يَا أَيُّهَا الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ آمِنُوا بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقًا لِمَا مَعَكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ نَطْمِسَ وُجُوهًا فَنَرُدَّهَا عَلَىٰ أَدْبَارِهَا أَوْ نَلْعَنَهُمْ كَمَا لَعَنَّا أَصْحَابَ السَّبْتِ ۚ وَكَانَ أَمْرُ اللَّهِ مَفْعُولًا
Ya eyyühellezıne utül kitabe aminu bi ma nezzelna müsaddikal li ma meaküm min kabli en natmise vücuhen fe neruddeha ala edbariha ev nel’anehüm ke ma leanna ashabes sebt ve kane emrullahi mef’ula
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
يَا أَيُّهَا
yā eyyuhā
ey
الَّذِينَ
elleƶīne
kimseler
الْكِتَابَ
l-kitābe
Kitap
بِمَا
bimā
şeye (Kur’ana)
نَزَّلْنَا
nezzelnā
indirdiğimiz
مُصَدِّقًا
muSaddiḳan
doğrulayıcı olarak
مَعَكُمْ
meǎkum
yanınızdakini
نَطْمِسَ
neTmise
biz silip
وُجُوهًا
vucūhen
bazı yüzleri
فَنَرُدَّهَا
fe neruddehā
döndürmemizden
أَدْبَارِهَا
edbārihā
arkaları
نَلْعَنَهُمْ
nel’ǎnehum
onları da la’netlememizden
لَعَنَّا
leǎnnā
la’netlediğimiz
أَصْحَابَ
eSHābe
adamlarını
السَّبْتِ
s-sebti
cumartesi
مَفْعُولًا
mef’ǔlen
yapılır
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Ey kendilerine kitap verilenler, yüzlerinizi mahvedip eski haline getirmeden, yahut cumartesi gününü tanıyanlara lânet ettiğimiz gibi size de lânet etmeden, sizdeki kitabı da gerçeklemek üzere indirdiğimiz kitaba inanın ve Allah’ın emri, mutlaka yerine gelecek.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Siz ey geçmişte bize kitap verildi diyenler! Bir takım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden, yahut onları cumartesi günü yasağını çiğneyen adamlar gibi lanetlemeden önce, yanınızdaki kitabı doğrulayıcı olarak indirdiğimiz kitaba inanın. Zira, Allah’ın emri mutlaka yerini bulacaktır.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Ey ehl-i kitap! Biz, birtakım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden, yahut onları, cumartesi adamları gibi lânetlemeden önce (davranarak), size gelenleri doğrulamak üzere indirdiğimize (Kitab’a) iman edin; Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Ey kendilerine hakikat bilgisi verilenler, yüzleri silerek enselere döndürmeden (ilminizi silip eski sapıklığa döndürmeden) veya Cumartesi hürmetini yerine getirmeyenleri lânetlediğimiz gibi sizleri lânetlemeden önce, gelin iman edin size inzâl ettiğimiz, beraberinizdeki hakikat ilmini tasdik edene (Kurân’a)... Allâh hükmü yerine gelmiştir.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Ey kendilerine kitap verilenler! Bazı yüzleri düzleyip arkalarına döndürmemizden yahut Cumartesi gününe saygı göstermeyenleri lanetlediğimiz gibi şunları da lanetlemeden önce sizin yanınızda olanı doğrulayıcı olarak gönderdiğimize iman edin. Allah’ın emri her zaman yerine getirilir.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Ey kendilerine kitap verilenler birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını (o gün yasağı çiğneyenleri) lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel, yanınızdakini (Tevrat ve İncil’i) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur’an’a) iman edin. Allah’ın emri yapılagelmiştir.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Ey kendilerine kitap verilenler! İndirdiğimiz Kur’âna iman edin ki, o, beraberinizde olan Tevrat’ı (Tevhîd hususunda) tasdik edicidir; hem biz bir takım yüzleri silipte enselerine çevirmezden veya SEBT ASHABI’na (cumartesi gününe saygı göstermiyen Yahudilere) yaptığımız lânet gibi, onları lânetlemezden önce iman edin. Allah’ın (azâb) emri olagelmiştir.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Ey kitap ehli! Biz, birtakım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden, yahut onları Cumartesi adamları gibi lânetlemeden önce, size gelenleri doğrulamak üzere indirdiğimize iman ediniz; Allah`ın emri mutlaka yerine gelecektir.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Ey Kitab verilenler! Yuzleri silip arkaya cevirerek enseler gibi dumduz yapmadan, yahut cumartesi gunculeri lanetledigimiz gibi lanetlemeden once, elinizdeki Kitab’i tasdik ederek indirdigimiz Kuran’a inanin; Allah’in emri daima yapilagelmistir.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Ey kendilerine kitap verilenler ! Beraberinizdeki kitabı tasdîk ettiği halde indirdiğimiz bu Kitab (Kur’ân)a, biz henüz bir takım yüzleri belirsiz hale getirip enselerine çevirmeden veya Cumartesi (hürmetini çiğneyen) kimseleri lanetlediğimiz gibi onları lanetlemeden önce imân edin. Allah’ın emri mutlaka yerine gelir.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Ey kitab verilenler! Bir takım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden yahut cumartesi ashabını (Yahudileri) lânetlediğimiz gibi lânetlemeden önce, elinizdeki kitabı tasdik ederek indirdiğimize iman edin. Allah`ın emri (eninde sonunda mutlaka) yerine getirilmiştir.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silip de tersine çevirmeden, yahut cumartesi halkını lânetlediğimiz gibi onları lânetlemeden, yanınızda bulunanı (Tevrat’ı) doğrulayıcı olarak indirdiğimiz bu kitaba (Kur’an’a) iman edin. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Ey ehl-i kitap! Biz, birtakım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden, yahut onları, cumartesi adamları gibi lânetlemeden önce (davranarak), size gelenleri doğrulamak üzere indirdiğimize (Kitab’a) iman edin; Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Kitaplılar! Bazı yüzleri çevirip sürgüne göndermeden ve Cumartesi Halkını lanetlediğimiz gibi lanetlenmeden önce, yanınızdakileri onaylayıcı olarak indirdiğimizi onaylayın. ALLAH’ın emri sürekli uygulanmıştır.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Ey kendilerine kitap verilenler! Gelin yanınızda bulunan (Tevrat)ı tasdik etmek üzere indirdiğimiz bu kitaba iman edin. Biz birtakım yüzleri silip de enselerine çevirmeden yahut cumartesi halkını (yahudileri) lanetlediğimiz gibi onları lanetlemeden önce iman edin. Yoksa Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Ey kendilerine kitap verilenler, biz bazı yüzleri çarpıtıp ense taraflarına döndürmeden ya da Cumartesi yasağını çiğneyenleri lânetlediğimiz gibi lânetlemeden elinizdeki kitabı onaylayıcı olarak indirdiğimiz Kur’an’a iman ediniz. Yoksa Allah’ın emri her zaman kesinlikle yerine gelir.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Ey kendilerine kitap verilenler birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını [o gün yasağı çiğneyenleri] lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel yanınızdakini [Tevrat ve İncil’i] doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kuran’a) inanın. Tanrı’nın buyruğu yapılagelmiştir.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Ey kitap verilenler! Bir takım yüzleri silmeden ve onları arkalarına çevirmeden veya onları Cumartesi ashabını lanetlediğimiz gibi lanetlemeden önce beraberinizde bulunanı doğrulayıcı olarak indirdiğimize iman edin! Şüphesiz ki Allah’ın emri yerine gelmiştir.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Ey kendilerine kitab verilenler, nezdinizdeki (kitab) ları tasdıyk edici (doğrultucu) olmak üzere indirdiğimiz (Kur’ân-ı kerim) e — biz bir takım yüzleri silib ve belirsiz edip de enselerine çevirmezden, yahud cumartesi yaranına etdiğimiz lâ’net gibi kendilerini de lâ’netlemezden evvel — îman edin. Allahın emri yerine gelecekdir.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Ey kendilerine kitab verilenler! Birtakım yüzleri (tanınmayacak hâle getirerek) silip, enselerine (benzer bir hâle) döndürmemizden veya onları, Cumartesi ehlini lâ`netlediğimiz gibi lâ`netlemeden önce, berâberinizde olanı (Tevrât`ı) tasdîk edici olarak indirdiğimize(Kur`ân`a) îmân edin! Allah`ın emri ise (mutlaka) yerine gelecektir.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Ey kitab verilenler; Biz bir takım yüzleri silip de enselerine çevirmezden veya onları Ashab-ı Sebit’i la’netlediğimiz gib la’netlemezden önce, gelin de elinizdekini doğrulayıcı olarak indirdiğimize iman edin. Allahın emri daima yapılagelmiştir.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Ey kendilerine kitap verilenler! (Hesap gününde) Yüzlerine bakmadığımız ve muhatap almayıp geri çevirdiğimiz gün gelmeden, sizin yanınızda olanı (Tevrat’ı) tasdik eden, veya cumartesi günü yasağına uymayanları lanetlediğimiz gibi, sizide lanetlememizden önce, indirdiğim kitaba (Kur’an’a) inanın. Allah’ın emri (her zaman) yerine gelmiştir.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ey kendilerine kitap verilenler! Yanınızdakini (Tevrat’ı ve İncil’i) tasdik edici olarak indirdiğimize, "yüzleri silmemizden, böylece onları arkalarına çevirmemizden önce veya ashab-ı sebt’i ( "cumartesi günü yasağı"nı çiğneyenleri) lânetlediğimiz gibi onları da lânetlememizden önce" îmân edin. Ve Allah’ın emri yapılmıştır (yerine gelmiştir).
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Ey kitab verilenler! Bir takım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden yahut cumartesi ashabını (Yahudileri) lânetlediğimiz gibi lânetlemeden önce, elinizdeki kitabı tasdik ederek indirdiğimize iman edin. Allah’ın emri (eninde sonunda mutlaka) yerine getirilmiştir.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Siz ey (geçmişte) kendilerine vahiy bahşedilmiş olanlar! (Şimdi), sahip olduğunuz (hakikati) tasdik edici olarak indirdiğimiz vahye inanın ki ümitlerinizi boşa çıkarmayalım ve onları sona erdirmeyelim, tıpkı Sebti ihlal eden o toplumu lanetlediğimiz gibi; zira Allahın irade ettiği şey mutlaka icra edilir.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Siz ey önceki vahiylerin müntesipleri! Sizdekini tasdik edici olarak indirdiğimiz vahye inanın ki, (geleceğe yönelik) umutlarınızı söndürüp yüzlerinizi geçmişe döndürmeyelim; ya da Cumartesi yasağını çiğneyen topluluğu lanetlediğimiz gibi lanetlemeyelim; zira Allah`ın iradesi mutlaka gerçekleşir.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ey kendilerine kitap verilmiş olanlar! Sizin beraberinizde bulunanı musaddık olarak indirmiş olduğumuza imân ediniz, Biz birtakım yüzleri silip de enselerine çevirmemizden veya Ashâb-ı Sebt’e lânet ettiğimiz gibi onlara lânet etmemizden evvel. Ve Allah Teâlâ’nın emri, vaki bulunmaktadır.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Ey ehli kitap! Biz bir takım yüzleri silip dümdüz ederek enselerine çevirmezden veya onları Ashabı sebt’i (Cumartesi gününe saygı göstermeyen yahudileri) lânetlediğimiz gibi lânetlemezden önce, gelin o elinizdekini doğrulayıcı olarak indirdiğimize iman edin. Allah’ın emri mutlaka yerine gelir.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silip de tersine çevirmeden yahut cumartesi halkını lânetlediğimiz gibi, onları da lânetlemeden; yanınızda bulunan kitabı tasdik edici olarak indirdiğimize, (bu Kitaba) iman edin. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecektir.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Ey kendilerine kitap verilenler, biz bazı yüzleri çarpıtıp ense taraflarına döndürmeden ya da Cumartesi yasağını çiğneyenleri lânetlediğimiz gibi lânetlemeden elinizdeki kitabı onaylayıcı olarak indirdiğimiz Kur’an’a iman ediniz. Yoksa Allah’ın emri her zaman kesinlikle yerine gelir.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Ey kendilerine daha önce kitap verilen Ehl-i kitap! Yanınızdaki kitapları tasdik etmek üzere indirdiğimiz bu kitaba da iman edin. İman edin: enseleriniz nasıl dümdüz ise bazılarınızın yüzlerini bir darbe ile gözden, ağızdan, azalardan ederek dümdüz hale getirmeden, veya Ashab-ı sebte yaptığımız gibi lânet etmeden! Allah’ın emri mutlaka yerine gelir.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Ey Kitap verilenler, biz bazı yüzleri, silip arkalarına döndürmeden, ya da Cumartesi adamlarını la’netlediğimiz gibi onları da la’netlemeden önce, yanınızdakini doğrulayıcı olarak indirdiğimiz(Kur’ân)a inanın. Allâh’ın buyruğu yapılır.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Ey kitap verilenler! Bazı yüzleri silip, arkalarına çevirmeden ya da onları da cumartesi yasağını ihlal edenleri lanetlediğimiz gibi, sizi de lanetlemeden önce yanınızdaki (kitabı) tasdik ederek indirdiğimize iman edin. Allah’ın emri yapılagelmiştir.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Ey kitap verilenler, yanınızdakini doğrulayıcı olarak indirdiğimiz Kitab’a inanın. Bazı yüzleri silip arkalarına döndürmeden ya da cumartesi adamlarını lanetlediğimiz gibi onları da lânetlemeden önce buna inanın. Hatırlayın ki Allah’ın emri daima yapılagelmiştir.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey kendilerine kitap verilenler! Biz bir takım yüzleri silip arkalarına çevirmeden, yahut Cumartesi Ashabı’nı lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden önce, yanınızda bulunanı tasdikleyici olarak indirdiğimize inanın. Allah’ın emri yerine getirilmiş olacaktır.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
O ye People of the Book! believe in what We have (now) revealed, confirming what was (already) with you, before We change the face and fame of some (of you) beyond all recognition, and turn them hindwards, or curse them as We cursed the Sabbath-breakers, for the decision of Allah Must be carried out.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.