وَمَا كُنْتُمْ تَسْتَتِرُونَ أَنْ يَشْهَدَ عَلَيْكُمْ سَمْعُكُمْ وَلَا أَبْصَارُكُمْ وَلَا جُلُودُكُمْ وَلَٰكِنْ ظَنَنْتُمْ أَنَّ اللَّهَ لَا يَعْلَمُ كَثِيرًا مِمَّا تَعْمَلُونَ
Ve ma küntüm testetirune ey yeşhede aleyküm sem’uküm ve la ebsaruküm ve la cüludüküm ve lakin zanentüm ennellahe la ya’lemü kesıram mimma ta’melun
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَمَا
ve mā
ve değildiniz
تَسْتَتِرُونَ
testetirūne
gizleniyor
يَشْهَدَ
yeşhede
şahidlik etmesinden
عَلَيْكُمْ
ǎleykum
aleyhinize
سَمْعُكُمْ
sem’ǔkum
kulaklarınızın
وَلَا
ve lā
ve değildiniz
أَبْصَارُكُمْ
ebSārukum
gözlerinizin
وَلَا
ve lā
ve değildiniz
جُلُودُكُمْ
culūdukum
derilerinizin
ظَنَنْتُمْ
Zenentum
sanıyordunuz ki
تَعْمَلُونَ
teǎ’melūne
yaptıklarınızın
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Ve siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin, aleyhinizde tanıklık edeceklerini ummuyor, onlardan hiçbir şeyinizi gizlemiyordunuz ve hattâ sanıyordunuz ki yaptıklarınızın çoğunu Allah bile, şüphe yok ki bilmez.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Ve siz günahları işlerken kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin aleyhinizde şahitlik edeceklerini ümit etmiyor, onlardan hiçbir şeyinizi gizlemiyordunuz ve hatta sanıyordunuz ki, yaptıklarınızın pek çoğunu Allah bile bilmez.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Sem’inizin (işitme azanızın), basarlarınızın (görme azalarınızın) ve bedenlerinizin aleyhinize şahitlik yapmasını ummadığınızdan (keyfinize göre yaşadınız)... Yaptıklarınızın birçoğunu Allâh’ın bilmediğini zannediyordunuz!
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğini (düşünüp onlardan) sakınmıyordunuz. Aksine yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
"Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz. Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz."
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Kulaklarınız, gözleriniz ve derileriniz aleyhinize şahidlik eder diye sakınmamıştınız ve muhakkak zannetmiştiniz ki, Allah, yaptıklarınızdan bir çoğunu bilmez.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınıyordunuz. Yaptıklarınızdan çoğunu Allah`ın bilemeyeceğini sanıyordunuz.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Siz, gozleriniz, kulaklariniz ve derilerinizin aleyhinize sahidlik edeceginden korkarak kotu is islemekten cekinmiyordunuz. Hayir; Allah’in, yaptiklarinizin cogunu bilmedigini saniyordunuz.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Siz, kulağınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şâhidlik ederler diye hiç de sakınıp gizlenmiyordunuz. Bilâkis yaptıklarınızın çoğunu Allah bilmez sanıyordunuz.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
“Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Yaptıklarınızın çoğunu Allah`ın bilmediğini sanıyordunuz.”
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
"Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Lâkin, yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz."
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Ne işitme ve görme organlarınızın, ne de derilerinizin aleyhinizdeki tanıklığını gizlemeye gücünüz yetmez. Buna rağmen siz yaptıklarınızın çoğunu ALLAH’ın bilemeyeceğini sanıyordunuz.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinizde şahitlik edeceğinden korkarak kötülükten sakınmıyordunuz. Fakat yaptıklarınızdan bir çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini zannediyordunuz.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilemeyeceğini sanıyordunuz.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
"Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz. Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Tanrı’nın bilmeyeceğini sanıyordunuz."
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
«Siz, ne kulaklarınız, ne gözleriniz, ne de derileriniz kendi aleyhinize şâhidlik eder diye (düşünüb) sakınmadınız. Bil’akis Allah yapmakda olduklarınızın bir çoğunu bilmez sandınız».
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
(Hâlbuki siz, günah işlerken) ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şâhidlik etmesinden sakınıyordunuz; fakat zannetmiştiniz ki, gerçekten Allah yapmakta olduklarınızın birçoğunu bilmiyor!
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Gözleriniz, kulaklarınız ve derileriniz aleyhinize şahidlik eder diye sakınmadınız. Aksine yapmakta olduklarınızın bir çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin o gün sizin aleyhinizde şahitlik yapmasına engel olamazsınız. Ancak siz, Allah’ın yaptıklarınızın pek çoğunu bilmediğini zannediyordunuz.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Kulaklarınızın, gözlerinizin ve cildinizin (uzuvlarınızın) sizin aleyhinize şahitlik etmesinden (edeceğinden) sakınmıyordunuz. Ve lâkin yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmediğini zannediyordunuz.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
"Siz işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinizde şahitlik eder diye sakınıp korunmuyordunuz. Aksine, yapmakta olduklarınızın birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz."
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ve kulaklarınız, gözleriniz yahut deriniz size karşı tanıklık yapmasın diye (günahlarınızı) gizlemeye çalışanlardan olmadınız, üstelik, Allah’ın yaptıklarınız hakkında fazla bir şey bilmediğini sandınız.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Bir zamanlar siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin size karşı şahitlik yapmasından sakınmazdınız; üstelik Allah`ın yaptıklarınız hakkında fazla bir şey bilmediği zannına kapılırdınız.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sizin aleyhinize ne kulaklarınızın ve ne gözlerinizin ve ne de derilerinizin şehâdet etmesinden saklanır olmadınız. Velâkin zannetmiş idiniz ki, şüphe yok Allah, sizin yaptıklarınızdan birçoğunu bilmez.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz. Hayır! Allah’ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Siz, ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin ve ne de derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınıp gizlenmiyordunuz. Aksine kapalı yerlerde işlediğiniz suçları bilemeyeceğini sanıyordunuz.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilemeyeceğini sanıyordunuz.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin, aleyhinizde şahitlik edecekleri bir günün geleceğine inanmıyor ve ondan sakınmıyordunuz, ayrıca siz, yaptıklarınızın çoğunu, Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
"Siz (günâh işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhidlik etmesinden gizlenmiyordunuz, yaptıklarınızın çoğunu Allâh’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz."
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
-Siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin kendi aleyhinizde şahitlik etmesini beklemiyordunuz. Oysa Allah’ın, sizin yaptığınız şeylerin çoğunu bilmediğini zannediyordunuz.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
«Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinizde şahitlik eder diye sakınıp korunmuyordunuz. Aksine, yapmakta olduklarınızın birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Siz, işitme gücünüzün, gözlerinizin, derilerinizin aleyhinize yapacağı tanıklıktan gizlenmiyordunuz. Tam aksine siz, yaptıklarınızdan birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
"Ye did not seek to hide yourselves, lest your hearing, your sight, and your skins should bear witness against you! But ye did think that Allah knew not many of the things that ye used to do!
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.