فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ
Fe ehazethümür racfetü fe asbehu fı darihim casimın
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
فَأَخَذَتْهُمُ
feeḣaƶethumu
derken onları yakalayıverdi
الرَّجْفَةُ
r-racfetu
o müthiş sarsıntı
فَأَصْبَحُوا
feeSbeHū
çökekaldılar
دَارِهِمْ
dārihim
yurtlarında
جَاثِمِينَ
cāṧimīne
diz üstü
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Derken, şiddetli bir depremle azâba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helâk olup gittiler.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Derken bir sarsıntı onların işini bitirdi de, cansız olarak yurtlarında diz üstü yıkılıp kaldılar.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Onları o şiddetli sarsıntı yakaladı... Yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Nihayet onları, o korkunç zelzele (sarsıntı) yakalayıverdi. Böylece evlerinde çöküp helâk oldular.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi; yurtlarında diz üstü çöktüler.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Bu yuzden onlari bir sarsinti tuttu ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
(91-92) Bunun üzerine onları müthiş sarsıntı yakalayıverdi ve (böylece) kendi yurtlarında oldukları yerde dizüstü çöküp kaldılar; Şuâyb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç şenşatır yaşamamış gibi oldular. Şuâyb’ı yalanlayanlar ziyana uğrayanların tâ kendileri oldular.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Derken, onları müthiş bir deprem yakalayıverdi ve yurtlarında/evlerinde cansız olarak dizüstü donakaldılar.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Derken, onları o korkunç sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde dizüstü çöküverdiler.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Derken o (müthiş) sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Bu arada ani bir yersarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Nihayet onları şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Bunun üzerine onları o müdhiş zelzele yakalayıverdi de yurdlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizüstü çöküp kalan kimseler oldular.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Bunun üzerine onları sarsıntı yakalayıverdi. Ve yurtlarında dizüstü çökenler oldular.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Sonra onları bir sarsıntı yakaladı ve yurtlarında dizlerinin üstüne çöküp kaldılar.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Böylece şiddetli bir sarsıntı onları yakaladı. Bunun üzerine kendi yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu da böylece evlerinde diz üstü çöküverenler oldular.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Derken, bir deprem onların işini bitirdi: kendi evlerinde cansız olarak yere serilip kaldılar.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Derken onları şiddetli bir zelzele yakaladı da yurtlarında diz üstü çöken kimseler oldular.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Derken kendilerini müthiş bir sarsıntı yakalayıverdi, yurtlarında dizüstü çökekaldılar.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Hemen onları titreme yakaladı. Evlerinde diz üstü çökekaldılar.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Bu arada ani bir yersarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Derken şiddetli bir deprem onları kıskıvrak yakaladı ve derhal oldukları yerde çökekaldılar.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
(91-92.) Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Bunun üzerine o korkunç titreşim/o büyük zelzele onları yakalayıverdi de öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
But the earthquake took them unawares, and they lay prostrate in their homes before the morning!
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.