Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir. Sûrede başlıca, kâinatta Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller, vahiy, öldükten sonra dirilme gibi konular yer almaktadır.
1.
Allah’ın emri geldi. Artık onu acele istemeyin. O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
Melekleri; kullarından dilediğini (elçi seçerek), emrinden ruh ile (vahiy ile) indirir; "Benden başka İlah yoktur, Allah’tan korkun, diye uyarın!.."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Insani bir damla sudan (embriyodan) yarattı. Bir de bakarsın ki o, düşmanlık yapmaya kalkışıyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Hayvanlari da O yarattı; onlarda sizin için ısınmanızı sağlayan şeyler ve daha birçok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Onlarda sizin için, akşamleyin dönüş zamanında/otlaktan getirirken ve sabahleyin otlağa götürürken ayrıca bir güzellik vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Sizin yükünüzü öyle şehirlere taşırlar ki; canlarınız büyük zahmetler çekmeden, siz oraya ulaşamazdınız. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Atları, katırları ve merkepleri de binmeniz için ve bir süs olarak yarattı. Ve sizin bilmediğiniz daha nice şeyler yaratıyor!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Doğru yolu beyan etmek/açıklamak Allah’a aittir, açıklanan yoldan ayrılıp sapan da var. Oysa Allah dileseydi (size özgürlük tanımayıp); elbette hepinizi zorunlu olarak doğru yola iletirdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Gökyüzünden size su indiren O’dur. İçeceğiniz ondandır, hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de ondandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Onunla size ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve her türlü meyveler yaratır. Şüphesiz bunda, derin düşünen bir kavim için elbette bir ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Geceyi ve gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı hizmetinize verdi. Yıldızlar da O’nun buyruğuna göre hareket ederler. Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir kavim için gerçekten ibretler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Yeryüzünde sizin için yarattığı rengârenk şeyler! Şüphesiz bunda, hatırlamaya çalışan bir kavim için gerçekten bir ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Denizi de emrinize/hizmetinize veren O’dur. Ondan taptaze et yiyesiniz ve takınacağınız süsler çıkarasınız diye! Denizde suları yara yara giden gemileri görürsün. Bu da O’nun lütfundan aramanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Sizi sarsar diye yeryüzüne ağır dağlar yerleştirdi. Ve ırmaklar ve yollar. Ta ki doğru yolu bulasınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Kıyamet günü tam olarak kendi yüklerini ve bilgisizce saptırdıkları kimselerin veballerinden bir kısmını da yükleniyorlar. Dikkat edin, yüklendikleri şey ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Onlardan önceki kimseler de tuzak kurmuşlardı. Allah’ın emri onların binalarına temellerinden geldi! Böylece üstlerindeki tavan tepelerine çöktü! Ceza onlara ummadıkları bir yerden geldi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Sonra o, onları kıyamet gününde rezil eder. Ve der ki: "O ortaklarım nerede?" Kendileri uğrunda düşmanlık etmeye kalkıştığınız, o ortaklar?" Kendilerine ilim verilmiş kimseler: "Şüphesiz bugün rezillik ve kötülük inkârcılaradır" derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Meleklerin, kendi kendilerine zalimlik ederlerken vefat ettirdiği kimseler: "Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk" diyerek teslim olurlar. Hayır, hayır; şüphesiz Allah yapıyor olduklarınızı bilendir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Öyleyse; haydi cehennemin kapılarından girin, içinde ölümsüzce/sonsuz kalıcılar olarak! Büyüklenenlerin yurdu ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Korunup sakinan kimselere: "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde; "İyilik" dediler. O kimseler ki; bu dünyada (kimseye zarar vermeden) güzelce yaşadılar, işte onlar için mükafatın en güzeli vardır. Ve ahiret yurdu daha hayırlıdır. Ve ne güzeldir korunup sakınanların yurdu!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Adn cennetleri; işte altlarından ırmaklar akan o yere/cennete girerler, orada onlar için diledikleri/istedikleri herşey vardır. Allah korunup sakınanları işte böyle ödüllendirir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Meleklerin temiz kimselerden vefat ettirdiklerine gelince, onlara; "Size selâm olsun! Yapmış olduklarınıza karşılık cennete girin" derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
(gerçeği inkâr edenler) ille de kendilerine meleklerin veya Rabbinin emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan önceki kimseler de işte böyle yapmışlardı! Allah onlara zulmetmedi. Fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Nihayet yaptıklarının kötülükleri kendilerine isabet etti. Alay ettikleri şey onları kuşatıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Allah’a ortak koşanlar dediler ki: "Eğer Allah dileseydi ne biz ve ne de atalarımız, O’nun dışında hiçbir şeye tapmazdık. Hiçbir şeyi O’nsuz haram kılmazdık." Kendilerinden öncekiler de işte böyle davranmıştı. Elçilere düşen görev sadece açıkça duyurmak değil midir?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Ant olsun, Biz her ümmet için: "Allah’a kulluk edin ve tağuttan kaçının" diye uyaran bir elçi gönderdik. Böylelikle Allah; onlardan kimini (doğru yolda gitmek isteyenleri) doğru yola iletti, onlardan kimine (dalâleti/sapıklığı tercih edenlerin) de dalâlet üzere kalmaları hak oldu. Şimdi yeryüzünde gezin/seyahat edin de, yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir görün!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Sen onların, doğru yola gelmelerini ne kadar istesen de şüphesiz Allah; sapıklığı tercih edenleri doğru yola iletmez. Onların hiç yardımcıları da olmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Onlar yeminlerinin bütün şiddetiyle: "Allah ölen kimseyi diriltemez" diye Allah’a yemin ettiler. Hayır diriltecektir. Bu O’nun hak olarak üzerine aldığı bir sözdür. Fakat insanların birçoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Hakkında ihtilâf ettikleri şeyleri onlara açıklaması ve o inkârcıların da yalancı kişiler olduklarını bilmeleri için!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, Bizim sözümüz sadece ona; "Ol" dememizdir, o da derhal oluşmaya başlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Bundan böyle, (hak ve özgürlüğünü kullandığından dolayı) zulme uğradıktan sonra, Allah’ın emri gereği göç/hicret edenlere gelince; Biz onları dünyada iyi bir şekilde yerleştireceğiz. Ahiret mükâfatı ise daha büyüktür. Eğer bilselerdi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Biz senden önceki çağlarda, kendilerine vahyettiğimiz başka adamları da gönderdik. Eğer bilmiyor iseniz, zikir ehline (daha önce kitap verilenlere) sorun:Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Apaçık delilleri ve yazılı belgeleri!.. Sana da Zikri/Kur’an’ı indirdik ki; kendilerine indirileni insanlara bildiresin! Umulur ki, iyice düşünürler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Kötü tuzaklar kuranlar, Allah’ın kendilerini yerin dibine batırmayacağından ya da azabın kendilerine, hiç ummadıkları bir yönden gelmeyeceğinden emin midirler?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Yahut gezip dolaşırlarken kendilerini yakalamasından? Onlar buna engel olacak değillerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Ya da kendilerini bir korku üzerinde yakalamayacağından? Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Öyleyse onlar, Allah’ın yarattığı herhangi bir şeyi görmediler mi? Onun gölgeleri sağdan ve soldan sürünerek Allah’a secde halinde dönüp dolaşır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Göklerde bulunanlar, yeryüzündeki canlılar ve melekler Allah’a (sevgi ile/korku ile/isteyerek) secde ederler. Onlar asla büyüklenmezler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Allah buyurdu: "İki ilâh edinmeyin! O, ancak tek bir İlâh’tır. Yalnızca Benden korkun!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsi O’nundur. Süregelen din de O’nundur! O halde, Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Size ulaşan/sizde olan her nimet Allah’tandır. Sonra, size bir sıkıntı dokunduğu zaman feryatla, yalnız O’na yalvarırsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Sonra sıkıntıyı sizden kaldırdığı zaman, içinizden bir grup derhal Rablerine ortak koşarlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük için Öyleyse bir süre yararlanın bakalım! Yakında bileceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Verdiğimiz rızıktan hiçbir şey bilmeyenlere bir pay ayırıyorlar! Allah’a ant olsun, uydurmuş olduğunuz şeylerden sorgulanacaksınız!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Ve Allah’a kızlar isnat ediyorlar! O; hiçbir kusuru, eksiği olmayandır. Kendilerine canlarının çektiği ha!..Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Oysa, onlardan birine kız çocuğu müjdelendiği zaman, yüzü kapkara kesilir, içi öfkeyle dolarak...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Kendisine müjdelenen şeyin etkisiyle, kavminden gizlenir. Onu zillete katlanarak tutsun mu? Yoksa onu, toprağa mı gömsün? Dikkat edin! Ne kötü hüküm/karar veriyorlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Kötülük vasfı ahirete inanmayanların halidir. En yüce vasıf ise Allah’ındır. O; üstündür, doğru hüküm/karar verendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Eğer Allah zulümleri sebebiyle insanları cezalandırsaydı, yeryüzünde kıpırdayan hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları, bir süreye kadar erteler! Ölüm emirleri geldiği zaman ne bir saat geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Kendilerinin hoşlanmadıkları vasıfları Allah’a malediyorlar; kendi dilleri de ‘bütün güzellikler kendilerinin olacak’ diye, yalan söylüyor. Gerçekte ise onlara ateş vardır ve elbette onlar, ateşe sürüleceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Allah’a ant olsun, senden önceki toplumlara da elçi gönderdik. Şeytan, yaptıkları işleri kendilerine süslü gösterdi. O, bugün de onların dostudur ve onlara can yakıcı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Biz bu kitabı sana; yalnız onların hakkında ihtilâf ettikleri şeyi onlara açıklayasın ve inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olsun diye indirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Allah gökyüzünden bir su indirdi de ölümünden sonra yeryüzünü onunla diriltti. Şüphesiz ki bunda, işiten bir kavim için gerçekten bir ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Hayvanlarda da sizin için elbette bir ibret vardır. Onların karınlarından size, yarı sindirilmiş gıdalar ile kan arasından çıkan; içimi kolay, halis bir süt içiriyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Hurmalıkların ve üzüm bağlarının meyvelerinden de hem sarhoş eden bir içki, hem de güzel bir besin elde edersiniz! Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir toplum için gerçekten bir ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlarda, ağaçlarda ve insanların kurdukları çardaklarda/kovanlarda, kendine evler edin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Sonra her çeşit üründen ye... Rabbinin yollarında boyun eğerek yürü!" Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz bunda, iyice düşünen bir toplum için gerçekten bir ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Ve Allah sizi yarattı. Sonra sizi öldürüyor. İçinizden kimi de ömrün en kötü çağına ulaştırılır ta ki; birazcık bilgiden sonra hiçbir şey bilmez olur! Şüphesiz Allah en iyi bilendir, herşeye gücü yetendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Allah rızıkta kiminizin kiminize üstün olmasına izin verdi. Üstün olanlar yönettiklerine paylarını vermiyorlar. Oysa onlar rızıkta eşit olmaya çalışsınlar. Yoksa Allah’ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Allah size, karşı cinsinizden eşler yarattı. Eşlerinizden de size çocuklar ve torunlar verdi! Sizi temiz şeylerden rızıklandırdı. Öyleyken onlar şimdi batıla inanıp da, Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Allah’ı bırakıp da göklerden ve yeryüzünden kendileri için, hiçbir şeyi rızık olarak vermeye sahip olmayan ve buna da asla güç yetiremeyecek şeylere tapıyorlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Öyleyse, Allah’a emsaller/benzerler yakıştırmaya kalkışmayın! Şüphesiz Allah bilir, oysa siz bilmezsiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Allah şu kişiyi örnek verdi: Bir şeye gücü yetmeyen başkasının yönetiminde olan esir/köle, tarafımızdan kendisini rızıklandırdığımız o kimse; ondan gizlice ve açıkça infak eder/verir/harcar! Şimdi bunlar hiç eşit olur mu? Övgü Allah’a mahsustur. Ama onların birçoğu bilmez!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Ve Allah şu iki adamı da örnek olarak anlattı: Onlardan birisi dilsizdir, hiçbir şey yapmaya güç yetiremez, o sahibine/patronuna bir yüktür! Onu nereye gönderse hiçbir iyilik/hayır getirmez! Şimdi o kimse adaletle emreden ve dosdoğru bir yol üzerinde olan kimse ile hiç eşit olur mu?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Göklerin ve yeryüzünün gaybı Allah’a aittir. Saatin işi/emri ise sadece göz kırpması gibidir. Veya daha da kısadır. Şüphesiz Allah herşeye güç yetirendir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Allah sizi annelerinizin karnından çıkardı, hiçbir şey bilmiyordunuz! Size kulaklar, gözler ve gönüller verdi. Belki şükredersiniz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Kuşlara bakmadılar mı? Gök boşluğunda boyun eğdirilmiş! Onlara havada tutunma özelliğini veren Allah’tır. Şüphesiz bunda, düşünen bir topluluk için gerçekten birçok dersler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve dinlenme yeri kıldı. Hayvanların derilerinden de hem hicret/göç gününüzde, hem de konup yerleştiğiniz günlerde, hafifçe taşıyabileceğiniz barınaklar/evler belirledi. Yünlerinden, yapağılarından ve tüylerinden/kıllarından da bir süreye kadar kullanacağınız giyimliklerdöşemelikler ve geçimlik malı kıldı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Allah yarattıklarından size gölgeler kıldı. Dağlarda da sizin için barınaklar meydana getirdi. (Yarattığı maddeler ile) sıcaktan koruyan giysiler ve koruyacak zırhlar yaptınız. Böylece, size üzerinizdeki nimetini tamamlıyor. Umulur ki, teslim olup kurtulursunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Fakat, bundan sonra senden yüz çevirirlerse sana düşen, yalnızca açık bir şekilde tebliğdir/duyurmaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Onlar Allah’ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu inkâra sapanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Her toplumdan bir şahit gönderdiğimiz gün, artık inkârcılara izin verilmez. Ve onların özür dilemeleri de istenmez/kabul edilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Zalimler azabı gördükleri zaman, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara süre de verilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Ortak koşanlar, ortaklarını gördükleri zaman, dediler ki: "Rabbimiz! Senin yerine yalvarmış olduğumuz ortaklarımız işte bunlardır!" Ama onlar da kendilerine şu sözü söyleyecekler: "Şüphesiz siz yalancılarsınız!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
O gün Allah’a teslim olmuşlardır. Uydurup durdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmişlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Inkâra sapanlar ve Allah’ın yolundan çevirmiş olanlar var ya, onlara azap üstüne bir azap daha ekledik. Bozgunculuk yaptıklarından dolayı!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Dirilteceğimiz gün; her toplum için içlerinden kendilerine karşı bir şahit, seni de bunların üzerine şahit olarak getireceğiz! Biz kitabı sana; herşeyi açıklayıcı, teslim olanlara yol gösterici, rahmet ve bir müjde olmak üzere indirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Gerçek şu Kİ Allah; adaleti, ihsanı/iyiliği ve akrabaya vermeyi emrediyor! Fuhşu/iğrenç işleri, kötülüğü ve azgınlığı yasaklıyor! Düşünüp de tutasınız diye, size öğüt veriyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
(Allah’ı şahit tutarak) sözleşme yaptığınız zaman, Allah ile olan sözleşmenizi yerine getirin, pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın! Çünkü üzerinize Allah’ı kefil tutmuştunuz. Muhakkak ki Allah yaptıklarınızı biliyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Ipliğini kuvvetlice büktükten sonra, bozarak çözen bir kadın gibi olmayın! Yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı yapmayın, bir topluluk diğerinden daha gelişmiştir/kabiliyetlidir diye! Allah bununla sizi(n ne olduğunuz gerçeğini) açığa çıkarıyor. Kıyamet günü size, hakkında ihtilâf ettiğiniz şeyleri mutlaka açıklayacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
Eğer Allah dileseydi (özgür iradenizi elinizden alır), hepinizi bir tek toplum hâline getirirdi. Böylece Biz; (bozgunculuğu) dileyeni sapıklıkta bırakır, (tevhidi, güvenliği, adaleti) dileyeni de doğru yola iletiriz. Yapmış olduğunuz şeylerden mutlaka sorumlu tutulacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı yapmayın! Yoksa sağlam bastıktan sonra ayak kayar! Allah’ın yolundan alıkoymanız yüzünden kötülüğü tadarsınız ve size büyük bir azap dokunur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Öyleyse, Allah ile yaptığınız sözleşmeyi/O’na verdiğiniz sözü, geçici bir şey olan (dünyalık) karşılığında değişmeyin!.. Şüphesiz Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Sizin yanınızda bulunan tükenir, Allah’ın katında bulunan ise kalıcıdır. Sabredenlerin mükâfatlarını, mutlaka yapmış olduklarının daha güzeli ile vereceğiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Erkek ve kadın, her kim inanmış olarak iyi bir iş/yaptığı işin en iyisini yaparsa, onu hoş bir hayatta yaşatırız. Ve elbette onlara mükâfatlarını, yapmış olduklarının daha güzeli ile veririz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Gerçek şu ki; onun/şeytanın, inanan ve Rablerine güvenip dayananlar üzerinde, hiçbir gücü yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Onun gücü/hakimiyeti sadece kendisini veli/dost edinenleredir. O kimseler ki; (şeytanı), O’na ortak koşarlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Biz bir ayeti başka bir ayetin yeriyle değiştirdiğimizde; ki Allah ne indireceğini daha iyi bilir "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır, onların birçoğu bilmiyor!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
De ki: "Onu, Ruhü’lKudüs (Cebrail), Rabbinden gerçek ile indirdi; inananları sağlamlaştırmak, teslim olanlara bir yol gösterici ve bir müjde olmak üzere."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Şüphesiz, biz biliyoruz ki onlar: "Kur’an’ı ona ancak bir beşer/insan öğretiyor" diyorlar. Doğrudan saparak yöneldikleri o kişinin dili yabancıdır. Bu ise, apaçık Arapça (anladıkları) bir lisandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Allah’ın ayetlerine inanmayan kişileri elbette Allah, doğru yola ulaştırmaz. Onlara can yakıcı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
Yalanı/iftirayı, yalnızca Allah’ın ayetlerine inanmayan kişiler uydurur. İşte asıl yalancılar/iftiracılar onların kendileridirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
Kim inandıktan sonra, Allah’ı inkâr ederse; kalbi imanla yatışmış olduğu halde zorlanan kimse hariç kim inkâra göğsünü açarsa (inkârı severse), Allah’tan bir gazap, işte onların üzerinedir. Onlar için büyük bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Bu, onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerindendir. Ve şüphesiz Allah da, inkârcılar topluluğunu doğru yola iletmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
Işte bunlar; (hak ettikleri için) Allah’ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini değersiz saydığı kimselerdir. İşte gafiller onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Sonra gerçekten Rabbin sıkıntı ve işkenceye uğratıldıktan sonra hicret edenlerin ardından; cihat eden ve sabredenlerin yanındadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra onları, elbette çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
O gün herkes gelir, kendi nefsini kurtarmak için uğraşır. Herkese yaptıklarının tam karşılığı verilir. Onlara asla haksızlık edilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Allah şöyle bir kenti örnek verdi: Güvenli, huzurlu. Rızıkları her yerden onlara bol bol geliyordu. Fakat, Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler. Bunun üzerine Allah o kentin halkına açlık ve korku elbisesini giydirdi/tattırdı, yaptıklarından dolayı!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Ant olsun, onlara kendilerinden bir elçi geldi ama onu yalanladılar. Böylece, onlar zulümlerine devam ederlerken, azap kendilerini yakalayıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
Bunun içindir ki, Allah’ın size verdiği rızıktan temiz ve meşru olarak yiyin/payınızı alın. Allah’ın nimetine şükredin. Eğer, yalnızca O’na ibadet/kulluk ediyorsanız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
O size ancak; ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkasının adına kesilenleri haram kıldı. Ancak kim mecbur kalırsa, saldırmadan ve sınırı aşmadan yiyebilir. Şüphe yok ki Allah; bağışlayandır, esirgeyendir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Dillerinizin yalan yere nitelemesinden dolayı, "Şu helaldir, şu haramdır" demeyin. O zaman, Allah’a karşı iftira atmış olursunuz. Şüphesiz ki, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa ulaşamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
Sana anlattıklarımızı bundan önce, Yahudi olan kimselere de haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
Sonra gerçekten Rabbin; bir cehalet sonucu kötülük işleyip, sonra bunun ardından tövbe edip ve durumlarını düzeltenleri takdir eder. Şüphesiz ki Rabbin, bundan sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Gerçek şu Kİ, İbrahim birleyerek gönülden Allah’a boyun eğen bir toplumdu. Ve asla Allah’a ortak koşanlardan değildi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
Sonra da sana vahyettik: "Allah’ı birleyerek İbrahim’in milletine/dinine uy! O, ortak koşanlardan değildi/olmadı!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
Cumartesi ancak onda ayrılığa düşen kimselere farz kılındı. Elbette Rabbin kıyamet günü aralarında, ayrılığa düştükleri şey hakkında hükmünü verecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
125.
(bütün insanliği) Rabbinin yoluna, hikmet ile/akıl ve bilim ışığında ve güzel öğüt ile davet et/çağır! Ve onlarla mücadeleni en güzel şekilde (bilim ile) yürüt! Elbette Rabbin kendi yolundan sapan kimseleri en iyi bilendir, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
(ey müminler!) Eğer (size zulüm/hainlik edenlere) ceza verecekseniz, ancak size yapılanın misli/dengi/aynısı ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz (af yolunu tutarsanız), elbette ki bu sabredenler için daha hayırlıdır/iyidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
Sabret! Senin sabrın, ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlar için üzülme. Kurdukları tuzaklardan dolayı da kaygı duyma!Mealleri KıyaslaSayfada Göster