وَإِذَا بَدَّلْنَا آيَةً مَكَانَ آيَةٍ ۙ وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُوا إِنَّمَا أَنْتَ مُفْتَرٍ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
Ve iza beddelna ayetem mekane ayetiv vallahü a’lemü bima yünezzilü kalu innema ente müfter bel ekseruhüm la ya’lemun
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
بَدَّلْنَا
beddelnā
değiştirdiğimiz
وَاللَّهُ
vallahu
ve Allah
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
bilirken
يُنَزِّلُ
yunezzilu
indirdiğini
مُفْتَرٍ
mufterin
iftira ediyorsun
أَكْثَرُهُمْ
ekṧeruhum
onların çokları
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Bir âyeti, başka bir âyetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler, ancak bir iftirâcısın; halbuki onların çoğu bilmez.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Biz bir ayetin yerine, başka bir ayeti getirdiğimizde, Allah neyi indireceğini çok iyi bilirken, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, sen sadece değişik zamanlarda değişik ayetler getirdiğini söylemek suretiyle, hep uyduruyorsun derler. Halbuki onların çoğu, bilmeyen, anlamayan kimselerdir.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimizde, "Sen yalnızca bir iftiracısın!" dediler. Allâh neyi inzâl ettiğini daha iyi bilir! Bilakis, onların çoğunluğu bilmezler.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Sen ancak bir iftiracısın’ derler. Hayır; onların çoğu bilmiyor.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.- "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Biz, bir âyetin yerine, bir âyeti değiştirip getirdiğimiz zaman (önceki âyetin hükmünü kaldırdığımız vakit) Allah ne indirdiğini pek iyi bilmişken, kâfirler dediler ki: "- Sen, ancak bir iftiracısın." Hayır, onların çoğu Kur’ân’ın hakikatını ve hüküm değiştirmenin faydasını bilmezler.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
“Sen sadece düpedüz bir iftiracısın.” Halbuki Allah ne indirdiğini en iyi bilendir, onların çoğu bilmiyorlar.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Bir ayetin yerini baska bir ayetle degistirdigimizde, ki Allah ne indirdigini gayet iyi bilir onlar, «Sen sadece uyduruyorsun» derler. Hayir, oyle degildir, ama onlarin cogu bunu bilmezler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Biz bir âyeti başka bir âyetin yerine koyup değiştirdiğimizde —ki Allah indireceğini daha iyi bilir— onlar, sen ancak uyduruyorsun, derler. Hayır, onların çoğu (hakikati) bilmezler.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Biz bir ayetin yerine onun hükmünü neshedecek (değiştirecek) başka bir ayet getirdiğimiz zaman, inkârcılar sana: “Sen bunu yalandan uyduruyorsun” derler. Oysa Allah kullarına ne mesaj indireceğini herkesten iyi bilmektedir. Aslında onların çoğu işin gerçeğini (ayetlerin neden neshedildiğinin hikmetini) bilmezler.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber’e, "Sen ancak uyduruyorsun" derler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- «Sen ancak bir iftiracısın» dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Biz bir delilin yerine bir başka delili getirdiğimiz zaman ki ALLAH neyi indirdiğini iyi bilir, "Sen, ancak bir iftiracısın!" derler. Gerçekten çokları bilmiyor.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman Allah ne indirdiğini pek iyi bilmiş iken kâfirler Peygambere: «Sen, ancak bir iftiracısın» dediler. Hayır öyle değil; onların çoğu bilmezler.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Biz herhangi bir ayeti başka bir ayetle değiştirdiğimiz zaman kâfirler sana «Sen bunu yalandan uyduruyorsun» derler. Oysa Allah kullarına ne mesaj indireceğini herkesden iyi bilir. Aslında onların çoğu gerçeği bilmiyorlar.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, Tanrı neyi indirdiğini daha iyi bilir... "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır onların çoğu bilmezler.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Biz bir âyeti diğer bir âyetin yerine (bunu nesh ederek) getirdiğimiz vakit — ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilendir — dediler ki: «Sen ancak bir iftiracısın». Hayır, onların pek çoğu bilmezler.