Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır. “Nûn” sûresi diye de anılır. Sûrede başlıca, Hz.Muhammed’in peygamberliğinin ispatı ve mü’minler ile kâfirlerin akıbetleri konu edilmiştir.
17.
Muhakkak ki biz, Mekke’lileri (kıtlık, açlık, ölüm ve esaret gibi belâlarla) imtihan ettik; nasıl ki o bağ sahiplerini bir belâ ile imtihan etmiştik: Hani o bağ sahipleri, sabah olunca bağın meyvelerini mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Vakta ki o bahçeyi (böyle yanmış kapkara) gördüler : "-Biz, herhalde yanlış gelmişiz." dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
(Etrafa bakınıp kendi bahçeleri olduğunu anladıkları zaman da): "-Hayır, (bahçenin bereketinden) biz mahrum edilmişiz." dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
İnsaflıları şöyle dedi: "- Ben demedim mi size, tesbîh etseydiniz? (İnşaallah deyeydiniz)."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Umulur ki Rabbimiz, bize, onun yerine daha hayırlısını verir. Muhakkak biz, Rabbimizden hayır istiyenleriz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
İşte böyledir azab... Ahiret azabı ise, daha büyüktür; eğer bunu bilseler, (sakınırlardı).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Muhakkak ki takva sahibleri için, Rableri katında Na’îm= nimetleri tükenmez cennetler var.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Artık müslümanları, mücrim kâfirler gibi yapar mıyız, (hiç sevap bakımından onları bir tutar mıyız)?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
(Ey kâfirler, öldükten sonra müminle kâfir müsavi olur demekle) neyinize güveniyorsunuz? Nasıl (böyle yanlış) hüküm veriyorsunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Yoksa size karşı, üzerimizde kıyamet gününe kadar sürecek yeminler, taahhüdler mi var ki, kendi menfaatiniz için ne hüküm veriyorsanız mutlaka sizin olacak?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
(Ey Rasûlüm) onlara sor: "-İçlerinden hangisi (bu söyledikleri sözü dava edip doğru çıkarmağa) kefildir?...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Yoksa onların (bu sözde) ortakları mı var? Öyle ise, o ortaklarını da getirsinler, eğer (sözlerinde) doğru iseler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
O kıyamet günü ki, iş güçleşip hakikat perdesi açılmağa başlıyacak, secdeye (Hakka boyun eğmeğe) çağrılacaklar; fakat güçleri yetmiyecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Gözleri düşkün bir halde, kendilerini bir zillet saracaktır. Halbuki, vaktiyle (dünyada) başları selâmette iken, bu secdeye davet olunuyorlardı; (da onu kabul etmiyorlardı).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
O halde (Ey Rasûlüm), bu Kur’an’ı yalan sayanları bana bırak, (sen kalbini onlarla meşgul etme. Ben onların hakkından gelirim). Biz, onları, bilemiyecekleri yönden derece derece azaba yaklaştırırız; (Onlara sıhhat ve bol nimet veririz de, onu haklarında iyi zannederler. Halbuki o kâfirlere verdiğimiz bu mühletin sonu fecidir).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Yoksa sen, (Mekke halkına risaletini tebliğden dolayı) onlardan bir ücret istiyorsun da, borçlu kalmaktan, yük altında ezilmişlerdir?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
O halde (Ey Rasûlüm, Allah’ın kâfirlere mühlet vermesine dair olan) Rabbinin hükmüne sabret de, Yûnus peygamber gibi (aceleci) olma. Hani o, (balığın karnında) gamla dolu olduğu halde dua etmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Eğer Rabbinden, ona, bir rahmet yetişmiş olmasaydı, kötü bir şekilde (balığın karnından) yeryüzüne atılacaktı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Doğrusu o kâfirler, Kur’an’ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) az kalsın gözleri ile seni devireceklerdi. Hâlâ da (senin için): "-Muhakkak O bir mecnûndur." diyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster