1. Allah’ın emri geldi. Onunla yüzyüze gelmekte acele etmeyin. Tüm varlığın tespih ettiğidir o Allah. Arınmıştır onların şirk koştuklarından. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Kullarından dilediğine melekleri, emrinden olan ruh ile şöyle diyerek indirir: "Gerçek şu: Benden başka ilah yok, o halde benden sakının!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Arınmıştır onların ortak tuttukları şeylerden. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. İnsanı bir spermden yarattı. Bir de bakmışsın insan, açıkça kafa tutan bir hasım oluvermiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Davarları da O yaratmıştır. Onlarda sizin için bir ısıtıcı, koruyucu ve nice nice yararlar vardır. Onlardan bazı şeyleri/onlardan bazılarını yersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Ve ağırlıklarınızı yüklenir, canlarınızın yarısını tüketmeden varamayacağınız beldelere kadar taşırlar. Hiç kuşkusuz, Rabbiniz gerçekten Raûf’tur, çok acıyıp esirger; Rahîm’dir, sınırsızca merhamet eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Yolu doğrultup denge noktasını bulmak Allah’ın işidir. Ondan sapan da var. Allah dileseydi, sizi toptan hidayete erdirirdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. O sizin için gökten bir su indirdi; ondan bir içecek var. Kendisinden hayvanlarınıza yedirdiğiniz ağaç da ondan oluşmaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. O suyla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her çeşitten meyvalar bitirir. Hiç kuşkusuz, bunda, derin derin düşünen bir toplum için gerçek bir mucize vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı sizin emrinize vermiştir. Yıldızlar da O’nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir. Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Ve sizin için yeryüzünde, çeşit çeşit renklerde başka şeylere de vücut vermiştir. Bütün bunlarda, düşünüp ibret alacak bir toplum için elbette bir mucize vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Ve O’dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O’nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Sizi çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve doğruya ulaşmanız umulmaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Ve nice işaretler! Yıldızla da onlar, yol ve yön doğrulturlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Allah’ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, onların sonunu getiremezsiniz. Allah, gerçekten Gafûr ve Rahîm’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Allah, sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Allah dışında yakardıklarınız hiçbir şey yaratamazlar; onların kendileri yaratılmaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Hayat bulmaz ölülerdir onlar. Ne zaman dirilteceklerini bile bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Tanrınız bir tek tanrıdır. Böyle iken, âhirete inanmayanlar, kibre saplandıkları için kalpleri inkârcı olmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Onlara, "Rabbiniz ne indirdi" dendiğinde şöyle dediler: "Öncekilerin masallarını." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Onlardan öncekiler tuzak kurmuşlardı. Bunun üzerine Allah, binalarına temellerinden çarpmış da üstlerindeki tavan tepelerine çökmüştü. Azap onlara hiç fark edemedikleri yerden gelmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Sonra kıyamet günü onları rezil edecek ve diyecek: "Kendileri için kavga çıkarıp ayrılığa düştüğünüz ortaklarım nerede?" Kendilerine ilim verilmiş olanlar diyecekler ki: "Bugün rezillik ve kötülük, gerçeği inkâr edenleredir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Öz benliklerine zulmedip durdukları bir sırada, meleklerin vefat ettirdikleri kişiler şöyle diyerek teslim bayrağını çekerler: "Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk." İş hiç de öyle değil. Allah, sizin yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Hadi girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Korunup sakınanlara, "Rabbiniz ne indirdi" dendiğinde şöyle dediler: "Hayır indirdi." Bu dünyada güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Sonsuzluk yurdu elbette ki daha hayırlıdır. Gerçekten ne güzelmiş takva sahiplerinin yurdu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Adn cennetleri... Girecekler içlerine. Altlarından ırmaklar akacak. Orada diledikleri şey kendilerinin olacak. Allah, korunup sakınanları işte böyle ödüllendirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Melekler, canlarını temiz insanlar olarak aldıklarına şöyle derler: "Selam size, yapıp ettiklerinize karşılık olarak girin cennete." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Neyi bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Allah’ın emrinin gelmesini mi? Onlardan öncekiler de aynen böyle yapmışlardı. Allah onlara zulüm etmemişti. Tam aksine, onlar kendi kendilerine zulüm ediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Sonunda, yapıp ettiklerinin kötülükleri başlarına musibet olmuş, alay edip durdukları şey kendilerini sarıvermişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Ortak koşanlar dediler ki: "Eğer Allah isteseydi ne biz ne de atalarımız Allah dışında bir şeye kulluk/ibadet etmez, O’na rağmen hiçbir şeyi haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de aynen böyle yaptılar. Resullere düşen, açık bir tebliğden başkası değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Andolsun, biz her ümmette şöyle tebliğ yapan bir resul görevlendirdik: "Allah’a kulluk/ibadet edin, tâğutttan kaçının. Sonra bunlardan kimine Allah kılavuzluk etti, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde gezip dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş görün. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Sen onların iyiye ve doğruya ulaşmalarını tutkuyla istesen de Allah, saptırdığına yol göstermez. Hiçbir yardımcıları da olmaz onların. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Yeminlerinin tüm gücüyle, "Allah ölen kimseyi diriltmez" diye Allah’a yemin ettiler. Hayır, öyle değil. Öleni diriltmek O’nun üzerinde hak bir vaattır, fakat insanların çokları bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Diriltecek ki, onlara, ihtilafa düştükleri şeyi açık seçik göstersin ve küfre sapanlar kendilerinin yalancılar olduğunu bilsinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Biz birşeyi dilediğimizde, onun hakkında söyleyeceğimiz söz, "Ol!" demekten ibarettir; o hemen oluverir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Zulme uğratıldıktan sonra Allah uğrunda hicret edenlere biz, dünyada elbette güzelce mekân tutturacağız. Âhiretin ödülü mutlaka daha büyüktür. Bir bilselerdi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. O Allah yolunda hicret edenler, sabrederler ve yalnız Rablerine tevekkül ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir/Kur’an ehline sorun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Açık delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu zikiri / Kur’an’ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık seçik bildiresin de derin derin düşünebilsinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Kötülükleri yapmak için tuzak kuranlar, Allah’ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden yahut hiç fark edemeyecekleri bir yerden azabın kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Yahut dönüp dolaşmaları sırasında kendilerini yakalamayacağından... Onlar buna engel de olamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Yoksa kendilerini korkuta korkuta, sindire sindire yakalamayacağından emin midirler? Kuşkusuz ki, sizin Rabbiniz gerçekten Raûf’tur, Rahîm’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Bakıp görmediler mi, Allah’ın yarattığı şeylerin gölgeleri bile, sağ ve sollarından boyunları bükük bir halde, Allah için secdelere kapanarak dönüyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah’a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Üstlerinde egemen olan Rablerinden ürperirler ve emredildikleri şeyi yaparlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Allah buyurdu ki: "İki ilah edinmeyin; O sadece bir tek ilahtır. Yalnız benden korkun." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Din de sürekli olarak yalnız O’nundur. Hâlâ, Allah’tan başkasından mı sakınıyorsunuz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Sahip olduğunuz her nimet Allah’tandır. Sonra size bir zorluk/keder dokunduğu zaman yalnız O’na yakarırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Sonra da zorluk ve kederi sizden kaldırdığında, içinizden bir zümre kendi Rablerine hemen ortak koşuverir, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Hadi, zevklenin/nimetlenin, yakında bileceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Tutuyor, kendilerine verdiğimiz rızıklardan hiçbir şeyin farkında olmayanlara pay çıkarıyorlar. Allah’a yemin olsun ki, iftira edip durduğunuz şeylerden kesinlikle hesaba çekileceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Tutuyor, Allah’a kızları nispet ediyorlar. Hâşâ! O, bunlardan arınmıştır. İştah duydukları şeyler de kendilerinin mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Onlardan birine kız çocuk müjdelendiğinde yüzü simsiyah kesilir. Öfkeden kuduracak gibidir o. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Kendisine muştulananın utancından ötürü toplumdan gizlenir. Hakaret/eziklik üzere tutsun mu onu yoksa toprağın bağrına mı gömsün onu. Bakın ne kötü hüküm veriyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Âhirete inanmayanlar için kötülük örneği var. En yüce örnekse Allah içindir. O’dur Azîz, O’dur Hakîm. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Eğer Allah, insanları zulümlerine karşı cezalandırsaydı, yeryüzünde debelenen bir şey bırakmazdı. Ama öyle yapmıyor, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Süreleri geldiğinde ise ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçebilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Kendilerinin bile çirkin bulacağı şeyleri Allah’a isnat ediyorlar. Dilleri de yalan düzüp donatıyor: En ileri güzellik onlarınmış! Kuşkusuz olan şu: Onlar için ateş vardır. Ve ona en önden gideceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Yemin olsun Allah’a ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik de şeytan onlara amellerini süslü gösterdi. O, bugün de onların dostudur/ o gün de onların dostu idi. Onlar için acıklı bir azap var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Bu Kitap’ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Allah, gökten bir su indirdi de onunla, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdi. Kuşkusuz, bunda kulak verip dinleyen bir topluluk için mutlaka bir mucize vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Hayvanlarda da sizin için kesin bir ibret vardır. Size onların karınlarından, fışkı ile kan arasından halis bir süt içiriyoruz ki, içenlerin boğazlarından kayar gider. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Hurmalıkların meyvalarından, üzümlerden de sarhoş edici bir içecek ve güzel bir rızık elde edersiniz. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da..." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. "Sonra, meyvaların her türünden ye de boyun bükerek Rabbinin yollarına koyul." Onun karıncıklarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifa vardır. Derin derin düşünen bir topluluk için, bunda kesin bir mucize var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm’dir, Kadîr’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah’ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Allah size, kendi benliklerinizden eşler nasip etti. Eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar oluşturdu. Ve sizleri güzel ve temiz nimetlerle rızıklandırdı. Şimdi bunlar, bâtıla mı inanıyorlar? Ve bunlar, evet bunlar, Allah’ın nimetine nankörlük mü ediyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Allah’ı bırakıp da kendilerine, göklerden ve yerden bir parçacık rızık veremeyen, buna güç yetiremeyen şeylere mi tapıyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Artık Allah’a örnekler verip durmayın. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Allah şöyle bir örnekleme yaptı: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının eşyası durumunda bir kul/köle ile bizden bir güzel rızıkla rızıklandırdığımız ve ondan gizli açık dağıtan bir kişi. Bunlar aynı olur mu?! Bütün övgüler Allah’adır ama onların çokları bilmiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Allah şöyle bir örnekleme de yaptı: İki adam; birisi dilsiz; hiçbir şeye gücü yetmez, efendisi/yöneticisi üstüne sadece bir yük. Efendi onu nereye gönderse hiçbir hayır getiremez. Şimdi bu adam, dosdoğru bir yol üzerinde bulunup adaletle emreden kişi ile aynı olur mu? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Göklerin ve yerin gaybı Allah’ındır. O saate/dünyanın sonuna ilişkin emirse bir göz açıp yummak gibi, hatta ondan da yakındır. Allah her şeye kadirdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Allah sizi annelerinizin karınlarından çıkardı, hiçbir şey bilmiyordunuz; şükredebilesiniz diye size işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Gök boşluğunda, bir emre boyun eğdirilmiş olan kuşlara bakmadılar mı? Onları Allah’tan başkası tutmuyor. Bunda, inanan bir topluluk için elbette ki izler, işaretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Allah size, evlerinizden huzur ve sükûn yeri yaptı. Hayvan derilerinden size, gerek göç gününüzde gerek konduğunuz sırada rahatça taşıyacağınız evler yaptı. Ayrıca, hayvanların; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından belli bir süreye kadar kullanabileceğiniz giyimlikler, döşemelikler ve kullanım eşyası verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler oluşturdu. Dağlardan sizin için sığınak evler yaptı. Sizin için, sıcaktan koruyacak elbiselerle savaşta koruyacak elbiseler de yaptı. İşte nimetini üzerinizde böyle tamamlıyor ki, O’na teslim olup esenliğe ulaşabilesiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Yine de yüz çevirirlerse artık sana düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Allah’ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. Çoğu nankördür bunların. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Her ümmetten bir tanığı ortaya sürdüğümüz gün, küfre sapanlara ne izin verilir ne de özür dilemelerine imkân sağlanır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Zulme sapanlar azapla yüzyüze geldiklerinde, ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Şirke sapanlar, ortak tuttuklarını gördüklerinde şöyle derler: "Rabbimiz, işte bunlar seni bırakıp da yalvarıp yakardığımız ortaklarımız." Bunun üzerine ortakları onlara şöyle söz dokundururlar: "Siz, yalancılarsınız, yalancılar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. O gün hepsi Allah huzurunda teslim bayrağı çekmiş, iftira aracı olarak kullandıklarının tümü onları ortada bırakıp kaybolmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. İnkâra sapıp Allah yolundan geri çevirenler var ya, bozgunculuk edip durmalarından ötürü onların azaplarına azap katmışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap’ı indirdik ki herşey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Şu bir gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı, akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden/edepsizliklerden, kötülükten, azgınlık, doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız ümidiyle size öğüt veriyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Antlaşma yaptığınızda, Allah’a verdiğiniz söze vefa gösterin. Bağlayıp pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Çünkü, kendinize Allah’ı kefil yapmış durumdasınız. Allah, yaptıklarınızı biliyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Yeminleri bozmada, ipliğini kuvvetle büktükten sonra bozup parçalayan karı gibi olmayın. Bir topluluk ötekinden daha zengin ve kalabalık çıktığı için yeminlerinizi aranızda bir hile aracı yapıyorsunuz. Allah sizi bununla imtihan ediyor; ihtilafa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açık bir biçimde elbette gösterecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Allah dileseydi, elbette ki sizi birtek ümmet yapardı. Ama O, dilediğini saptırıyor, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzluyor. Yapıp ettiklerinizden mutlaka sorgu-suale çekileceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Yeminlerinizi