Kur'an Ayetleri
Sureler ve Mealler
Sayfalar
Fihrist
Kuran Dinle
İletişim
Sureler ve Mealler
Sayfalar
Fihrist
Kuran Dinle
İletişim
Ta-Ha suresi
←
20. ayet
→
فَأَلْقَاهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعَىٰ
Fe elkaha fe iza hiye hayyetün tes’a
Kelime Meali
Sayfada Göster
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
فَأَلْقَاهَا
feelḳāhā
onu attı
LḲY
(ل ق ي)
فَإِذَا
fe iƶā
(bir de ne görsün)
هِيَ
hiye
o
حَيَّةٌ
Hayyetun
kocaman bir yılan
HYY
(ح ي ي)
تَسْعَىٰ
tes’ǎā
koşan
SǍY
(س ع ي)
Kelime Mealini Gizle ↑
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı
:
Bıraktı onu, bir de baktı ki bir yılan olmuş, koşup durmada.
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan
:
Bunun üzerine, Musa onu attı. Bir de ne görsün, hızla hareket eden bir yılan.
Adem Uğur
Adem Uğur
:
Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi
:
(Musa da) onu attı... Bir de ne görsün, o kayan bir yılan!
Ahmet Varol
Ahmet Varol
:
Böylece onu attı. Birden o, hızla koşan bir yılan oluverdi.
Ali Bulaç
Ali Bulaç
:
Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz
:
Mûsa da onu bıraktı, bir de ne görsün! O bir yılan olmuş koşuyor.
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı
:
Mûsâ onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılana dönüştü.
Bekir Sadak
Bekir Sadak
:
Birakinca, degnek hemen, kosan bir yilan oluverdi.
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım
:
Musâ da hemen onu yere bırakıverdi, derken bir de ne görsün, sürünüp yol alan bir yılan o..
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu
:
(19-20) Allah, “Onu yere at ey Musa!” dedi. Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluverdi.
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri
:
Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı
:
Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!
Edip Yüksel
Edip Yüksel
:
Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır
:
Musa da onu bıraktı, bir de ne görsün! o bir yılan olmuş koşuyor.
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran
:
Musa değneği yere atıverdi. Birde ne görsün! Ansızın sürünen bir yılan oluvermiş!
Gültekin Onan
Gültekin Onan
:
Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım
:
Onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılan değil mi!
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay
:
O da bunu bırakdı. Bir de ne görsün: Koşub duran bir yılan (olmuş) dur o!
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat
:
Birakinca, degnek hemen, kosan bir yilan oluverdi.
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir
:
O da bıraktı. Bir de ne görsün; o, hemen koşan bir yılan oluvermiş.
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz
:
Değneği yere attığında, birden bire o değnek hareket eden bir yılan oldu.
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr
:
Böylece onu attı. O zaman o, hızla hareket eden (koşan) bir yılan olmuştu.
Kadri Çelik
Kadri Çelik
:
Böylece, o da onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
Muhammed Esed
Muhammed Esed
:
Bunun üzerine, (Musa), onu yere attı; bir de ne görsün! hızla akan bir yılan oluvermişti o!
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu
:
Bunun üzerine (Musa) onu yere bıraktı. Bir de ne görsün: o değnek bir yılan türü... hızla akıyor...
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen
:
Hemen bırakıverdi, o derhal koşar bir yılan kesildi.
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt
:
Onu hemen yere attı. Bir de baktı ki, hızla sürünen bir yılan oluvermiş!
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen
:
Onu yere attı, bir de ne görsün, koşan bir yılan oluverdi!
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub
:
Musa değneği yere atıverdi. Birde ne görsün! Ansızın sürünen bir yılan oluvermiş!
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım
:
Hemen bıraktı. Bir de ne görsün: Hızla kıvrılıp sürünen, kocaman bir yılan oldu!
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş
:
(Mûsâ) attı, bir de ne görsün o, koşan kocaman bir yılan!
Şaban Piriş
Şaban Piriş
:
Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluvermişti.
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an
:
Böylece, o da onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk
:
O da onu attı. Bir de ne görsün, bir yılan olmuş o, koşuyor...
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce)
:
He threw it, and behold! It was a snake, active in motion.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.