Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Orada ne bir iniş görebilirsin, ne bir tümsek.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Öyle ki, orada ne kıvrım, ne de tümsek göreceksin.
Adem UğurAdem Uğur:
Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
"Orada ne çukur ne de tümsek görmezsin."
Ahmet VarolAhmet Varol:
Orada ne bir çukur ne de bir tümsek göreceksin.
Ali BulaçAli Bulaç:
"Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş göremiyeceksin.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Orada ne bir iniş ne de bir yokuş görebileceksin.”
Bekir SadakBekir Sadak:
(105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman’in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.»
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
"Orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremeyeceksin."
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.
Edip YükselEdip Yüksel:
"Orda ne ufak bir eğrilik ne de bir tümsek göreceksin."
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
«Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin.»
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
O alanda hiçbir engebe, hiçbir tümsek göremezsin.
Gültekin OnanGültekin Onan:
"Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
«Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş görmeyeceksin».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
`Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin!`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Orada ne bir eğrilik, nede bir tepecik görebilirsin.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Orada (dağların yerinde) bir eğrilik ya da bir engebe (alçaklık yükseklik) görmezsin.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
"Onda ne bir çukur göreceksin, ne de bir tümsek."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(öyle ki) orada ne kıvrım ne de tümsek göreceksin".
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
orada ne bir çukur ne de bir tümsek göreceksin!"
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Orada ne bir eğrilik ve ne de bir yumruluk göremezsin.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
"Öyle ki orada ne bir çukur ne de bir tümsek görebileceksin!"
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
(105107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: "Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
O alanda hiçbir engebe, hiçbir tümsek göremezsin.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
"Orada artık ne iniş, ne yokuş göreceksin!"
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Orada ne bir eğrilik, ne de bir tümsek görmeyeceksin.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Artık orada ne bir çukur ne de bir tümsek görebilirsin?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
«Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek.»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
"Yerlerinde bir eğrilik de bir yumruluk da görmeyeceksin."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
"Nothing crooked or curved wilt thou see in their place."