قَالُوا يَا أَبَانَا إِنَّا ذَهَبْنَا نَسْتَبِقُ وَتَرَكْنَا يُوسُفَ عِنْدَ مَتَاعِنَا فَأَكَلَهُ الذِّئْبُ ۖ وَمَا أَنْتَ بِمُؤْمِنٍ لَنَا وَلَوْ كُنَّا صَادِقِينَ
Kalu ya ebana inna zehebna nestebiku ve terakna yusüfe ınde metaına fe ekelehüz zi’b ve ma ente bi mü’minil lena ve lev künna sadikıyn
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
يَا أَبَانَا
yā ebānā
babamız
نَسْتَبِقُ
nestebiḳu
yarışıyorduk
وَتَرَكْنَا
ve teraknā
ve bırakmıştık
مَتَاعِنَا
metāǐnā
yiyeceğimizin
فَأَكَلَهُ
fe ekelehu
onu yemiş
وَمَا
vemā
fakat değilsin
بِمُؤْمِنٍ
bimu`minin
inanacak
كُنَّا
kunnā
(söylesek de)
صَادِقِينَ
Sādiḳīne
dosdoğru
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Baba demişlerdi, biz yarışa gitmiştik, Yûsuf’u da elbiselerimizin başında bırakmıştık, bir kurt gelip yemiş onu, fakat biz doğru söylesek de sen inanmazsın bize.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
"Ey babamız!" dediler. "Yarış yapmak için bulunduğumuz yerden biraz uzaklaşmış ve Yûsuf’u eşyamızın başına bırakmıştık. Bir de ne görelim, onu kurt yemiş. Ama biliyoruz ki, biz böylece doğruyu söylüyor olsak da, sen bize inanmayacaksın."
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusufu eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Dediler ki: "Ey babamız! Doğrusu biz gittik, yarışıyorduk... Yusuf’u da eşyamızın yanına bırakmıştık... Onu o kurt yemiş... Her ne kadar doğruyu söylesek de, sen bize inanmazsın."
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Ey babamız! Biz gittik yarışıyorduk. Yusuf’u da eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Bu sırada onu kurt yemiş. Ama biz doğru söylesek de sen bize inanacak değilsin’ dediler.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Şöyle dediler: "- Ey babamız, biz gittik koşu yapıyorduk. Yûsuf’u da eşyamızın yanında bırakamıştık. Bir de gördük ki, onu kurt yemiş. Şimdi biz ne kadar doğru söylesek de, sen bize inanmazsın."
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
“Ey babamız!” dediler, “Biz yarış yapmak üzere uzaklaşmış, Yûsuf`u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.”
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
(16-17) Aksam ustu aglayarak babalarina geldiklerinde: «Ey babamiz! Inan olsun biz yaris yapiyorduk; Yusuf’u esyamizin yanina birakmistik; bir kurt onu yedi. Her ne kadar dogru soyluyorsak da sen bize inanmazsin» dediler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
(16-17) Onlar yatsı vakti ağlayarak babalarına geldiler ve: «Ey babamız ! Dediler, biz yarışmak üzere gittik; Yûsuf’u da eşyamızın yanına bıraktık, derken onu kurt yemiş; biz doğru (sözlü)ler de olsak sen bize inanacak değilsin.»
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
“Ey babamız! Gerçek şu ki; yarış yapmak için bulunduğumuz yerden (biraz) uzaklaşmış ve Yusuf`u azıklarımızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! (Biliyoruz ki,) her ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmayacaksın” dediler.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
"Ey babamız! Biz yarışa girmiştik. Yûsuf’u da eşyamızın yanında bırakmıştık. (Bir de ne görelim) onu kurt yemiş. Her ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmazsın" dediler.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusuf’u eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
"Ey babamız" dediler, "Gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da eşyamızın yanında bırakmıştık. Sonunda onu kurt yedi. Doğru konuşsak bile sen bizi onaylamayacaksın."
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Dediler ki: «Ey babamız! Biz gittik, aramızda yarış yapıyorduk. Yusuf’u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Bir de baktık ki, onu kurt yemiş, şu anda biz doğru da söylesek, yine de sen bize inanacak değilsin.»
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Dediler ki; «Ey babamız, Yusuf’u eşyalarımızın yanında bırakarak yarış yapmaya gitmiştik, o sırada onu kurt kapıverdi; her ne kadar söylediğimiz doğru ise de, bize inanmayacaksın.»
