ع ل م (ǍLM) kökü Kur'an'da 854 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Okunuşu
Anlamı
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
Alemlerin
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilenlerden
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bile bile
فَيَعْلَمُونَ
feyeǎ’lemūne
bilirler
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
siz biliyor
وَعَلَّمَ
ve ǎlleme
ve öğretti
عَلَّمْتَنَا
ǎllemtenā
bize öğrettiğin
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilensin
وَأَعْلَمُ
ve eǎ’lemu
ve bilirim
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bildiğiniz halde
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
عَلِمْتُمُ
ǎlimtumu
bilmişsinizdir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bildikleri halde
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar mı ki?
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmediğiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlarmış
يُعَلِّمُونَ
yuǎllimūne
öğreterek
يُعَلِّمَانِ
yuǎllimāni
onlar öğretmezlerdi
فَيَتَعَلَّمُونَ
feyeteǎllemūne
fakat öğreniyorlardı
وَيَتَعَلَّمُونَ
ve yeteǎllemūne
onlar öğreniyorlardı
عَلِمُوا
ǎlimū
gayet iyi biliyorlardı ki
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
(bunu) bilselerdi!
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilseler
تَعْلَمْ
teǎ’lem
bilmez misin?
تَعْلَمْ
teǎ’lem
bilmez misin?
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyen(ler)
عَلِيمٌ
ǎlīmun
(her şeyi) bilendir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyen(ler)
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilensin
وَيُعَلِّمُهُمُ
ve yuǎllimuhumu
ve onlara öğretecek
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilirsiniz
لِنَعْلَمَ
lineǎ’leme
bilmek için
لَيَعْلَمُونَ
leyeǎ’lemūne
elbette bilirler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bildikleri (halde)
وَيُعَلِّمُكُمُ
ve yuǎllimukumu
ve size öğreten
وَيُعَلِّمُكُمْ
ve yuǎllimukum
ve size öğreten
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmiyor
عَلِيمٌ
ǎlīmun
(yaptığını) bilir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmediğiniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilirseniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bildiğiniz halde
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
bilin ki
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
مَعْلُومَاتٌ
meǎ’lūmātun
bilinen
يَعْلَمْهُ
yeǎ’lemhu
onu bilir
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
فَاعْلَمُوا
feǎ’lemū
bilin ki
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmezsiniz
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmezsiniz
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve yine bilin ki
عَلَّمَكُمْ
ǎllemekum
size öğrettiği
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyor
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
الْعِلْمِ
l-ǐlmi
bilgisinin
عَلِيمٌ
ǎlīmun
(O herşeyi) bilendir
وَعَلَّمَهُ
ve ǎllemehu
ve ona öğretti
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
bütün alemlere
عِلْمِهِ
ǐlmihi
O’nun ilmi-
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
biliyorum ki
عَلِيمٌ
ǎlīmun
(O) bilendir
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
bilin ki
عَلِيمٌ
ǎlīmun
(O) bilendir
يَعْلَمُهُ
yeǎ’lemuhu
onu bilir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilirseniz
عَلَّمَهُ
ǎllemehu
kendisine öğrettiği
وَيُعَلِّمُكُمُ
ve yuǎllimukumu
ve size öğretiyor
يَعْلَمْهُ
yeǎ’lemhu
onu bilir
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilensin
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
bilirken
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
dünyaların
وَيُعَلِّمُهُ
ve yuǎllimuhu
ve ona öğretecektir
عِلْمٌ
ǐlmun
biraz bilginiz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmezsiniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bildiğiniz halde
عَلِيمٌ
ǎlīmun
(O her şeyi) bilendir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bile bile
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bile bile
تُعَلِّمُونَ
tuǎllimūne
okuyor
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
bütün alemler-
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
عَلِيمٌ
ǎlīmun
bilmektedir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bile bile
وَلِيَعْلَمَ
veliyeǎ’leme
(bu) bilmesi içindir
يَعْلَمِ
yeǎ’lemi
bilmeden
وَيَعْلَمَ
ve yeǎ’leme
(sınayıp) bilmeden
وَيُعَلِّمُهُمُ
ve yuǎllimuhumu
ve kendilerine öğreten
وَلِيَعْلَمَ
veliyeǎ’leme
ve bilmesi içindir
وَلِيَعْلَمَ
veliyeǎ’leme
ve bilmesi içindir
نَعْلَمُ
neǎ’lemu
bilseydik
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
çok iyi bilmektedir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
عَلِيمًا
ǎlīmen
(herşeyi) bilendir
تَعْلَمُوا
teǎ’lemū
bilesiniz
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
عَلِيمًا
ǎlīmen
bilen olarak
لَعَلِمَهُ
leǎlimehu
bilirlerdi
وَعَلَّمَكَ
ve ǎllemeke
ve sana öğretti
تَعْلَمُ
teǎ’lemu
biliyor
عَلِيمًا
ǎlīmen
(herşeyi) bilendir
بِعِلْمِهِ
biǐlmihi
kendi bilgisiyle
عَلَّمْتُمْ
ǎllemtum
yetiştirdiğiniz
تُعَلِّمُونَهُنَّ
tuǎllimūnehunne
öğreterek
عَلَّمَكُمُ
ǎllemekumu
size öğrettiğinden
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
dünyalarda
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
فَاعْلَمُوا
feǎ’lemū
bilin ki
تَعْلَمْ
teǎ’lem
bilmez misin ki
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
فَاعْلَمُوا
feǎ’lemū
bilin ki
لِيَعْلَمَ
liyeǎ’leme
bilmek için
لِتَعْلَمُوا
liteǎ’lemū
anlayasınız diye
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bildiğini
اعْلَمُوا
Aǎ’lemū
iyi bilin ki
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyen
عَلَّمْتُكَ
ǎllemtuke
sana öğrettim
وَنَعْلَمَ
ve neǎ’leme
ve bilmeyi
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
dünyalarda
عَلِمْتَهُ
ǎlimtehu
sen bunu bilirdin
تَعْلَمُ
teǎ’lemu
sen bilirsin
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
ben bilmem
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilir
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
نَعْلَمُ
neǎ’lemu
biliyoruz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
بِأَعْلَمَ
bieǎ’leme
daha iyi bilen
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
يَعْلَمُهَا
yeǎ’lemuhā
onları bilmez
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve (O) bilir
يَعْلَمُهَا
yeǎ’lemuhā
onun bilgisi
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilirsiniz
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyor
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
وَعُلِّمْتُمْ
ve ǔllimtum
ve size öğretildiği
تَعْلَمُوا
teǎ’lemū
bilmediği
الْعَلِيمِ
l-ǎlīmi
bilen(Allah)ın
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilirler
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
çok iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
çok iyi bilir
عِلْمٍ
ǐlmin
bir bilgileri
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
çok iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
عِلْمٍ
ǐlmin
bilgisizlik yüzünden
بِعِلْمٍ
biǐlmin
bilgi ile
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
بِعِلْمٍ
biǐlmin
bilgi ile
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmediğiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmediğiniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
siz bilmezsiniz
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
Âlemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
وَأَعْلَمُ
ve eǎ’lemu
ve biliyorum
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
sizin bilmediğiniz
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
أَتَعْلَمُونَ
eteǎ’lemūne
siz biliyor musunuz?
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
dünyalarda
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
عَلِيمٌ
ǎlīmun
çok bilgili
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyecekleri
عِلْمُهَا
ǐlmuhā
onun bilgisi
عِلْمُهَا
ǐlmuhā
onun bilgisi
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
bilseydim
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
bilin ki
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bildiğiniz halde
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
فَاعْلَمُوا
feǎ’lemū
bilin ki
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
bilin ki
تَعْلَمُونَهُمُ
teǎ’lemūnehumu
sizin bilmediğiniz
يَعْلَمُهُمْ
yeǎ’lemuhum
bildiği
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
وَعَلِمَ
ve ǎlime
ve bildi
يَعْلَمِ
yeǎ’lemi
bilirse
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
فَاعْلَمُوا
feǎ’lemū
bilin ki
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmez
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
يَعْلَمِ
yeǎ’lemi
bilmeden
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyor
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
biliyor
وَتَعْلَمَ
ve teǎ’leme
ve öğreninceye
يَعْلَمُوا
yeǎ’lemū
bilmediler mi ki
يَعْلَمُوا
yeǎ’lemū
bilmediler mi ki
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
يَعْلَمُوا
yeǎ’lemū
tanımamaya
تَعْلَمُهُمْ
teǎ’lemuhum
sen onları bilmezsin
نَعْلَمُهُمْ
neǎ’lemuhum
onları biliriz
يَعْلَمُوا
yeǎ’lemū
bilmediler mi ki
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
لِتَعْلَمُوا
liteǎ’lemū
bilmeniz için
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bilmediği
عَلِيمٌ
ǎlīmun
bilmektedir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
بِعِلْمِهِ
biǐlmihi
ilmini
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmediğiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyen(lerin)
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve O bilir
فَاعْلَمُوا
feǎ’lemū
bilin ki
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
bilmiyorum
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
تَعْلَمُهَا
teǎ’lemuhā
onu biliyor
عَلِمْتَ
ǎlimte
sen bilirsin ki
لَتَعْلَمُ
leteǎ’lemu
iyi bilirsin
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
وَيُعَلِّمُكَ
ve yuǎllimuke
ve sana öğretecektir
وَلِنُعَلِّمَهُ
velinuǎllimehu
ve ona öğrettik
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
وَعِلْمًا
ve ǐlmen
ve ilim
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
عَلَّمَنِي
ǎllemenī
bana öğrettiği
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
بِعَالِمِينَ
biǎālimīne
bilen(kişi)ler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilirler
عَلِمْنَا
ǎlimnā
biz bilmiyoruz
لِيَعْلَمَ
liyeǎ’leme
bilmesi içindir
عَلِيمٌ
ǎlīmun
iyi bilirim
عَلَّمْنَاهُ
ǎllemnāhu
ona öğrettiğimizden
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
عَلِمْتُمْ
ǎlimtum
siz de bilmişsinizdir ki
عَلِيمٌ
ǎlīmun
daha bir bilen
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
çok iyi biliyor
تَعْلَمُوا
teǎ’lemū
bilmiyor musunuz?
عَلِمْنَا
ǎlimnā
bildiğimiz
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
وَأَعْلَمُ
ve eǎ’lemu
ve bilirim
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
sizin bilmediğiniz
عَلِمْتُمْ
ǎlimtum
bildiniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
sizin bilmediğiniz
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
وَعَلَّمْتَنِي
ve ǎllemtenī
ve bana öğrettin
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
bütün alemler için
عَالِمُ
ǎālimu
(O) bilendir
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
(Allah’ın) bilmediği
وَسَيَعْلَمُ
ve seyeǎ’lemu
ve bileceklerdir
يَعْلَمُهُمْ
yeǎ’lemuhum
onları kimse bilmez
تَعْلَمُ
teǎ’lemu
bilirsin
وَلِيَعْلَمُوا
veliyeǎ’lemū
ve bilsinler diye
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bileceklerdir
مَعْلُومٌ
meǎ’lūmun
bilinen
مَعْلُومٍ
meǎ’lūmin
bilinen
الْمَعْلُومِ
l-meǎ’lūmi
bilinen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler-
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bileceklerdir
نَعْلَمُ
neǎ’lemu
biliyoruz (ki)
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
sizin bilmediklerinizi
وَعَلَامَاتٍ
ve ǎlāmātin
ve (nice) işaretler
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
her şeyi bilir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
وَلِيَعْلَمَ
veliyeǎ’leme
ve bilsinler (diye)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilselerdi
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmiyorsanız
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmedikleri
يَعْلَمَ
yeǎ’leme
hiçbir şeyi bilmez olsun
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmezsiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmezken
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilirseniz
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
bilirken
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar
نَعْلَمُ
neǎ’lemu
biliyoruz
يُعَلِّمُهُ
yuǎllimuhu
ona öğretiyor
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
en iyi bilen
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
(en iyi) bilendir
وَلِتَعْلَمُوا
veliteǎ’lemū
ve bilmeniz için
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
gayet iyi biliyoruz
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
عَلِمْتَ
ǎlimte
sen biliyorsun ki
لِنَعْلَمَ
lineǎ’leme
bilmek için
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
لِيَعْلَمُوا
liyeǎ’lemū
bilsinler diye
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
يَعْلَمُهُمْ
yeǎ’lemuhum
onları bilen
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
وَعَلَّمْنَاهُ
ve ǎllemnāhu
ve ona öğretmiştik
تُعَلِّمَنِ
tuǎllimeni
bana da öğretmen için
عُلِّمْتَ
ǔllimte
sana öğretilen
الْعِلْمِ
l-ǐlmi
bir bilgi
تَعْلَمُ
teǎ’lemu
biliyor-
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi biliriz
فَسَيَعْلَمُونَ
feseyeǎ’lemūne
bileceklerdir
عِلْمُهَا
ǐlmuhā
onların bilgisi
عَلَّمَكُمُ
ǎllemekumu
size öğreten
وَلَتَعْلَمُنَّ
veleteǎ’lemunne
ve bileceksiniz
عِلْمًا
ǐlmen
O’nun bilgisi
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi biliriz
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
O bilir
فَسَتَعْلَمُونَ
feseteǎ’lemūne
bileceksiniz
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmiyor
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bir bilselerdi
عَالِمِينَ
ǎālimīne
biliyor
عَلِمْتَ
ǎlimte
bilirsin ki
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
وَعِلْمًا
ve ǐlmen
ve ilim
وَعِلْمًا
ve ǐlmen
ve bilgi
وَعَلَّمْنَاهُ
ve ǎllemnāhu
ve ona öğretmiştik
عَالِمِينَ
ǎālimīne
biliriz
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemler için
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilir
عِلْمٍ
ǐlmin
bilen kimse iken
مَعْلُومَاتٍ
meǎ’lūmātin
belirli
عَلِيمٌ
ǎlīmun
’alim(bilen)dir
وَلِيَعْلَمَ
veliyeǎ’leme
ve bilsinler diye
لَعَلِيمٌ
leǎlīmun
bilendir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
تَعْلَمْ
teǎ’lem
bilmez misin?
عِلْمٌ
ǐlmun
bir bilgileri
عَلِيمٌ
ǎlīmun
bilmekteyim
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyor
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyor
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
biliyoruz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
-mi sandınız?
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmezsiniz
وَيَعْلَمُونَ
ve yeǎ’lemūne
ve onlar bilirler
لِيُعْلَمَ
liyuǎ’leme
bilinmesi için
عَلِيمٌ
ǎlīmun
(her şeyi) bilendir
عَلِمْتُمْ
ǎlimtum
bilirseniz
عَلِيمٌ
ǎlīmun
bilmektedir
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bileceklerdir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
مَعْلُومٍ
meǎ’lūmin
belli
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
عَلَّمَكُمُ
ǎllemekumu
size öğreten
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bildiğiniz
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
مَعْلُومٍ
meǎ’lūmin
belli
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
يَعْلَمَهُ
yeǎ’lemehu
onu bilmesi
عُلَمَاءُ
ǔlemā`u
bilginlerinin
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
وَسَيَعْلَمُ
ve seyeǎ’lemu
ve yakında bileceklerdir
عَلِيمٍ
ǎlīmin
(herşeyi) bilen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
عُلِّمْنَا
ǔllimnā
bize öğretildi
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar
عِلْمُهُمْ
ǐlmuhum
onların bilgileri
لَيَعْلَمُ
leyeǎ’lemu
bilir
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
hakkiyle bilendir
وَلِتَعْلَمَ
veliteǎ’leme
ve bilmesi için
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
وَعِلْمًا
ve ǐlmen
ve ilim
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi biliyor
عَلِمْتُ
ǎlimtu
bilmiyorum
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
فَعَلِمُوا
feǎlimū
bilirler ki
يَعْلَمْ
yeǎ’lem
bilmedi mi ki
فَلَيَعْلَمَنَّ
fe leyeǎ’lemenne
elbette bilecektir
وَلَيَعْلَمَنَّ
veleyeǎ’lemenne
ve bilecektir
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler-
بِأَعْلَمَ
bieǎ’leme
daha iyi bilen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
وَلَيَعْلَمَنَّ
veleyeǎ’lemenne
ve elbette bilir
وَلَيَعْلَمَنَّ
veleyeǎ’lemenne
ve elbette bilir
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyor(lar)
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler-
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi biliriz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilseler
الْعَالِمُونَ
l-ǎālimūne
bilenlerden
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
O bilir
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
biliyor(lar)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bileceklerdir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilirler
لِلْعَالِمِينَ
lil’ǎālimīne
bilenler için
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmiyor(lar)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyen(lerin)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
تَعْلَمُ
teǎ’lemu
bilemez
تَعْلَمُوا
teǎ’lemū
bilmiyorsanız
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
biliyor
عَلِمْنَا
ǎlimnā
biz biliyoruz
عَلِيمًا
ǎlīmen
bilmektedir
عِلْمُهَا
ǐlmuhā
onun bilgisi
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilseler
لِنَعْلَمَ
lineǎ’leme
(ayırd edip) bilelim diye
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
بِعِلْمِهِ
biǐlmihi
O’nun bilgisi
الْعُلَمَاءُ
l-ǔlemā`u
bilginler
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bilir ki
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilseydi
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmedikleri
الْعَلِيمِ
l-ǎlīmi
ve bilenin
عَلَّمْنَاهُ
ǎllemnāhu
biz ona öğretmedik
نَعْلَمُ
neǎ’lemu
biliyoruz
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
çok bilen
مَعْلُومٌ
meǎ’lūmun
bilinen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
عَلِمَتِ
ǎlimeti
bilmişlerdir
مَعْلُومٌ
meǎ’lūmun
bilinen
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bileceklerdir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْمَعْلُومِ
l-meǎ’lūmi
bilinen
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
bütün alemlere
وَلَتَعْلَمُنَّ
veleteǎ’lemunne
gayet iyi bileceksiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen(lerle)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyen(ler)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilselerdi
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar
يَعْلَمُوا
yeǎ’lemū
bilmediler
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
en iyi bilendir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَلِيمِ
l-ǎlīmi
alim (herşeyi en iyi bilen)
وَعِلْمًا
ve ǐlmen
ve bilgi ile
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bileceklerdir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَلِيمِ
l-ǎlīmi
bilenin
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
بِعِلْمِهِ
biǐlmihi
O’nun bilgisi
وَيَعْلَمُونَ
ve yeǎ’lemūne
ve bilirler
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilir
كَالْأَعْلَامِ
kāleǎ’lāmi
dağlar gibi
وَيَعْلَمَ
ve yeǎ’leme
ve bilsinler
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
çok bilen
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilerek
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bileceklerdir
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
مُعَلَّمٌ
muǎllemun
öğretilmiştir
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmiyorlar
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmeyen(lerin)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
bütün alemlerin
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
biliyor
نَعْلَمَ
neǎ’leme
bilinceye
تَعْلَمُوهُمْ
teǎ’lemūhum
bilmeyerek
فَعَلِمَ
feǎlime
böylece bildi
تَعْلَمُوا
teǎ’lemū
sizin bilmediğiniz
وَاعْلَمُوا
veǎ’lemū
ve bilin ki
أَتُعَلِّمُونَ
etuǎllimūne
siz mi öğreteceksiniz?
عَلِمْنَا
ǎlimnā
biz bilmişizdir
وَنَعْلَمُ
ve neǎ’lemu
ve biliriz
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
biliyoruz
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
عَلَّمَهُ
ǎllemehu
onu öğretti
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
سَيَعْلَمُونَ
seyeǎ’lemūne
onlar bilecekler
عَلَّمَهُ
ǎllemehu
ona öğretti
كَالْأَعْلَامِ
kāleǎ’lāmi
koca dağlar gibi
مَعْلُومٍ
meǎ’lūmin
belli
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilmediğiniz
عَلِمْتُمُ
ǎlimtumu
bildiniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilirseniz
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
اعْلَمُوا
Aǎ’lemū
biliniz ki
اعْلَمُوا
Aǎ’lemū
bilin ki
وَلِيَعْلَمَ
veliyeǎ’leme
ve bilsin diye
يَعْلَمَ
yeǎ’leme
bilsinler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilerek
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
daha iyi bilir
عَلِمْتُمُوهُنَّ
ǎlimtumūhunne
anlarsanız
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyorsunuz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
biliyor(lar)
وَيُعَلِّمُهُمُ
ve yuǎllimuhumu
ve onlara öğreten
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilirseniz
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bilir (ki)
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmezler
وَيَعْلَمُ
ve yeǎ’lemu
ve bilir
لِتَعْلَمُوا
liteǎ’lemū
bilesiniz diye
الْعَلِيمُ
l-ǎlīmu
bilendir
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bilmez mi?
فَسَتَعْلَمُونَ
feseteǎ’lemūne
bileceksiniz
فَسَتَعْلَمُونَ
feseteǎ’lemūne
yakında bileceksiniz
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
en iyi bilen
أَعْلَمُ
eǎ’lemu
en iyi bilen
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilseler
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilmedikleri
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemler için
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
لَنَعْلَمُ
leneǎ’lemu
elbette biliyoruz
مَعْلُومٌ
meǎ’lūmun
belli
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bildikleri
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilenlerden
فَسَيَعْلَمُونَ
feseyeǎ’lemūne
bileceklerdir
لِيَعْلَمَ
liyeǎ’leme
bilsin diye
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
biliyor
مَعْلُومٍ
meǎ’lūmin
belirli
سَيَعْلَمُونَ
seyeǎ’lemūne
yakında bilecekler
سَيَعْلَمُونَ
seyeǎ’lemūne
yakında bilecekler
لِلْعَالَمِينَ
lil’ǎālemīne
alemlere
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
يَعْلَمُونَ
yeǎ’lemūne
bilirler
الْعَالَمِينَ
l-ǎālemīne
alemlerin
يَعْلَمْ
yeǎ’lem
bilmediği
يَعْلَمْ
yeǎ’lem
bilmedi mi (o)?
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bilmez mi?
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bileceksiniz
تَعْلَمُونَ
teǎ’lemūne
bilseydiniz