Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
De ki: Şüphe yok, öncekiler de, sonra gelenler de.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Öncekiler de, sonra gelenler de,
Adem UğurAdem Uğur:
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
De ki: "Muhakkak ki evvelkiler de sonrakiler de,"
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de.
Ali BulaçAli Bulaç:
De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, o münkirlere) söyle: "- Muhakkak bütün evvelkiler ve sonrakiler,
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de, belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.”
Bekir SadakBekir Sadak:
(49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.»
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(49-50) “De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(49-50) De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
Edip YükselEdip Yüksel:
De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de."
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
De ki: «Öncekiler de, sonrakiler de.»
Gültekin OnanGültekin Onan:
De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
De ki: "Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de."
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Söyle: «Şüphesiz hem evvelkiler, hem sonrakiler,
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(49-50) De ki: `Şübhe yok ki öncekiler de, sonrakiler de, bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacak olanlardır.`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
De ki: Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler,
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Deki "Evet, önceki ve sonrakilerin hepside diriltilecekler. "
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
De ki: "Muhakkak ki evvelkiler ve sonrakiler de (diriltilecek)."
Kadri ÇelikKadri Çelik:
De ki: "Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de…"
Muhammed EsedMuhammed Esed:
De ki: "Daha önce yaşamış olanlar da, sonrakiler de
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
De ki: "Şüphesiz hem öncekiler hem de sonrakiler,
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(48-50) «Ve bizlerin evvelce geçmiş atalarımız da mı?» De ki: «Şüphe yok evvelkiler de, sonrakiler de,». «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
De ki: "Hem öncekiler, hem sonrakiler. "
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
De ki: "Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
«Öncekiler de, sonrakiler de.»
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
Şaban PirişŞaban Piriş:
De ki: -Öncekiler de sonrakiler de.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
De ki: «Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de,»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Say: "Yea, those of old and those of later times,