1. Elif-Lam-Mim-Sad! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Bir sure indirildi sana, artık bundan dolayı için daralmasın ki, onunla (insanları) uyarabilesin ve mü`minlere de (şu) öğüdü verebilesin: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. "Uyun Rabbinizin katından size indirilene! O`nun dışında birtakım otoritelere de asla uymayın!" Ne kadar da kıt hafızalısınız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Biz nice (asi) toplulukları helak etmişizdir; kahredici gazabımız bir gece vakti ya da gün ortasında dinlenirken gelip çatıvermiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Kahredici gazabımız kendilerine gelip çatınca, "Kesinlikle bizdik haksız olan, evet biz!" itirafından başka bir savunmaları olmayacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Hem kendilerine ilahi mesaj gönderilenleri, hem de (onlara) ilahi mesajı iletmekle görevli olanları elbet hesaba çekeceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Ardından onlara (haklarındaki) bilgi arşivimizi mutlaka açacağız; hoş, onlardan hiç uzak olmadık ki... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Ölçme ve değerlendirme o gün hakkıyla gerçekleşir; sonuçta kimin sevabı tartıda ağır gelirse, işte o kesintisiz mutluluğa erişir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Fakat sevabı tartıda hafif gelen kimseler var ya: işte onlar, mesajlarımıza ettikleri haksızlık yüzünden kendilerini harcayan kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. (Ey insanlar!) Doğrusu sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada geçiminizi sağlayacak bir ortam hazırladık: (Bu gerçeğe rağmen) şükredenleriniz ne kadar azdır? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Doğrusu sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, ardından meleklere dedik ki: "Adem(oğlu) lehine emre amade olun!" Hemen emre amade oldular, İblis hariç: o emre amade olanlar arasında yer almadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. (Allah) sordu: "Sana emrettiğim zaman seni emre amade olmaktan alıkoyan neydi?" (İblis) cevap verdi: "Ben ondan üstünüm; (çünkü) beni ateşten yarattın, oysa onu balçıktan yarattın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. (Allah): "Öyleyse in o bulunduğun yerden!" dedi, "Çünkü o (makamda) büyüklük taslamak senin haddine düşmez! Hadi, çık git artık! Çünkü sen aşağılık birisin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. (İblis) dedi ki: "Yeniden diriliş gününe kadar bana süre tanı!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. (Allah) "Sen zaten süre tanınmışlardan biriydin!" buyurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. (Ve İblis) şöyle dedi: "Madem ki sen beni saptırdın, yemin olsun ki ben de senin dosdoğru yolunun üzerine onlar için pusu kuracağım; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. sonra da hem doğrudan ve açıktan, hem de dolaylı ve sinsice, hem suret-i haktan görünerek hem de zaafları ve güdüleri kullanarak sokulacağım onlara: Ve Sen onların çoğunu nankörlük eden kimseler olarak bulacaksın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. (Allah): "Aşağılanmış ve dışlanmış bir halde defol oradan!" dedi; "onlardan kim sana uyarsa, unutmayın ki cehennemi tıka basa sizlerle dolduracağım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Ve (sana gelince) Ey Adem! Sen ve eşin has bahçede yerleşin, canınızın çektiği her şeyden yiyin, ama sakın şu ağaca yaklaşayım demeyin: sonra zalimlerden olursunuz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Bunun üzerine, Şeytan onlara (o zamana değin) cinsellikleri hakkında henüz farkına varmadıkları şeyi ifşa etmek için fısıldadı ve "Rabbinizin sizi bu ağaçtan uzak tutması, başka değil, sadece siz (ondan yiyince) iki melek (gibi) olursunuz ya da ölümsüzleşirsiniz de ondandır" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Ve her ikisine yeminler etti: "İnanın ki ben ikinizin de iyiliğini istiyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. İşte böylece onları aldanışa sürükleyecek telkinlerde bulundu. Bunun üzerine onlar o bitkiden tadar tatmaz cinselliklerinin farkına vardılar ve başladılar has bahçenin yapraklarından topladıklarıyla üzerlerini örtmeye. Rableri de ikisine birden şöyle seslendi: "Ben ikinizi de o ağaçtan men etmemiş miydim? Ve ben ikinize `Kesinlikle Şeytan sizin için ayan açık bir düşmandır!` dememiş miydim?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Her ikisi de dediler ki: "Rabbimiz! Biz kendi kendimize zulmetmişiz; eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, kesinlikle kaybedenler arasına gireriz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. (Allah) buyurdu: "Birbirinize düşman olarak çıkıp gidin! Zira yeryüzünde, geçici bir hayat alanı ve tadımlık bir haz sizi bekliyor." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. (Ve) dedi ki: "Orada yaşayacak ve orada öleceksiniz; nihayet oradan (ahiret yolculuğuna) çıkarılacaksınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Ey Ademoğulları! Size katımızdan, hem çıplaklığınızı örtmek hem de zarafet ve güzellik aracı olmak üzere giysi (yapma yeteneği) bahşettik; fakat takva elbisesi var ya: işte o en hayırlı olandır. Bunlar da Allah`ın ayetlerindendir; belki insanlar ders alırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Ey Ademoğulları! Tıpkı atalarınızın hasbahçeden çıkışına sebep olduğu gibi, Şeytan`ın sizi şaşırtmasına fırsat vermeyin: Cinselliklerini keşfetmeleri için, her ikisinin örtüden yoksun bırak(ılmasını sağla)mıştı. Hiç kuşkunuz olmasın ki, o ve avanesi sizin kendilerini hiç göremeyeceğiniz bir boyuttan sizi görüyorlar! Çünkü Biz şeytanları, (hakkıyla) iman etmeyenlere otorite kılarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. O iman etmeyenler, (Kâbe’yi çıplak tavaf etme gibi) çirkin bir iş işlediklerinde “Biz, atalarımızı da aynı işi yaparken gördük (ve onların izinden gidiyoruz); kaldı ki, Allah da bize böyle emretti.” derler. (Ey Rasûlüm,) de ki: “Allah, asla çirkin bir işi emretmez. Yoksa siz, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri konuşuyor olmayasınız?” Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. De ki: "Benim Rabbim, sadece doğru olanın yapılmasını emretmiştir: O halde siz, Allah`a sadakatinizi isbat için giriştiğiniz her eylemde bütün varlığınızla O`na yönelin ve dini yalnızca O`na has kılarak ta yürekten yalvarın. Başlangıçta sizi yarattığı gibi, sonunda yine O`na döneceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. O, bazılarını doğru yola sevk edecek; fakat bazıları için de doğru yoldan sapmak kaçınılmaz hale gelecek: Çünkü onlar Allah`ı bırakıp şeytan(i duyguların)ın hakimiyetine girecek; üstelik doğru yolu bulduklarını sanarak... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Ey Ademoğulları! Allah`a sadakatinizi isbat için giriştiğiniz her eylemde ziynet ve zarafetinizi takının. Yiyin için ama israf etmeyin; çünkü O israf edenleri sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Sor bakayım: "Allah`ın kulları için yarattığı güzellikleri, temiz ve helal rızıkları yasaklayan kimmiş?" Cevap Ver: "Bunlar dünya hayatında (herkesle birlikte) imana erenler için, Kıyamet Günü ise yalnızca onlara has olacaktır." Kavrama yeteneği olan bir toplum için ayetlerimizi işte böyle açık ve net bir biçimde dile getiriyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. De ki: "Benim Rabbim, yalnızca açık ya da gizli yüz kızartıcı davranışları, günahın her türünü, haksız yere başkasının malına göz dikmeyi, herhangi bir delil indirmediği halde Allah`tan başkasına ilahlık yakıştırmanızı, hakkında bilginizin olmadığı şeyi Allah`a atfetmenizi yasaklamıştır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Her toplumun bir vadesi vardır: Vadeleri dolduğu vakit, onu bir an ne erteleyebilirler ve ne öne alabilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Ey Ademoğulları! Size aranızdan benim mesajlarımı ileten elçiler geldiğinde, her kim sorumluluk bilinciyle hareket eder ve kendini düzeltirse, onlar gelecek kaygısı taşımayacak ve geçmişte yaptıkları için üzüntü duymayacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Mesajlarımızı yalanlayan ve onları küçümseyenlere gelince: onlar, içinde temelli kalmak üzere ateşe girecek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Kendi uydurduklarını Allah`a isnat eden ya da O`nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim biri olabilir mi? Bu tipler için yazılan (ceza)lardan onların payına düşen gelip onları bulacak: En sonunda canlarını almak için elçilerimiz geldiğinde, onlara "Nerede Allah`ı bırakıp da kendilerine yalvarıp yakardıklarınız?" diye soracak. Onlar (ise) "Bizi yüzüstü bıraktılar!" cevabını vererek, hakikati ısrarla inkar etmeleri konusunda yine kendi aleyhlerine tanıklık edecek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. (Ve Allah): "Sizden önce gelip geçmiş olan görünür görünmüz iradeli varlık gurupları arasına siz de katılarak ateşe girin!" diyecek. (Ateşe) giren guruplar her seferinde diğer guruba lanet edecek; öyle ki, onların tümü birbiri ardınca oraya doluşunca, sonrakiler önden gidenler için "Rabbimiz! İşte bizi yoldan çıkaran bunlar; bu yüzden onlara iki kat ateş azabı çektir!" diyecek. (Allah): "Hepiniz iki kat azabı hak ettiniz, fakat bunun dahi farkında değilsiniz!" diye cevap verecek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Bu kez öncekiler sonrakilere: "İşte gördünüz, sizin bizden bir farkınız yok. Öyleyse, kendi işledikleriniz yüzünden tadın azabı!" diyecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Hiç şüphesiz mesajlarımızı yalanlamaya kalkan ve onları küçümseyenlere yüce alemlerin kapıları açılmayacak; ve onlar, halat iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremeyecekler. Biz, günahta ısrar edenleri işte böyle cezalandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Onların (altlarında) cehennemden bir döşek, üstlerinde ateşten bir örtü olacak: İşte Biz, zulme gömülüp gidenleri böyle cezalandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Fakat kim imana erer ve imanıyla uyumlu işler yaparsa -(ki) Biz hiç kimseye taşıyacağından fazlasını yüklemeyiz- işte, içinde ebedi kalmak üzere cennete girecek olan da bunlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Onları içlerine işlemiş olan her tür olumsuz duygu ve düşünceden tamamen arındıracağız, ayaklarının altından nehirler çağlayacak ve şu itirafta bulunacaklar: "Hamdin tamamı bizi bu (mutlu sona) ulaştıran Allah`a mahsustur; eğer Allah bize doğru yolu göstermemiş olsaydı, biz asla doğru yolu bulamazdık. Doğrusu, Rabbimizin elçileri bize gerçeği söylemişler." Ve yankılanan bir nida: "İşte, yaptığınız (iyiliklere) karşılık mirasçısı olduğunuz cennet bu!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Ve cennetlikler cehennemliklere: "Rabbimiz bize ne vaad ettiyse hepsini gerçekleşmiş bulduk; siz de Rabbinizin size vaad ettiklerinin hepsini gerçekleşmiş buldunuz mu?" diye seslenecekler. "Evet!.." diye cevap verecekler. Bunun üzerine içlerinden bir münadi haykıracak: "Allah lanet etsin tüm zalimlere!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Onlar ki, insanları Allah`ın yolundan çevirirler ve onu çapraşık, dolambaçlı göstermeye çabalarlar; üstelik onlar ahireti (de) inkar ederler!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. O ikisi arasında bir engel bulunacaktır. Orada (iyilerle kötüleri) ayırdetme yetisiyle donatılmış kimseler olacak; onlar her iki kesimi de belirtilerinden tanıyacaklar ve henüz cennete girmeyen lakin girmek için sabırsızlanan cennetliklere "Selamün aleyküm!" diye seslenecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Onların gözleri ateş kafilesine doğru çevrilince: "Rabbimiz! Bizi zalimlerin arasına katma!" diye yalvaracaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Ve (sözkonusu) ayırdetme yeteneğine sahip olanlar, belirtilerinden kim olduklarını çıkardıkları kimselere seslenecekler: "Sahi, ne sağladı size taraftarlarınız / mal-mülkünüz ve böbürlendiğiniz o nesneler?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. (Cennet yolcularını işaret ederek) "İşte şunlar, bir zamanlar "Allah rahmetini onlara asla ulaştırmaz!" diye yeminler ettiğiniz, (şimdi ise) kendilerine "Girin cennete! Sizin için gelecek endişesi yok, geçmişten dolayı hüzün duymak da yok!" deniler kimseler değiller mi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Ve ateş yolcuları cennet yolcularına seslenecekler: "(Ne olur), üzerimize bir parça su dökün!.." ya da "Allah`ın size bahşettiği rızıklardan (bize de verin)!.." (Diğerleri):" Unutmayın ki Allah, inkar edenleri her ikisinden de mahrum bırakmıştır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Onlar ki, dinlerini oyun ve eğlenceye çevirip dünya hayatının albenisine kanmıştılar!" cevabını verecekler. Dahası, onlar nasıl bu Hesap Günü`nün gelip çatacağını unuttular ve mesajlarımızı inkar ettilerse, Biz de bugün onları unutulmaya terk edeceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Zira Biz onlara, inanmaya gönüllü bir toplum için bir yol haritası ve rahmet pınarı olan, tarifsiz bir bilgiye dayalı izahlarımız bulunan bir kitap iletmiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. (Şimdi) onları, O (Gün`ün) ne demeye geldiğinden başka bir şeyi bekleme hakları mı var? Onu vaktiyle göz ardı eden kimseler, onun ne demeye geldiğinin açıklandığı gün diyecekler ki: "Doğrusu Rabbimizin elçileri bize hakikati söylemiş. Acaba şimdi bizden yana aracılık yapıp da bizi kayıracak birileri var mı? Veya geri dönmemize izin verilse de, şimdiye kadar yaptıklarımızdan başka türlü davransak olmaz mı?" Doğrusu onlar kendilerini (işte böyle) aldatacaklar ve uydurdukları kuruntu ürünü (şefaatçi)ler, kendilerini yüzüstü bırakacak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Kuşkusuz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı aşamada yaratan; ve sınırsız güç ve kudret makamına kurulan Allah`tır. O`dur gündüzü aralıksız kovalayan geceyle örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine amade kılan O... Bakın, yalnız O`na aittir bütün yaratılış ve mutlak emir: Alemlerin Rabbi Allah en yüce, en ulvi bereket kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Rabbinize alçak gönüllü olarak ve derin bir aciziyet duygusu içinde yalvarın! Şüphesiz O haddi aşanları sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Bu nedenle, iyi bir düzene sokulmuşken yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın; derin bir ürperti ve büyük bir iştiyakla yalvarın O`na; çünkü Allah`ın rahmeti erdemli davrananlara pek yakındır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. O`dur rüzgarları rahmetinin önüne katıp müjdeci olarak gönderen; nihayet bunlar yağmur yüklü bulutları taşıyınca, onu ölü toprağa doğru sevkedip bu yolla su indiririz ve böylece her türlü ürünün yeşerip boy vermesini sağlarız. Ölüleri de işte böyle dirilteceğiz: belki düşünür de ibret alırsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Ya bereketli toprak! Onun bitkisi, -Rabbinin izniyle- gür ve gümrah olur. Ama kötüyse bir şey yetişmez, yetişse de işe yaramaz. Elindeki nimetin değerini bilen bir topluluk için ayetlerimizi işte böyle çok boyutlu olarak dile getiriyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Doğrusu Biz Nuh`u kendi toplumuna göndermiştik. Dedi ki: "Ey kavmim! Yalnızca Allah`a kulluk edin, sizin O`ndan başka ilahınız yok. Kuşkusuz ben, korkunç bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Toplumun seçkinleri: "Şu kesin ki, biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz" diye cevap verdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. "Ey kavmim!" dedi, "Ben sapıtmış değilim, aksine ben alemlerin Rabbi tarafından seçilen bir elçiyim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Size Rabbimin mesajlarını tebliğ ediyor ve öğüt veriyorum; çünkü ben Allah`tan gelen (vahiy) sayesinde sizin bilmediklerinizi biliyorum. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Ne yani, sizi uyarsın, sorumluluğunuzu hatırlatsın ve bu sayede rahmete nail olasınız diye içinizden bir adam eliyle Rabbinizden size bir bildiri gelmesinde şaşılacak ne var?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. En sonunda onu yalanladılar. Bunun üzerine Biz de onu ve onunla birlikte gemide bulunanları kurtardık; ayetlerimizi yalanlayanları ise boğulmaya terk ettik: Onlar gerçekten de kör bir topluluk idiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Ad`a da soydaşları Hud`u (gönderdik). "Ey kavmim!" dedi, "yalnızca Allah`a kulluk edin! Sizin O`ndan başka ilahınız yok. Şu halde hala (O`na ortak koşmaktan) sakınmayacak mısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Toplumunun inkarda direnen seçkinleri, "Gerçekte biz seni akıl zafiyetine uğramış biri olarak görüyoruz; üstelik biz senin yalan söylediğini düşünüyoruz" diye cevap verdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Dedi ki: "Ey kavmim! Ben aklı kıt biri değilim; bilakis ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Size Rabbimin mesajlarını tebliğ ediyoruz; zira ben sizin için güvenilir bir nasihatçiyim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Ne yani, sizi uyarsın diye içinizden bir adam eliyle Rabbinizden size bir bildiri gelmesine niçin şaşıyorsunuz? Bari Nuh kavminin ardından sizi nasıl (uygarlığa) mirasçı kıldığını, yaratılış bakımından sizi nasıl üstünlükleriyle takviye ettiğini hatırlayın! Artık Allah`ın nimetlerini unutmayın ki ebedi kurtuluşa erebilesiniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Onlar dediler ki: "Sen bize bir tek Allah`a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapa geldiği şeyleri bırakmamız için mi geldin? Tamam, eğer sözünün arkasındaysan haydi getir bizi tehdit edip durduğun azabı!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. (Hud) dedi ki: "Rabbinizden (bir ceza olarak) üstünüze çökmüş bir (ahlaki) kokuşmuşluğun ve tarifsiz bir gazabın içindesiniz zaten. Şimdi, Allah`ın haklarında hiçbir delil indirmediği, yalnızca sizin ve atalarınızın yücelttiği isimler hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? O halde bekleyin, gerçek şu ki ben de sizinle birlikte bekleyeceğim!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Nihayet, katımızdan bir rahmet eseri olarak onu ve onunla birlikte olanları kurtardık; ve ayetlerimizi yalanlayanların kökünü kazıdık: nitekim onlar da (tehdidimizin gerçekliğine) inanmamıştılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Semud`a da soydaşları Salih`i (gönderdik). "Ey kavmim!" dedi, "Yalnızca Allah`a kulluk edin! Sizin O`ndan başka ilahınız yok. Doğrusu Rabbinizden size açık ve net bir delil gelmiştir: İşte Allah`ın devesi; sizin için bir semboldür: O halde bırakın onu, (Allah`ın devesi) Allah`ın arzında otlasın ve sakın ona bir kötülük yapayım demeyin! Yoksa size elem veren bir azap dokunur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Hem hatırlayın Ad`ın ardından O`nun sizi nasıl (uygarlığa) varis kıldığını ve şu malum yerde sizi yerleştirdiğini! (Siz ki) buranın düzlüklerinde köşkler inşa edip, dağlarındaki (kayalardan) evler yontarsınız. Artık hatırlayın Allah`ın nimetlerini de, kötülüğü yaygınlaştırarak ahlaki çürümeye meydan vermeyin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Toplumun güçsüzlere karşı büyüklük taslayan seçkinleri, ezilenler arasındaki inanan kimselere dediler ki: "Siz Salih`in Rabbi tarafından gönderildiğine inanıyor musunuz?" Onlar "Elbette" dediler, "biz onunla gönderilene de iman etmiş kişileriz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Büyüklük taslayanlarsa: "Biz" dediler, "Sizin iman etmeye değer bulduğunuz şeyin inkarcısıyız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. En sonunda dişi deveyi işkenceyle, vahşice katlettiler ve Rablerinin buyruğuna karşı geldiler; üstelik dediler ki: "Ey Salih! Eğer peygamberlerden biri olduğun gerçekse, haydi getir şu bizi tehdit ettiğin azabı!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi obalarında cansız donakaldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Ve (Salih) onları ardında bırakırken "Ey kavmim!" diye mırıldanmıştı, "Doğrusu ben size Rabbimin mesajını tebliğ etmiştim ve size öğüt vermiştim; ne ki siz öğüt verenleri hiç sevmediniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Lut`u da (gönderdik). Hani o toplumuna şöyle çıkışmıştı: "Sizden önceki toplumlardan hiç birinin yapmadığı (düzeyde) bir irtikap etmekte ısrarcı mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Siz ki, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz: Yoo, siz gerçekten de haddi aşan bir topluluksunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Ama kavminin cevabı şundan ibaret oldu: "Sürüp çıkarın yurdunuzdan onları! Besbelli bunlar pek temiz insanlarmış!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Bunun ardından onu ve yakınlarını kurtardık; ne ki eşi (yolda) dökülenlerden biri oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Sonunda sağanak (gibi bela) yağdırdık üzerlerine: Gör ki günaha gömülüp gidenlerin sonu nice olurmuş! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Medyen`e de soydaşları Şuayb`i gönderdik. "Ey kavmim!" dedi, "Yalnızca Allah`a kulluk edin! Sizin O`ndan başka ilahınız yok: size Rabbinizden hakikatin apaçık belgeleri gelmiştir. Artık (her şeyde) ölçüyü ve tartıyı tam gözetin, insanları hakları olan şeylerden mahrum bırakmayın ve iyi bir düzene sokulmuşken yeryüzünde fesat çıkarmayın! Bütün bunlar sizin hayrınızadır: tabi ki gerçekten Allah`a güveniyorsanız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Bir de (Hakka varan) her yolun kenarına kurulup O`na iman eden kimseleri türlü tehditlerle Allah`ın yolundan döndürmeye ve onu eğri büğrü göstermeye çalışmayın! Ve hatırlayın ki, siz azınlık iken O sizi çoğalttı: işte, fesat çıkaranların akıbeti nasıl olurmuş görün! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Madem ki aranızda, getirdiğim mesaja inanan bir topluluk yanında inanmayan bir topluluk da var; o halde Allah aramızda hüküm verinceye kadar sabredin: Zira O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. Kavminin büyüklük taslayan seçkinleri "Ey Şuayb!" dediler, "Ya seni ve beraberindeki mü`minleri yurdumuzdan sürüp çıkarırız, ya da bizim inanç sistemimize geri dönersin!" (Şuayb) dedi ki: "Peki, ya razı olmazsak? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. Hem Allah bizi ondan kurtardıktan sonra kalkıp sizin inanç sisteminize dönecek olursak, uydurduğumuz yalanı Allah`a isnat etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece inancınıza dönmemiz asla mümkün değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır (ve) biz Allah`a güvenmişizdir: Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasındaki engelleri kaldır! Çünkü Sen, engel kaldıranların en hayırlısısın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Ve kavminden inkarda direnen seçkinler: "Eğer Şuayb`e uyacak olursanız kesinlikle kaybeden siz olacaksınız!" diye tehdit ettiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Onlar ki Şuayb`i yalanlıyorlardı; kendilerine yalan oldular... Onlar ki Şuayb`i yalancı çıkarıyorlardı; kaybeden yine onlar oldu... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Ve (Şuayb) onları ardında bırakırken "Ey kavmim!" diye mırıldanmıştı, "Doğrusu ben size Rabbimin mesajlarını tebliğ etmiştim ve size öğüt vermiştim. Şu halde ben (sizin gibi) nankör bir kavim için nasıl gam çekeyim!?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Biz hiçbir ülkeye bir peygamber göndermemişisizdir ki, (zamanında) oranın halkını belki (Allah`a) boyun eğerler diye şiddetli zorluk ve darlıkla sınamamış olalım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. Sonra (o) kötü durumu güzelliğe çevirmişizdir de, refaha kavuşup şımarmamışlar ve "(Bir zamanlar) atalarımız da sıkıntılı ve sevinçli günler yaşamışmış" demişlerdir. İşte bunun üzerine biz de onları, olup bitenin farkına dahi varmadan ansızın yakalayıvermişizdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Oysa ki, eğer bu ülkelerin insanları inansalar ve sorumlu hareket etselerdi, onlara göklerin ve yerin bereketini ardına kadar açardık, fakat yalanladılar. Bunun üzerine biz de yaptıklarından dolayı onları kıskıvrak yakaldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Şu halde bu ülkelerin insanları, azabımızın gece vakti onlar uykudayken ansızıp gelip çatmayacağından emin olabilirler miydi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Ya da, (sözkonusu) ülkelerin insanları azabımızın gündüz gözüyle onlar (hayat) oyununu oynarken ansızıp gelip çatmayacağından emin olabilirler miydi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Yani onlar, Allah`ın entrikayla alt edilemeyen düzenine karşı kendilerini güvencede sayabilirler miydi? Doğrusu, Allah`ın entrikayla alt edilemeyen düzenine karşı, sadece tükenmiş bir toplum kendisinin güvencede olduğunu sanır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Artık önce gelip geçmiş (uygarlıkların) ardından yeryüzünün (medeniyet) mirasına konanlar için şu gerçek ortaya çıkmış olmuyor mu: Eğer istersek, günahları yüzünden onları da hedefe koyabiliriz; üstelik kalplerine mühür basarız da, onlar artık (gerçeği) işitmez olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Sana kıssalarını naklettiğimiz bu ülkeler... Doğrusu bütün bunlara kendi içlerinden elçiler hakikatin apaçık belgelerini getirdiler; fakat onlar, bir kez yalanlamış bulundukları için bir daha iman etmediler: İşte Allah inkarcılarının kalplerini böyle mühürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. Ve biz onların çoğunu (fıtrat) sözleşmesine sadık bulmadık; aksine onların çoğunu sapıtmış bulduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Sonra, bu kavimlerin peşinden Firavun`a ve onun önde gelen adamlarına ayetlerimizle Musa`yı gönderdik; ona getirdiği ayetler yüzünden haksızlık ettiler ve bak nasıl oldu fesatçıların sonu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Ve Musa dedi ki: "Ey Firavun! Ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Bana yakışan Allah hakkında hakikatten başka bir şey söylememektir. Elbet size Rabbinizden apaçık mucizelerle geldim. Artık bırak da İsrailoğulları benimle gelsinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. (Firavun) dedi ki: "Madem ki bir mucizeyle geldin, o halde ortaya koy, tabi ki sözünün arkasında duruyorsan?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. Bunun üzerine (Musa) asasını yere bıraktı: Fakat o da ne? Düpedüz bır yılandı o! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Ve elini çıkardı: Bir de baktılar ki, göz kamaştırıcı bir parlaklık! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. Firavun toplumunun seçkinleri dediler ki: "Anlaşıldı ki bu kişi, bu işleri iyi bilen bir sihirbazmış, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. tüm arzusu (ise) sizi yerinizden yurdunuzdan etmek!" (Firavun): "O halde ne öneriyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Şu cevabı verdiler: "Onu ve kardeşini alıkoy ve şehirlere görevliler yolla, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. bütün bilgin sihirbazları toplayıp huzuruna getirsinler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. Ve sihirbizlar gelip Firavun`a dediler ki: "Şayet biz kazanacak olursak her halde bize bir ödül verilir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. (Firavun): "Kesinlikle!" dedi, "üstelik siz (protokolde) maiyetimiz arasındaki yerinizi de alacaksınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. (Sihirbazlar dönüp) "Ey Musa!" dediler, "Önce sen mi atacaksın (asanı), ya yoksa biz atalım mı?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. (Musa): "(Önce) siz atın!" dedi. Ve onlar attıkları zaman büyüyle insanların gözlerini bağladılar ve onlara korku saldılar: Sonuçta müthiş bir sihirdi sergiledikleri. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. Biz de Musa`ya "Asanı bırak" diye vahyettik. Fakat o da ne! O, onların gözbağcıklarını bir bir silip süpürmesin mi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. Böylece hakikat ortaya çıktı ve (Allah) diğerlerinin yaptıkları sihri iptal etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Sonunda (Firavun ve avanesi) yenik düştüler. İşte orada ve o anda, onların küstahça gururunu yerle bir eden bir inkılab gerçekleşti; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. ve sihirbazlar hep birden yere kapanarak Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. şöyle dediler: "İman ettik alemlerin Rabbine! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. Rabbine Musa ve Harun`un!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. Firavun: "Demek siz ben izin vermeden ona inandınız ha?" dedi; "İyi dinleyin: Bu sizin kurduğunuz haince bir tuzaktır! (Üstelik bana ait) şehirde... Hem de şehrin ahalisini oradan çıkarmak için... Fakat yakında gününüzü göreceksiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. Kesinlikle dönekliğinizden dolayı ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim , sonra topunuzu asacağım! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. Onlar şöyle cevap verdi: "(İyi ya), biz de Rabbimize kavuşmuş oluruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. Çünkü sen, sadece Rabbimizin ayetlerine bize ulaşır ulaşmaz inandık diye bizden intikam alıyorsun." "Rabbimiz! Sabır yağdır üzerimize ve varlığımızı sana adamış olarak canımızı al!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. Firavun toplumunun seçkinleri dedi ki: "Şimdi sen Musa`yı ve halkını seni ve ilahlarını bırakıp ülkede kargaşa çıkarsınlar diye kendi başlarına mı bırakacaksın?" (Firavun): "Onların çocuklarını öldürdüp kadınlarını sağ bırakacağız: Ve böylece biz onların üzerindeki ezici baskımızı sürdürmüş olacağız" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Musa toplumuna dedi ki: "Allah`tan yardım isteyin ve dirençli olun! Bilin ki yeryüzü Allah`ındır, kullarından dilediğini oraya mirasçı kılar: mutlu son sorumulu davrananlarındır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
129. (Musa`nın toplumu): "Sen bize gelmeden önce de eza cefa görüyorduk, mucizelerle geldikten sonra da" diye çıkıştılar. (Musa): "Rabbiniz düşmanınızı yok ettikten sonra sizi ülkeye kesinlikle varis kılacak, bunun için de sizin tavır ve davranışlarınıza bakacaktır" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
130. Doğrusu Biz Firavun`un halkını, akıllarını başlarına toplasınlar diye kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
131. Oysa ki onlar, kendilerine ne zaman bir iyilik ulaşsa "Bu (zaten) bizim hakkımızdı" derler; fakat ne zaman da bir kötülük dokunsa, Musa ve onunla birlikte olanların uğursuzluğuna yorarlardı. Yoo! Onların uğursuzluğa yordukları (şey) Allah katındandır; fakat onların çoğu bunun farkında değiller. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
132. (Musa`ya) dediler ki: "Bizi büyülemek için hangi delili getirirsen getir yine sana inanmayacağız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
133. Bunun üzerine Biz de onlara tufanı, çekirge ve kurbağa sürülerini, zararlı böcekleri ve kan(kırmızı suyu) musallat etti; (bunlar) apaçık mesajlardı, fakat yine büyüklük tasladılar: Zira onlar günaha batmış bir topluluktular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
134. (Bu) musibet(ler)in başlarına geldiği her zaman şu vaadde bulunurlardı: "Ey Musa, seninle yaptığı peygamberlik ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et! Bu musibeti bizden uzak tutmayı sağlarsan, söz, sana inanacak ve İsrailoğullarının seninle gitmesine izin vereceğiz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
135. Fakat ne zaman sözlerini gerçekleştirmeye yetecek bir süre musibeti kaldırsak, her seferinde gerisin geri sözlerinden dönerlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
136. En sonunda Biz de bunun acısını onlardan çıkardık: Ayetlerimizi yalanladıkları ve onlara karşı kayıtsız kaldıkları için onları suda boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
137. Vaktiyle hor görülüp ezilen insanları, toprağını bereketli kıldığımız ülkenin en doğusundan en batısına kadar tamamına hakim kıldık. Ve Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel (bir gelecek) vaadi, onların sabırlarına karşılık (işte böyle) gerçekleşti. Firavun ve avanesinin yapıp yücelttikleri kibir uygarlığını tarihe gömdük. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
138. Sonunda İsrailoğullarını denizden geçirdik; derken, birtakım putlara tapınan insanlarla karşılaştılar. "Ey Musa!" dediler, "Onların ilahı gibi bize de bir ilah tedarik ediver!" (Musa) cevaben dedi ki: "Siz sahiden de kendini bilmez bir yığınsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
139. O (putperestlere) gelince: Yaşam tarzları onları yok oluşa sürükleyecektir: zira onlar bir saçmalığı sürdürüyorlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
140. (Ve) ekledi: "Size Allah`tan başka bir ilah arayayım, öyle mi; üstelik O, bütün insanlar arasından (vahyi taşıma) onurunu size bahşetmişken?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
141. Ve hatırlayın ki size en berbat acıları yaşatan, çocuklarınızı öldürtüp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun toplumunun elinden kurtarmıştık sizi! İşte bu, Rabbiniz tarafından tabi tutulduğunuz ağır bir sınavdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
142. Ve Musa`ya otuz gecelik bir süre tayin ettik ve buna on gece daha ekledik. Böylece Rabbinin tayin ettiği süre kırk geceye tamamlanmış oldu. Ve Musa kardeşi Harun`a dedi ki: "Halkımın arasındaki görevimi sen üstlen ve düzeni sağla: sakın bozguncuların yoluna sapma!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
143. Ve Musa tayin ettiğimiz vakitte tesbit ettiğimiz yere gelince Rabbi de ona konuştu: (Musa): "Rabbim! Göster bana zatını, göreyim seni!" dedi. (Allah) "Asla göremezsin beni!" dedi. "Fakat şu dağa bir bak; eğer o yerinde kalırsa, sen Beni ancak o zaman görebilirsin." Ve Rabbi dağa tecelli eder etmez, onu toza toprağa çevirdi; Musa ise baygın düştü. Kendine geldiği zaman dedi ki: "Şanın ne yücedir senin! Pişmanlık duyarak sana yöneldim ve ben (bu gerçeğe, yaşayarak) inananların öncüsüyüm. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
144. (Allah) buyurdu ki: "Ey Musa, mesajlarım yoluyla ve hitabım sayesinde seni insanlar arasından seçip onurlandırdım; öyleyse sana bahşettiklerime sımsıkı sarıl ve şükredenlerden ol!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
145. Ve levhalara onun için her şey hakkında öğüt ve her konuda net açıklamalar yazdık: Artık onlara kuvvetle sarıl; halkına da emret: iyi niyetle onlar da sıkıca sarılsınlar! Daha durun, size yoldan çıkmışların dünyasını da göstereceğim! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
146. Yeryüzünde haddini aşarak büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım; isterse onlar her türlü mucizeye şahit olsunlar, yine de ona inanmazlar; yine onlar hak yolu görüyor olsalar bile o yoldan gitmezler; fakat sapık yolu görünce hemen onu kendilerine yol olarak benimserler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursamazlıkları nedeniyledir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
147. Nitekim, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayan kimselerin yapıp ettikleri boşa gidecek. Ne yani, onlar yaptıklarının karşılığından başka bir şeyle ödüllendirilmeyi mi bekliyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
148. Ve Musa`nın halkı onun peşi sıra, takılardan mamul ses çıkaran bir buzağı heykelini ilah edindiler. Onlar onun kendileriyle konuşmayacağını, yol da göstermeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki! (Yine de onu) ilah edindiler; çünkü onlar bilinci altüst olmuş kimselerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
149. Pişmanlık içinde elleri kolları dökülüp de sapmış olduklarının farkına varınca "Eğer Rabbimiz bize acıyıp da bizi bağışlamazsa, işte o zaman büsbütün kaybedenlerden olacağız!" diye dövündüler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
150. Ve Musa halkının yanına döndüğünde, hüzünle karışık bir öfkeyle dedi ki: "Benim yokluğumda ne berbat bir yol tutturmuşsunuz öyle! Rabbinizin emrini çiğnemede bu ne acele böyle?" Hemen levhaları attı, kardeşinin başını kavrayıp kendine doğru çekti. (Harun): "Anamın oğlu! diye yakındı, "Bu topluluk beni etkisiz hale getirdi, hatta az kalsın canıma kastedeceklerdi! Sakin ol, beni düşmanıma karşı gülünç duruma düşürme ve bu zalimler güruhuyla beni bir tutma!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
151. (Musa): "Rabbim!" dedi, "Beni bağışla, kardeşimi de; ve bizi koruyucu şefkatinle kuşat! Çünkü sen merhametlilerin en merhametlisisin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
152. (Harun`a yönelerek): "Şu buzağıyı ilah edinenlere gelince: Sonunda Rablerinin gazabı gelip onları bulacak, dünya hayatında ise onursuzluğa mahkum olacaklar!" Biz, (Allah`a) iftira edenleri işte böyle cezalandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
153. Ama önce kötülük işleyip de ardından pişmanlık duyarak Allah`a güvenle yönelenlere gelince: Kuşkusuz senin Rabbin -hele de böyle bir tevbeden sonra- tarifsiz bir bağışlayıcıdır, eşsiz merhamet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
154. Ve öfkesi yatışınca, Musa, üzerinde Rablerinin (sevgisini yitirmekten) korkanlara rehberlik eden ve rahmet vaad eden öğretiler yazılı levhaları aldı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
155. Ve Musa, belirlediğimiz bir zaman ve mekanda hazır olmak üzere toplumu arasından yetmiş kişi seçti. O zaman onları derin bir sarsıntı tutunca, "Rabbim!" dedi, "Dileseydin bunları ve beni daha evvel helak ederdin. Şimdi içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizleri de helak eder misin? Bu Senin sınamandan başka bir şey değil; onunla dilediğini sapıklığa terk eden, dilediğini de doğru yola yöneltirsin! Sensin bizim velimiz: O halde bizi bağışla, bize merhamat et! Çünkü Sen bağışlayanların en hayırlısısın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
156. Bizim için bu dünyada da güzellikler yaz, ahirette de; ki biz pişmanlık içinde Sana sığındık!" (Allah) buyurdu ki: "Dilediğin kimseyi azabıma hedef kılabilirim, fakat rahmetim her şeyi kuşatmıştır. En sonunda sorumlu davranan ve arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli ödeyen kimseler, -ki onlar ayetlerimize inanan kişilerdir- onu paylaştıracağım; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
157. onlar ki, ellerinde Tevrat ve İncil`de tanıtılmış bulacakları Rasul`un, o Kitap Ehli`nden olmayan peygamberin izinden gidecekler; (o peygamber) onlara iyiliği emredip kötülükten sakındıracak, temiz ve yararlı şeyleri onlara helal kılıp pis ve zararlı şeyleri onlara yasaklayacak; sırtlarına vurulmuş olan yüklerini indirip öteden beri (özgürlüklerine) vurulan zincirleri çözecek. Sonuçta ona inanan, onu el üstünde tutup destekleyen ve ona yücelerden bahşedilen ışığın ardına onunla birlikte düşenler kurtuluşa erenler olacak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
158. (Ey Peygamber) de ki: "Ey İnsanlar! İyi bilin ki ben Allah`ın hepinize gönderdiği elçisiyim. Öyle bir (Allah) ki; göklerin ve yerin egemenliği O`na aittir; O`ndan başka ilah yoktur; hayatı ve ölümü yaratan O`dur: o halde Allah`a ve O`nun elçisine inanın; Allah`a ve O`nun bütün mesajlarına inanan kitap ehlinden olmayan Haberci`ye... Ve ona uyun ki doğru yolu bulabilesiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
159. Musa`nın toplumu içerisinde öyle bir kesim de vardır ki, onlar hakkıyla rehberlik ederler ve o hakikat sayesinde adaletli davranırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
160. Derken, Biz onları on iki boydan oluşan (on iki) guruba ayırdık. Toplumu Musa`dan su talep ettiğinde, ona "Asanla taşa vur!" diye vahyettik: Bunun üzerine taştan on iki su gözesi fışkırdı da, bu sayede herkes nereden içeceğini öğrendi. Yine onları bulutla gölgeledik, onlara menn ve selva ikram ettik (ve dedik ki): "Size bahşettiğimiz rızıkların temiz ve güzel olanlarından yararlanın!" Fakat (onlar nankörlük etmekle) bize zulmetmiş olmadılar; asıl zulmettikleri kendi benlikleriydi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
161. Hani, bir zaman da onlara denilmişti ki: "Yerleşin şu ülkeye, oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanın! Bir yandan da `Bağışla!` diye yalvarın ve mahviyet içerisinde (kentin) kapısından girin; Biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım ve sonunda güzel davrananları ödüllendirelim!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
162. Fakat onlardan kendilerine kötülük edenler, sözü kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Bunun üzerine Biz de, ettikleri kötülükler yüzünden onların üzerine gökten bela yağdırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
163. Mesela, sor onlara deniz kıyısındaki mamur kentin halini! Hani onlar, Sebt Günü dışında ortaya çıkmıyorlar diye, Sebt Günü`nde balıkların kendilerine akın akın gelişine tamah ederek Cumartesi geleneğini çiğniyorlardı! Biz, yoldan çıkmaları nedeniyle onları (dünyalığa) işte böyle mübtela ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
164. Ne zaman ki onlardan bir topluluk (söz konusu sapkınlara karşı çıkanlara), "Niçin Allah`ın (bu dünyada) helak edeceği, veya (ahirette) şiddetli bir azaba uğratacağı birilerine öğüt verip duruyorsunuz ki?" dediklerinde, onlar şu cevabı verdiler: "Rabbinizin katında sorumlu olmayalım diye; bir de, belki sorumluluklarını hatırlarlar umuduyla!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
165. Ve o (sapkınlar) kendilerine yapılan tüm uyarıları kulak ardı edince, Biz de kötülüğe engel olmaya çalışan (bu) kimseleri kurtardık; ve kendilerine kötülük eden kimseleri yoldan çıkmalarından dolayı kahredici bir azabın pençesine mahkum ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
166. Ve sonunda, kendilerine yasaklanan şeyleri işlemekteki inatçı tutumları yüzünden onlara dedik ki: "Maymundan beter olun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
167. Nitekim Rabbin, Kıyamet Günü`ne kadar onların başına, kendilerini dehşet felaketlere uğratacak kimseleri bela edeceğini ilan etmişti. Unutma ki Rabbin cezalandırmada çok dakiktir; bununla beraber O, tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
168. Ve onları gurup gurup yeryüzünün her tarafına dağıttık; onların aralarında dürüst ve erdemli kimseler olduğu gibi, böyle olmayanlar da var. Bu sonuncuları belki kendilerine dönerler umuduyla, hem bağış ve bollukla hem sıkıntı ve darlıkla sınadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
169. Onların ardında, kendilerinin yerini alan yeni kuşaklar Kitab`a varis oldular; (fakat) bu değersiz dünyanın geçici hazlarına kapıldılar. Ayaklarına gelen bu türden her (dünyevi) hazzı fırsat bilip üzerine atladıkları halde, "Nasıl olsa sonunda bağışlanacağız!" bile dediler. Oysa ki onlardan Allah hakkında, gerçekten başka hiçbir şey söylemeyeceklerine dair vahiy (ile belgelenen) söz alınmamış mıydı? Dahası, onun kitapta kayıtlı bulunan dersini almamışlar mıydı? Tabii ki, sorumluluğunun bilincinde olanlar için ahiret hayatı en hayırlısıdır: Hala akıllanmayacak mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
170. Ama kitaba sımsıkı sarılan ve Allah`a kulluğun hakkını verenler var ya: onlar iyi bilsinler ki Biz, kendilerini ve başkalarını düzeltmek için çaba gösterenlerin emeklerini zayi etmeyeceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
171. Ve Biz (Sina) Dağı`nı bir gölgelik gibi tepelerine dikip, onların dağın üzerlerine yıkılacağını zannettikleri o zaman da (demiştik): "Size bahşettiğimiz vahye sımsıkı sarılın ve onun ilkelerini aklınızdan çıkarmayın ki, sorumluluğunuzu yerine getirmiş olasınız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
172. Ve Rabbin, Ademoğlunun sulbünden onların nesillerini çıkardığı her zaman, onları kendileri hakkında tanık kıldı: "Ben değil miyim sizin Rabbiniz?" Onlar da "Kesinlikle" dediler, "buna biz şahidiz!" (Bunu hatırlattık) ki, Kıyamet Günü bizim bu gerçekten haberimiz yoktu demeyesiniz, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
173. ya da "Doğrusu bizden önce babalarımız şirk koşmuştu, bizse sadece onların peşinden giden bir kuşağız; dolayısıyla, batılı icat edenlerin yaptıkları yüzünden bizi mi helak edeceksin?" gerekçesine sığınmayasınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
174. İşte Biz, ayetlerimizi bu şekilde çok boyutlu olarak açıklıyoruz ki, belki tekrar gerçeğe dönerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
175. Bir de onlara, mesajlarımızı ulaştırdığımız halde, onları elinin tersiyle itip şeytana uyan ve sonunda sapık olup çıkan kimsenin durumunu haber ver. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
176. Ki, eğer Biz isteseydik onu mesajlarımızla yüceltirdik, ne ki o dünyaya sarıldı ve ihtirasının peşine düştü. İşte bu yüzden böyle birinin durumu, üstüne varsan da kendi haline bıraksan da hırlayıp duran köpeğe benzer. Mesajlarımızı yalanlamaya kalkanların durumu işte böyledir. Şu halde bu kıssaları aktar, belki üzerinde düşünürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
177. Ne berbattır ayetlerimizi yalanlayan bir toplumun hali; üstelik onlar (böyle yapmakla) kendilerine zulmetmiş oluyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
178. Kimin rehberi Allah olursa, doğru yola ulaşan o olur; O kimi de sapıklığa terk ederse, işte gerçekten kaybeden de onlar olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
179. Doğrusu Biz, görünen görünmeyen iradeli varlıklar içinden akleden kalpleri olup da kavramayan, gözleri olup da görmeyen, kulakları olup da işitmeyen birçoklarını cehennemlik yapmışızdır. Hayvan gibidir onlar, belki daha da aşağı! Onlar gaflete gömülmüş olan zavallılardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
180. En güzel nitelikler ve tüm mükemmelikler Allah`a mahsustur. Artık O`na yalvarıp yakarın ve O`nun yüceltilmesinde haktan sapan kimselerden uzak durun! Onlar, zamanı gelince yaptıklarından dolayı cezalandırılacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
181. Yarattıklarımız içersinde hakikate giden yolu gösteren ve onun sayesinde adaletle davranan kimseler de vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
182. Ayetlerimizi yalan sayan kimselere gelince: onları bir süreç içerisinde yavaş yavaş eriteceğiz de farkına dahi varmayacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
183. Onları bir süre kendi hallerine bıraksam bile, unutmayın ki onların entrikalarını başlarına geçiren düzenim çok sağlamdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
184. İmdi, onlar (yıllar yılı tanıdıkları) hemşehrilerinde delilikten eser olmadığını düşünmezler mi? O yalnızca açıktan açığa uyaran biridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
185. Hem bakmazlar mı göklerin ve yerin mutlak otoritesine, Allah`ın yarattığı her bir şeyin niteliğine? (Düşünmezler mi) ecellerinin yaklaşmış olma ihtimalini? Bu (vahiy) de değilse, artık hangi habere inanacaklar?! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
186. Allah kimi sapmaya terk ederse, artık ona doğru yolu kimse gösteremez: zira onları ısrarlı tercihleri olan sapıklıkta debelenmeye terk edecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
187. Sana soruyorlar: "Son Saat ne zaman gelip çatacak?" diye. Cevap ver: "Onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır; onun vaktini O`ndan başka ortaya koyacak kimse yoktur: O bütün ağırlığıyla göklerde ve yerde kopacak, sizi haberiniz olmadan ansızın yakalayacaktır. Sanki senin ısrarla o bilginin peşine düşüp elde etmen mümkünmüş gibi, onu sana soruyorlar. De ki: "Onun gerçek bilgisi yalnızca Allah katındadır, ne ki insanların çoğu bunu bilmezden geliyor." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
188. De ki: "Allah dilemedikçe, ben (dahi) kendime ne yarar sağlayabilirim, ne de zararı önleyebilirim. Zira eğer gaybı bilseydim, kendime tüm güzelliklerden daha çok pay ayrılmasını sağlardım, üstelik kötülük de semtime uğrayamazdı. Ne ki ben, inanan insanlar için yalnızca bir uyarıcı ve müjdeciyim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
189. O`dur sizi bir tek candan yaratan ve kendisine ilgi duysun diye ona kendi cinsinden eşini var eden. Gün gelip o eşine sarılınca, (önce) eş hafif bir yük yüklenir ve o yükü bir süre taşır. Ardından yük ağırlaşınca eşler Rableri olan Allah`a: "Eğer bize eli ayağı düzgün, kusursuz bir çocuk bahşedersen; söz, Sana şükreden kimselerden olacağız!" diye yakarırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
190. Fakat O kendilerine eli ayağı düzgün, kusursuz bir çocuk bahşedince de, onlara bahşettiği çocuk üzerinden O`na ortak koşmaya kalkarlar: oysa ki Allah, onların ortak koştukları şeylerden çok yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
191. Şimdi siz O`na has birtakım nitelikleri, bir şey yaratmaktan aciz, aksine kendileri yaratılmış bulunan şeylere mi yakıştırıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
192. Kaldı ki, ne onlara yardımları dokunabilir ne de bizzat kendilerine yardımcı olabilirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
193. Ve eğer yol göstersinler diye yakarsanız, size cevap bile veremezler. Onlara ister yalvarın ister susun; size karşı konumlarında hiçbir şey değişmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
194. İyi bilin ki, Allah`tan başka yalvarıp yakardığınız kimseler de sizin gibi yaratılmış varlıklardır. Nitekim eğer doğruluğunuzdan eminseniz, haydi yakarın da duanıza icabet etsinler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
195. Hem onların yürüyecek ayakları mı var? Ya da tutacak elleri veya görecek gözleri, yahut işitecek kulakları mı var? De ki: "Haydi çağırın Allah`a ortak koştuklarınızı, sonra önüme her türlü tuzağı kurun ve bana göz açtırmayın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
196. (Ama) unutmayın ki, benim savunucum Kitab`ı indiren Allah`tır: zira, dürüst ve erdemli olanları O savunacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
197. Oysa ki, O`nun dışında yalvarıp yakardıklarınız ne size yardımcı olabilir ne de kendilerine yardımları dokunur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
198. Ve eğer yol göstersinler diye yakarsanız, sizi duymazlar bile; ve sanırsın ki sana bakıyorlar, fakat onlar görmezler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
199. Sen insan fıtratına uyan yolu tut, iyi olanı emret ve haddini bilmezlere aldırma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
200. Yine de Şeytan tarafından kurgulanan ayartıcı bir kışkırtmaya hedef olursan, hemen Allah`a sığın: unutma ki O her şeyi işitir, akıl sır ermez bir ilim sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
201. Şüphesiz, sorumluluk bilincini kuşanan kimselerin içine Şeytan tarafından kurgulanan mevhum bir görüntü yansıyacak olursa, (hemen fıtrat sözleşmesini) hatırlayıverirler ve işte o an gerçeği kavrarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
202. Kendi (fıtratlarına yabancılaşmış) kardeşleri onları azgın sulara sürüklemek isteseler dahi, sonuna (dek) mücadeleden el çekmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
203. Ve sen onlara istedikleri ayeti getirmediğin zaman hemen derler ki: "Onu (Rabbinden) almak için çabalasaydın ya!" De ki: "Ben yalnızca Rabbimden bana vahyedilene uyarım: bu (vahiy) Rabbiniz katından gelen bir bilinç kaynağıdır; inanacak bir toplum için de kapsamlı bir doğru yol haritası ve bir rahmet pınarıdır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
204. Artık Kur`an okunurken onu can kulağıyla dinleyin ve sesinizi kesin ki rahmete nail olabilesiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
205. Ve Rabbini, özbenliğinde, alçakgönüllülükle ve O`ndan sakınarak, sesini yükseltmeksizin gündüz gece an ve sakın kendine yabancılaşanlardan olma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
206. Unutma ki, Rabbinin tarafında olanlar O`na kullukta kibre kapılmazlar; ve O`nun adına/aşkına hareket ederler ve yalnız O`nun önünde secdeye kapanırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster