Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır. Sûrede başlıca tevhit, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve ceza konuları ele alınmakta ve bunlar bazı peygamberlerin kıssalarıyla desteklenmektedir.
1.
Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri önce sağlam kılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
“Allah`tan başkasına kesinlikle kulluk etmeyiniz. Şüphesiz ben size Allah`tan gelen bir uyarıcıyım; bir müjdeciyim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
“Rabbinizden af dileyesiniz ve O`na tövbe edesiniz ki, sizi belirtilmiş bir süreye kadar güzelce yaşatsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük bir günün azabından korkarım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
“İyi biliniz ki onlar, O`ndan gizlenmek için sinelerini bükerler. Yine iyi biliniz ki, onlar örtülerine büründükleri zaman dahi, Allah onların içlerinde gizlediklerini ve açığa vurduklarını hep bilir. Çünkü O, sinelerin özünü bilendir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah`a bağlı olmasın. Ayrıca O, her canlının bulunduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekânı bilir. Bütün bunlar apaçık bir kitapta yer almış bulunmaktadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Gökleri ve yeri altı evrede yaratan Allah`tır. Onun kudret tahtı suyu kullanmasında idi. Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu tesbit etmek için sizi imtihan etmektedir. Eğer sen, “Ölümden sonra diriltileceksiniz” desen, kâfirler hemen, “Bu, apaçık sihirden başka bir şey değildir” diye karşılık verirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Andolsun, eğer biz onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelersek, elbette, “Onun gelmesini engelleyen nedir?” derler. Bilesiniz ki, kendilerine azap geldiği gün, bir daha onlardan uzaklaştırılacak değildir. Alay etmekte oldukları şey, onları çepeçevre kuşatmış olacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır da sonra bunu ondan çekip geri alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, “Elbette kötülükler benden gitti” der. Çünkü o şımarıktır; kibirlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Ancak sabredip güzel iş yapanlar böyle değildir. İşte onlar için, bir bağışlama ve büyük bir ödül vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Belki de sen, müşriklerin “Ona gökten bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi ya!” demelerinden dolayı, sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını tebliğ etmeyi terk edeceksin ve bu yüzden ruhun daralacaktır. İyi bil ki, sen sadece bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
“Eğer doğru iseniz, Allah`tan başka çağırabildiklerinizi yardıma çağırın da onun gibi uydurulmuş on sûre getirin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Eğer size cevap veremiyorlarsa, biliniz ki, o ancak Allah`ın ilmi ile indirilmiştir ve O`ndan başka tanrı yoktur. Artık siz Müslüman oluyor musunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Kim, yalnızca dünya hayatını ve süsünü isterse, işlerinin karşılığını onlara orada tam olarak veririz ve onlar orada hiçbir zarara uğratılmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
İşte onlar, âhirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir. Dünyada yaptıkları boşa gitmiştir, yapmakta oldukları şeyler de bâtıldır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Rabbinin katından bir belgesi ve onun ardından O`ndan gelen bir tanığı bulunanlar ve ondan önce de önlerinde Mûsâ`nın kitabı önder ve rahmet olarak duranlar; işte onlar Kur`ân`a inanırlar. Hangi topluluk onu inkâr ederse, ona söz verilen yer ateştir. Senin de bundan şüphen olmasın. Doğrusu, o, Rabbinden bir gerçektir. Fakat insanların çoğu inanmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Allah`a karşı yalan uydurandan daha zâlim kimdir? Bunlar Rabblerine sunulurlar ve tanıklar da, “Rabblerine karşı yalan söyleyenler bunlardır” derler. Biliniz ki, Allah`ın laneti zâlimler üzerinedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Onlar Allah`ın yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenlerdir. İşte bunlar, âhireti inkâr edenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
İşte bunlar, Allah`ı yeryüzünde âciz bırakamazlar. Onların Allah`tan başka yakın dostları da yoktur. Onlara azap kat kat olacaktır. Çünkü, onlar gerçekleri duymaya dayanamaz ve göremezlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
İşte bunlar, kendilerine yazık edenlerdir. Uydurup durdukları şeyler de yanlarından kaybolmuştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
İnanıp da güzel işler yapan ve Rabblerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada süreli kalırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Bu iki grubun durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimsenin durumu gibidir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hâlâ ders almıyor musunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Andolsun, Biz Nûh`u kavmine peygamber gönderdik. Onlara, “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
“Allah`tan başkasına tapmayın! Ben, size gelecek elem verici bir günün azabından korkuyorum.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
“Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan başkasının sana uyduğunu ve sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis, sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
“Ey kavmim! Bakın, bende Rabbim tarafından verilen açık bir delil varsa, O kendi tarafından bana bir rahmet vermiş ise ve siz de ona karşı körleşmiş iseniz, ben ne yapabilirim? Siz onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
“Ey kavmim! Allah`ın emirlerini bildirmeye karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim ödülüm ancak Allah`a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim; çünkü onlar Rabblerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizi, bilgisizce davranan bir kalabalık olarak görüyorum.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
“Ey kavmim! Ben onları kovarsam, beni Allah`ın azabından kim korur? Düşünmüyor musunuz?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
“Ben size, ‘Allah`ın hazineleri benim yanımdadır` demiyorum, gaybı da bilmem. ‘Ben bir meleğim` de demiyorum. Sizin hor gördüğünüz kimseler için, ‘Allah onlara asla bir hayır vermeyecektir` diyemem. Onların kalplerinde olanı, Allah daha iyi bilir. Onları kovarsam ben gerçekten zâlimlerden olurum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
“Ey Nûh! Bizimle gerçekten tartıştın ve bize karşı mücâdelede çok ileri gittin. Eğer doğrulardan isen, kendisiyle bizi tehdit ettiğini bize getir!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
“Eğer Allah sizi azgınlık içinde bırakmak istiyorsa, ben size öğüt vermek istesem de öğüdüm size fayda vermez. Çünkü O sizin Rabbinizdir. O`na döndürüleceksiniz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Nûh`a, “Senin toplumundan inanmış olanların dışında başka kimse inanmayacaktır. Onların yaptıklarına üzülme!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
`Gözlerimizin önünde, gözetimimiz altında, vahyimiz uyarınca gemileri inşa et. Zulmetmiş, haksızlık etmiş, hakkı tanımamış olanlar konusunda bana başvurma. Onlar kesinlikle boğulacaklar.`Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Nûh gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri yanından her geçtiklerinde onunla alay ediyorlardı. O da, “Bizimle alay ediyorsunuz ama, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz.” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
“Rezil edecek azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kime ineceğini göreceksiniz!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Sonunda buyruğumuz gelip tandırda sular kaynamaya başlayınca, “Her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın dışında kalan ehlini ve inananları gemiye bindir” dedik. Ancak, pek az kimse onunla beraber inanmıştı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Nûh, “Gemiye binin, onun yürümesi ve durması Allah`ın adıyladır; doğrusu, Rabbim bağışlayandır; merhamet edendir” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Gemi dağlar gibi dalgalar içinde onları götürürken Nûh, bir kenarda ayrı kalmış oğluna, “Ey yavrucuğum! Bizimle beraber sen de gemiye bin, inkârcılarla beraber olma” diye seslendi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Oğlu, “Dağa sığınırım, beni sudan kurtarır” deyince, Nûh, “Bugün acıdıkları dışında, Allah`ın buyruğundan kurtarabilecek bir şey yoktur” dedi. Aralarına dalga girdi ve oğlu da boğulanlara karıştı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
“Ey yeryüzü! Suyunu içeri çek ve ey gök, sen de suyunu tut” denildi. Su çekildi, iş de böylece bitirildi. Gemi ise Cûdî`ye oturdu. “Haksızlık yapan toplum yok olsun” denildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
“Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vaadin ise elbette haktır. Sen hükmedenlerin en iyi hükmedenisin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Allah, “Ey Nûh! O senin ailenden değildir. Çünkü o, doğru olmayan bir iş yapmıştır. Öyleyse, hakkında bilgin olmayan şeyi benden isteme. Doğrusu, câhillerden olman konusunda seni uyarıyorum” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Nûh, “Rabbim! Doğrusu, hakkında bilgim olmayan şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer beni affetmezsen ve bana merhamet etmezsen kaybedenlerden olurum.” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
“Ey Nûh! Sana ve seninle beraber olan topluluklara, bizden bir esenlik ve bereket olmak üzere gemiden in!” denildi. Ama birçok topluluğun geçimini de sağlayacağız. Sonra onlara, bizden acıklı bir azap değecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
“Ey Muhammed! İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret! Çünkü iyi sonuç, sakınanlarındır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
“Ey kavmim! Allah`a kulluk ediniz. Sizin O`ndan başka tanrınız yoktur. Yoksa sırf yalan uyduranlardan olursunuz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
“Ey kavmim! Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak beni yaratana aittir. Düşünmüyor musunuz?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
“Ey kavmim! Rabbinizden af dileyiniz. Sonra, O`na tövbe ediniz ki, size gökten bol bol yağmur göndersin, gücünüze güç katsın. Günah işleyerek Allah`tan yüz çevirmeyiniz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
“Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
“Ben, Allah`ı şâhit tutuyorum; siz de şahit olunuz ki ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
“O`ndan başka taptıklarınızın hepsinden uzağım. Haydi, hepiniz bana tuzak kurun; sonra da bana mühlet vermeyin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
“Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah`a dayandım. Çünkü yeryüzünde hiçbir varlık yoktur ki, Allah onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz, Rabbim dosdoğru yoldadır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
“Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ‘benimle size gönderileni` size bildirdim. Rabbim sizden başka bir kavmi yerinize getirir de o kavme hiçbir zarar veremezsiniz. Çünkü benim Rabbim her şeyi koruyup gözetendir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Emrimiz gelince, Hûd`u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lanete tâbî tutulacaklar. Biliniz ki, ‘Âd halkı Rabblerini inkâr ettiler. Yine biliniz ki Hûd`un kavmi ‘Âd, Allah`ın rahmetinden uzak olsun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
“Ey kavmim! Allah`a kulluk ediniz. Sizin O`ndan başka tanrınız yoktur. Sizi topraktan yaratan ve sizi orada yaşatan O`dur. O halde ondan af dileyiniz; sonra da O`na tövbe ediniz. Çünkü Rabbim, kullarına yakındır; duaları kabul edendir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
“Ey Sâlih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen biri idin. Şimdi babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi alıkoyuyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Sâlih dedi ki, “Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O, bana kendinden bir rahmet vermişse, buna ne dersiniz? Bu durumda O`na âsî olursam, beni Allah`tan kim korur? O zaman siz bana zarar vermekten başka bir şey yapmış olmazsınız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
“Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah`ın devesi. Onu bırakın, Allah`ın mülkünde yesin. Ona kötülük etmeyiniz; sonra sizi yakın bir azap yakalar.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Emrimiz gelince, Sâlih`i ve onunla beraber iman edenleri, bizden bir rahmet olarak azaptan ve o günün zilletinden kurtardık. Şüphesiz Rabbin kuvvetlidir; galip gelendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Sanki orada hiç şenlik kurmamış gibi oldular. İyi biliniz ki Semûd kavmi Rabblerini inkâr ettiler ve iyi bilin ki Semûd kavmi defolup gittiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Andolsun ki peygamberlerimiz İbrâhim`e müjde getirdiler ve “Selâm” dediler. O da, “Selâm” dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Yemeğe ellerini uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine bir korku girdi. “Korkma! Biz melekleriz; Lût kavmine gönderildik” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
O anda hanımı ayakta idi ve bu sözleri duyunca güldü. Ona da İshâk`ı, İshâk`ın ardından da Ya‘kûb`u müjdeledik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Hanımı, “Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu, gerçekten şaşılacak bir şey!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
“Allah`ın emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! Allah`ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır; iyiliği boldur.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
İbrâhim`den korku gidip kendisine müjde gelince, Lût kavmi hakkında bizimle mücâdeleye başladı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
“Ey İbrâhim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, geri çevrilemeyecek bir azap kesinlikle gelecektir!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Elçilerimiz/melekler, Lût`a gelince, Lût onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da, “Bu, çetin bir gündür” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Lût`un kavmi, koşarak onun yanına geldi. Daha önce de o kötü işleri yapmaktaydılar. Lût, “Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır; sizin için onlar daha temizdir. Allah`tan korkun ve misafirlerimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu?” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
“Senin kızlarında bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Lût, “Keşke benim size karşı koyacak bir gücüm olsaydı veya güçlü bir kaleye sığınabilseydim!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
“Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla dokunamazlar. Sen gecenin bir kısmında ailenle yola çıkıp yürü. Hanımından başka, sizden hiçbiri geride kalmasın. Çünkü onlara gelecek olan azap, şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vaad olunan helâk zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine sağanak halinde balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
O taşlar Rabbin katında işaretlenerek yağdırılmıştır. Onlar zâlimlerden uzak değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
“Ey kavmim! Allah`a kulluk ediniz! Sizin için ondan başka tanrı yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayınız. Zira ben sizi hayır içinde görüyorum ve gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
“Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adâletle yapınız; insanlara eşyalarını eksik vermeyiniz; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayınız.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
“Eğer mümin iseniz, Allah`ın bıraktığı sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bekçi değilim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
“Ey Şu‘ayb! Babalarımızın taptıklarını, yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana imanın/dinin mi emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
“Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından verilmiş apaçık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam Allah`ın yardımı iledir. Yalnız O`na güvenip dayandım ve bütün benliğimle O`na yöneldim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
“Ey kavmim! Sakın bana karşı düşmanlığınız Nûh kavminin veya Hûd kavminin yahut Sâlih kavminin başlarına gelenler gibi, size de bir musibet getirmesin! Lût kavmi de sizden uzak değildir.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
“Rabbinizden bağışlanma dileyiniz; sonra O`na tövbe ediniz. Muhakkak ki Rabbim çok merhametlidir; çok sever.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
“Ey Şu‘ayb! Söylediklerinin çoğunu anlamıyoruz ve içimizde seni cidden zayıf görüyoruz! Eğer kabilen olmasa, seni mutlaka taşlayarak öldürürüz. Sen bizden üstün değilsin.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
“Ey kavmim! Size göre benim kabilem Allah`tan daha mı güçlü ve değerli ki, Allah`ı arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim, yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
“Ey kavmim! Bulunduğunuz yerde elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azabın geleceği şahsın ve yalancının kim olduğunu yakında öğreneceksiniz! Bekleyiniz! Ben de sizinle beraber beklemekteyim.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Emrimiz gelince, Şu‘ayb`ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi Allah`ın rahmetinden uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
(96-97) Andolsun, Mûsâ`yı da âyetlerimizle ve açık bir kanıtla Firavun`a ve ileri gelenlerine gönderdik. Ama onlar Firavun`un emrine uydular. Oysa Firavun`un emri, akla uygun değildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
(96-97) Andolsun, Mûsâ`yı da âyetlerimizle ve açık bir kanıtla Firavun`a ve ileri gelenlerine gönderdik. Ama onlar Firavun`un emrine uydular. Oysa Firavun`un emri, akla uygun değildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Kıyamet günü kavminin önüne geçecek ve onları suya götürür gibi ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir o götürüldükleri yer!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Hem burada hem kıyamet gününde peşlerine lanet takılmıştır. Ne kötü destektir o arkalarına takılmış olan!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
İşte bu, memleketlerin haberlerindendir. Biz onu sana anlatıyoruz; bugüne kadar izleri kalan da vardır, biçilmiş ekin gibi yok olan da.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Onlara biz zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiğinde, Allah`ı bırakıp taptıkları tanrıları onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını arttırmaktan başka bir şeye de yaramadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
Rabbin, haksızlık eden memleketleri yakaladığında, O`nun yakalayışı işte böyledir. Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir; pek çetindir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
İşte bunda, âhiret azabından korkanlar için elbette bir ders vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün herkesin hazır bulunduğu bir gündür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Rabbinin dilediği hariç, onlar gökler ve yer durdukça o ateşte süreli kalacaklardır. Çünkü Rabbin, istediğini hakkı ile yapandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada süreli kalacaklardır. Bu, bitmez-tükenmez bir lütuftur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
Artık, onların taptıkları putlardan dolayı herhangi bir şüpheniz olmasın. Onlar da, daha önce babalarının taptığı gibi putlara tapıyorlar. Biz onların nasiplerini kesinlikle eksiksiz ödeyeceğiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Biz Mûsâ`ya Kitâb`ı vermiştik de onda ihtilafa düşüldü. Rabbinin önceden verilmiş bir sözü olmasaydı, aralarında hüküm verilirdi. Elbette onlar Kur`ân hakkında derin bir şüphe içindedirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Rabbin onların her birinin yaptığının karşılığını tam olarak verecektir. Çünkü O, onların yapmakta olduklarından haberdardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
O halde seninle beraber tövbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı gitmeyiniz. Çünkü O, yaptıklarınızı çok iyi görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Zulmedenlere meyletmeyiniz; sonra ateş size de dokunur. Sizin Allah`tan başka dostlarınız yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl. İyilikler kötülükleri giderir. İşte bu, Allah`ı ananlara bir öğüttür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Fakat ne yazık ki, sizden önceki kuşaklar arasından yeryüzünde bozgunculuktan alıkoyacak akıl ve iz‘ân sahibi erdemli insanlar çıkmadı. Fakat onlardan az bir kısmını kurtardık. Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkâr idiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
Rabbin dileseydi bütün insanları tek bir millet yapardı. Fakat onlar ihtilaf etmeye devam ediyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
Ancak Rabbinin merhamet ettikleri müstesnadır. Zaten Rabbin onları bunun için yarattı. Yani, Rabbinin, “Andolsun ki, cehennemi hem insanlar hem de cinlerle dolduracağım” sözü yerini buldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini teskin edeceğimiz her haberi anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
Göklerin ve yerin gaybı yalnız Allah`a aittir. Her iş O`na döndürülür. Öyle ise O`na kulluk et ve O`na dayan. Rabbin, yaptıklarınızdan gâfil değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster