1. Yâsîn. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. (2-3) Ey Muhammed! Hikmetli Kur’ân’a andolsun ki, sen risâlet görevi verilmiş peygamberlerdensin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. (2-3) Ey Muhammed! Hikmetli Kur’ân’a andolsun ki, sen risâlet görevi verilmiş peygamberlerdensin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Dosdoğru bir yol üzerindesin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. (5-6) Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah’ın indirdiği (Kur’ân) ile korkutasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. (5-6) Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah’ın indirdiği (Kur’ân) ile korkutasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz. O kelepçeler çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Hem önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır. Baksalar da görmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Onları korkutsan da korkutmasan da onlara göre birdir, inanmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Sen ancak Kur’ân’a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah’tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Zaten biz her şeyi açık bir kütükte, bir «imam-ı mübin»de (ana kitapta, yani Levh-i mahfuzda) sayıp tesbit etmişizdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Sen onlara, o şehir halkını örnek ver. Hani oraya peygamberler gelmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Hani biz onlara iki peygamber göndermiştik, fakat onlar ikisini de yalanlamışlardı. Biz de (onları) üçüncü bir peygamberle destekledik. Onlara: «Şüphesiz ki biz size gönderilmiş elçileriz.» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Onlar da: «Siz bizim gibi insandan başka birşey değilsiniz, hem Rahman olan Allah, hiçbir şey indirmedi. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Peygamberler dediler ki: «Rabbimiz biliyor ki biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. «Bize düşen de sadece apaçık tebliğdir.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Onlar dediler ki: «Herhalde biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tınmadan taşlarız ve mutlaka bizden size pek acıklı bir azab dokunur.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Peygamberler de şöyle cevap verdiler: «Sizin uğursuzluğunuz beraberinizdedir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Doğrusu siz israfı âdet etmiş bir kavimsiniz.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. O sırada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve: «Ey kavmim! Uyun o elçilere!» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. «Uyun sizden hiçbir ücret istemeyen o zatlara ki, onlar hidayete ermişlerdir.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. «Bana ne oluyor da kulluk etmeyecekmişim beni yaratana? Hep döndürülüp O’na götürüleceksiniz.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. «Hiç ben O’ndan başka ilâhlar edinir miyim? Eğer O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati benden yana hiçbir şeye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. «Şüphesiz ki ben, o zaman apaçık bir sapıklık içinde olurum.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. «Şüphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. (Sonra ona) «haydi gir cennete!» denildi. O da dedi ki: «Ne olurdu kavmim bilseydi!» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. «Rabbimin beni bağışladığını ve beni kendilerine ikram edilen kullarından kıldığını.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Biz arkasından kavminin üzerine bir ordu indirmedik, indirecek de değildik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir peygamberle mutlaka alay ediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice kuşakları helak etmişiz. Onlar artık kendilerine dönüp gelmiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Onların hepsi toplanıp, sadece bizim huzurumuza getirilmişlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Hem bir delildir onlara ölü toprak. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçlerinde pınarlardan sular fışkırttık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. (Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye (yaptık). Hâlâ şükretmeyecekler mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah’ın şanı ne yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Gece de onlara bir delildir. Biz ondan gündüzü soyar çıkarırız, bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Güneş de bir delildir ki kendi yolunda akıp gidiyor. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Ay’a gelince, ona menziller tayin ettik. Nihayet o eski hurma salkımının çöpü gibi (yay haline) dönmüştür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Onlar için bir delil de bizim, onların neslini dolu bir gemide taşımamızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Yine kendileri için onun gibi binecek şeyler yaratmamızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Eğer dilesek onları boğarız da o zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne de onlar kurtarılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak başka. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Durum böyle iken onlara: «Önünüzdekinden ve arkanızdakinden korkun ki size rahmet edilsin» denildiği zaman, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Onlara: «Allah’ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın» dendiği zaman, o kâfirler, müminler için: «Allah’ın dileyince doyurabileceği kimseyi biz mi doyuracağız? Siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz?» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Yine onlar: «Eğer doğru söylüyorsanız bu (kıyamet) vaadi ne zaman?» diyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine de dönemezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Sûr’a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Onlar: «Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân’ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler» derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Başka değil, sadece bir tek çığlık olmuş, derhal hepsi toplanmış huzurumuza getirilmişlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Artık bugün hiç kimseye zerre kadar zulmedilmez. Ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Gerçekten cennetlik olanlar bugün bir meşguliyet içinde zevk etmektedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuşlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Onlara orada bir meyve vardır. İsteyecekleri her şey onlarındır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. (Onlara) Rahîm olan Rab’den «selâm» sözü vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Ey günahkârlar! Bugün siz bir tarafa ayrılın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. (60-61) «Ey Âdemoğulları! Şeytana tapmayın, o size apaçık bir düşmandır ve bana kulluk edin, doğru yol budur, diye size and vermedim mi?» (buyurulacak) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. (60-61) «Ey Âdemoğulları! Şeytana tapmayın, o size apaçık bir düşmandır ve bana kulluk edin, doğru yol budur, diye size and vermedim mi?» (buyurulacak) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. İşte bu size vaad edilen cehennemdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Bugün yaslanın ona bakalım inkâr ettiğiniz için. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz de neler kazandıklarını bize elleri söyler, ayakları da şahitlik eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Hem dileseydik gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi. Fakat nereden görecekler? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Yine dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Bununla beraber kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güç ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz. Hâlâ akıllanmayacaklar mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Biz ona şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da... O sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur’ân’dır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. (Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Şunu da görmediler mi: Biz onlar için kudretimizin meydana getirdiklerinden birtakım hayvanlar yaratmışız da onlara sahip bulunuyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Onları, kendilerinin hizmetine vermişiz de, hem onlardan binekleri var, hem de onlardan yiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Onlarda daha birçok menfaatleri ve türlü içecekleri de var. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Onlar, Allah’tan başka birtakım ilâhlar edindiler. Güya yardım olunacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Onların, onlara yardıma güçleri yetmez. Kendileri ise onlar için bazı askerlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. O halde onların sözleri seni üzmesin. Biz onların içlerini de biliriz, dışlarını da. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi de, şimdi apaçık bir hasım kesildi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: «Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri?» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. De ki: «Onları ilk defa yaratan diriltecek ve o her yaratmayı bilir.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Size o yeşil ağaçtan bir ateş yapan O’dur. Şimdi siz ondan tutuşturmaktasınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya kâdir değil midir? Elbette kâdirdir. Çünkü o her şeyi yaratandır, her şeyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. O’nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece «Ol!» demektir. O da hemen oluverir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. O halde her şeyin mülkü ve tasarrufu (hükümranlığı) elinde bulunan Allah’ın şanı ne yücedir. Siz de yalnız O’na döndürüleceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster