وَمَا يَتَّبِعُ أَكْثَرُهُمْ إِلَّا ظَنًّا ۚ إِنَّ الظَّنَّ لَا يُغْنِي مِنَ الْحَقِّ شَيْئًا ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ
Ve ma yettebiu ekseruhüm illa zanna innez zanne la yuğnı minel hakkı şey’a innellahe alımüm bima yef’alun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَمَا
ve
يَتَّبِعُ
uymamaktadır
أَكْثَرُهُمْ
onların çoğu
إِلَّا
başkasına
ظَنًّا
zandan
إِنَّ
şüphesiz
الظَّنَّ
zan ise
لَا
يُغْنِي
kazandırmaz
مِنَ
الْحَقِّ
gerçek açısından
شَيْئًا
bir şey
إِنَّ
şüphesiz
اللَّهَ
Allah
عَلِيمٌ
bilmektedir
بِمَا
şeyleri
يَفْعَلُونَ
onların yaptıkları

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Onların çoğu, ancak zanna kapılmışlardır. Şüphe yok ki zan, gerçek karşısında hiçbir şeye yaramaz. Şüphe yok ki Allah, onlar ne yapıyorlarsa hepsini bilir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Onların çoğu, sadece zanna uymaktadırlar. Oysa zan hiçbir şekilde gerçeğin yerini tutamaz. Gerçek şu ki, Allah onların yaptıklarını bütünüyle bilmektedir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan (ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah onların yapmakta olduklarını pek iyi bilendir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Onlardan çoğunluğunun tâbi olduğu, varsandıklarıdır! Muhakkak ki varsayım, gerçeğin yerini tutmaz! Şüphesiz ki Allâh yapmakta olduklarını (Esmâ’sıyla hakikatleri olarak) Bilen’dir.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Onların çoğu zandan başka bir şeye uymamaktadır. Zan ise gerçek açısından bir şey kazandırmaz. Allah onların yaptıklarını bilmektedir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiçbir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Kâfirlerin çoğu, sırf kuru bir zan ardında gider. Fakat zan, gerçekten hiç bir şey ifade etmez. Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarını tamamen bilmektedir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Onların çoğu, zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilendir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Onlarin cogu zanna uyarlar; gercekte ise zan, hakikat karsisinda bir sey ifade etmez. Allah, yaptiklarini suphesiz bilir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Çoğu ancak zanna uyarlar; doğrusu zan haktan yana hiçbir anlam taşımaz (onun yerine hiçbir zaman geçmez). Şüphesiz ki Allah onların yapageldiklerini çok iyi bilir.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Onların çoğu sadece zanna (asılsız bilgiye/kuruntuya) dayanırlar. Oysa zan, hiçbir şekilde gerçeğin yerini tutmaz. Hiç şüphesiz Allah onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Onların çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan (ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah onların yapmakta olduklarını pek iyi bilendir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Onların çoğu, ancak zanna uyarlar. Zan ise gerçeğin yerini tutamaz. ALLAH onların yaptıklarını Bilendir.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz. Zan ise haktan hiç bir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki, Allah onların ne yaptıklarını bilir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Onların çoğu sadece zayıf bilgiye, zanna dayanıyor. Oysa zan, zayıf bilgi, gerçeğin bir noktasının bile yerini tutamaz. Hiç şüphesiz Allah onların ne yaptıklarını bilir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Onlann çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Tanrı, onların işlemekte olduklarını bilendir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Onların çoğu zandan başkasına uymaz. Zann ise hiç şüphesiz hak olan hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki Allah yaptıklarını çok iyi bilendir.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Onların çoğu (kupkuru bir) zandan başkasına tâbi’ olmaz. Hakıykatde zan ise hakdan hiç bir şey’in yerini tutmaz. Şübhesiz ki Allah, onlar ne işlerlerse kemaliyle bilendir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hâlbuki onların çoğu, zandan başka bir şeye tâbi` olmaz. Elbette zan, haktan(ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz! Şübhesiz ki Allah, onlar ne yaparlarsa hakkıyla bilendir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Onların çoğu, sadece zanna tabi olurlar. Şüphe yok ki zann, hakikat karşısında bir şey ifade etmez. Doğrusu Allah, onların bütün işlediklerini bilendir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Onların çoğu kesin doğru olmayan şeylere (zanna) tabi oluyorlar. Halbuki zan, kesin doğruların yanında hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını en iyi bilendir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Onların çoğu zandan başka bir şeye tâbî olmaz. Şüphesiz zan, haktan bir şey kazandırmaz. Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarını bilendir.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Onların çoğu sadece zanna uymaktadırlar. Oysa, zan hiçbir şekilde hakkın yerini tutamaz. Gerçek şu ki, Allah onların yaptıklarını bütünüyle bilmektedir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Bir de, onların çoğu sadece zannın peşine takılırlar. Oysa ki hiç bir zan, insanı hakikatten hiçbir şekilde müstağni kılmaz. Elbette Allah onların yaptıklarını çok iyi bilmektedir.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Onların ekserisi zandan başka bir şeye tâbi olmaz. Zan ise şüphe yok ki, hiçbir şey ile haktan müstağni kılamaz. Allah Teâlâ ise muhakkak ki, ne yaptıklarını tamamıyla bilicidir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Onların çoğu zanna uyarlar. Gerçekte ise zan hakikat karşısında hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarının tamamını bilmektedir.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Onların çoğu, zandan/teorilerinden başkasına uymuyorlar. Teori/zan ise gerçekliği kanıtlanmayan iddialardır. Şüphesiz ki Allah onların yaptıkları şeyleri çok iyi bilmektedir.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Onların çoğu sadece zayıf bilgiye, zanna dayanıyor. Oysa zan, zayıf bilgi, gerçeğin bir noktasının bile yerini tutamaz. Hiç şüphesiz Allah onların ne yaptıklarını bilir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Onların çoğu sadece zanna uyarlar. Halbuki zan asla gerçeğin yerini tutamaz. Allah onların bütün yaptıklarını hakkıyla bilir.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Onların çoğu, zandan başka bir şeye uymuyorlar. Zan ise gerçekten hiçbir şey kazandırmaz. Muhakkak ki Allâh, onların ne yaptıklarını bilir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Onların çoğu sadece zanna uyarlar. Gerçekte zan hakikat karşısında bir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah, onların ne yaptıklarını bilendir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Onların çoğu sanıdan başka bir şeyin ardınca gitmiyor. Doğrusu da şu ki sanı, haktan hiçbir şey ifade etmez. Allah, onların yaptıklarını iyice bilmektedir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    But most of them follow nothing but fancy: truly fancy can be of no avail against truth. Verily Allah is well aware of all that they do.