وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَٰذَا إِلَّا إِفْكٌ افْتَرَاهُ وَأَعَانَهُ عَلَيْهِ قَوْمٌ آخَرُونَ ۖ فَقَدْ جَاءُوا ظُلْمًا وَزُورًا
Ve kalellezıne kefer in haza ila ifkünifterahü ve eanehu aleyhi kavmün aharune fe kad cau zulmev vezura
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَقَالَ
ve ḳāle
ve dedi ki
الَّذِينَ
elleƶīne
kimseler
كَفَرُوا
keferū
inkar eden(ler)
إِلَّا
illā
başka bir şey
افْتَرَاهُ
fterāhu
onu uydurdu
وَأَعَانَهُ
ve eǎānehu
ve yardım etti
عَلَيْهِ
ǎleyhi
kendisine
قَوْمٌ
ḳavmun
bir topluluk
ظُلْمًا
Zulmen
kesin bir haksızlığa
وَزُورًا
ve zūran
ve iftiraya
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Ve kâfir olanlar, bu dediler, ancak kendi uydurması ve bu hususta ona bir topluluk da yardım etmiştir; gerçekten de zulmettiler onlar ve yalan söylediler.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, "Bu Kur’ân Muhammed’in uydurduğu yalandan başkası değildir, bunu uydurmada başka bir topluluk da O’na yardım etmiştir" dediler. Böylece onlar, büyük bir haksızlık ve iftiraya başvurmuşlardır.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
İnkâr edenler: Bu (Kur’an), olsa olsa onun (Muhammed’in) uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Hakikat bilgisini inkâr edenler dediler ki: "Bu (Kur’ân) ancak O’nun uydurduğu bir yalandır. Başka bir kavim de (Yahudiler) bu konuda O’na yardım etmiştir"... Gerçek ki, büyük haksızlık ve yalancı şahitlik suçu işlediler.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Bu (Kur’an), onun (Muhammed’in) uydurduğu bir düzmeceden başka bir şey değildir. Başka bir topluluk da bu konuda ona yardım etmiştir.’ Böylece onlar kesinlikle haksız ve yalan (bir söz) ortaya attılar.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
İnkar edenler dediler ki: "Bu (Kur’an) olsa olsa ancak Onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve Ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
O küfre varanlar dediler ki: "- Bu Kur’an, ancak bir iftiradır ki, onu, O (Muhammed (s.a.v.)) uydurdu ve bu hususta O’na başka bir kavim yardım etmiştir. (Kur’an’ı, yabancılardan, Yahudilerden öğrenmiştir!)." Muhakkak bir zulüm (şirk) ve yalan meydana getirdiler de;
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
İnkâr edenler, “Bu Kur`ân, Muhammed`in uydurduğu bir yalandır. Bu uydurmada ona başka bir topluluk da yardım etmiştir” dediler. Kâfirler, bu sözleriyle haksızlık edip yalan söylemişlerdir.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Inkar edenler: «Bu Kuran uydurmadir, ona baska bir topluluk yardim etmistir» diyerek haksiz ve asilsiz bir soz uydurdular.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Küfre sapanlar, «bu Kur’ân, Muhammed’in uydurduğu yalandan başkası değildir; bunu (düzmede) başka bir topluluk ona yardım etmiştir» dediler. Onlar cidden haksızlık ve yalanla geldiler.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
O inkârcılar: “Bu Kur`an Muhammed`in uydurmasıdır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir” diyerek yalan söyleyip zulmettiler.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
İnkâr edenler, "Bu Kur’an, Muhammed’in uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir. Başka bir topluluk da bu konuda ona yardım etmiştir" dediler. Böylece onlar haksız ve asılsız bir söz uydurdular.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
İnkâr edenler: Bu (Kur’an), olsa olsa onun (Muhammed’in) uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
İnkar edenler, "Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir" diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
İnkâr edenler: «Bu Kur’ân Muhammed’in uydurmasıdır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir» diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Kafirler «Şu Kur’an, Muhammed’in uydurduğu bir yalandır. Bu uydurma işinde kendisine yardım eden başkaları da vardır» dediler. Onlar gerçekten zulüm işlemişler ve yalan söylemişlerdir.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Küfredenler dediler ki: "Bu (Kuran) olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
İnkâr edenler: Bu (Kur’an), olsa olsa onun (Muhammed’in) uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
