Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(21-22) Sabah vakti birbirlerine: “Haydi! Devşirecekseniz, ürününüzü toplamaya erken çıkın!” diye sesleniyorlardı.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(21-22) Derken, sabahleyin birbirlerine, "Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin" diye seslendiler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(21-22) (Beri tarafta ise) onlar, sabah olurken: Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin! diye birbirlerine seslendiler.
Edip YükselEdip Yüksel:
"Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın."
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(21-22) Nihâyet sabaha ulaşan kimseler iken: `Eğer (bahçenizi) devşirecek olanlarsanız, erkenden mahsûlünüzün başına gidin!` diye birbirlerine seslendiler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
"Meyve toplamak istiyorsanız erkenden tarlanıza gidin!"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
"Hasat yapmak istiyorsanız, erkenden arazinize gidin!"
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(22-23) «Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.» Artık aralarında gizlice söyleşerek gidiverdiler.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
"Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsulünüzün başına gidin!"
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
"haydi, eğer mahsulünüzü toplayacaksanız erkenden gidin".
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Haydi ürünleri toplayacaksanız erkenden ekininize gidin diye.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(21-22) Onlar ise olup bitenden habersiz, neşeli neşeli birbirlerine seslendiler: "Haydi, mâdem devşireceksiniz, çabuk ekininizin başına!"
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
"Haydi devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye.
Şaban PirişŞaban Piriş:
(22-23) -Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın! diye gizlice konuşarak yola düştüler.