Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktave inananlar için faydalı öğütler, önemli mesajlar verilmektedir. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.
3.
Biz, bu Kur`ân`ı sana vahyetmekle, geçmiş milletlerin haberlerini en güzel bir şekilde anlatıyoruz. Gerçek şu ki, sen bundan önce bu haberleri bilmeyenlerdendin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
“Babacığım! Ben rüyamda on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederken gördüm.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Babası, “Yavrucuğum!” dedi, “Rüyanı sakın kardeşlerine anlatma; sonra sana bir tuzak kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
“İşte böylece Rabbin seni seçecek, sana olayların ve sözlerin yorumunu öğretecek. Tıpkı bundan önce ataların İbrâhim ve İshâk üzerine o nimeti tamamladığı gibi, hem senin hem de Ya‘kûb soyunun üzerinde nimetini tamamlayacaktır. Çünkü senin Rabbin her şeyi bilendir; hikmet sahibidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
“Yûsuf ile kardeşi, babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanılgı içindedir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
“Yûsuf`u öldürün veya onu bir yere atın ki babanızın sevgi ile yönelişi yalnız size kalsın! Ondan sonra da tövbe ederek iyi kimseler olursunuz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Onlardan biri, “Yûsuf`u öldürmeyiniz; eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da, geçen kervanlardan biri onu alsın” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
“Ey babamız! Sana ne oluyor da Yûsuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz, onun iyiliğini istemekteyiz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
“Yarın onu bizimle beraber gönder de, bol bol gezsin, oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
“Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken, onu bir kurdun yemesinden korkarım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
“Hakikaten biz böylesine kalabalık olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten aciz kimseler sayılırız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yûsuf`a, “Andolsun ki sen onların bu işlerini, onlar farkına varmadan kendilerine haber vereceksin” diye vahyettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
“Ey babamız!” dediler, “Biz yarış yapmak üzere uzaklaşmış, Yûsuf`u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
“Bilakis; nefisleriniz size bir işi güzel gösterdi. Artık bana düşen, hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında, yardım edecek olan ancak Allah`tır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
“Müjde” dedi, “İşte bir erkek çocuk!” Onu ticaret için sakladılar. Halbuki Allah onların ne yaptıklarını biliyordu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Onu satın alan Mısırlı, hanımına, “Ona iyi bak, belki bize yararı dokunur ya da onu evlât ediniriz” dedi. Böylece biz Yûsuf`a o yerde güzel bir imkân verdik ki ona olayların yorumunu öğretelim. Allah, emrini yerine getirendir, fakat insanların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Yûsuf ergenlik çağına erişince, ona hüküm ve ilim verdik. İşte, güzel davrananları biz böyle ödüllendiririz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Evinde bulunduğu kadın, onunla ilişkiye girmek istedi. Kapıları iyice kapattı ve “haydi gel” dedi. O da, “Allah`a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zâlimler iflah olmaz” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Andolsun ki, kadın ona meyletmişti. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da ona meyletmiş olacaktı. Böylece biz, kötülüğü ve fuhşu ondan uzak tutuyorduk. Çünkü o, ihlaslı kullarımızdandı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
“Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
“Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir; bu adam ise yalancılardandır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Ama eğer gömleği arkadan yırtılmışsa kadın yalan söylemiştir o ise doğru söyleyenlerdendir.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
“Ey Yûsuf! Sen bunları söylemekten vazgeç! Ey kadın! Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkarlardan oldun.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
“Azizin karısı genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Kadın, onların dedikodu şeklindeki oyunlarını işitince, onlara haber gönderdi. Kendilerine, yaslanarak yiyebilecekleri bir sofra hazırladı ve her birine bir bıçak verdi. Yûsuf'a da, “Karşılarına çık” dedi. Nihayet Yûsuf'u görünce onu öylesine yücelttiler ki, bu yüzden bıçakla kendi ellerini kestiler ve şöyle dediler: “Aman Allah'ım! Bu bir insan değil; asil bir melek bu!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
“İşte budur o, hakkında beni kınadığınız. Vallâhi, ben onunla gönlümü eğlendirmek istedim de o mâsum bir tavırla bundan çekindi. Ama, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa, yemin ediyorum zindana tıkılacak ve horlananlardan olacaktır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Yûsuf, “Ey Rabbim! Bana zindan, bunların benden istediklerinden daha iyidir. Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve câhillerden olurum!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini ondan uzaklaştırdı. Çünkü O, çok iyi işitendir; çok iyi bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Sonunda, kesin delilleri görmelerine rağmen halkın dedikodusunu kesmek için yine de onu bir zamana kadar zindana atmayı uygun buldular.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
“Ben rüyamda şarap sıktığımı gördüm.” Diğeri de, “Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver! Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
“Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben, Allah`a inanmayan bir toplumun dininden uzaklaştım. Onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
“Atalarım İbrâhim, İshâk ve Ya‘kûb`un dinine uydum. Allah`a herhangi bir şeyi ortak koşmak bize yaraşmaz. Bu, Allah`ın bize ve insanlara olan lütfundandır. Fakat insanların çoğu şükretmezler.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
“Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulmaz olan bir tek Allah mı?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
“Allah`ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah`a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
“Ey zindan arkadaşlarım! Rüyalarınıza gelince, biriniz daha önce olduğu gibi efendisine şarap içirecek; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun başından yiyecekler. Yorumunu sorduğunuz iş kesinleşmiştir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
“Beni efendinin yanında an.” Fakat şeytan ona, efendisine Yûsuf`u anmayı unutturdu. Dolayısıyla birkaç sene daha zindanda kaldı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
“Ben rüyamda yedi zayıf ineğin yedi semiz ineği yediğini gördüm. Ayrıca, yedi yeşil başak ve bir o kadar da kurumuş başak görüyorum. Efendiler! Eğer rüya yorumlamasını biliyorsanız, bu rüyamı bana yorumlayınız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Böylece hapishanede Yûsuf`un yanına gitti ve ona, “Ey Yûsuf, ey özü sözü doğru arkadaş!” dedi. “Rüyada görülen yedi zayıf ineğin yedi semiz ineği yemesi ve yedi yeşil başakla bir o kadar kurumuş başak ne anlama gelir, bunu bana yorumla! Ümit ederim ki bu soruyu soran insanların yanına dönerim de belki onlar da doğruyu öğrenirler.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
“Yedi sene âdetiniz üzere ekin ekersiniz. Sonra da yiyeceklerinizden az bir miktar hariç, biçtiklerinizi başağında bırakınız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
“Sonra bunun ardından, saklayacağınızdan az bir miktar tohumluk hariç, o yıllar için biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek yedi kıtlık yılı gelecektir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
“Sonra bunun ardından da bir yıl gelecek ki, o yılda insanlara Allah tarafından yardım edilir ve bol bol meyve sıkarlar.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
“Efendine dön de ona ‘Ellerini kesen o kadınların zoru neydi?` diye sor! Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
“Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben, onun nefsinden murat almak istemiştim. Şüphesiz ki o, doğru söyleyenlerdendir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
“Bu, onun yokluğunda ona ihanet etmediğimi ve Allah`ın ihânet edenlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını herkesin bilmesi içindir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
“Nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis, Rabbimin merhamet ettiği durumlar hariç, olanca gücüyle kötülüğü emreder. Ama Rabbim, affedicidir; merhamet sahibidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
“Onu bana getiriniz; onu kendime özel danışman tayin edeyim.” Onunla konuşunca, “Bugün sen, katımda yüksek makam sahibisin ve güvenilir birisin” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Yûsuf, “Beni ülkenin hazineleri üstüne bakan tayin et! Çünkü ben onları çok iyi korurum; bu işi bilirim” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Böylece Yûsuf`a, orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız. Güzel davrananların ödülünü zayi etmeyiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Yûsuf`un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. Yûsuf onları tanıdı, ama onlar onu tanımıyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
“Sizin baba-bir kardeşinizi de bana getiriniz. Görmüyor musunuz, ben ölçeği tam dolduruyorum ve ben misafirperverlerin en iyisiyim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verecek bir ölçek erzak yoktur, bana hiç yaklaşmayınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
“Sermayelerini yüklerinin içine koyunuz. Olur ki, ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri gelirler.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Babalarına döndüklerinde, “Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de, erzak ölçüp alabilelim. Biz onu mutlaka koruyacağız” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
“Daha önce kardeşi Yûsuf hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun hakkında da size aynı şekilde güveneyim, öyle mi? Allah en güçlü koruyucudur. O merhamet edenlerin en merhametlisidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
“Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermayemiz de bize geri verilmiş. Yine onunla ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu getirdiğimiz, az bir miktardır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
“Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Gerçi ben Allah`ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnız Allah`ındır. Ben yalnız O`na dayandım. Tevekkül sahipleri de ona güvenip dayansın!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Babalarının emrettiği yerlerden şehre girdiklerinde, bu onlardan Allah`ın herhangi bir takdirini uzak tutamazdı; sadece Ya‘kûb`un içindeki bir isteği gerçekleştirmişti. Ya‘kûb, bizim ona öğretmemizden dolayı bilgi sahibi idi. Ama halkın çoğu bunu bilmezdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Yûsuf`un yanına girdiklerinde, öz kardeşini yanına aldı ve ona, “Bilesin ben senin kardeşinim. Onların yaptıklarına üzülme!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Yûsuf, onların yüklerini hazırlatırken değerli bir kâseyi, öz kardeşinin yüküne koydu. Sonra da arkadan biri, “Ey kafile, siz mutlaka hırsızlarsınız!” diye bağırdı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Yûsuf`un kardeşleri, sesin geldiği taraftakilere dönerek, “Ne kaybettiniz?” diye sordular.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
“Hükümdarın kâsesini kaybettik; bulup getirene bir deve yükü bahşiş var” dediler. Çağırıcı, “Ben de buna kefilim” diye ilâve etti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Kardeşleri, “Allah`a yemin ederiz ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Bir hırsız da değiliz” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
