وَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا شُعَيْبًا وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَأَخَذَتِ الَّذِينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ
Ve lemma cae emruna necceyna şüaybev vellezıne amenu meahu bi rahmetim minna ve ehazetillezıne zalemus sayhatü fe asbehu fı diyarihim casimın
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَلَمَّا
velemmā
ne zaman ki
نَجَّيْنَا
necceynā
kurtardık
شُعَيْبًا
şuǎyben
Şuayb’ı
وَالَّذِينَ
velleƶīne
ve kimseleri
امَنُوا
āmenū
iman eden(leri)
مَعَهُ
meǎhu
onunla birlikte
بِرَحْمَةٍ
biraHmetin
bir rahmetle
مِنَّا
minnā
tarafımızdan
وَأَخَذَتِ
ve eḣaƶeti
ve aldı
الَّذِينَ
elleƶīne
kimseleri
ظَلَمُوا
Zelemū
zulmeden(leri)
الصَّيْحَةُ
S-SayHatu
bir çığlık
فَأَصْبَحُوا
feeSbeHū
ve kaldılar
دِيَارِهِمْ
diyārihim
yurtlarında
جَاثِمِينَ
cāṧimīne
diz çökmüç olarak
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Emrimiz gelince Şuayb’i ve onunla berâber inanmış olanları, bizden bir rahmet olarak kurtardık, zulmedenleriyse bir bağırış kavrayıverdi ve hepsi de yurtlarında diz çökmüş bir halde helâk oluverdi.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Azap emrimiz gelince, Şuayb’ı ve onunla beraber iman edenleri, bizden bir rahmetle kurtardık. Varoluş gayesine aykırı davrananları, bir ses ve gürleme yakalayıverdi. Öyle ki, kendi yurtlarında dizlerinin bağı çözülüp cansız yere yığılıp kaldılar.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Emrimiz gelince, Şuayb’ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Hükmümüz açığa çıktığında, Şuayb’ı ve beraberindeki iman etmişleri rahmetimizle kurtardık... Zulmedenleri ise şiddetli titreşimli, korkunç ses yakaladı da evlerinde göçüp gittiler.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Emrimiz gelince tarafımızdan bir rahmetle Şuayb’ı ve onunla birlikte iman etmiş olanları kurtardık. Zulmedenleri de bir çığlık aldı ve yurtlarında diz çöküp kaldılar.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Şuayb’ı ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtardık; o zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Azab emrimiz gelince, Şuayb’ı ve beraberinde iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. O zulmedenleri ise, korkunç bir gürültü yakaladı da yurdlarında çöküp helâk oldular.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Emrimiz gelince, Şu‘ayb`ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Buyrugumuz gelince, Şuayb’i ve beraberindeki inananlari katimizdan bir rahmet olarak kurtardik. Haksizlik yapanlari bir ciglik yakaladi, olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Buyruğumuz gelince, Şuâyb’ı ve beraberindeki imân edenleri rahmetimizle kurtardık. Zâlimleri ise korkunç bir ses ve uğultu yakalayıverdi; evlerinde dizüstü çöküp kaldılar. Orada hiç bulunmamış, yaşamamış gibi oldular. Dikkat edin, Semûd kavmi nasıl (ilâhî) rahmetten uzak kaldıysa Medyen de uzak kaldı.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Nihayet (azap) emrimiz gelince Şuayb`ı ve onunla birlikte iman edenleri katımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulüm ve haksızlık içinde olanları korkunç bir gürültü yakaladı; öyle ki, kendi yurtlarında/evlerinde dizüstü yığılıp kaldılar.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
(Azap) emrimiz gelince, Şu’ayb’ı ve onunla birlikte iman edenleri, katımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç (uğultulu) ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Emrimiz gelince, Şuayb’ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Emrimiz gelince Şuayb’ı ve kendisiyle beraber gerçeği onaylamış olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri korkunç gürültü yakaladı; yurtlarında çöküp kaldılar.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Ne zaman ki, emrimiz geldi, Şu’ayb ve beraberindeki müminler, tarafımızdan bir rahmet sayesinde kurtuldular. Ve o zalimleri korkunç bir gürültü yakaladı da oldukları yerde çöküp kaldılar.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde Şuayb ile beraberindeki mü’minleri, rahmetimizin sonucu olarak kurtardık. O zalimler müthiş bir gürültüye tutuldular da evlerinde, oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Şuayb’ı ve onunla birlikte inananları kurtardık; o zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Emrimiz gelince, Şuayb’ı ve beraberindeki iman edenleri katımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses yakalayıverdi de yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Vaktaki (azâb) emrimiz geldi. Hem Şuaybı, hem onun maiyyetinde îman etmiş olanları, bizden bir esirgeme olarak, kurtardık. Zulmedenleri ise korkunç bir ses yakaladı da yurdlarında diz üstü çöke kaldılar (helak oldular).
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Nihâyet (azab) emrimiz gelince, Şuayb`ı ve berâberindeki îmân edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise o korkunç ses yakaladı da bulundukları yerde çöküp kalmış kimseler oldular.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Emrimiz gelince; Şuayb’ı ve beraberindeki inananları, katımızdan bir rahmet ile kurtardık. Zulmedenleri de korkunç bir ses yakaladı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Azap emrimiz onlara geldiğinde, Şuayb ve onunla birlikte iman edenleri, bizden bir rahmet olarak kurtardık. Arkasından şiddetli bir ses dalgası, zulmedip haksızlık yapanları yakaladı ve bulundukları yerde dizlerinin üstlerine çöke kaldılar.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve emrimiz geldiği zaman Şuayb (A.S)’ı ve onunla beraber âmenû olanları, Bizden bir rahmetle kurtardık. Zalim kimseleri bir sayha (ses) aldı. Böylece kendi diyarlarında diz üstü çöküp kaldılar.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Buyruğumuz gelince, Şuayb’ı ve beraberindeki iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri bir çığlık yakaladı da yurtlarında dizüstü çökmüş kimseler olarak sabahladılar.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ve derken, hükmümüz vaki olunca, katımızdan bir rahmetle Şuayb’ı ve o’nunla aynı inancı paylaşanları kurtardık; zulüm ve haksızlık içinde olanları ise bir sayha, bir gürlemeyle tepeledik; öyle ki, kendi evlerinde cansız yere yığılıp kaldılar,
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Derken emrimizin (infaz) vakti geldi: Şuayb`ı ve onunla aynı inancı paylaşan kimseleri katımızdan bir rahmet sayesinde kurtardık, zulme gömülüp gidenleri malum sayha ansızın yakalayıverdi; öz yurtlarında cansız donakaldılar:
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki emrimiz geldi. Şuayb’ı ve O’nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet ile necâta erdirdik ve zulmetmiş olanları ise bir korkunç gürültü yakaladı. Artık yurtlarında çökekalmışlar olarak sabahladılar.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Emrimiz gelince, Şuayb’ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri o korkunç ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Emrimiz gelince; Şuayb’ı ve onunla birlikte inanan kişileri, Bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmeden kimseleri korkunç ses yakaladı! Yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar!
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde Şuayb ile beraberindeki mü’minleri, rahmetimizin sonucu olarak kurtardık. O zalimler müthiş bir gürültüye tutuldular da evlerinde, oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
(94-95) Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular... Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Emrimiz gelince, Şu’ayb’i ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir acıma ile kurtardık; zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Emrimiz gelince, Şuayb’i ve beraberindeki mü’minleri katımızdan bir rahmetle kurtardık. Zalimleri bir çığlık yakaladı. Oldukları yerde yapışıp kaldılar.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Şuayb’ı ve onunla birlikte iman edenleri kurtardık; o zulme sapanları dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Emrimiz gelince Şuayb’ı ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri o yüksek titreşimli sayha yakaladı da öz yurtlarında yere çömelmiş hale geldiler.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
When Our decree issued, We saved Shu´aib and those who believed with him, by (special) mercy from Ourselves: But the (mighty) blast did seize the wrong-doers, and they lay prostrate in their homes by the morning,-
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.