وَلَقَدْ عَهِدْنَا إِلَىٰ آدَمَ مِنْ قَبْلُ فَنَسِيَ وَلَمْ نَجِدْ لَهُ عَزْمًا
Ve lekad ahıdna ila ademe min kablü fe nesiye ve lem necid lehu azma
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَلَقَدْ
veleḳad
ve andolsun
عَهِدْنَا
ǎhidnā
biz emretmiştik
فَنَسِيَ
fenesiye
fakat unuttu
نَجِدْ
necid
biz bulmadık
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Andolsun ki daha önce Âdem’le de ahitleşmiştik de unutmuştu ve onu, bilerek, isteyerek günah işleyen bir adam olarak da bulmamıştık.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Andolsun biz daha önce de, Adem’e buyruğumuzu ulaştırmıştık. Fakat O bunu unuttu. O’nu bilerek isteyerek günah işleyen biri olarak veya yasakladığımız şeye karşı sabır ve dirençli bulamadık. Yani yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli olamadı.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Andolsun biz, daha önce de Âdem’e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Bundan önce Âdem’i bilgilendirmiştik... (Fakat) O unuttu... Onu (uyarıyı uygulamada) azimli bulmadık.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Andolsun biz daha önce Adem’e ahid vermiştik ancak o unuttu. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Andolsun, Biz bundan önce Adem’e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu bundan önce Adem’e (bu ağaçtan yeme diye) emr ettik de unuttu. Biz onda, bir sabır ve sebat bulmadık.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Andolsun ki, daha önce Âdem`e emretmiştik, fakat unuttu; onu gayretli de bulamadık.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
And olsun ki daha once Adem’e secde edin» demistik; iblis’ten baska hepsi secde etmis, o cekinmisti.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
And olsun ki daha önce Âdem’e de emrimizi vermiştik, ama o unuttu, onda bir azim de görmedik.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Biz vaktiyle Âdem`e (o yasak ağacın meyvesinden) yememesini tembih ettik. Fakat (o bu tembihimizi) unuttu. (Biz) onda güçlü irade bulamadık (bir isyan kastı ve emrimizde sebat da bulmadık).
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Andolsun, bundan önce biz Âdem’e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Andolsun biz, daha önce de Âdem’e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Geçmişte Adem’den söz almıştık; ancak unuttu. Biz onda bir azim ve kararlılık görmedik.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Doğrusu bundan önce Âdem’e (bu ağaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (bir kararlılık) bulmadık.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Biz vaktiyle Adem’e o yasak ağacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda güçlü irade bulamadık.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Andolsun, biz bundan önce Adem’e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Andolsun biz, daha önce de Âdem’e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Andolsun biz bundan evvel Âdeme de vahy (ve emr) etmişizdir. Fakat unutdu o. Biz onda bir azim bulmadık.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
And olsun ki, daha önce Âdem`e (yasaklandığı o ağaçtan yememesi için) emir vermiştik; fakat (o bunu) unuttu. (Biz) onda bir azim (bir isyan kasdı ve emrimizde sebat)da bulmadık.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Andolsun ki; Biz, daha önce Adem’e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu ve Biz onda bir azim bulmadık.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Ademe (insana) daha önceden bir takım vaatlerde bulunmuştuk ve adem bunları unuttu. Biz ademi (insanı) yeterince azimli bulmadık.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki Âdem (A.S)’a ahd verdik, fakat o unuttu. Ve onu, azîmli bulmadık.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Şüphesiz biz bundan önce Âdem’e ahit (emir) vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ve gerçek şu ki, biz Adem’e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık; ne var ki o bunu unuttu; o’nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Ve doğrusu Biz Adem`e, her şeyden önce, talimatımıza (uygun bir fıtrat) nakşetmiştik; fakat o buna yabancılaştı; dolayısıyla Biz onu bu hususta kararlılık sahibi bulmadık.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Kasem olsun ki, bundan evvel Âdem’e de tavsiyede bulunmuştuk. O ise unuttu ve O’nun için bir azm bulmadık.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Andolsun ki biz daha önce Âdem’e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu. Biz onda azim bulmadık.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Ant olsun, önceden Âdem’e de ahit vermiştik. Ancak o unuttu ve onda bir azim bulamadık.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Biz vaktiyle Adem’e o yasak ağacın meyvasından yememesini tembih ettik. Fakat o bu tembihimizi unuttu. Onda güçlü irade bulamadık.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Doğrusu Biz daha önce Âdem’e de vahiy ve emir vermiştik, ne var ki o ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Andolsun biz, önceden Âdem’e (o ağaçtan yememesini) emretmiştik, unuttu. Biz onda bir azim (ve sebât) bulmadık.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Daha önceleri biz, Adem’e öğüt vermiştik, Fakat onu unuttu. Onu azimli bulmadık.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Andolsun, biz bundan önce Adem’e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, biz daha önce Âdem’e ahit verdik de unuttu; biz onda bir kararlılık bulamadık.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
We had already, beforehand, taken the covenant of Adam, but he forgot: and We found on his part no firm resolve.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.