aranızda hile ve aldatma aracı yapmayın; aksi halde, ayak sağlam bastıktan sonra kayar ve Allah yolundan alıkoyduğunuz için acıyı tadarsınız. Üstelik büyük bir azaba da uğrarsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. Allah’a verdiğiniz sözü basit bir ücret karşılığı satmayın. Eğer bilirseniz, Allah katında olan, sizin için daha hayırlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Sizin yanınızdaki tükenir ama Allah’ın yanındaki sonsuza dek kalıcıdır. Sabredenlere ödüllerini biz, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle mutlaka vereceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Kur’an’ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah’a sığın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Şu bir gerçek ki şeytanın elinde, iman edip yalnız Rablerine dayananlar aleyhine hiçbir sulta/hiçbir kanıt yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Onun sultası, sadece onu dost edinenlerle Allah’a ortak koşanlar üstündedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Biz bir ayeti, bir başka ayetin yerine koyduğumuzda -ki Allah neyi indirmekte olduğunu daha iyi bilir- şöyle derler: "Sen düpedüz bir iftiracısın." Hayır, öyle değil. Bunların çokları bilmiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Yemin olsun ki, biz, onların, "Kur’an’ı ona bir insan öğretiyor" demekte olduklarını biliyoruz. Nispet etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu, apaçık Arapça bir dildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Allah’ın ayetlerine inanmayanlara Allah kılavuzluk etmez. Onlar için acıklı bir azap öngörülmüştür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Yalanı ancak, Allah’ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. Yalancılık edenler onların ta kendileridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Her kim imanından sonra Allah’a küfür eder, kalbi iman ile yatışmış halde iken baskıyla zorlanan hariç olmak üzere, inkâra göğüs açarsa, böylelerinin üzerine Allah’tan bir gazap iner. Bunlar için büyük bir azap da öngörülmüştür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. Bu böyledir, çünkü, onlar şu iğreti hayatı âhirete tercih etmişlerdir. Ve Allah, küfre sapanlar topluluğunu doğruya kılavuzlamaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Bunlar, Allah’ın; kalpleri, kulakları ve gözleri üstüne mühür bastığı insanlardır. Gaflete saplananlar da bunların ta kendileridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. Hiç kuşkusuz, âhirette hüsrana uğrayacaklar da bunlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Kuşkusuz, Rabbin; işkenceye uğratıldıktan sonra hicret eden, ardından da cihat edip sabreden kişiler yanındadır. Bütün bunlardan sonra senin Rabbin elbette cömertçe affedecek, cömertçe merhamet edecektir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Gün olur, herkes kendi nefsi için mücadele eder ve herkese, yaptığının karşılığı tam tamına ödenir; onlar asla zulme uğratılmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. Allah, şu ülkeyi / medeniyeti de örnek vermiştir: Güvenli, mutlu, huzurlu idi; rızkı her yandan bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler de Allah kendilerine, sanayi olarak ürettikleri şeyler yüzünden açlık ve korku elbisesini/birlikteliğini/karmaşasını tattırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. Yemin olsun ki, onlara içlerinden bir resul geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine, onlar zulümlerine devam edip dururken azap kendilerini yakaladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O’na kulluk/ibadet ediyorsanız, Allah’ın nimetlerine şükredin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. Yalan düzerek Allah’a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah’a iftira edenler kurtulamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. Az bir nimetlenme ardından, acıklı bir azap var onlara. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. Sana anlattıklarımızı daha önce, Yahudilere haram kılmıştık. Biz onlara haksızlık etmedik; aksine, onlar kendi benliklerine zulmediyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafûr ve Rahîm’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah’ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. O’nun nimetlerine şükrediyordu. Allah onu seçip yüceltti ve dosdoğru bir yola kılavuzladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. Dünyada ona güzellik verdik, âhirette de o mutlaka barışsever iyiler arasında yer alacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim’in milletine uy! O, müşriklerden değildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. Cumartesi tatili, sadece onda ihtilaf edenlere farz kılındı. Rabbin, tartışmakta oldukları şey hakkında, onlar arasında kıyamet günü hüküm verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et ve onlarla, en güzel olan neyse o yolla mücadele et. Şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, gerçeğe kılavuzlananları da en iyi bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. Eğer ceza ile karşılık verecekseniz, ancak size yapılan kötülüğün türü ve miktarı ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz, elbette ki bu, sabredenler için daha hayırlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. Sabret! Senin sabrın da Allah’ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Hiç kuşkusuz, Allah, sakınanlar ve güzel düşünüp güzel iş yapanlarla beraberdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster