Mekke döneminde inmiştir. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen “el-A’râf” kelimesinden almıştır. “el-A’râf”, yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir. Sûrede temel konu olarak, ilâhî vahyin doğruluğu ve vahye duyulan ihtiyaç işlenmektedir.
2.
Bu, kendisiyle insanları uyarman ve insanlara öğüt olsun diye sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Rabbinizden size indirilene uyunuz! O`nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyiniz! Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, “Biz gerçekten zâlim kişilermişiz” demelerinden başka bir şey olmadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Elbette kendilerine peygamber gönderilenleri de, gönderilen peygamberleri de sorguya çekeceğiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettikleri için kendilerini ziyana sokanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Doğrusu biz sizi yeryüzünde yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Andolsun sizi yarattık, sonra size biçim verdik ve sonra da meleklere, “Âdem`e secde edin” dedik. İblîs`in dışındakiler secde ettiler; o secde edenlerden olmadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
“Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan neydi?” dedi. İblis de, ben O`ndan üstünüm; çünkü beni ateşten, O`nu ise balçıktan yarattın, diye cevap verdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Allah, “Öyle ise, oradan in! Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın” buyurdu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
İblîs, “Öyle ise beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
“Sonra onlara elbette önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulamayacaksın” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
`Haydi oradan çabuk çık. İtibarın kalmadı, kovuldun. Andolsun ki, onlardan sana uyanlarla, sizden olanlarla, hepinizle Cehennem’i dolduracağım.` buyurdu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Allah, “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğinizden yiyiniz. Ancak şu ağaca yaklaşmayınız! Sonra zâlimlerden olursunuz” buyurdu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Derken şeytan, birbirine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve “Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara, “Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye seslendi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
“Ey Rabbimiz! Biz kendimize haksızlık ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, elbette ziyan edenlerden oluruz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
“Kiminiz kiminize düşman olarak ininiz! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşme ve faydalanma vardır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Takvâ elbisesi... İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah`ın âyetlerindendir, belki düşünürler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın! Çünkü o ve yandaşları, sizin onları görmeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
“Rabbim tevhidi emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O`na çeviriniz ve dini yalnız Allah`a has kılarak, O`na yalvarınız. İlkin sizi yarattığı gibi yine O`na döneceksiniz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Allah, bir grubu doğru yola iletti, bir gruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah`ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Ey Âdemoğulları! Her mescide çıkışınızda/ibadetinizde elbiselerinizi giyiniz; yiyiniz, içiniz, fakat isrâf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
“Onlar, dünya hayatında, özellikle de kıyamet gününde müminlerindir.” İşte, bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
“Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah`a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince, ne bir an geri kalırlar ne de bir an öne gelebilirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Ey Âdemoğulları! Size kendi içinizden âyetlerimi anlatacak peygamberler gelir de, kim sakınır ve kendini düzeltirse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada süreli kalacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Allah`a iftira eden ya da O`nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim vardır? Onlara kitaptaki nasipleri erişecektir. Nihayet elçilerimiz gelip canlarını alırken, “Hani, Allah`tan başka yalvardıklarınız nerede?” dediklerinde, “Bizden kayboldular” dediler ve kendi aleyhlerine kendilerinin kâfir olduklarına şâhitlik ettiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
“Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe giriniz!” Her ümmet girdikçe yoldaşına lânet edecektir. Hepsi birbiri ardından orada toplanınca, sonrakiler öncelikler için, “Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!” diyecekler. Allah da, “Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz” diyecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
“Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremeyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Onlar için cehennem ateşinden döşekler, üzerlerine de örtüler vardır. İşte zâlimleri böyle cezalandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yapmasını önermediğimiz halde inanıp iyi işler yapanlar cennetliktirler, onlar orada süreli kalacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Onların göğüslerinde kinden ne varsa hepsini çıkarıp atmışızdır. O cennette altlarından ırmaklar akmaktadır. “Lütfedip bizi buraya getiren Allah`a hamdolsun. Allah bizi getirmeseydi biz bunu bulamazdık. Rabbimizin peygamberleri gerçeği getirmişler” dediler. Onlara, “İşte size cennet, yaptıklarınıza karşılık size miras verildi” diye seslenilecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Cennet ehli, cehennem ehline, “Rabbimizin bize vaad ettiklerinin gerçek olduğunu gördük; siz de Rabbinizin size vaad ettiklerini gerçekleşmiş buldunuz mu?” diye seslenir. “Evet!” derler. Aralarından bir çağrıcı, “Allah`ın lâneti zâlimlerin üzerine olsun!” diye bağırır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Onlar, Allah yolundan alıkoyan ve o yolu eğip bükmek isteyen zâlimlerdir. Onlar âhireti de inkâr edenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
İki taraf/cennetlikler ve cehennemlikler arasında bir perde ve A‘râf üzerinde de herkesi simâlarından tanıyan adamlar vardır ki, bunlar henüz cennete giremedikleri halde girmeyi umarak cennet ehline, “Selâm size!” diye seslenirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce de, “Ey Rabbimiz! Bizi zâlimler topluluğu ile beraber bulundurma!” derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Cehennem ehli, cennet ehline, “Suyunuzdan veya Allah`ın size verdiği rızıktan biraz da bize veriniz!” diye seslenirler. Onlar da, “Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır” derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını unutmuşlardır. Âyetlerimizi inkâr ettikleri ve bugüne kavuşacaklarını unuttukları gibi, biz de bugün onları unutuyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Gerçekten, onlara inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitabı ulaştırmıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
“Doğrusu Rabbimizin peygamberleri gerçeği getirmişlerdir. Acaba bizim için şefaatçiler var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?” Onlar cidden kendilerine yazık ettiler ve uydurdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Şüphesiz, Rabbiniz o Allah`tır ki, gökleri ve yeri altı zaman devresi içinde yarattı, sonra kâinat üzerinde hükümrânlığını kurdu. O, geceyi, hemen arkasından kendisini kovalayan gündüze örter. Güneş, ay ve yıldızları da daima irâdesine boyun eğmiş durumda var etmiştir. Bilesiniz ki yaratmak da emretmek de O`na mahsustur. Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Rabbinize alçak gönülle ve yüreğinizin ta derinliklerinden gelerek dua ediniz. Doğrusu O, çizgiyi aşanları sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Yeryüzü ıslaha kavuştuktan sonra orada bozgunculuk yapmayınız. O`na ürpererek ve ümit ederek dua ediniz. Şüphesiz Allah`ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Rüzgârları rahmetinin önünden müjdeci olarak gönderen O`dur. Nihayet rüzgârlar, ağır bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Umulur ki düşünüp ders alırsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Verimli beldenin bitkisi Rabbinin izni ile çıkar. Çorak olan beldeden ise zararlı bitkiden başkası çıkmaz. İşte biz, şükreden bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Andolsun, Nûh`u kavmine gönderdik; “Ey kavmim!” dedi, “Allah`a kulluk ediniz, sizin O`ndan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, size büyük bir günün azabının inmesinden korkuyorum.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
“Ey kavmim! Bende bir sapıklık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
“Size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
“Korunup da merhamete nail olmanız için, içinizden sizi uyaracak biri aracılığı ile Rabbinizden size bir öğüt gelmesine şaştınız mı?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar manen kör bir kavim idiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
“Ey kavmim! Allah`a kulluk ediniz, sizin O`ndan başka tanrınız yoktur. Hâlâ sakınmayacak mısınız?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
“Biz seni kesinlikle bir akılsızlık içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
“Ey kavmim!” dedi. “Ben akılsız değilim; fakat ben âlemlerin Rabbinin gönderdiği bir peygamberim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
“Size Rabbimin vahyettiklerini duyuruyorum ve ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
“Sizi uyarmak için, içinizden biri vasıtasıyla Rabbinizden size bir öğüt/ kitap gelmesine şaştınız mı? Düşününüz ki O sizi, Nûh kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. O halde Allah`ın nimetlerini hatırlayınız ki kurtuluşa eresiniz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
“Sen bize, tek Allah`a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer doğrulardan isen, bizi tehdit ettiğin azabı bize getir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
“Üzerinize Rabbinizden bir azap ve bir hışım inmiştir. Haklarında Allah`ın hiçbir delil indirmediği, sadece sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimler hususunda benimle tartışıyor musunuz? Bekleyiniz öyleyse, şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Onu ve onunla beraber olanları rahmetimizle kurtardık ve âyetlerimizi yalanlayıp da iman etmeyenlerin kökünü kestik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
“Ey kavmim! Allah`a kulluk ediniz. O`ndan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir. O da, size bir mûcize olarak Allah`ın şu devesidir. Onu bırakınız, Allah`ın arzında otlasın; ona kötülük etmeyiniz, sonra sizi elem verici bir azap yakalar.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Düşününüz ki Allah, Âd kavminden sonra, yerlerine sizi getirdi. Yeryüzünde sizi yerleştirdi. Onun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık Allah`ın nimetlerini hatırlayınız da yeryüzünde bozgunculuk yapmayınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
“Siz Sâlih`in, Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?” Onlar da, “Şüphesiz biz onunla ne gönderilmişse ona inananlarız” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Derken, o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da, “Ey Sâlih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen, bizi tehdit ettiğin azabı bize getir” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
“Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
“Ey kavmim!” dedi, “Allah`a kulluk ediniz, sizin O`ndan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi. Ölçüyü ve tartıyı tam yapınız; insanların mallarını eksik vermeyiniz, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayınız; eğer inanan insanlar iseniz, böylesi sizin için daha iyidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
“Her yolun başına oturup da, tehdit ederek ona inananları Allah yolundan çevirmeye ve Allah yolunu eğriltmeye çalışmayınız; düşününüz ki siz az idiniz, O sizi çoğalttı ve bakınız bozguncuların sonu nasıl oldu?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
“Eğer içinizden bir kısmı benimle gönderilene inanmış, bir kısmı da inanmamış ise, artık Allah, aramızda hükmünü verinceye kadar sabrediniz; O, hükmedenlerin en iyisidir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
“Allah, bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra eğer tekrar ona dönersek, Allah hakkında yalan söylemiş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikten sonra, sizin dininize dönmemiz bizim için olur şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah`a dayanırız. Ey Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasındaki işi gerçekle açığa çıkar. Muhakkak ki sen gerçekleri açığa çıkaranların en üstünüsün!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Şu‘ayb`ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Böylece Şu‘ayb`ı yalanlayanlar; işte asıl ziyana uğrayanlar onlar oldular!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
Şu‘ayb, onlardan ayrıldı ve “Ey kavmim!” dedi, “Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim, artık kâfir bir kavme nasıl acırım?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını peygambere baş kaldırdıklarından ötürü Allah`a yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Sonra kötülüğü değiştirip yerine iyilik getirdik. Nihayet çoğaldılar ve “Atalarımız da böyle sıkıntı ve sevinç yaşamışlardı” dediler. Biz de onları, kendileri farkına varmadan ansızın yakaladık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
O peygamberlerin gönderildiği ülkelerin halkı inanıp günahtan sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık; fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Yoksa o ülkelerin halkı, geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin miydiler?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Ya da o ülke halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Allah`ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah`ın böyle mühlet vermesinden emin olamaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne vâris olanlara hâlâ şu gerçek belli olmadı mı ki, eğer biz dileseydik onları da günahlarından dolayı musibete uğratırdık! Biz onların kalplerini mühürleriz de onlar gerçekleri işitmezler/anlamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
İşte o ülkeler... Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları gerçeklere iman edecek değillerdi. İşte, kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
Onların çoğunda, sözünde durma diye bir şey bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Onlardan sonra, Mûsâ`yı mûcizelerimizle Firavun`a ve onun ileri gelen adamlarına gönderdik. Âyetlerimize haksızlık ettiler, fakat bak, bozguncuların sonu nasıl oldu?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
“Allah hakkında yalnız gerçek olanı söylemek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim; artık İsrâiloğulları`nı benimle birlikte serbest bırak!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
“Demek ben size izin vermeden ona inandınız ha! Bu, şehirde tezgâhladığınız bir tuzaktır ki, bununla şehir halkını oradan çıkarmak peşindesiniz. Yakında anlayacaksınız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
“Dönekliğinizden dolayı ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim, sonra da hepinizi asacağım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
125.
(125-126) Onlar, “Biz zaten Rabbimize döneceğiz. Sen sadece, Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, Müslüman olarak canımızı al!” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
(125-126) Onlar, “Biz zaten Rabbimize döneceğiz. Sen sadece, Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, Müslüman olarak canımızı al!” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
“Mûsâ`yı ve kavmini, seni ve tanrılarını bırakıp yeryüzünde bozgunculuk yapsınlar diye mi bırakacaksın?” Firavun, “Biz onların oğullarını öldürüp kadınlarını sağ bırakacağız. Elbette biz onları ezecek üstünlükteyiz” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
128.
“Allah`tan yardım isteyiniz ve sabrediniz. Şüphesiz ki yeryüzü Allah`ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç, Allah`tan sakınıp günahtan uzak duranlarındır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
129.
Onlar da, “Sen peygamber olarak gelmeden önce de geldikten sonra da bize işkence edildi” dediler. Mûsâ, “Umulur ki Rabbiniz düşmanınızı helâk eder ve onların yerine sizi yeryüzüne hâkim kılar da nasıl hareket edeceğinize bakar” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
130.
Andolsun ki, Firavun`a uyanlar ders alsınlar diye, onları yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığı ile cezalandırdık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
131.
Onlara bir iyilik, bolluk gelince, “Bu bizim hakkımızdır” derler; eğer kendilerine bir fenâlık gelirse, Mûsâ ve onunla beraber olanların uğursuzluğuna sayarlardı. Bilesiniz ki onlara gelen uğursuzluk Allah katındandır, fakat onların çoğu bunu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
133.
Biz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tûfan, çekirge, haşere, kurbağa ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim oldular.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
134.
Azap üzerlerine çökünce, “Ey Mûsâ! Sana verdiği söz hürmetine, bizim için Rabbine dua et! Eğer bizden azabı kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve muhakkak İsrâiloğulları`nı seninle göndereceğiz” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
135.
Ulaşacakları bir müddete kadar onlardan azabı kaldırınca, hemen sözlerinden dönüverdiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
136.
Biz de, âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kalmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık ve onları denizde boğduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
137.
Hor görülüp ezilen topluluğu da, içini bereketlerle doldurduğumuz ülkenin doğu ve batısına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrâiloğulları`na verdiği güzel söz, sabretmeleri nedeniyle yerine geldi. Firavun ve kavminin yapmakta olduklarını, yapıp yükselttiklerini yerle bir ettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
139.
“Şu gördüklerinizin içinde bulundukları din çökmüştür. Yapmakta oldukları da boşa çıkacaktır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
140.
“Ben, size tanrı olarak Allah`tan başkasını mı arayacakmışım? Halbuki O, sizi âlemlere üstün kılmıştır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
141.
“Sizi Firavun hânedanından kurtarmıştık. Size azabın en kötüsü ile işkence ediyorlardı. Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı diri bırakıyorlardı. İşte bunda Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
143.
“Seni noksan sıfatlardan uzak tutarım, tövbe edip sana yöneldim. Ben iman edenlerin ilkiyim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
144.
“Ey Mûsâ! Gönderdiğim âyetlerimle, konuşmamla seni insanların üstüne seçip yücelttim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
145.
Öğüt ve her şeyin açıklamasına dair ne varsa hepsini Mûsâ için levhalarda yazdık. “Bunları kuvvetle tut, kavmine de onun en güzelini almalarını emret! Yakında size yoldan çıkmışların yurdunu göstereceğim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
146.
Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri âyetlerimden uzak tutacağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler, onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu durum, onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve ondan gafil olmalarından ileri gelmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
147.
Delillerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanların bütün amelleri boşa gitmiştir. Onlar yapmakta olduklarının karşılığında başka bir ceza mı göreceklerdi ki?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
148.
Mûsâ`nın arkasından kavmi, ziynet takımlarından böğürebilen bir buzağı heykelini tanrı edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor. Onu tanrı olarak benimsediler ve zâlimler oldular.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
149.
“Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa, mutlaka ziyana uğrayanlardan olacağız!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
150.
“Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı. Neredeyse canımı alıyorlardı. Bir de sen düşmanları bana güldürtme! Beni şu zâlim topluluk ile bir tutma!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
151.
Mûsâ da, “Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla! Bize merhamet et, zira sen merhametlilerin en merhametlisisin!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
152.
Buzağıyı tanrı edinenler var ya, yakında onlara Rablerinin gazabı ve dünya hayatında bir zillet ulaşacaktır. Biz, iftiracıları böyle cezalandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
153.
Kötülükleri yaptıktan sonra tövbe edip de iman edenlere gelince; şüphesiz ki o tövbe edip inandıktan sonra, Rabbin elbette bağışlayandır; merhamet edendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
154.
Öfkesi dinince, Mûsâ levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için yol gösterme ve rahmet vardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
155.
“Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de daha önce helâk ederdin. İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği yüzünden bizi helâk edecek misin? Bu, senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dileyeni saptırır, dileyeni de doğru yola iletirsin. Bizim velîmiz sensin, bizi bağışla, bize merhamet et! Sen bağışlayanların en üstünüsün.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
156.
“Kimi dilersem, onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Ayrıca rahmetimi, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
157.
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil`de yazılmış bulacakları ümmî/annesinden doğduğu gibi saf peygambere uyarlar; peygamber onlara iyiliği emreder, kötülükten alıkoyar, güzel şeyleri onlara helâl kılar, pis şeyleri onlara yasaklar. Sırtlarındaki ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki zincirleri kırıp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım eden, onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
158.
“Ey insanlar! Gerçekten ben, göklerin ve yerin sahibi olan Allah`ın hepinize gönderdiği peygamberiyim. Ondan başka tanrı yoktur; O, diriltir ve öldürür. O halde Allah`a ve Peygamberi`ne iman ediniz. Allah`a ve O`nun sözlerine inanan o anasından doğduğu gibi ahlaklı olan peygambere iman edip uyunuz ki doğru yolu bulasınız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
159.
Mûsâ toplumunda hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
160.
Biz İsrâiloğulları`nı, on iki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Mûsâ`ya, “Asânı taşa vur!” diye vahyettik. Ondan on iki pınar fışkırdı. Her oymak su içeceği yeri belledi. Onların üzerlerine bulutları gölgelik yaptık, kendilerine kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyiniz! Fakat onlar emirlerimizi dinlememekle bize değil, kendilerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
161.
“Bu ülkede yerleşiniz ve oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanınız ve bunu yaparken ‘Bizden günahlarımızın yükünü kaldır` diye niyaz ediniz! Saygıda bulunarak kapıdan giriniz ki, sizin günahlarınızı bağışlayalım. İyilik yapanları kat kat ödüllendireceğiz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
162.
Fakat onlardan zâlim olanlar kendilerine söylenen sözü başka bir sözle değiştirdiler. Biz de zulmetmeleri sebebiyle üzerlerine gökten bir belâ, bir âfet gönderdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
163.
Deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu onlara sor! Hani onlar Cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü Cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, Cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
164.
İçlerinden bir grup, “Allah`ın helâk edeceği, yahut şiddetli bir azapla cezalandıracağı bir topluma ne diye öğüt verip duruyorsunuz?” deyince onlar, “Rabbimize karşı bir mazeret olsun diye ve bir de sakınırlar ümidiyle” şeklinde cevap verdiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
165.
Kendilerine verilen öğüdü unuttuklarında, kötülükten alıkoyanları kurtarıp, zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden dolayı şiddetli bir azap ile cezalandırdık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
166.
Sonra da, kendilerine yasaklanan şeyleri yapmakta küstahça direttikleri zaman onlara, “Aşağılık maymunlar olun!” dedik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
167.
Rabbin, kıyamet gününe kadar kendilerine azabın en kötüsünü yapacak kimseleri üzerlerine göndereceğini bildirmişti. Rabbin cezayı çabuk verendir. Yine de O, çok affedici, çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
168.
Onları yeryüzünde birçok topluluğa böldük. İçlerinden bazıları iyi kimselerdi; bazıları ise böyle değildi. İyi olmayanları, yanlışlarından belki dönerler diye, iyilik ve kötülüklerle imtihan ettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
169.
Onların ardından da, âyetleri tahrif karşılığında şu değersiz dünya malını alıp, “Nasıl olsa bağışlanacağız” diyerek kitaba vâris olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki, kitapta Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı ve onlar kitaptakini okumamışlar mıydı? Âhiret yurdu, sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınız ermiyor mu?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
170.
Kitaba sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle barışsever iyilerin ödülünü zayi etmeyiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
171.
Bir zamanlar, dağı İsrailoğulları`nın tepesine bir gölgelik gibi çekmiştik de onu üstlerine düşüyor sanmışlardı. “Size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutunuz ve içindekini hatırınızdan çıkarmayınız ki korunabilesiniz” dedik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
173.
Ya da “Daha önce atalarımız şirke batmıştı. Biz de onların ardından gelen bir soyuz. Gerçeği çiğneyenler yüzünden bizi helâk mi edeceksin?” demeyesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
174.
İşte, biz de âyetleri böyle açık açık dile getiriyoruz ki, günah işlemiş olanlar belki bizden yana dönerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
175.
Onlara şu adamın haberini oku! Kendisine âyetlerimizi vermiştik; fakat onlardan sıyrılıp çıktı. Ondan dolayı şeytan kendisini takip etti ve sonunda azgınlardan oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
176.
Üstüne varsan da dilini sarkıtarak solur, kendi haline bıraksan da... Âyetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu hikâyeyi anlat ki, düşünsünler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
178.
Allah`ın doğru yola yönelttiği kişi, hidayettedir. O`nun sapıklık içinde bıraktığı kimselere gelince, onlar kaybedenlerin ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
179.
Andolsun ki, kalpleri olup düşünmeyen, gözleri olup görmeyen, kulakları olup dinlemeyen cinleri ve insanları cehennem için yarattık. Bunlar hayvan gibidirler; hatta daha da aşağıdırlar. İşte gâfil olanlar böyleleridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
180.
En güzel isimler Allah`ındır. Bu güzel isimlerle O`na dua ediniz! Uygun olmayan isimlerle O`nu isimlendirenleri terk ediniz! Onlar yapmakta olduklarının cezasını yakında çekeceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
181.
Yarattıklarımızdan öyle bir millet var ki, daima hakka iletir ve adâleti hak ile yerine getirir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
182.
Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri yerden adım adım helâke yaklaştırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
184.
Kendilerinden biri olan peygamberde delilik olmadığını düşünmediler mi? O, apaçık bir uyarıcıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
185.
Göklerin ve yerin hükümranlığı konusunda, Allah`ın yarattığı her şeyi ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? O halde Kur`ân`dan sonra hangi söze inanacaklar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
186.
Allah`ın saptırdığını doğru yola götürecek kimse yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
188.
“Allah dilemedikçe ben kendime bir fayda ve zarar verecek güce sahip değilim. Eğer gaybı bilseydim, elbette iyiliği arttırırdım ve bana kötülük de dokunmazdı. Ben sadece, inanan bir toplum için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
189.
Sizi tek bir cevherden yaratan ve gönlünün huzura kavuşacağı eşini de o cevherden var eden, Allah`tır. Eşine sarılınca, eşi hamile kaldı ve onu bir müddet taşıdı. Gebeliği ağırlaşınca, karı koca, Rableri Allah`a, “Bize kusursuz bir çocuk verirsen andolsun, şükredenlerden olacağız” diye yalvardılar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
190.
Allah onlara kusursuz bir çocuk verince, kendilerine verdiği evlat konusunda Allah`a ortaklar koştular. Allah onların ortak koştuğu şeylerden uzaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
191.
Kendileri yaratılmakta olan ve bir şey yaratamayan putları mı Allah`a ortak koşuyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
193.
O putları doğru yola çağırsanız size uyamazlar. Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
194.
Allah`tan başka yalvardıklarınız, sizin gibi kullardır. Eğer doğru sözlü iseniz, onları çağırın da size cevap versinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
203.
“Ben ancak Rabbim tarafından bana vahyolunana uyarım. Bu kitap, Rabbinizden gelen göz açıcı belgeler olup, inanmış bir topluma rehber ve rahmettir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
205.
Sen ey Peygamber, alçak gönüllülükle, korku ve duyarlık içinde, sesini yükseltmeden, sabah akşam kendi içinde Rabbini an ve sakın gafillerden biri olma!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
206.
Şüphesiz, Rabbine yakın olanlar, O`na kulluk yapmaktan asla kibre kapılmazlar; O`nu noksan sıfatlardan uzak tutar ve sadece O`na secde ederler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster