1. Kuluna kitabı, onda hiç bir eğrilik bırakmadan, dosdoğru olarak indiren Allah’a hamd olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. (2-3) Kitabı, O’ndan gelecek şiddetli bir azabın uyarısını yapması ve doğruları yapan müminlere de içinde ebedi kalacakları güzel bir mükafaatın olduğunu müjdelemesi Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. (2-3) Kitabı, O’ndan gelecek şiddetli bir azabın uyarısını yapması ve doğruları yapan müminlere de içinde ebedi kalacakları güzel bir mükafaatın olduğunu müjdelemesi Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Ve "Allah çocuk edinmiştir." diyen kimseleri uyarması için indirmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Onların da atalarının da o konu hakkında bir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz büyük bir günahtır. Çünkü söyledikleri yalandan başka bir şey değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. -Belki de sen, bu söze iman etmiyorlar diye onların arkasından üzüntüden kendini helak edeceksin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. İnsanların hangisi daha güzel hareket edecek diye denemek için yeryüzünde bulunanları, oranın süsü yaptık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Aynı zamanda biz, yerin üzerindekileri çorak bir arazi de yapabiliriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Ashab-ı Kehf ve Rakim’i, şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin sen? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Hani birkaç genç mağaraya sığınmıştı ve şöyle demişlerdi: -Rabbimiz, bize katından bir rahmet ver ve işimizde doğruyu başarmayı bize nasip et! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. (11-12) Mağarada onları yıllarca uyuttuk. Sonra iki gruptan hangisinin bekledikleri sonucu daha iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları kaldırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. (11-12) Mağarada onları yıllarca uyuttuk. Sonra iki gruptan hangisinin bekledikleri sonucu daha iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları kaldırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Biz sana onların haberlerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar, Rab’lerine iman etmiş gençlerdi. Biz onların hidayetini artırmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Ayağa kalkarak: -Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başka bir ilaha dua etmeyeceğiz. Yoksa batıl söz söylemiş oluruz, dedikleri zaman onların kalplerini sağlamlaştırmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Onlar düşünüp, şöyle konuşuyorlardı -Şu bizim halkımız, Allah’tan başka ilah edindiler. Onların hakkında açık delil getirmeleri gerekmez miydi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Onlardan ve onların Allah’tan başka kulluk ettikleri şeylerden ayrıldınız. O halde mağaraya çekilin ki Rabbiniz size rahmetini yaysın ve işlerinizde kolaylık sağlasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Güneş doğduğunda mağaranın sağ tarafından meyledip, batarken de sol yanından onları makaslayıp geçtiğini görürdün. Onlar, mağarada geniş bir alan içinde idiler. İşte bu Allah’ın ayetlerindendir. Allah kime yol gösterirse o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de dalalette bırakırsa, ona da yol gösterecek bir veli bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Onlar uykuda iken sen onları uyanık sanırsın. Biz onları sağa sola döndürüyorduk. Köpekleri de ön ayaklarını eşiğe uzatmıştı. Onları görseydin, onlardan korkup arkana dönüp kaçardın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Böylece, birbirlerine sorsunlar diye onları tekrar uyandırdık. Onlardan biri şöyle dedi: "Ne kadar kaldınız?" -Bir gün veya daha az." dediler. "Ne kadar kaldığınızı en iyi Rabbiniz bilir. Şimdi, içinizden birine para verip şehre gönderin de baksın hangi yiyecek daha temiz ise ondan size azık getirsin. Çok dikkatli olun, sizi kimse hissetmesin." dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Eğer onların sizden haberi olacak olursa, taşa tutarlar veya sizi dinlerine döndürürler. O zaman asla kurtuluşa eremezsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. İşte bu şekilde insanların onları bulmalarını sağladık ki Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu ve kıyamet hakkında şüphe olmayacağını bilsinler. Aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. -Onların üzerine bina yapın. Onları en iyi Rableri bilir, diyorlardı. Onlar hakkında tartışmada galip gelenler: -Oraya mescid yapacağız, dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Karanlığa taş atarak, -Onlar üç kişi idiler, dördüncüleri köpekleriydi, diyecekler. Beş kişi idiler altıncıları köpekleriydi, diyecekler. Ya da yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi, diyecekler. De ki: -Onların sayısını en iyi Rabbim bilir. Onları çok az kimseden başkası bilmez. O halde, onlar hakkında açık olarak ortaya konandan başka bir şeyi tartışma. Onlar hakkında kimseye bir şey sorma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Hiç bir şey için "Ben onu yarın mutlaka yapacağım." deme! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. "Allah dilerse.." de. Bunu unuttuğun zaman da Rabbini an ve Rabbim umulur ki beni doğruya en yakın olana eriştirir, de! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Onlar, mağarada üç yüz sene kaldılar ve buna dokuz sene daha eklediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. De ki: "Ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. O ne güzel gören ve işitendir. Onların Allah’tan başka bir velisi yoktur. Otoritesine hiç kimseyi ortak etmez." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku! O’nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O’ndan başka bir sığınak da bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Sabah, akşam Rab’lerinin rızasını dileyerek O’na dua edenlerle beraber sen de sabret. Dünya hayatının süslerini isteyip, gözünü onlardan ayırma. Kalbini zikrimizden gafil kıldığımız, arzularına uymuş ve işi taşkınlık olan kimseye itaat etme! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. De ki: -Hak Rabbinizdendir. Dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için, duvarları kendilerini çepeçevre kuşatan bir ateş hazırladık. Yardım isterlerse, onlara erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su ile yardım edilir. O, ne kötü bir içecektir, ne kötü bir dayanaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. İman edip, doğruları yapanlar, elbette biz, iyi hareket edenlerin ecrini zayi etmeyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Onlara, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takarlar, ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyerler. Orada koltuklarına yaslanırlar. Ne güzel mükafat, Ne güzel nimetler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Onlara iki adamı örnek ver. Onlardan birisine iki üzüm bağı vermiştik. Çevresini de hurmalıklarla çevirmiş, bu ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Her iki bahçe de ürünlerini vermiş, hiç bir şeyi eksik bırakmamışlardı. İkisinin arasından da bir ırmak akıtmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Onun başka ürünleri de vardı. İşte böyle bir halde arkadaşıyla konuşurken: -Benim malım senden daha çok, nüfus olarak da senden üstünüm, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Kendine zulmederek, bahçeye girdiğinde: -Bu bahçenin batacağını hiç sanmam, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Kıyametin kopacağını da hiç zannetmiyorum. Eğer Rabbime döndürülürsem, elbette bundan daha iyisini bulurum, derdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Arkadaşı ona cevap vererek derdi ki: -Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni adam haline getirene mi nankörlük ediyorsun? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Oysa, O Allah, benim Rabbimdir ve ben, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Her ne kadar beni kendinden mal ve evlat bakımından az görüyorsan da, bahçene girdiğin zaman ‘Allah’ın dilediği olur, bütün güç sadece Allah’ındır.’ demen gerekmez miydi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Rabbim bana, senin bahçenden daha iyisini verebilir. Seninkinin üzerine de gökten bir bela gönderir de kupkuru boş bir arazi haline gelir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Ya da suyu çekilir de bir daha bulamazsın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Bir sabah kalktığında ürünleri yok edilmiş, çardakları ise çökmüştü: -Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım, diyerek; ona sarfettiği emeğe avuçlarını ovuşturuyordu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Allah’tan başka ona yardım edecek topluluk da yoktu. Yardım edilen de olmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. İşte burada hakimiyet, şüphesiz Allah’ındır. En iyi mükafatı O verir. En iyi cezayı da O verir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Onlara dünya hayatının örneğini ver: O, gökten indirdiğimiz su gibidir. Suyla yerin bitkisi birbirine karışır. Sonunda rüzgarın savuracağı çerçöpe döner. Her şeyin üstünde güç sahibi olan Allah vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Mal ve evlat dünya hayatının süsüdür. Rabbinin katında baki kalacak doğrular, mükafat bakımından en iyisidir; ümit bakımından da en iyisidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. O gün dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün. Onlardan hiç birini bırakmadan, toplarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Saf saf Rablerinin huzuruna arz edilirler. -İlk defa sizi yarattığımız gibi yine bize geldiniz. Oysa sizi toplayacağımıza dair bir söz vermediğimizi iddia etmiştiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Kitap ortaya konulduğunda suçluların onda (kayıtlı) olandan korktuklarını görürsün. Eyvah bize, bu kitap büyük küçük demeden hepsini olduğu gibi ortaya koyuyor. Yaptıklarını hazır bulurlar, Rabbin hiç kimseye zulmetmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Hani meleklere: -Adem için secde edin, demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. O, cinlerden olduğu için Rabbinin emrinden dışarı çıktı. O halde siz, onlar sizin düşmanınız olmasına rağmen, benim dışımda onu ve soyunu kendinize dost mu ediniyorsunuz? Zalimler için ne kötü bir bedel! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Onları, göklerin ve yerin yaratılmasına veya kendilerinin yaratılışına şahit tutmadım. Saptıranları da hiç bir zaman yardımcı edinmedim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. -"Benim ortaklarım olduğunu iddia ettiklerinizi çağırın", dediği gün; onları çağırırlar. Fakat, onların çağrısına cevap veremezler. Aralarına bir uçurum koyarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Suçlular ateşi görünce, ona düşeceklerini anlarlar. Ama ondan kaçacak bir yer de bulamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Andolsun ki, bu Kur’an’da insan için her örneği verdik. Fakat insanın en çok yaptığı şey tartışmadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. İnsanlara doğruluk kılavuzu geldiği zaman, onları iman etmekten ve Rablerinden af dilemekten alıkoyan ancak öncekilere uygulananın başlarına gelmesini veya göz önünde bir azabın kendilerine gelmesini beklemeleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Kafirler, batıl ile hakkı ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alay konusu yaparlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, ondan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim kim vardır? Biz, onların kalplerine, iyice anlamalarına engel örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğru yol göstericisine çağırsan da; onlar hiç bir zaman doğru yola girmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Rabbin ise bağışlayıcı ve merhametlidir. Eğer onları yaptıkları dolayısıyla hemen sorgulasaydı, elbette onları çabucak cezalandırırdık. Fakat onlara bir süre tanınmıştır. Ondan başka bir sığınak asla bulamazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. İşte zulmettikleri için helak ettiğimiz şehirler, onlara da yok etmek için bir süre tanıdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Hani Musa, genç arkadaşına: -İki denizin birleştiği yere ulaşmaya veya yıllarca yürümeye kararlıyım, demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Onlar, iki denizin birleştiği yere ulaştıklarında balıklarını unuttular. O da denizde kaybolup gitti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. O yeri geçtikleri zaman genç arkadaşına: -Yiyeceğimizi getir, bu yolculuğumuzda bir hayli yorgun düştük, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. -Gördün mü, kayalığa sığındığımızda ben balığı unuttum. Onu bana Şeytandan başkası unutturmadı. Şaşılacak şekilde o, denizde yol aldı, demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Musa: -İşte, aradığımız buydu, dedi. İzleri üzerine gerisin geriye döndüler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Orada, kendisine esenlik verip, katımızdan bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul buldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Musa o kula: -Sana öğretilen ilimden bana öğretmen için senin peşinden gelebilir miyim? dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. O da: -Sen benimle olmaya sabredemezsin, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Gerçek yönünü bilmediğin bir şeye nasıl sabredebilirsin? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. -İnşallah, benim sabırlı olduğumu göreceksin ve senin emrine karşı gelmeyeceğim, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. -Eğer bana uyacaksan, ben sana anlatmadıkça hiç bir şey sormayacaksın, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Musa da bu şartı kabul etti. Bunun üzerine kalkıp yürüdüler. Sonunda bir gemiye bindiler. O kul, gemiyi deldi. Musa: -Gemiyi içindekileri boğmak için mi deldin? Acayip bir iş yaptın, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. -Ben sana benimle olmaya dayanamazsın demedim mi? diye cevap verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. -Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama, zor olan işimden dolayı bana süre tanı,dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Yine yola devam ettiler. Sonunda bir gençle karşılaştılar. O, hemen onu öldürdü: -Bir cana karşılık olmaksızın, masum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok kötü bir iş yaptın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. -Ben sana, benimle birlikte olmaya sabredemezsin demedim mi? dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. - Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlık etme. O zaman, benim tarafımdan mazur görülürsün, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Yine yola koyuldular, sonunda ulaştıkları kasaba halkından kendilerine yiyecek istediler. Kasaba halkı onları misafir etmek istemedi. Onlar da orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular. O kul, bunu doğrulttu. Musa: -Eğer isteseydin buna karşılık bir ücret alabilirdin, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. -Bu aramızdaki ayrılık noktasıdır. Şimdi sana sabredemediğin şeylerin gerçek yüzünü haber vereceğim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Birincisi gemi, denizde çalışan fakirlere aitti. Onun kusurlu görünmesini istedim. Çünkü arkalarında, her sağlam gemiyi gasp eden bir kral vardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Gence gelince, onun, anne ve babası mümin idi. Gencin onları azdırıp, küfre sürüklemesinden korktuk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Rab’lerinin ondan daha temiz ve daha merhamete yakın, hayırlı bir evlat vermesini istedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Duvar ise, şehirdeki iki yetim gence aitti. Altında da onlara ait bir hazine vardı. Babaları temiz ve iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmasını ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarmalarını istedi. Ben, bunları kendiliğimden yapmadım. İşte bu sabredemediğin işlerin gerçek yüzüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Sana Zülkarneyn’i soruyorlar. Ondan size bir öğüt okuyacağım, de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Biz, onu yeryüzünde güçlendirmiş ve ona her şeyin yolunu öğretmiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. O da bir yol tuttu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Sonunda, güneşin battığı yere varınca, onu kara bir çamurda, bir göze de batarken buldu. Orada da bir kavim buldu. Ona dedik ki: -Ey Zülkarneyn, onları ister cezalandır; ister iyi davran. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Dedi ki: -Kim, zulmederse onu cezalandıracağız, sonra Rabbine döndürülür ve Rabbi onu görülmemiş bir azapla cezalandırır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. Fakat, kim de iman eder ve doğruları yaparsa, ona da iyi bir karşılık vardır. Ona emrimizden kolay olanı yapacağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. Sonra bir yol tuttu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Sonunda, güneşin doğduğu yere vardığında onun, güneşe karşı hiçbir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğduğunu gördü. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. İşte böyle, onun yanındakilerin hepsini baştan başa biliyorduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Sonra yoluna devam etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Sonunda iki dağ arasında, hemen hemen hiçbir söz anlamayan bir kavme rastladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. -Ey Zülkarneyn, dediler, Ye’cüc ve Me’cüc bu ülkede bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onların arasına bir set yapman için sana vergi verelim mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. (95-96) -Rabbimin bana verdikleri, sizinkinden daha hayırlıdır. Bana gücünüzle yardım edin, bana demir kütleleri getirin de sizinle onlar arasına sağlam bir duvar yapayım, dedi. Bunlar iki dağın arasını doldurunca: -Körükleyin, dedi. Sonunda onu ateş haline getirdi. -Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. (95-96) -Rabbimin bana verdikleri, sizinkinden daha hayırlıdır. Bana gücünüzle yardım edin, bana demir kütleleri getirin de sizinle onlar arasına sağlam bir duvar yapayım, dedi. Bunlar iki dağın arasını doldurunca: -Körükleyin, dedi. Sonunda onu ateş haline getirdi. -Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Artık, seddi aşmaya güçleri yetmedi ve delip geçmediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. -Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Bu, Rabbimin gerçek bir vaadidir, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Günü gelince biz onları bırakırız. Dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur’a üflendiği zaman da hepsini bir araya toplarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. O gün, kafirlere cehennemi tam bir gösterişle sunarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Onların gözleri öğütlerime/uyarılarıma karşı örtülü ve kulakları da duymuyordu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. Kafirler, benden başka, kullarımı da veli edinebileceklerini mi sandılar. Biz, cehennemi kafirler için konut olarak hazırladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. De ki: Çalışma bakımından en büyük kayba uğrayan kimseleri size haber verelim mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Bunlar, güzel iş yaptıkları halde, dünyadaki tüm çalışmaları boşa gitmiş olan kimselerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve onunla karşılaşmayı tanımamış, bu sebeple yaptıkları boşa gitmiştir. Kıyamet günü biz onlara bir değer vermeyeceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. İşte onların cezası, inkarcı oldukları, ayetlerimi ve peygamberlerimi alaya aldıkları için cehennemdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. İman edip doğruları yapanların ise, konak (iniş yeri) olarak firdevs cennetleri vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Orada ebedi kalacaklardır, oradan hiç ayrılmak istemeyeceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. De ki: -Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsaydı Rabbin sözleri bitmeden denizler tükenirdi. Hatta bir misli daha mürekkep getirsek bile.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. De ki: -Ben de ancak sizin gibi bir insanım! Bana ilahınızın sadece tek ilah olduğu vahyediliyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih amel işlesin ve Rabbine kullukta hiç kimseyi O’na ortak koşmasın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster