hiçbir şey (gerekmiyordu), bir (ceza) çığlığından başka! Ve sonunda sessiz ve hareketsiz bir kül yığınına dönüverdiler.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
eğer bu gerekseydi, tek bir çığlık yeterli olurdu; o zaman da onlar sönmüş köz gibi kararıp küle dönerlerdi.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
O bir sayhadan başka olmadı. O anda onlar hemen sönüvermiş kimseler oldular.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Sadece bir tek çığlık oldu, o anda hemen sönüverdiler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Sadece bir çığlık!.. Hemen hepsi bir kül yığınına dönüverdiler.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Sadece korkunç bir ses oldu, hemen sönüp gittiler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(Orduya ne lüzum?), bir tek ses yeter! Bir de bakmışsınız: Sönüp kalmışlar...
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Sâdece korkunç bir gürültü oldu, hemen sönüverdiler.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Tek çığlıktan başka bir şey olmadı. O anda sönüverdiler.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
(Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda söndüverdiler.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
It was no more than a single mighty Blast, and behold! they were (like ashes) quenched and silent.