1. A. L. R. Öyle bir kitaptır ki, Bilge ve her şeyden Haberdar biri tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış ve sonra da açıklanıp detaylanmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Ki ALLAH’tan başkasına hizmet etmeyesiniz. Kuşkusuz ben, O’ndan size bir uyarıcı ve bir müjdeciyim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Efendinizin bağışlamasını dileyip O’na tövbe etmelisiniz. O zaman, sizi belli bir süreye kadar güzelce geçindirir ve lütfu hakkeden herkese lütfundan verir. Dönerseniz, sizin için büyük günün azabından korkarım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Dönüşünüz ALLAH’adır. O her şeye Gücü Yetendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Onlar, göğüslerindekini bilinç altına itip O’ndan gizlemek isterler. İyi bilin ki elbiselerini büründükleri zaman dahi onların gizlediklerini ve açıkladıklarını bilir. O, gizli düşünceleri bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Yeryüzünde hiçbir yaratık yoktur ki rızkı ALLAH tarafından garanti edilmesin. Onların konaklarını ve uğrak yerlerini bilir. Tüm bunlar apaçık bir kitaptadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. O, hanginizin daha iyi iş yaptığını test etmek için gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Egemenliği suyun üzerinde idi. Buna rağmen, kâfirlere, "Siz ölümden sonra diriltileceksiniz" desen, kâfirler, "Bu, ancak açık bir büyüdür (kandırıcı bir sözdür)" diyeceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Onlardan azabı belli bir süre için ertelesek, "Onu tutan nedir?" derler. Doğrusu, onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez ve alay ettikleri şey kendilerini kuşatacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. İnsana kendimizden bir rahmet tattırsak ve sonra ondan çekip alsak, umutsuzlaşır, nankörleşir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Kendisine dokunan zararlardan sonra ona nimetler tattırsak, "Kötülükler benden gitti" der. Bu kez sevinçlidir, kibirlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Sabredenler ve erdemli işler yapanlar için ise bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. "Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi?" dedikleri için neredeyse göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terk edeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; ALLAH her şeyi kontrol edendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. "Onu o uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Haydi ona benzer, uydurulmuş on sure getirin. ALLAH’tan başka tüm dostlarınızı da çağırın, doğru sözlülerseniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Size cevap veremedilerse bilesiniz ki o ALLAH’ın bilgisiyle indirilmiştir ve O’ndan başka tanrı yoktur. Artık Müslüman olacak mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Kim dünya hayatını ve lüksünü ararsa, yaptıklarının karşılığını orada tam öderiz ve onlar orada hiçbir eksikliğe uğratılmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Bunlar için ahirette, yalnız ateş vardır. Yaptıklarının hepsi orada boş çıkmıştır. Bütün yaptıkları geçersizdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Daha önce Musa’nın kitabı bir önder ve rahmet iken, şimdi Rab’lerinden gelen bir tanığın ilettiği kesin bir kanıta sahip olanlar var ya işte onlar onu onaylarlar. Hangi grup onu inkâr ederse yeri ateştir. Ondan hiçbir kuşkun olmasın. O, Efendinden gelen bir gerçektir. Ne var ki halkın çoğunluğu gerçeği onaylamaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Uydurmaları ALLAH’a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? Onlar Rab’lerinin huzuruna çıkarılır ve tanıklar: "İşte Rab’leri hakkında yalan uyduranlar bunlardır!" diyecekler. ALLAH’ın laneti zalimleredir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Onlar ki ALLAH’ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler. Onlar ahireti de inkâr ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Onlar, yeryüzünde kaçamazlar ve ALLAH’tan aşağı dost ve sahipleri yoktur. Onlar için azap katlanır. Çünkü onlar işitemediler, göremediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Onlar, kişiliklerini yitirenlerdir. Uydurdukları şeyler bile kendilerini terk edip kaybolmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Hiç kuşku yok ki, ahirette en çok kaybedenler onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar ve Rab’lerine gönülden boyun eğenler ise bahçe halkıdır. Onlar orada ebedî kalıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Her iki grubun örneği, kör ve sağır olan biri ile gören ve işiten biri gibidir. Durumları bir midir? Öğüt almaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Nuh’u halkına gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. "ALLAH’tan aşağısına hizmet etmeyin. Acı bir günün azabına uğramanızdan korkarım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Halkından inkâr eden ileri gelenler, "Seni sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz ve aramızdaki sığ görüşlü ayak takımının dışında kimsenin seni izlemediğini görüyoruz. Sizin bizden herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Tersine, biz sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Dedi ki: "Ey halkım, ya ben Efendimden gelen kesin bir kanıta sahip isem ve bana bir rahmet vermiş de bunlar gözünüze görünmüyorsa? Siz onu istemezken sizi ona biz mi zorlayacağız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. "Ey halkım, buna karşılık sizden herhangi bir para istemiyorum. Ücretim ancak ALLAH’tan gelir. Gerçeği onaylayanları da kovamam; onlar, Rab’leriyle karşılaşacaklar. Fakat, sizi cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. "Ey halkım, onları kovarsam ALLAH’a karşı kim bana yardım edecek? Düşünmez misiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. "ALLAH’ın hazinelerinin yanımda olduğunu söylemiyorum, gizliyi bilmiyorum, melek olduğumu da ileri sürmüyorum. Gözlerinizin horladığı kimselere ALLAH’ın bir iyilik bağışlamayacağını da söylemiyorum. Onların gizli düşüncelerini ALLAH daha iyi bilir. Aksi taktirde zalimlerden olurum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Dediler ki: "Ey Nuh, sen bizimle tartıştın ve bizimle tartışmayı uzattın. Doğru sözlü isen haydi bizi tehdit ettiğin şeyi getir bakalım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Dedi ki: "Onu, dilerse, sizin başınıza ancak ALLAH getirebilir. Siz engel olamazsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. "ALLAH azmanızı dilemişse, ben size öğüt vermek istesem de size o öğüdümün bir yararı olmayacaktır. O’ dur Efendiniz ve siz O’na döndürüleceksiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. "Bunu o uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Onu ben uydurmuş isem, suçumdan ben sorumlu olacağım ve sizin işlediğiniz suçlarla da benim bir ilişkim yok." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Nuh’a vahyedildi: "Şu ana kadar gerçeği onaylamış olanların dışında artık halkından hiç kimse onaylamayacaktır. Onların tavırları seni üzmesin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. "Gözetimimiz altında vahyimizle gemiyi yap. Zalimler için bana baş vurma; onlar suda boğulacaklardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Gemiyi yapıyorken, halkının ileri gelenleri her yanından geçişte onunla aşağılıyorlardı. Dedi ki: "Bizi aşağılıyorsanız, sizin bizi aşağıladığınız gibi biz de aşağılıyoruz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. "Alçaltıcı azabın kime geleceğini ve kimin kalıcı azaba mahkûm olacağını yakında bileceksiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Nihayet emrimiz gelip de gök kaynayıp taşınca, kendisine dedik ki: "Her türden birer çifti, daha önce mahkûm edilmiş olanlar hariç, çoluk çocuğunu ve gerçeği onaylayanları ona yükle." Kendisiyle birlikte gerçeği onaylamış olanlar zaten birkaç kişiydi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Dedi ki: "Gemiye binin. Akması ve durması ALLAH’ın adıyladır. Efendim çok Bağışlayandır, Rahimdir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Gemi, onları dağ gibi dalgaların arasından geçirirken, Nuh bir kenarda ayrı duran oğluna seslendi: "Yavrum, gel bizimle birlikte bin. Kâfirlerle birlik olma." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. O ise, "Beni sudan koruması için bir tepeye sığınacağım" dedi. "Bugün ALLAH’ın yargısından koruyacak hiçbir şey yoktur; ancak O’nun acıdıkları hariç" dedi. Dalgalar ikisi arasından geçti; o, boğulanların arasındaydı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Ve denildi ki: "Ey toprak suyunu yut, ey gök sen de tut." Su yatıştı, karar yerine getirildi, Cudi (Judea) üzerine oturdu ve "Zalimler uzak olsunlar!" dendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Nuh Efendisine seslendi: "Ey Efendim, oğlum benim ailemdendir, Senin verdiğin söz ise elbette gerçektir ve Sen, yargıda bulunanların en iyisisin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Dedi ki: "Ey Nuh, o senin ailenden olamaz. Bilmediğin bir konuda benden istekte bulunman erdemli bir tavır değildir. Cahillerden olmamanı sana öğütlerim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Dedi ki: "Efendim, bilgim olmayan bir konuda sana yalvardığım için sana sığınırım. Beni bağışlamaz ve bana acımazsan kaybedenlerden olurum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Dendi ki: "Ey Nuh, sana ve seninle birlikte olan uluslara bizden barış ve bereketlerle in. Ayrıca öyle uluslar var ki onları bir süre yaşatacağız ve sonra onlara bizden acı bir azap dokunacaktır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Bunlar, sana vahyettiğimiz metafizik haberleridir. Ne sen, ne de senin halkın bundan önce onları bilmezdi. Sabret. Sonuç, erdemlilerindir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Ad halkına da kardeşleri Hud’u… Dedi ki: "Ey halkım, ALLAH’a hizmet edin. O’ndan başka tanrınız yoktur. Siz ancak uyduruyorsunuz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. "Ey halkım, buna karşılık olarak sizden herhangi bir ücret de istemiyorum. Benim ücretim, beni ilk yaratandan başkasına düşmez. Aklınızı kullanmıyor musunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. "Ey halkım, Efendinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na yönelin ki gökten üzerinize bol rahmet yağdırsın, gücünüze güç katsın. Suçlular olarak yüz çevirmeyin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Dediler ki: "Ey Hud, sen bize kesin bir kanıt ile gelmedin. Biz, sırf senin sözünle dinimizi bırakacak değiliz, seni onaylayacak değiliz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. "Senin tanrılarımızdan biri tarafından çarpıldığını söyleriz," Dedi ki: "ALLAH’ı tanık tutuyorum, siz de tanık olun ki ben uzağım sizin ortak koştuğunuz..." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. "O’ndan başkalarından. Haydi, topunuz birleşip bana karşı plan hazırlayın. Hiç de beklemeyin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. "Ben, Efendim ve Efendiniz olan ALLAH’a güvendim. O’nun kontrol etmediği hiçbir yaratık yoktur. Efendim dosdoğru yolun üzerindedir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. "Yüz çevirirseniz, artık ben, kendisiyle gönderildiğim mesajı size bildirdim. Efendim yerinize başka bir halk geçirecek ve siz O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Benim Efendim her şeyi Gözetip Kontrol Edendir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Emrimiz gelince Hud’u ve beraberindeki gerçeği onaylayanları bizden bir rahmetle kurtardık. Onları dehşetli bir azaptan kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. İşte Ad halkı böyleydi. Rab’lerinin ayetlerini reddettiler, elçilerine isyan ettiler ve her inatçı zorbanın emrini izlediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Bunun üzerine, hem dünya hayatında ve hem diriliş gününde bir lanete uğradılar. Kısacası, Ad halkı, Rab’lerine karşı çıktı. Hud’un halkı Ad yok olmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Semud’a da kardeşleri Salih’i… Dedi ki: "Ey halkım, ALLAH’a hizmet edin, O’ndan başka tanrı yoktur. Sizi yerden çıkarıp yaratan, sizi oraya yerleştiren O’dur. Öyleyse O’ndan bağışlanma dileyin ve sonra O’na yönelin. Kuşkusuz Efendim Yakındır, Yanıtlayandır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Dediler ki: "Ey Salih, sen bundan önce, aramızda popüler bir umut kaynağıydın. Atalarımızın hizmet etmiş olduklarından sen şimdi bizi men mi ediyorsun? Biz, senin bizi çağırdığın şeylerden kuşku içindeyiz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Dedi ki: "Ey halkım, ya ben Efendimden kesin bir delile sahipsem ve kendisinden bana rahmet vermişse? O’na isyan edecek olursam beni ALLAH’tan kim kurtarabilir? Siz ancak benim kayıplarımı arttırabilirsiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. "Ey halkım, ALLAH’ın bu devesi sizin için bir ayettir. ALLAH’ın toprağında bırakın otlansın. Ona kötülük dokundurmayın. Yoksa sizi yakın bir azap yakalar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Fakat, onu işkenceyle kestiler. "Yurdunuzda yaşamanız için üç gününüz var. Bu, yalan olmayan bir sözdür!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Emrimiz gelince, Salih’i ve beraberinde gerçeği onaylamış olanları bizden bir rahmet ile o günün rezilliğinden kurtardık. Efendin, kuşkusuz Güçlü ve Üstündür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Zalimleri korkunç bir ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Doğrusu Semud (halkı) Rab’lerine karşı geldi; Semud yok olup gitti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Elçilerimiz İbrahim’e müjdeyi götürdüklerinde "Selam!" (Barış olsun) dediler. O da "Selam!" dedi ve hemen (onlara) kızartılmış bir buzağı sundu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Ellerinin ona uzanmadığını görünce, durumlarını beğenmedi; içine bir korku düştü. "Korkma" dediler, "Biz Lut’un halkına gönderilmiş bulunuyoruz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Ayakta duran karısı gülünce biz de ona İshak’ı ve İshak’ın ardından Yakup’u müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. "Vay başıma gelenler!" dedi, "Ben bir yaşlı kadın ve kocam da ihtiyar bir adam iken çocuk mu doğuracağım? Bu çok garip bir şey!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. "ALLAH’ın işine mi şaşıyorsun" dediler, "ALLAH’ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizedir ey ev halkı. O Övgüye En Layıktır, Yücelerin Yücesidir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. İbrahim’den korku gidip kendisine bu müjde verilince Lut halkı hakkında bizimle tartışmaya başladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Doğrusu, İbrahim çok yumuşak, çok duygulu ve sürekli yönelen biriydi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. "Bundan vazgeç İbrahim. Efendinin emri gelmiş bulunuyor; onlar önlenemez bir azaba mahkûm olmuşlardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Elçilerimiz Lut’a gelince, onlara kötü davranıldı. Bu durum canını sıktı ve "Zor birgün olacak" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Halkı koşarak oraya geldiler; günah işlemeyi adet haline getirmişlerdi. "Ey halkım, işte kızlarım, onlar sizin için daha temizdir. ALLAH’ı sayın, konuklarım önünde beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında bir adam yok mu?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. "Bilirsin ki senin kızlarına bizim bir ihtiyacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. "Keşke size gücüm yetseydi veya güçlü dostlara sahip olsaydım" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. "Ey Lut" dediler, "Biz, Efendinin elçileriyiz. Onlar sana dokunamazlar. Aileni gecenin bir anında yürüyüşe çıkart, sizden hiç kimse geriye bakmasın; fakat senin karın istisna. Ötekilerin başına gelecek olanlar onun da başına gelecektir. Onların belirlenmiş zamanı sabahtır. Sabah yakın değil mi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Emrimiz gelince onun üstünü altına getirdik, üzerlerine sertleşmiş kat kat taş yağdırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Zalimleri bulsun diye Efendin tarafından belirlenmiş… Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı… Dedi ki: "Ey halkım, ALLAH’a hizmet edin, O’ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Sizi refah içinde görüyorum ve sizin için, kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. "Ey halkım, ölçüyü ve tartıyı adaletle tam uygulayın. Halkın hakkını eksik vermeyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. "Gerçeği onaylıyorsanız, ALLAH’ın bıraktığı, sizin için daha iyidir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Dediler ki: "Şuayb, atalarımızın hizmet etmiş olduklarından veya ticaretimizi dilediğimiz gibi çevirmekten vazgeçmemizi senin namazın mı gerektiriyor? Sen aslında yumuşak huylusun, akıllısın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. "Halkım" dedi, "Bakın, ya ben Efendimden kesin bir kanıta sahip isem ve bana kendisinden güzel bir nimet bağışlamışsa?… Sizi bazı şeyleri yasaklamam, size zıt gitmek istediğim için değildir. Ben sadece gücüm yettiğince bir reform gerçekleştirmek istiyorum. Başarım ancak ALLAH’tandır. O’na güvendim ve O’na yöneliyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. "Halkım, bana karşı çıkışınız, sakın sizi Nuh halkının veya Hud halkının, yahut Salih halkının başına gelenler gibi bir felakete uğratmasın. Üstelik, Lut halkı sizden pek uzakta değil." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. "Efendinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin. Kuşkusuz Efendim Rahimdir, Sevendir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. "Şuayb" dediler, "Senin söylediklerinin birçoğunu anlamıyoruz. Üstelik biz, seni aramızda güçsüz görüyoruz. Kabilen olmasaydı seni taşlardık/kovardık. Senin bize karşı herhangi bir üstünlüğün yoktur." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Dedi ki: "Ey halkım, kabilem size göre ALLAH’tan daha mı üstündür ki O’na sırt çevirdiniz? Efendim, sizin tüm yaptıklarınızı Kuşatandır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. "Halkım, elinizden geleni yapın; ben de yapacağım. Alçaltıcı azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu ileride bileceksiniz. Umutla bekleyin, ben de sizinle birlikte umutla bekliyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Emrimiz gelince Şuayb’ı ve kendisiyle beraber gerçeği onaylamış olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri korkunç gürültü yakaladı; yurtlarında çöküp kaldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi… Semud, nasıl yok edildiyse, Medyen de öylece yok edildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Musa’yı işaretlerimizle (ayat) ve kesin bir yetkiyle gönderdik; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Firavun ve konseyine… Ancak onlar Firavunun buyruğuna uydular. Firavunun buyruğu ise akıllıca değildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Diriliş gününde halkına öncülük edip onları ateşe sokacaktır. Girdikleri yer ne kötü bir mekandır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Burada da, ahirette de peşlerine lanet takılmıştır. Aldıkları armağan ne kötü armağandır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Sana bu aktardıklarımız, o kentlerin haberlerindendir. Onlardan kimi hâlâ ayakta, kimi de biçilmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Efendinin emri geldiği zaman, ALLAH’tan aşağı yalvardıkları tanrıları onları hiçbir şeyden kurtaramadı. Aslında, onların yalnızca ziyanlarını arttırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. İşte Efendin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O’nun yakalaması acıdır, çetindir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Ahiret azabından korkanlar için bunda bir ders vardır. Halkın toplandığı birgündür o. Tanık olunan bir gündür o. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Onu ancak sayılı bir süre için erteliyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. O gün geldiği zaman, hiç kimse O’nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Talihsizler ateştedir. Onlar orada sızlayıp inlerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. Gökler ve yer durduğu sürece orada kalıcıdırlar; ancak Efendin dilerse başka. Efendin dilediğini Yapandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Mutluluğu hak edenler ise, gökler ve yer kaldığı sürece bahçede kalıcıdırlar. Efendin dilerse başka. Kesintisiz bir ödüldür bu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. Şunların hizmet ettiklerinden hiçbir kuşkun olmasın. Aynen daha önceki atalarının hizmet ettiği gibi hizmet ediyorlar. Onların nasiplerini eksiksiz olarak kendilerine ödeyeceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Musa’ya kitabı verdik; ancak onda anlaşmazlığa düştüler. Efendinin verilmiş bir sözü olmasaydı aralarında hüküm verilecekti. Onlar ondan kuşku içindedirler, kararsızdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Efendin hepsinin yaptıklarının karşılığını tam olarak verecektir. O, onların yaptıklarından Haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. Emredildiğin gibi dosdoğru ol, seninle beraber yönelmiş olanlarla birlikte… Aşma ve azgınlaşma. O, sizin yaptıklarınızı Görendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. Zalimlere sakın sempati duymayın, onları desteklemeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin ALLAH’tan aşağı dostlarınız yoktur, sonra size yardım da edilmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında namazı gözet. İyilikler kötülükleri silip götürür. Bu, öğüt alacak olanlara bir öğüttür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. Sabret, çünkü ALLAH, iyilik yapanların ödülünü savsamaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. Sizden önceki nesillerin erdem sahibi olanları, yeryüzünde kötülüklere engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardığımız az kişi hariç… Zalimler ise, kendilerine verilen refaha dalıp şımardılar; böylece suçlulara katıldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. Halkı erdemli davrandığı sürece, Efendin kentleri yok edecek değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. Efendin dileseydi halkı tek bir toplum yapardı. Fakat onlar sürekli olarak tartışıp duracaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Efendinin acıdıkları hariç. Bunun içindir ki onları yarattı. Efendinin sözü yerine gelmiştir: "Cehennemi cinler ve halkla, topluca dolduracağım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. Gönlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için bir gerçek ve gerçeği onaylayanlar için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. Gerçeği onaylamayanlara de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. "Sonra bekleyin, biz de beklemekteyiz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. Göklerin ve yerin gizlilikleri ALLAH’a aittir. Tüm işler sonunda ona döner. O’na hizmet edin ve O’na güvenin. Efendin onların yaptığından habersiz değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster