فَلَمَّا جَاوَزَا قَالَ لِفَتَاهُ آتِنَا غَدَاءَنَا لَقَدْ لَقِينَا مِنْ سَفَرِنَا هَٰذَا نَصَبًا
Felemma caveza kaleli fetahü atina ğadaena le kad lekıyna min seferina haza nesaba
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
فَلَمَّا
felemmā
ne zaman ki
جَاوَزَا
cāvezā
orayı geçip gittiklerinde
لِفَتَاهُ
lifetāhu
uşağına
غَدَاءَنَا
ğadā`enā
kahvaltımızı
سَفَرِنَا
seferinā
yolculuğumuzdan
نَصَبًا
neSaben
yorgunluk
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Oradan geçtikten sonra Mûsâ, genç arkadaşına kuşluk yemeğimizi getir dedi, gerçekten de şu yolculuk, yordu bizi.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
"Kuşluk yemeğimizi getir" dedi. "Gerçektende şu yolculuk çok yordu bizi."
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
(Buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde Musa genç adamına: Kuşluk yemeğimizi getir bize. Hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi, dedi.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
(Buluşma yerlerini) geçip gittiklerinden az sonra Musa hizmetlisine: "Öğle yemeğini çıkar bakalım; gerçekten bu yolculuk bizi yordu..."
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Azığımızı getir. Andolsun, bu yolculuğumuzdan dolayı yorgun düştük.’
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
(Varmaları gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç-yardımcısına dedi ki: "Yemeğimizi getir bize, andolsun, bu yaptığımız-yolculuktan gerçekten yorulduk."
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
İki deniz kavşağını geçtikleri zaman, Mûsa, genç arkadaşına: "-Kuşluk yemeğimizi getir, gerçekten biz bu yolculuğumuzdan yorgun düştük." dedi.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
İkisi de orayı geçip gittiklerinde Mûsâ, genç adamına, “Kuşluk yemeğimizi getir. Bu yolculuğumuzdan dolayı iyice yorulduk” dedi.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Oradan uzlaklastiklarinda Musa, yanindaki gence: «Azigimizi cikar, and olsun bu yolculugumuzda yorgun dustuk» dedi.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Orayı geçtiklerinde Musa, genç arkadaşına, «azığımızı faize getir; and olsun ki, bu yolculuğumuzdan yorgun ve bitkin düştük, demişti.»
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
(İki denizin birleştiği yeri) geçtiklerinde (Musa,) genç arkadaşına: “Azığımızı getir bakalım, gerçekten bu yolculuğumuzda çok yorgun düştük” dedi.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Oradan uzaklaştıklarında Mûsâ beraberindeki gence, "Öğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorgun düştük" dedi.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
(Buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde Musa genç adamına: Kuşluk yemeğimizi getir bize. Hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi, dedi.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Orayı geçtiklerinde, genç yoldaşına, "Yemeğimizi getir. Bu yolculuğumuz bizi gerçekten yordu" dedi.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
İki denizin birleştiği yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadaşına: «Kuşluk yemeğimizi getir. Gerçekten biz bu yolculuğumuzda epey yorulduk» dedi.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
İki denizin birleştiği yeri geçtiklerinde Musa, genç arkadaşına, «Azığımızı getir bakalım, gerçekten bu yolculuğumuzda çok yorgun düştük» dedi.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
(Varmaları gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç yardımcısına dedi ki: "Yemeğimizi getir bize, andolsun, bu yaptığımız yolculuktan gerçekten yorulduk."
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Geçip gittiklerinde Musa genç adamına: Kuşluk yemeğimizi getir bize. Hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi, dedi.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Vaktaki (oradan geçip gitdiler) Musa gene (adamın) a dedi ki: «Kuşluk yemeğimizi getir. Bu yolculuğumuzdan, andolsun, yorgun düşdük».
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Sonunda (Mûsâ oradan) uzaklaştıklarında genç (arkadaş)ına: `Kahvaltımızı bize getir (de yiyelim), gerçekten bu yolculuğumuzda yorgun düştük` dedi.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Oradan uzaklaştıkları vakit Musa delikanlısına; azığımızı çıkar, bu yolculuğumuzdan andolsun ki yorgun düştük, dedi.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Yolda bir müddet gittikten sonra Musa genç arkadaşına "Bu kadar yorucu yolculuktan sonra yemeğimizi getir (yiyelim)" dedi.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
(Buluşma yerini) geçtikten sonra (Musa A.S) genç arkadaşına (şöyle) dedi: "Sabah kahvaltımızı getir. Andolsun ki bu yorgunluğa, yolculuğumuz sebebiyle maruz kaldık."
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
(Varmaları gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç delikanlısına dedi ki: "Yemeğimizi getir bize; şüphesiz bu yaptığımız yolculuktan gerçekten yorulduk."
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ve biraz uzaklaştıktan sonra (Musa) yardımcısına: "Öğlen azığımızı çıkar" dedi, "doğrusu, bu yolculuk bizi bir hayli yordu!"
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Ve bir miktar uzaklaştıklarında, (Musa) yardımcısına "Azığımızı çıkar" dedi, "doğrusu bu yolculuk bizi hayli yormuştur."
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki geçip gittiler. (Hazreti Mûsa) Genç arkadaşına dedi ki: «Bize kuşluk yemeğimizi getir, biz bu yolculuğumuzda muhakkak ki yorgunluğa uğradık.»
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Orayı geçtiklerinde Musa genç arkadaşına: "Azığımızı getir, bu yolculuğumuzda gerçekten yorgun ve bitkin düştük. " dedi.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Orayı geçip gittiklerinde genç yardımcısına dedi ki: "Kuşluk/sabah yiyeceğimizi bize getir. Andolsun bu yolculuğumuzda epeyce yorgunluk çektik."
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
İki denizin birleştiği yeri geçtiklerinde Musa, genç arkadaşına, «Azığımızı getir bakalım, gerçekten bu yolculuğumuzda çok yorgun düştük» dedi.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Buluşma yerini farkına varmaksızın geçip gidince Mûsâ yardımcısına:"Getir artık kahvaltımızı!" dedi, "Gerçekten bu seyahatimizde epey yorgun düştük."
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Orayı geçip gittiklerinde (Mûsâ) uşağına: "Kahvaltımızı bize getir (de yiyelim), andolsun ki, bu yolculuğumuzdan (epey) yorgunluk çektik." dedi.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
O yeri geçtikleri zaman genç arkadaşına: -Yiyeceğimizi getir, bu yolculuğumuzda bir hayli yorgun düştük, dedi.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
(Varmaları gereken yere gelip) geçtiklerinde (Musa) genç yardımcısına dedi ki: «Yemeğimizi getir bize, andolsun, bu yaptığımız yolculuktan gerçekten yorulduk.»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Orayı geçtiklerinde Mûsa, genç arkadaşına dedi ki: "Hadi, getir şu sabah yemeğimizi. Vallahi bu yolculuğumuz yüzünden epey çektik."
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
When they had passed on (some distance), Moses said to his attendant: "Bring us our early meal; truly we have suffered much fatigue at this (stage of) our journey."
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.