O kâfirler: «Bu (Kur’an) onun uydurduğu yalandan başka (bir şey) değildir. Bu hususda diğer bir zümre de ona yardım etmişdir.» dediler de muhakkak bir haksızlık ve tezvîr (meydana) getirdiler.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
İnkâr edenler dedi ki: `Bu (Kur`ân), onun (Muhammed`in) uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir; bu hususda ona başka bir topluluk da yardım etmiştir.` Böylece(onlar), gerçekten zulüm ve yalanla geldiler.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Küfredenler dediler ki: Bu ancak onun uydurduğu bir yalandır ve ona bu hususta bir başka topluluk yardım etmiştir. Hiç şüphesiz onlar, zulüm ve iftira ile geldiler.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Gerçekleri inkâr edenler dediler ki "Bu (okuyup söyledikleri) bir uydurmadır. Onları kendisi uyduruyor ve başka bir topluluk da ona uydurması için yardım ediyor. " İnkârcılar, asılsız hiçbir delile uymayan bir iddia ile haksızlık ettiler.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve kâfirler: "Bu (Kur’ân), sadece onun uydurduğu bir yalandır. Ona bu konuda diğer kavimler de yardım etti." dediler. Böylece onlar, bâtılla ve zulümle gelmiş oldular.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Küfre sapanlar dediler ki: "Bu (Kur’an), olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, onu kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz zulüm ve iftira ile geldiler.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Üstelik, hakkı inkara şartlanmış olanlar: "Bu (Kuran) doğruyu çarpıtıp yalanı ve sahteyi ortaya çıkaran başka bir topluluğun yardımıyla o’nun (kendisinden) uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir" deyip duruyorlar.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Bir de inkarda ısrar eden o kimseler; "Bu onun uydurduğu bir yalandan başkası değildir; üstelik bu konuda başka bir topluluk da ona yardım etmiştir" dediler. İşte ileri sürdükleri bu iddiayla, hem haksızlık etmiş, hem de gerçeği çarpıtmış oldular.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve kâfir olanlar dediler ki: «Bu bir yalandan başka değil, onu kendisi uydurdu ve ona, başka bir kavim de yardım etti.» Muhakkak ki, (o kâfirler) bir zulüm ve bir bühtan ile geldiler.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
İnkâr edenler: "Bu Kur’an olsa olsa onun uydurduğu bir yalandır. Başka bir topluluk da bu hususta kendisine yardım etmiştir. " dediler. Böylece onlar kesin bir haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Küfre sapan kimseler dediler ki: "Bu (Kur’an) olsa olsa bir uydurmadır. Onu o uyduruyor ve başka bir topluluk da ona yardım etmiştir." Böylece bir ihanetle ve bir iftira ile geldiler.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Kafirler «Şu Kur’an, Muhammed’in uydurduğu bir yalandır. Bu uydurma işinde kendisine yardım eden başkaları da vardır» dediler. Onlar gerçekten zulüm işlemişler ve yalan söylemişlerdir.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Kâfirler: "Kur’ân onun uydurduğu bir yalan olup, bu hususta başkaları da kendisine yardımcı olmuşlardır" diye iddia ettiler. Onlar böylece, kesin bir yalan söyleyip zulmettiler.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
İnkâr edenler: "Bu, yalandan başka bir şey değildir. (Muhammed) onu uydurdu, başka bir topluluk da kendisine yardım etti." dediler ve kesin bir haksızlığa ve iftirâya vardılar.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
İnkar edenler: -Bu, uydurduğu bir iftiradan başka bir şey değildir. Bu hususta bir topluluk da ona yardım etmiştir, dediler de zulüm ve yalanı seçtiler.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Küfre sapanlar dediler ki: «Bu (Kur’an), olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, onu kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur.» Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Küfre batanlar dediler ki: "Bu, onun uydurduğu bir düzmeceden başka şey değildir. Ve bu düzmecede ona, başka bir topluluk da yardım etmiştir." Yemin olsun ki, bunu söyleyenler bir zulüm, günah ve iftira sergilemişlerdir.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
But the misbelievers say: "Naught is this but a lie which he has forged, and others have helped him at it." In truth it is they who have put forward an iniquity and a falsehood.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.