Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir. Sûrede başlıca, kâinatta Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller, vahiy, öldükten sonra dirilme gibi konular yer almaktadır.
1.
Allah`ın emri (kıyâmet) geldi; sakın onu acele istemeyin! (Allah, o müşriklerin)ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve çok yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
(Rabbin,) melekleri kendi emriyle, kullarından dilediğine: `Şübhesiz ki benden başka ilâh olmadığı(nı insanlara bildirmek) ile korkutun da benden sakının!` diye vahiy ile indirir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Gökleri ve yeri hak ile (karârınca O) yarattı. (Ve O, müşriklerin) ortak koşmakta oldukları şeylerden pek yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
İnsanı bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) yarattı; bir de bakarsın ki o, apaçık bir mücâdeleci (kesilmiş)tir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Hayvanları (ve çok vâsıtaları) da yarattı. Sizin için onlarda ısıtıcı şeyler ve birçok faydalar vardır; hem onlar(ın kendisinden ve gelirin)den yersiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Ve akşamleyin getirirken, sabahleyin de salıverirken onlarda sizin için bir (zevk ve)güzellik vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Hem (bunlar sizi ve) yüklerinizi öyle bir beldeye taşır(lar) ki, (onlar olmasaydı)oraya nefislerin(izin) ancak çok meşakkat çekmesiyle varabilirdiniz. Şübhesiz ki Rabbiniz, elbette Raûf (çok şefkat eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Atları, katırları ve eşekleri de onlara binmeniz için ve (dünya hayâtınızda) bir ziynet olsun diye (yarattı). Ve daha sizin bilmeyeceğiniz nice şeyler (nice vâsıtalar) yaratır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Yolun doğrusu(nu göstermek) ise Allah`a âiddir; ondan (o yollardan) eğri olan da vardır. Hâlbuki (Allah) dileseydi, elbette sizi hep birlikte hidâyete erdirirdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Gökten sizin için bir su indiren O`dur; içecek(leriniz) ondandır, içinde(hayvanlarınızı) otlattığınız bitkiler de ondan (yetişmekte)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(Allah) onunla size ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzüm bağları ve her çeşit meyvelerden bitirir. Muhakkak ki bunda, düşünecek bir topluluk için (Allah`ın varlığına ve birliğine) elbette bir delil vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
(O,) geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da O`nun emrine boyun eğdirilmişlerdir. Şübhe yok ki bunda, akıl erdirecek bir topluluk için nice deliller vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Yeryüzünde sizin için yarattığı, renkleri muhtelif şeyleri de (size itâatkâr kıldı). Şübhesiz bunda (da) ibret alacak bir topluluk için kat`î bir delil vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
İçinden tâze bir et (balık) yiyesiniz ve kendisinden onu takınacağınız bir ziynet(inci ve mercan) çıkarasınız diye, denizi hizmetinize veren de O`dur. Ayrıca gemileri onda(suları) yara yara giden (vâsıta)lar olarak görürsün. (Bütün bunlar, ibret almanız) ve O`nun fazlından (rızkınızı) aramanız içindir; tâ ki şükredesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Sizi sarsar diye yeryüzünde de (direkler hükmünde) sâbit dağlar, hem maksadlarınıza ulaşasınız diye nehirler ve yollar koydu (yarattı).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Öyleyse (sizin için bu kadar ni`metleri yoktan) yaratan (Allah), (aslâ)yaratamayan (putlarınız ve sâdece var olanı keşfeden insanlar) gibi midir? Hâlâ ibret almaz mısınız?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Eğer Allah`ın ni`metini sayacak olsanız, onu sayamazsınız. Şübhesiz ki Allah, elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
(Onların) Allah`dan başka (kendisine) yalvarmakta oldukları şeyler ise, hiçbir şey yaratamazlar; çünki (onların) kendileri yaratılıyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
(Onlar) ölüdürler, diri değildirler! (Kendilerinin ve kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
İlâhınız (olan Allah) tek bir İlâhdır. Fakat âhirete îmân etmeyenlerin kalbleri inkârcıdır ve onlar büyüklük taslayan kimselerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Hiç şübhe yok ki Allah, elbette (onlar) neyi gizler ve neyi açıklarlarsa bilir. Doğrusu O, büyüklük taslayanları sevmez!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
(Böyle derler) ki kıyâmet günü hem kendi günahlarını tamâmen yüklensinler, hem de kendilerini bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarından bir kısmını! Dikkat edin ki, yüklenecekleri şey ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Şübhesiz onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu; fakat Allah(`ın emri) binâlarına temellerinden geldi de tavan, tepelerinden üzerlerine çöktü ve azab onlara (böylece)ummayacakları bir yerden geldi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Sonra (Allah) kıyâmet günü onları rezîl eder ve: `Uğurlarında (mü`minlere)düşmanlık edip durduğunuz ortaklarım nerede?` buyurur. Kendilerine ilim verilmiş olanlar(peygamberlerle mü`minler) der ki: `Şübhesiz ki bugün, rezillik ve kötülük kâfirler üzerinedir!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Onlar ki, nefislerine zulmedici kimseler oldukları hâlde iken, melekler onların canlarını alırlar. O vakit (onlar): `(Biz) hiçbir kötülük yapmıyorduk!` diye teslîm olmuşlardır. Hayır! Muhakkak ki Allah, sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Öyle ise içinde ebedî kalıcılar olarak Cehennemin kapılarından girin! Artık kibirlenenlerin kalacakları yer ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
(Günahlardan) sakınanlara ise: `Rabbiniz ne indirdi?` denildi (de onlar): `(Bizim için iyilik ve) hayır (indirdi)!` dediler. Bu dünyada (îmân edip) iyilik edenlere, (her iki cihanda) iyilik vardır. Âhiret yurdu ise elbette daha hayırlıdır. Takvâ sâhiblerinin yurdu gerçekten ne güzeldir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
(O yurt,) girecekleri Adn Cennetleridir; (ki) altlarından ırmaklar akar, orada kendileri için ne isterlerse vardır. İşte Allah, takvâ sâhiblerini böyle mükâfâtlandırır!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Onlar ki, tertemiz kimseler oldukları bir hâlde iken melekler onların canlarını alırlar(ve o ölüm ânlarında onlara): `Selâm sizin üzerinize olsun!` derler; (âhirette ise kendilerine:) `İşlemekte olduğunuz (sâlih) amellerden dolayı girin Cennete!` (denir).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
(Kâfirler) kendilerine (ölüm) meleklerin(in) gelmesinden veya Rabbinin (azab)emrinin gelivermesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Hâlbuki Allah onlara zulmetmedi; fakat onlar (helâklerine sebebiyet verecek işleri yapmakla) kendilerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Sonunda yaptıklarının cezâsı onlara isâbet etti ve kendisiyle alay eder oldukları şey onları kuşatıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Şirk koşanlar ise dedi ki: `Eğer Allah dileseydi, ne biz, ne de atalarımız O`ndan başka bir şeye tapmazdık ve O(`nun emri) olmadan hiçbir şeyi haram kılmazdık!` Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. O hâlde peygamberler üzerine apaçık tebliğden başka ne düşer?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
And olsun ki, her ümmet içinde: `Allah`a kulluk edin ve tâğuttan (Allah`ın yerine tutacağınız herşeyden) kaçının!` diye (kendilerine nasîhat etmesi için) bir peygamber gönderdik. Artık onlardan bir kısmını (hikmetine binâen kendi lütfuyla) Allah hidâyete erdirdi, bir kısmına da (inkârları yüzünden) dalâlet hak oldu. Öyleyse yeryüzünde bir dolaşın da (peygamberlerimizi) yalanlayanların âkıbeti nasıl olmuş bakın!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Onların hidâyete ermelerine ne kadar hırs göstersen de, şübhesiz ki Allah, (hak ettiklerinden dolayı) dalâlete attığı kimseleri hidâyete erdirmez; onlar için hiçbir yardımcı da yoktur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Hâlbuki (onlar): `Allah, ölen kimseyi diriltmez!` diye bütün güçleriyle Allah`a yemîn ettiler. Hayır! (Onlar diriltileceklerdir! Bu,) O`nun üzerine hak bir va`ddir; fakat insanların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
(Diriltilecekler) ki, onlara hakkında ihtilâf eder oldukları şeyi açıklasın ve inkâr edenler kendilerinin gerçekten yalancı kimseler olduklarını bilsin(ler)!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Bir şeye sözümüz, onu(n olmasını) dilediğimizde, kendisine sâdece `Ol!` dememizdir ki (o da) hemen oluverir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Kendilerine zulmedildikten sonra Allah yolunda hicret edenleri, dünyada mutlaka güzelce yerleştiririz. Âhiret mükâfâtı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Onlar (bu mükâfâta lâyık olacak kimseler), sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
(Ey Resûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahyeder olduğumuz erkeklerden başkasını (peygamber) göndermedik. (Ve siz ey müşrikler!) Eğer bilmiyorsanız o hâlde ehl-i zikre (iyi bilenlere) sorun!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
(O peygamberleri) mu`cizelerle ve kitablarla (gönderdik). Sana da, kendilerine indirileni (helâl ve harâmı) insanlara açıklayasın diye Zikr`i (Kur`ân`ı) indirdik; tâ ki düşünsünler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Peki (peygambere) kötülüklerle tuzak kuranlar, Allah`ın, kendilerini yere batırmasından veya anlayamayacakları bir yerden kendilerine azâbın gelivermesinden emîn mi oldu(lar)?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Veya dönüp dolaşırlarken (azâbın) kendilerini yakalayıvermesinden (mi emin oldular)? Hâlbuki onlar, (Allah`ı) âciz bırakıcı kimseler değillerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Veya (azâbın) kendilerini korkuta korkuta (azar azar) yakalamasından (emîn mioldular)? Artık şübhesiz ki Rabbiniz, elbette Raûf (çok şefkat eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
(Onlar) Allah`ın yarattığı herhangi bir şeyi görmediler mi ki, onun gölgeleri (dahi)Allah`a secde ediciler ve zilletle boyun eğenler oldukları hâlde sağ ve sol (taraflar)a dönerler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Hâlbuki göklerde olan ve yerde bulunan hareket eden bütün canlılar ve melekler, büyüklük taslamadan sâdece Allah`a secde eder.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
(İnsanların ve cinlerin bir kısmı hâriç, herşey) üzerlerinde (hâkim) olan Rablerinden korkarlar ve ne emrolunurlarsa yaparlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Ve Allah buyurdu ki: `İki ilâh edinmeyin! O, ancak tek bir İlâhdır! Öyle ise, yalnız benden korkun!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Çünki göklerde ve yerde ne varsa O`nundur; dîn (itâat) de dâimâ O`nun içindir. Buna rağmen Allah`dan başkasından mı sakınıyorsunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Hâlbuki size gelen her ni`met Allah`dandır; sonra size zarar dokunduğu zaman(feryadla) ancak O`na sesinizi yükselt(erek yalvar)ırsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Sonra sizden o zararı giderdiği zaman, içinizden bir fırka hemen Rablerine ortak koşarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
(O müşrikler,) kendilerine verdiğimiz (ni`metler)e nankörlük etmeleri için (böyle yaparlar). Şimdilik eğlenin bakalım; fakat (yaptıklarınızın âkıbetini) ileride bileceksiniz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Hem kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, hiçbir şey bilmeyenlere (putlara) bir hisse ayırıyorlar. Allah`a yemîn olsun ki, bu iftirâ etmekte olduğunuz şeylerden mutlaka sorulacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Hem Allah`a kızları isnâd ediyorlar! (Hâşâ!) O, bundan (da, Îsâ ve Uzeyr gibi erkek çocuktan da) münezzehtir; kendilerine ise beğendiklerini (erkek çocuklarını dilerler).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Hâlbuki onlardan biri, kız (çocuk) ile müjdelendiğinde, öfkelenmiş biri olarak yüzü simsiyah kesilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Kendisine verilen (müjden)in (kendince) kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu zillet altında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün (diye düşünür)! Bak, hükmediyor oldukları şey ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Âhirete îmân etmeyenler için çirkin sıfatlar vardır. En yüce sıfatlar ise Allah`ındır. Çünki O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden (hak ettikleri şekilde) yakalayacak olsaydı, (yeryüzü) üzerinde hareketli hiçbir canlı bırakmazdı; fakat onları belirli bir vakte kadar te`hîr eder. Artık ecelleri geldiği zaman, ne bir saat (bir an) geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Hem beğenmeyecekleri şeyleri Allah`a isnâd ediyorlar, hem de en güzel (âkıbet)gerçekten kendilerininmiş diye dilleri yalan söylüyor. Hiç şübhesiz ki, onlar için ateş vardır ve onlar (ona) gerçekten en önde götürülecek kimselerdir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Allah`a yemîn olsun ki, senden evvelki ümmetlere de muhakkak (peygamber)gönderdik; fakat şeytan onlara (kötü) amellerini süsledi; işte o, bugün (dünyada) onların dostudur; fakat (âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Hâlbuki (biz) sana bu Kitâb`ı ancak (insanların), hakkında ihtilâfa düştükleri şeyleri kendilerine açıklayasın ve îmân edecek bir topluluğa bir hidâyet ve bir rahmet olsun diye indirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Ve Allah, gökten bir su indirdi de onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat verdi. Şübhesiz bunda, (ibretle) dinleyecek bir topluluk için kat`î bir delil vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Muhakkak ki sizin için, sağmal hayvanlarda da gerçekten bir ibret vardır. Size on(lar)ın karınlarındaki fışkı ile kan arasından, içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden de (istifâde ediyorsunuz); ondan hem sarhoş edici bir içki, hem de güzel bir rızık elde ediyorsunuz. Şübhe yok ki bunda (aynı şeyde, güzel ve çirkin birer yol bulunmasında) akıl erdiren bir kavim için kat`î bir delil vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Ve Rabbin nahl`e (bal arısına) vahyetti (ilhâm etti) ki: `Dağlardan, ağaçlardan ve(insanların) kurmakta oldukları çardaklardan evler edin!`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
`Sonra her çeşit meyvelerden ye de (bal yapmak için) Rabbinin (sana)kolaylaştırdığı (ve ilhâm ettiği san`atın yayılım) yollarına gir!` Onların (o arıların)karınlarından, renkleri muhtelif bir içecek çıkar ki, onda insanlar için bir şifâ vardır. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir topluluk için kesin bir delil vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Hem Allah, sizi yarattı; sonra da sizi öldürür; içinizden kimi de ömrün en rezîline(bunaklık çağına) ulaştırılır ki, biraz ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun! Muhakkak ki Allah, Alîm (herşeyi bilen)dir, Kadîr (herşeye gücü yeten)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Hem Allah, rızık husûsunda bazınızı bazınızdan üstün kıldı. Böylece üstün kılınanlar ise, rızıklarını (kendileriyle eşit dereceye gelecek şekilde) ellerinin altındaki kölelerine verici değiller ki, artık onda (o rızıkta) kendileri müsâvî olsunlar. (Onlar kendi köleleriyle eşitliği kabûl etmezken, nasıl oluyor da Allah`a eş tutup ortak koşuyorlar?)Şimdi Allah`ın ni`metini bilerek inkâr mı ediyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Hem Allah, size kendi nefislerinizden eşler kıldı ve eşlerinizden de size oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı. Öyle iken (onlar), bâtıla inanıp da Allah`ın ni`metine nankörlük mü ediyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
(Müşrikler) Allah`ı bırakıp da, kendileri için göklerden ve yerden hiçbir rızka mâlik olmayan ve (buna) güçleri de yetmeyen şeylere (putlara) tapıyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Öyle ise (eşi olmayan) Allah`a, benzerler (ortaklar) koşmaya kalkmayın! Şübhesiz ki (bu yüzden başınıza gelecek azâbı) Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Allah şöyle bir misâl getirdi: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının mülkü olmuş bir köle ile; bir de kendisini tarafımızdan güzel bir rızıkla rızıklandırdığımız (ve) böylece bundan gizli ve açık olarak sarf eden kimse, hiç bir olurlar mı (ki âciz putları, herşeye kadir olan Allah ile bir tutuyorsunuz)? Hamd, Allah`a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Allah, iki kişiyi de bir (başka) misâl olarak getirdi ki, bunlardan biri dilsizdir; hiçbir şeye gücü yetmez ve o efendisine (sâdece) bir yüktür; onu nereye gönderse bir hayır getirmez. Hiç o adam, adâleti emreden ve kendisi, dosdoğru bir yol üzerinde olan kimse ile bir olur mu (ki putları, nihâyetsiz ihsan ve kudret sâhibi ve hak kelâmıyla sizi doğru yola sevk eden Allah ile bir tutuyorsunuz)?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Hâlbuki göklerin ve yerin gaybı Allah`a âiddir. Kıyâmetin kopması ise, ancak bir göz açıp kapama gibi veya daha yakındır. Şübhesiz ki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Ve Allah sizi analarınızın karınlarından, (siz) hiçbir şey bilmez bir hâlde iken çıkardı; şükredesiniz diye de size kulaklar, gözler ve kalbler verdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
(Onlar) gök boşluğunda (uçmaları için) emre boyun eğdirilmiş kuşları görmediler mi? Onları (o boşlukta) Allah`dan başkası tutmuyor. Şübhe yok ki bunda, îmân edecek bir topluluk için nice deliller vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Hem Allah, size evlerinizi sükûnet bulacak bir yer yaptı ve size sağmal hayvanların derilerinden, göç zamânınızda ve ikamet zamânınızda hafifçe taşıyacağınız evler (çadırlar) ve yünlerinden, tüylerinden ve kıllarından bir zamâna kadar(kullanacağınız) giyimlik (ve döşemelik) eşyâlar ve ticâret malları yaptı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler de yaptı, hem sizin için dağlardan barınaklar kıldı ve sizi sıcaktan muhâfaza edecek elbiseler ve savaş(lar)ınızda sizi koruyacak zırhlar yaptı. Böylece üzerinizde olan ni`metini tamamlar ki, Müslüman olasınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Bütün bunlara rağmen ey peygamber! Hâlâ senden ve mesajından yüz çevirirlerse, şüphe yok ki sana düşen, açıkça bir bildirimdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Allah`ın ni`metini tanırlar; sonra da onu inkâr ederler; çünki onların çoğu kâfirdirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Her ümmetten bir şâhid çıkaracağımız gün ise, artık inkâr edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilir, ne de onlardan (Rablerini) râzı etmeleri istenir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Ve zulmedenler azâbı gördükleri zaman, artık (o azab) onlardan ne hafifletilir, ne de onlara göz açtırılır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
(Allah`a) ortak koşanlar da (koştukları) ortaklarını gördükleri zaman: `Rabbimiz! Seni bırakıp (kendilerine) yalvarmakta olduğumuz ortaklarımız, işte bunlardır!` derler. Bunun üzerine (onlar da): `Şübhesiz ki siz gerçekten yalancı kimselersiniz!` diye o sözü(reddederek) kendilerine atarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
(Müşrikler) o gün Allah`(ın hükmün)e teslîm olmuşlar ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
İnkâr edip (insanları) Allah yolundan men` edenlere, fesad çıkarmakta olduklarından dolayı, kendilerine azab üstüne azab katmışızdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
(Ey Resûlüm!) O gün her ümmet içinde, üzerlerine kendilerinden bir şâhid çıkaracağız, seni de bunların (ümmetinin) üzerine şâhid getireceğiz. Sana bu Kitâb`ı, herşey için bir açıklama ve Müslümanlar için bir hidâyet, bir rahmet ve bir müjde olmak üzere indirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Şübhesiz ki Allah, adâleti, iyiliği ve akrabâya (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder; fuhşiyâttan, kötülükten ve azgınlıktan da men` eder. İbret alasınız diye size(Allah, böyle) nasîhat eder.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Sözleştiğiniz zaman da Allah`ın ahdini (verdiğiniz sözü) yerine getirin; hem Allah`ı üzerinize gerçekten kefil tutarak sağlamlaştırdıktan sonra, yeminleri(nizi)bozmayın! Muhakkak ki Allah, ne yaparsanız bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Hem ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan (kadın) gibi olmayın! Bir ümmetin, diğer bir ümmetten daha fazla olması sebebiyle, yeminlerinizi aranızda (bozarak)bir hîle ediniyorsunuz! Allah, sizi bununla ancak imtihân eder. Hakkında ihtilâfa düşmekte olduğunuz şeyleri ise kıyâmet günü size mutlaka açıklayacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
Hâlbuki Allah dileseydi, sizi elbette tek bir ümmet (olarak aynı din üzere)yapardı; fakat (O,) dilediğini (kendi isyânı yüzünden) dalâlete atar; dilediğini ise (hikmetine binâen kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Ve (siz), yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorulacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Hem yeminlerinizi aranızda bir hîle edinmeyin; yoksa bir ayak, sebat bulmasından sonra kayar ve (insanları) Allah yolundan saptırmanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü(azâbı) tadarsınız! (Âhirette de) sizin için (pek) büyük bir azab vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Allah`ın ahdini, (karşılığında ne alsanız) az (düşecek) bir fiyata satmayın! Eğer bilirseniz, ancak Allah katında olan (ahde riâyetinize karşı verilecek mükâfât) sizin için hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Sizin yanınızda bulunan tükenir; Allah`ın katında bulunan ise ebedîdir. Elbette sabredenlere de mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Erkek olsun, kadın olsun; kim mü`min olarak sâlih bir amel işlerse, artık ona elbette hoş bir hayat yaşatacağız! Ve muhakkak onlara (âhirette) mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Şu şübhesiz ki îmân edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun(şeytanın) bir hâkimiyeti yoktur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Şeytanın, şeytanî güçlerin nüfûzu, gücü kendisini dost ve otorite kabul edenlerin ve ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah`a ortak koşanların üzerinde etkilidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Bir âyetin yerine (onun hükmünü kaldıran) başka bir âyet getirdiğimiz zaman, ki Allah ne indirdiğini daha iyi bilendir, (kâfirler:) `Sen ancak bir iftirâcısın!` derler. Hayır! Onların çoğu bilmiyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
De ki: `Îmân edenlere sebât vermek için ve Müslümanlara bir hidâyet ve bir müjde olmak üzere onu (o Kur`ân`ı), Rûhü`l-Kudüs (Cebrâîl) Rabbin tarafından hak ile indirdi.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Şübhesiz biliyoruz ki, onlar: `(Kur`ân`ı) ona ancak bir insan öğretiyor` diyorlar.(Hâlbuki o) nisbet ettikleri kimsenin lisânı yabancıdır; bu ise, apaçık Arabca bir lisandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Doğrusu, Allah`ın âyetlerine îmân etmeyenler yok mu, Allah onları (bu hâllerinden dolayı) hidâyete erdirmez ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
Allah`ın âyetlerine iman etmeyenlerdir ki, ancak onlardır sürekli yalan uyduranlar ve onlardır yalancıların ta kendileri.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
Kalbi îmân ile mutmain olduğu hâlde (inkâra) zorlanan kimse müstesnâ, kim îmân ettikten sonra Allah`ı inkâr ederse (onun için şiddetli bir tehdid vardır), fakat kim de küfre gönlü(nü) açarsa, artık Allah`dan onların üzerine bir gazab ve onlar için (pek) büyük bir azab vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Bu, doğrusu onların âhirete mukabil dünya hayâtını (tercîh ederek)sevmelerinden ve şübhesiz ki Allah`ın kâfirler topluluğunu hidâyete erdirmeyeceğindendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
İşte onlar (küfürleri sebebiyle) Allah`ın, kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Sonra şübhesiz Rabbin, eziyet edilmelerinin (ve küfre zorlanmalarının) ardından hicret edenler, sonra cihâd edenler ve sabredenler hakkında, bütün bunlardan sonra muhakkak ki Rabbin, elbette (bu güzel hâllerine binâen onlar için) Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
O gün (mahşer günü) herkes gelir, kendi nefsi(ni kurtarmak) için uğraşır. Ve herkese, yaptığının karşılığı tam olarak verilip, onlara haksızlık edilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Allah, bir şehri (Mekke`yi size) misâl getirdi. (Bu şehir) emniyet ve huzûr içinde idi, ona rızkı her taraftan bol bol geliyordu. Fakat (halkı) Allah`ın ni`metlerine nankörlük etti; Allah da onlara, (özene bezene) yapmakta oldukları şeyler sebebiyle açlık ve korku elbisesini tattırdı!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Şânım hakkı için, onlara kendilerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine, onlar zulmedici kimseler oldukları bir hâlde iken azab onları yakalayıverdi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
Öyle ise Allah`ın sizi rızıklandırdığı helâl ve temiz şeylerden yiyin; eğer yalnız O`na kulluk ediyorsanız, Allah`ın ni`met(ler)ine şükredin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
(O) size, ancak ölüyü (usûlünce kesilmeden veya avlanmadan ölen hayvanı,akan) kanı, domuz etini ve Allah`dan başkası adına kesilen (hayvan etin)i haram kılmıştır. Fakat mecbur kalan bir kimse (başkasının hakkına) saldırmamak ve haddi (zarûret mikdârını) aşmamak (üzere, ölmeyecek kadar bunlardan yemek) şartıyla, artık şübhesiz Allah, (onlar için) Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Hem dillerinizin yalanı vasfediyor olması sebebiyle: `Bu helâldir, şu da haramdır` demeyin; çünki Allah`a yalanı iftirâ ediyor olursunuz. Şübhesiz ki Allah`a yalan iftirâ edenler, kurtuluşa ermezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
(Dünyada) az bir faydalanma ve (buna mukabil âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
Yahudi olanlara ise, daha önce sana anlattıklarımızı haram kılmıştık. Hâlbuki(biz) onlara zulmetmedik, fakat (onlar, kötü amelleriyle) kendilerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
Sonra şübhesiz Rabbin, cehâletle kötülük yapan; sonra bunun ardından tevbe edip (hâllerini) ıslâh edenler hakkında (affedicidir), doğrusu Rabbin, bu (samîmi hâlleri)nden sonra (onlar için) elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Şübhe yok ki İbrâhîm, Allah`a itâat eden, Hanîf (hakka yönelmiş) olan (başlıca)bir ümmet (her hususda kendisine tâbi` olunan bir rehber) idi. Ve (o, kâfirler gibi)müşriklerden olmadı!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
121.
O`nun ni`metlerine şükrediciydi. (Allah da) onu (peygamberliğe) seçmiş ve onu dosdoğru bir yola hidâyet etmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
122.
Ona dünyada da iyilik verdik. Şübhesiz ki o, âhirette de elbette sâlih kimselerdendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
Sonra sana: `Hanîf (hakka yönelmiş) olan İbrâhîm`in dînine tâbi` ol! Çünki (o, etrâfındaki kâfirler gibi) müşriklerden değildi!` diye vahyettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
Cumartesi (ibâdeti) ancak onda ihtilâfa düşen (yahudi)lere (farz) kılınmıştı. Muhakkak ki Rabbin, üzerinde ihtilâfa düşmekte oldukları şeyler hakkında, kıyâmet günü aralarında elbette hüküm verecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
125.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel nasîhatle da`vet et ve onlarla en güzel bir şekilde mücâdele et! Şübhe yok ki yolundan sapanları en iyi bilen ancak Rabbindir; hidâyete erenleri de en iyi bilen O`dur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
Eğer bir cezâ verirseniz, o hâlde size yapılan eziyetin misliyle cezâ verin! Fakat sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
(Habîbim, yâ Muhammed!) Sabret; senin sabrın da ancak Allah(`ın yardımı)iledir; hem (îmân etmiyorlar diye) onlara üzülme; tuzak kurmakta olmalarından dolayı da sıkıntıya düşme!Mealleri KıyaslaSayfada Göster