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Dediler ki: "Ey babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
«Ey babamız, dediler, hakıykaten biz gitdik. Yarış edecekdik. Yuusufu da eşyamızın yanına bırakmışdık. (Bir de ne görelim) onu kurt yemiş! Biz doğru söyleyenler olsak da (biliyoruz ki) sen bize inanıcı değilsin».
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Dediler ki: `Ey babamız! Doğrusu biz gittik, yarış ediyorduk; Yûsuf`u da eşyâmızın yanında bırakmıştık (bir de baktık) ki onu kurt yemiş! Şimdi (biz), ne kadar doğru söyleyen kimseler olsak da, sen bize inanıcı değilsin!`
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Dediler ki: Ey babamız; gerçekten biz gitmiştik ki yarış yapalım. Yusuf’u da eşyaların yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen, bize inanacak değilsin.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
"Ey Babamız! Biz yarış yaparken Yusuf’u mallarımızın başında bırakmıştık. Sonra onu bir kurt yemiş. Şimdi biz doğru söylesek de sen bizim söylediklerimize inanmazsın, ama biz doğru söylüyoruz" dediler.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
"Ey babamız! Biz, yarış yapmak için gittik ve Yusuf’u eşyamızın yanına bıraktık. O zaman (o esnada) onu kurt yedi. Biz doğru söylesek bile, sen bize inanacak değilsin." dediler.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
"Ey babamız! Biz gittik, yarışıyorduk ve Yusuf’u eşyamızın yanına bırakmıştık; derken kurt onu yedi. Ama biz doğruyu söyleyenler olsak bile sen bize inanan kimse değilsin" dediler.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
"Ey babamız!" dediler, "Yarış yapmak için bulunduğumuz yerden (biraz) uzaklaşmış ve Yusuf’u azıklarımızın yanında bırakmıştık... Meğer kurt kapmış o’nu! Ama (biliyoruz ki,) biz böylece doğruyu söylüyor olsak da sen bize inanmayacaksın!"
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
"Ey babamız!" dediler, "Yarış yapma amacıyla uzaklaşmıştık. Yusuf`u da eşyalarımızın başında bırakmıştık. Bir de baktık ki onu kurt yemiş. Ama biz ne kadar doğruyu söylersek söyleyelim, yine de sen bize inanmayacaksın!"
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Ey bizim pederimiz! Biz hakikaten bir yarış ederek gittik. Yusuf’u da eşyamızın yanında bıraktık, hemen O’nu kurt yemiş ve sen bize velev ki doğru sözlü kimseler olmuş isek de inanır değilsin.»
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Dediler ki: "Ey babamız! Biz yarış yapmak için gitmiştik, Yusuf’u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Ne yazık ki onu kurt yemiş! Şimdi biz ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmazsın. "
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
"ey babamız!" dediler. "Gerçek şu ki; biz gittik, yarışıyorduk, Yusuf’u da yiyeceğimizin yanında bırakmıştık. Ancak, onu kurt yemiş! Gerçi, doğru söyleyenlerden olsak bile, sen bize inanmazsın."
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Dediler ki; «Ey babamız, Yusuf’u eşyalarımızın yanında bırakarak yarış yapmaya gitmiştik, o sırada onu kurt kapıverdi; her ne kadar söylediğimiz doğru ise de, bize inanmayacaksın.»
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
(16-17) Yatsı vakti, ağlayarak babalarının yanına dönüp dediler ki: "Sevgili babamız, biz yarışmak üzere bulunduğumuz yerden ayrılırken Yusuf’u da eşyalarımızın yanında bıraktık. Bir de döndük ki onu kurt yemiş! Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın!"
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
"Ey babamız, dediler, biz gittik, yarışıyorduk; Yûsuf’u yiyeceğimizin yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Ama biz doğru söylesek de sen bize inanmazsın!"
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
- Babamız, inan ki biz yarış yapıyorduk. Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakmıştık, o sırada kurt onu yemiş. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen yine bize inanmazsın, dediler.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Dediler ki: «Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ama biz doğruyu söyleyenler olsak bile sen bize inanacak değilsin.»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
"Ey babamız, dediler, gittik, yarışıyorduk; Yûsuf’u eşyamızın yanında bırakmıştık, kurt onu yemiş. Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın."
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
They said: "O our father! We went racing with one another, and left Joseph with our things; and the wolf devoured him.... But thou wilt never believe us even though we tell the truth."
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.