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Bir âyetin yerine (onun hükmünü kaldıran) başka bir âyet getirdiğimiz zaman, ki Allah ne indirdiğini daha iyi bilendir, (kâfirler:) `Sen ancak bir iftirâcısın!` derler. Hayır! Onların çoğu bilmiyorlar.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Biz, bir ayetin yerine başka bir ayet getirdiğimiz zaman; Allah ne indirdiğini gayet iyi bilirken, onlar: Sen sadece uyduruyorsun, derler. Hayır onların çoğu bunu bilmezler.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Allah, ne indirdiğini bildiği halde, biz bir ayetin yerine başka bir ayeti değiştirdiğimizde "Sen ancak uyduruyorsun" derler. Ama onların çoğu bilmiyorlar.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Biz, bir âyeti değiştirerek (onun) yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman: "Allah neyi indireceğini bildiğine göre sen sadece bir müfterisin (iftira edensin)." dediler. Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, Allah neyi indirdiğini daha iyi bilmektedir. "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Biz bir ayetin yerine bir başka ayeti getirdiğimizde -ki Allah adım adım ne indirdiğini bütünüyle bilmektedir- (hakkı inkar edenler), "Sen sadece uyduruyorsun!" derler. Oysa onların çoğu bilmeyen, anlamayan kimselerdir!
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Ve Biz bir ayeti diğeriyle değiştirdiğimizde, -ki Allah neyi ne zaman indireceğini pekala bilir- "Sen sadece ve sadece uydurduklarını söyleyen birisin!" derler; aksine onların çoğu (lafının nereye vardığını) bilmeyen kimselerdir.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Biz bir âyeti bir âyetin yerine tebdîl edince, Allah ise indirdiğine pek ziyâde alîmdir. Dediler ki: «Sen şüphesiz bir iftiracısın.» Hayır. Onların ekserisi bilmezler.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Allah ne indireceğini pek iyi bildiği halde, biz bir âyeti başka bir âyetin yerine getirdiğimiz zaman: "Sen ancak iftiracısın. " derler. Hayır! Onların çoğu bilmezler.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Biz bir ayeti başka bir ayetin yeriyle değiştirdiğimizde; ki Allah ne indireceğini daha iyi bilir "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır, onların birçoğu bilmiyor!
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Biz herhangi bir ayeti başka bir ayetle değiştirdiğimiz zaman kâfirler sana «Sen bunu yalandan uyduruyorsun» derler. Oysa Allah kullarına ne mesaj indireceğini herkesden iyi bilir. Aslında onların çoğu gerçeği bilmiyorlar.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Biz bir âyetin yerine onun hükmünü neshedecek başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah göndereceği âyetleri pek iyi bilmektedir- onlar: "Sen iftiracının tekisin!" dediler. Hayır, hiç de öyle değil! Onların çoğu işin gerçeğini bilmiyorlar.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Biz bir âyetin yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman, -Allâh ne indirdiğini bilirken- "Sen (Allah’a) iftirâ ediyorsun (bu sözleri kendin uydurup Allâh’ın üstüne atıyorsun)" derler. Hayır, onların çokları bilmiyorlar.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Bir ayetin yerini başka bir ayetle değiştirdiğimiz zaman -ki Allah ne indirdiğini çok iyi bilir- şöyle derler: "sen ancak uyduruyorsun." Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilmektedir- «Sen yalnızca iftira edicisin» dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz bir ayeti, bir başka ayetin yerine koyduğumuzda -ki Allah neyi indirmekte olduğunu daha iyi bilir- şöyle derler: "Sen düpedüz bir iftiracısın." Hayır, öyle değil. Bunların çokları bilmiyorlar.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
When We substitute one revelation for another,- and Allah knows best what He reveals (in stages),- they say, "Thou art but a forger": but most of them understand not.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.