“Cezası, kayıp eşya kimin yükünde bulunduysa, ona aittir. Biz hırsızları böyle cezalandırırız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Bunun üzerine Yûsuf, kendi kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra da eşyayı, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yûsuf`a böyle bir tedbir öğrettik; yoksa kralın hukukuna göre kardeşini alıkoyamayacaktı. Ancak Allah`ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
“Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı” dediler. Yûsuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. Yûsuf içinden, “Çok kötü durumdasınız ve Allah anlattığınızı daha iyi bilir” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Kardeşleri, “Ey Aziz! Doğrusu, onun yaşlı kalmış bir babası vardır. Bizden birini onun yerine al! Doğrusu, iyi davrananlardan olduğunu görüyoruz” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Yûsuf, “Allah korusun! Biz malımızı kimde bulmuşsak, ancak onu alıkoyarız. Yoksa haksızlık etmiş oluruz” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
“Babanızın, Allah adına sizden kesin söz aldığını ve daha önce Yûsuf`a yaptığınız işi bilmiyor musunuz? Babam gelmeme izin verinceye veya hükmedenlerin en iyisi olan Allah, benim için hüküm verinceye kadar buradan ayrılmayacağım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Ey babamız! Doğrusu, oğlun hırsızlık yaptı. Biz bildiğimizden başka bir şey görmedik. Gaybı da bilmeyiz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
“Bulunduğumuz kasabanın halkına ve beraberinde geldiğimiz kervana da sorabilirsin. Andolsun, doğru söylüyoruz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
“Hayır, nefisleriniz sizi böyle bir işe sürükledi. Bana düşen, güzel bir sabırdır. Umulur ki, Allah onların hepsini bana getirir. Çünkü O, bilendir; hikmet sahibidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Onlardan yüz çevirdi ve “âh Yûsuf`um ah!” diye sızlandı. Kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz/perde geldi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Oğulları, “Allah`a andolsun ki sen hâlâ Yûsuf`u anıyorsun. Sonunda hasta olacaksın ya da büsbütün helâk olacaksın” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Ya‘kûb, “Ben, sadece gam ve kederimi Allah`a arz ediyorum. Ben sizin bilmeyeceğiniz şeyleri Allah tarafından vahiy ile biliyorum” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Ya‘kûb, konuşmasına devamla, “‘Ey oğullarım! Gidiniz de Yûsuf`u ve kardeşini iyice araştırınız. Allah`ın rahmetinden ümit kesmeyiniz! Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah`ın rahmetinden ümit kesmez” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
“Ey Aziz! Bize ve çocuklarımıza darlık dokundu, değersiz bir sermaye ile geldik; ama sen bizim için tam ölçü ver, bize bağışta bulun. Şüphesiz, Allah bağışta bulunanları ödüllendirir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
“Â, yoksa sen Yûsuf musun?” dediler. “Ben Yûsuf`um, bu da kardeşimdir” dedi. “Allah bize lütfetti. Doğrusu, kim Allah`tan sakınır ve sabrederse, Allah iyilik edenlerin ödülünü vermemezlik etmez.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Kardeşleri, “Vallâhi, Allah seni bizden üstün kıldı. Doğrusu biz suç işlemiştik!” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Bunun üzerine Yûsuf, “Bugün size kınamak yok, Allah sizi bağışlar. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
“Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, görecek duruma gelir. Bütün ailenizi bana getirin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Kafile Mısır`dan ayrılınca, babaları yanındakilere, “Eğer bana bunamış demezseniz, inanın ben Yûsuf`un kokusunu alıyorum” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Müjdeci gelince, gömleği onun yüzüne koyar koymaz, Yakub görür oldu. Bunun üzerine Ya‘kûb, “Ben size Allah tarafından vahiy ile sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim, demedim mi?” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
“Ey babamız! Allah`tan bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Ya‘kûb, “Sizin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, affedicidir; merhamet sahibidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
“Babacığım, işte bu, benim önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. O, bana çok güzel lütuflarda bulundu. Çünkü şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, O, beni zindandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi. Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir. Şüphesiz O, her şeyi bilendir; hikmet sahibidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
“Ey Rabbim! Bana hükümranlık verdin ve bana sosyal olguların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan yaratan! Sen dünyada da âhirette de benim sahibimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
İşte bu, Yûsuf kıssası, insanlığa ders olsun diye anlatılan, bilmediğiniz tarihin, gayb âleminin ibret verici haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar sinsice hile planları yaparak, birlikte planlarına karar verdikleri zaman, sen onların yanında değildin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Allah tarafından kuşatıcı bir felaket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini güvende mi gördüler?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
“İşte benim yolum budur. Ben ve beni izleyenler, Allah`a bir aydınlık üzere çağırıyorum. Allah`ı noksan sıfatlardan uzak tutarım ve ben ortak koşanlardan değilim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
Senden önce de, şehir halkından seçip kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Kâfirler yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Sakınanlar için âhiret yurdu elbette daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalancı sanıldıklarını anladıklarında, onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. Suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Andolsun, onların olgularında akıl sahipleri için pek çok ders vardır. Kur`ân, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat Kur`ân, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan; iman eden toplum için bir rahmet ve bir rehberdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster