وَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا هُودًا وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَنَجَّيْنَاهُمْ مِنْ عَذَابٍ غَلِيظٍ
Ve lemma cae emruna necceyna hudev vellezıne amenu meahu bi rahmetim minna ve ncceynahüm min azabin ğalıyz
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَلَمَّا
velemmā
ve ne zaman ki
نَجَّيْنَا
necceynā
kurtardık
وَالَّذِينَ
velleƶīne
ve kimseleri
امَنُوا
āmenū
iman eden(leri)
مَعَهُ
meǎhu
beraberindeki
بِرَحْمَةٍ
biraHmetin
bir rahmetle
وَنَجَّيْنَاهُمْ
ve necceynāhum
ve onları koruduk
عَذَابٍ
ǎƶābin
bir azaptan
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Emrimiz gelince Hûd’u ve onunla berâber bulunan inanmış kişileri, bizden bir rahmet olarak kurtardık ve onlara ağır bir azaptan necat verdik.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Azap emrimiz gelince, Hûd’u ve onunla beraber inanmış olanları, kendi tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; ve böylece onları, ahiretteki ağır ve zorlu azaptan da kurtarmış olduk.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Emrimiz gelince, Hûd’u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Hükmümüz oluştuğunda Hud’u ve onunla beraber iman etmişleri rahmetimizle kurtardık... Onları ağır bir azaptan kurtardık.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Emrimiz gelince Hud’u ve beraberindeki iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Onları kaskatı bir azaptan koruduk.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud’u ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli-ağır bir azaptan kurtardık.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Helâk emrimiz gelince, bizden bir rahmet olarak Hûd’u ve beraberindeki müminleri kurtardık; hem onları çok ağır bir azabdan kurtardık.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Emrimiz gelince, Hûd`u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Buyrugumuz gelince, Hud’u ve beraberindeki inananlari, rahmetimizle kurtardik. Onlari cetin bir azabdan koruduk.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Buyruğumu taşıyan hükmümüz gelince, kendi katımızdan bir rahmetle Hûd’u ve onunla birlikte olan mü’minleri kurtardık, onları oldukça ağır bir azâbdan selâmete erdirdik.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Ve böylece, hükmümüz vaki olunca, Hud`u ve onunla aynı inancı paylaşanları katımızdan bir koruma lütfuyla kurtardık; ayrıca kendilerini (ahiretteki) ağır ve zorlu azaptan (da) koruduk.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Helâk emrimiz gelince, Hûd’u ve beraberindeki iman etmiş olanları, tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları ağır bir azaptan kurtardık.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Emrimiz gelince, Hûd’u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Emrimiz gelince Hud’u ve beraberindeki gerçeği onaylayanları bizden bir rahmetle kurtardık. Onları dehşetli bir azaptan kurtardık.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Ne zaman ki emrimiz geldi, Hud’u ve beraberindeki iman edenleri, tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, ayrıca onları çok ağır bir azaptan da kurtardık.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde Hud’u ve beraberindeki mü’minleri, rahmetimizin sonucu olarak, kurtardık; onları ağır azaptan koruduk.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud’u ve O’nunla birtikte inananları kurtardık. Onları şiddetli / ağır bir azabtan kurtardık.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Emrimiz geldiğinde, tarafımızdan bir rahmet ile Hud’u ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtuluşa erdirdik. Onları çok ağır bir azaptan da kurtardık.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Vaktaki (azâb) emrimiz geldi. Hûd’ü de, maiyyetindeki mü’minleri de, bizden bir rahmet olarak, selâmete erdirdik, onları ağır azâbdan kurtardık.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Nihâyet emrimiz gelince, Hûd`u ve berâberindeki îmân edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtuluşa erdirdik ve onları şiddetli bir azabdan kurtardık.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Emrimiz gelince; Hud’u ve beraberindeki mü’minleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları katı bir azabtan kurtardık.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Azap emrimiz onlara geldiği zaman, bizden onlara bir rahmet olarak, Hud’u ve onunla birlikte iman edenleri, çok şiddetli bir azaptan kurtardık.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve emrimiz geldiği zaman, Bizden bir rahmet ile Hud (A.S)’ı ve âmenû olanları, onunla beraber kurtardık. Ve onları ağır (çok şiddetli) bir azaptan kurtardık.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Buyruğumuz gelince, Hûd’u ve beraberindeki iman edenleri, tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık ve onları çok ağır bir azaptan koruduk.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ve böylece, hükmümüz vaki olunca, Hud’u ve onunla aynı inancı paylaşanları katımızdan bir koruma lütfuyla kurtardık; kendilerini (ahiretteki) ağır ve zorlu azaptan (da) kurtardık.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Ve (cezalandırma) talimatımız geldiğinde, Hud`u ve inançlarıyla onun yanında yer alanları katımızdan bir rahmetle kurtardık; dahası onların (ahiretin) ağır ve berbat azabından halas ettik.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki emrimiz geldi. Hûd’u ve O’nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet ile kurtardık ve onları kaba bir azaptan da hâlâs ettik.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Emrimiz gelince Hud’u ve beraberindeki iman edenleri katımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları çok çetin bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Emrimiz gelince; Hud’u ve onunla beraber inanan kimseleri, Bizden bir rahmetle kurtardık. Onları ağır bir azaptan kurtardık.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde Hud’u ve beraberindeki mü’minleri, rahmetimizin sonucu olarak, kurtardık; onları ağır azaptan koruduk.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Azaba dair emrimiz gelince Hûd ve beraberinde olan müminleri, tarafımızdan bir rahmet eseri olarak kurtardık, onları pek ağır bir azaptan selâmete çıkardık.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Emrimiz gelince Hûd’u ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir rahmetle kurtardık; onları katı bir azâbdan kurtardık.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Emrimiz gelince Hûd’u ve yanındaki müminleri rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azaptan koruduk.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hûd’u ve onunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli, ağır bir azabtan kurtardık.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Emrimiz gelince, Hûd’u ve onunla birlikte iman etmiş olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Biz onları çok ağır bir azaptan kurtardık.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
So when Our decree issued, We saved Hud and those who believed with him, by (special) Grace from Ourselves: We saved them from a severe penalty.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.