Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir. Sûrede temel konular olarak Hz.Peygamber’in tüm insanlığa gönderildiği, onun tebliğ sırasında karşılaştığı zorluklar ve şirkin kökünün kazınacağı, geçmiş ümmetlerin hayatlarından bazı örnekler de verilerek ele alınmaktadır.
1.
Ne mübarektir, Furkan’ı alemler için uyarıcı, korkutucu olsun diye kuluna parça parça indiren .Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiştir, O’na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
O’nun dışında, hiç bir şeyi yaratmayan, üstelik kendileri yaratılmış olan, kendi nefislerine bile ne zarar, ne yarar sağlayamayan, öldürmeye, yaşatmaya ve yeniden diriltip yaymaya güçleri yetmeyen birtakım ilahlar edindiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Küfre sapanlar dediler ki: «Bu (Kur’an), olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, onu kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur.» Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Ve dediler ki: «(Bu,) Geçmişlerin uydurduğu masallardır, bir başkasına yazdırmış olup kendisine sabah akşam okunmaktadır.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
De ki: «Onu, göklerde ve yerde gizli olanı bilmekte olan (Allah) indirmiştir. Kuşkusuz O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Dediler ki: «Bu peygambere ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıp korkutucu olacak bir melek de indirilmesi gerekmez miydi?»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
«Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya ondan yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?» Zulmedenler dedi ki: «Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uymaktasınız.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Bir bakıver; senin için nasıl örnekler verdiler de böyle saptılar. Artık onlar hiç bir yol da bulamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Dilediği takdirde, sana bundan daha hayırlısı olarak altından ırmaklar akan cennetler veren ve senin için köşkler kılan (Allah) ne yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Hayır, onlar kıyamet saatini yalanladılar; biz kıyamet saatini yalan sayanlara çılgınca yanan bir ateş hazırladık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
(Ateş,) Onları uzak bir yerden gördüğünde, onlar bunun gazablı öfkesini ve uğultusunu işitirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Elleri boyunlarına bağlı olarak, onun sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yok oluşu isteyip çağırırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
De ki: «Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine va’dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükâfat ve son duraktır.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
«İçinde ebedi kalıcılar olarak, orada her istedikleri onlarındır; bu, Rabbinin üzerinde istenen bir vaaddir.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Onları ve Allah’tan başka taptıklarını bir araya getirip toplayacağı ve: «Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi yolu sapıttılar» diyeceği gün;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Derler ki: «Sen yücesin; senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz, ancak onları ve atalarını sen meta verip yararlandırdın, öyle ki (senin) zikri(ni) unuttular ve böylece yıkıma uğrayan bir kavim oldular.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
«İşte (ilahlarınız) sizin söylemekte olduklarınızı yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir, ne de bir yardıma. Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azab taddırırız.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Senden önce gönderdiklerimizden, gerçekten yemek yiyen ve pazarlarada gezen (peygamber)lerden başkasını göndermiş değiliz. Biz, sizin bir kısmınızı bir kısmı için deneme (fitne konusu) yaptık. Sabredecek misiniz? Senin Rabbin görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Bize kavuşmayı ummayanlar, dediler ki: «Bize meleklerin indirilmesi ya da Rabbimizi görmemiz gerekmez miydi?» Andolsun, onlar kendi nefislerinde büyüklüğe kapıldılar ve büyük bir azgınlıkla baş kaldırdılar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Melekleri görecekleri gün, suçlu günahkârlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki: «(Size sevinçli haber) Yasaktır, yasak.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Onların yapmakta oldukları her işin önüne geçtik, böylece onu savurulmuş toz zerreleri kılıverdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
O gün, cennet halkının kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer çok daha güzeldir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
İşte o gün, gerçek mülk, Rahman (olan Allah) ındır. Küfredenler için de oldukça zorlu bir gündür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: «Ah keşke, peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
«Çünkü o, gerçekten bana gelmiş bulunduktan sonra beni zikirden (Kur’an’dan) saptırmış oldu. Şeytan da insanı ’yapayalnız ve yardımsız’ bırakandır.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Ve peygmber dedi ki: «Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur’an’ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
İşte böyle; biz, her peygambere suçlu günahkârlardan bir düşman kıldık. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Küfredenler dediler ki: «Kur’an ona tek bir defada, toplu olarak indirilmeli değil miydi?» Biz onunla senin kalbini sağlamlaştırıp pekiştirmek için onu böylece (ayet ayet indirdik) ve onu ’belli bir okuma düzeniyle (tertil üzere) düzene koyup’ okuduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Onların sana getirdikleri hiç bir örnek yoktur ki, biz (ona karşı) sana hakkı ve en güzel açıklama tarzını getirmiş olmayalım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından da sapık olanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Andolsun, biz Musa’ya kitabı verdik ve onunla birlikte kardeşi Harun’u yardımcı kıldık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Böylece onlara: «Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin» dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Nuh’un kavmi de, peygamberleri yalanladıklarında onları suda boğduk ve insanlar için bir ayet kıldık. Biz zulme sapanlara acıklı bir azab hazırlamışız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Andolsun, onlar üstüne felâket yağmuru yağdırılmış bulunan o ülkeye uğramışlardır; yine de onu görmüyorlar mıydı? Hayır, onlar dirilmeyi ummuyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Seni gördükleri zaman, seni yalnızca alay konusu edinmektedirler: «Allah’ın, peygamber olarak gönderdiği bu mu?»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
«Eğer biz onlara karşı kararlılık göstermeseydik, neredeyse bizi ilahlarımızdan saptırmış olacaktı.» Azabı görecekleri zaman, kim yol bakımından daha sapıkmış, onlar öğreneceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha da şaşkın (ve aşağı)dırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra biz güneşi ona bir delil kılmışızdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
O, geceyi sizin için bir elbise, uykuyu bir dinlenme ve gündüzü de yayılıp çalışma (zamanı) kılandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Ve kendi rahmetinin önünde rüzgârları müjdeciler olarak gönderen de O’dur. Biz, gökten tertemiz su indirmiş bulunmaktayız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Onunla ölü bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan bir çoğunu onunla sulamak için.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Andolsun bunu, onların arasında öğüt alıp düşünsünler diye çeşitli biçimlerde açıkladık. Ama insanların çoğu nankörlük edip ayak direttiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
İki denizi (birbirine) salıp katan O’dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Ve insanı bir sudan yaratıp onu, neseb ve sihr(iyyet sahibi) kılan O’dur. Senin Rabbin güç yetirendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Allah’ı bırakıp kendilerine yarar da, zarar da sağlayamayacak şeylere ibadet etmektedirler. Kâfir, (asıl) kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
De ki: «Ben buna karşılık, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen (insanlar olmanız) dışında sizden bir ücret istemiyorum.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
O, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakilerini altı günde yaratan ve sonra da arşa istiva edendir. Rahman (olan Allah)dır. Bunu (bundan) haberi olana sor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Onlara: «Rahman (olan Allah)a secde edin» denildiği zaman, «Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?» derler ve (bu,) onların nefretini arttırıverir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve nurlu bir ay vareden (Allah) ne yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
O Rahman (olan Allah)’ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendilerine muhatap oldukları zaman da «Selam» derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Onlar: «Rabbimiz, cehennem azabını bizden geri çevir; gerçek şu ki, onun azabı ödenmesi kaçınılmaz bir borç (veya sürekli bir acıdır)» derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne de kısarlar; (harcamaları,) ikisi arasında orta bir yol olur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Ve onlar, Allah ile beraber başka bir ilâh’a tapmazlar. Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa ’ağır bir ceza ile’ karşılaşır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Kıyamet günü, azab ona kat kat arttırılır ve o içinde aşağılanmış olarak temelli kalır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunup davranan başka; işte onların günahlarını, Allah iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Kim tevbe eder ve salih amellerde bulunursa, gerçekten o, tevbesi (ve kendisi) kabul edilmiş olarak Allah’a döner.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onun üstünde sağır ve körler olarak kapanıp kalmayanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Ve onlar: «Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl,» diyenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Orda ebedi olarak kalıcıdırlar; o, ne güzel bir karargâh ve ne güzel bir konaklama yeridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
De ki: «Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır.»Mealleri KıyaslaSayfada Göster