Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir. Sûrede temel konu olarak, inançları sebebiyle öldürülmekten kurtulmak içinbir mağaraya sığınan gençlerin mucizevî hâlleri, ayrıca Hz. Mûsâ ile Zülkarneyn konu edilmektedir.
1.
Hamd O Allah’a mahsustur ki, kuluna Kitab’ı indirdi ve onda herhangi bir eğrilik koymadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
O dosdoğru bir kitaptır. Kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve sâlih ameller yapan müminlere, onlar için güzel bir mükâfat olduğunu (cennete gireceklerini) müjdelemek için.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Bu hususta ne onların ne de atalarının bir bilgisi vardır. Ağızlarından ne büyük söz çıkıyor! Onlar yalnız ve yalnız yalan söylerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Demek bu söze inanmazlarsa arkalarından üzülerek neredeyse kendini tüketeceksin Resulüm!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işlediğini imtihan etmek için yeryüzünde olan şeylere bir ziynet verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Resulüm! Yoksa sen Ashabı Kehf’i ve Rakîm’i, bizim şaşılacak âyet (mucize) lerimizden mi sandın?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Hani o gençler mağaraya sığınmışlar ve: "Ey Rabbimiz! Bize kendi katından rahmet ver ve işimizde doğruyu göster, bizi başarılı kıl. " demişlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Sonra onları uyandırdık ki, iki taraftan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap edeceğini belirtelim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rablerine inanmış gençlerdi, biz de onların hidayetlerini artırdık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Kalplerini kuvvetlendirdik. Ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O’ndan başkasını ilâh olarak çağırmayız. Yoksa andolsun ki gerçek dışı söz söylemiş oluruz. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
"Şu bizim kavmimiz O’nu bırakıp başka ilâhlar edindiler. Onların ilâh olduğuna dâir apaçık bir delil getirmeleri gerekmez mi? Allah hakkında yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Onlara: "Madem ki siz onlardan ve Allah’tan başka taptıkları şeylerden ayrıldınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetinden genişlik versin ve işinizde size bir kolaylık hazırlasın. " denildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Güneşi görürsün ki, doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder, batınca da onların sol tarafını kesip geçer. Onlar mağaranın genişçe bir yerinde idiler. Bu, Allah’ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse, o kimse hak yoldadır. Kimi de sapıklığında bırakırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bir mürşid bulamazsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Sen onları uyanık sanırsın, halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa ve sola çevirirdik. Köpekleri de mağaranın giriş yerinde iki kolunu uzatıp yatmaktaydı. Onları bir görseydin, mutlaka dönüp giderdin ve için korkuyla dolardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
İşte böyle! Kendi aralarında birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırıp kaldırdık. İçlerinden biri: "Ne kadar kaldınız?" diye sordu. "Bir gün, yahut günün bir parçası kadar!" dediler. "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size yiyecek getirsin. Fakat çok dikkatli davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin. " dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
"Çünkü onlar, eğer farkına varırlarsa sizi taşla öldürürler veya kendi dinlerine döndürürler. Böyle bir durumda aslâ kurtuluşa eremezsiniz. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Böylece onlardan haberdar ettik ki, Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu, kıyametin geleceğinde hiç şüphe bulunmadığını bilsinler. Nitekim halk o sırada onların (Ashabı Kehf’in) durumları ile ilgili olarak kendi aralarında tartışıyorlardı. "Onların üzerine bir bina yapın!" dediler. Rableri onları daha iyi bilir. Onların işine vâkıf olanlar ise: "Biz bunların üzerine mutlaka bir mescid yapacağız!" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
"Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir. " diyecekler. "Beştir, altıncıları köpekleridir. " diyecekler. Bunlar gaybı taşlamaktır. "Yedidir, sekizincisi köpekleridir. " diyecekler. De ki: "Rabbim onların sayısını daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. " Onun için, onlar hakkında ortaya konulandan fazlası ile bir münâkaşa yapma ve onlar hakkında kimseye bir şey sorma.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Allah’ın dilemesine bağlamadıkça (inşaallah demedikçe). Bunu unuttuğun zaman Rabbini an ve: "Umarım ki Rabbim beni doğruya, bundan daha yakına eriştirir. " de.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O’nundur. O ne güzel görür ve ne güzel işitir! Onların O’ndan başka dostu yoktur. O, kendi hükmüne hiç kimseyi ortak yapmaz. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Rabbinin Kitab’ından sana vahyedileni oku! O’nun sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur. O’ndan başka bir sığınılacak da bulamazsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Sırf O’nun cemâlini dileyerek sabah akşam Rablerine yalvaranlarla birlikte bulun ve sabret. Dünya hayatının güzelliklerini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz, hevâ ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere boyun eğme.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
De ki: "Gerçek Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin. Biz zâlimler için öyle bir ateş hazırlamışızdır ki, onun kalın duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Susuzluktan yardım istediklerinde, erimiş mâden gibi yüzleri kavuran bir su ile yardım edilir. O ne kötü bir içecek ve cehennem ne kötü bir duraktır!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
İman edip de sâlih amel işleyenlere gelince, biz elbette güzel amel işleyenlerin mükâfatını boşa çıkarmayız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Onlar o kimselerdir ki, onlara altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri verilmiştir. Orada altın bilezikler takınırlar. İnce dibâdan, kalın dibâdan yeşil elbiseler giyerek koltuklar üzerine yaslanırlar. O ne güzel sevap ve ne güzel duraktır!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Onlara şu iki adamı misal olarak anlat. Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbir şeyi eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak akıtmıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: "Ben malca senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve itibarlıyım. " dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: "Bunun hiçbir zaman yok olacağını sanmam!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
"Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbime döndürülürsem, hiç şüphem yok ki, orada bundan daha hayırlı bir âkibet bulurum. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Kendisiyle konuşan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra nutfeden yaratıp, sonunda da seni bir insan şekline getiren Rabbini inkâr mı ediyorsun?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
"Bağına girdiğin zaman: ’Mâşâallah! (Allah dilemiş de olmuş!) Kuvvet yalnız Allah’ındır. ’ demen gerekmez miydi? Gerçi sen beni malca ve evlâtça kendinden güçsüz görüyorsun. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
"Rabbim bana senin bağından daha iyisini verebilir ve seninkinin üzerine ise gökten yıldırımlar gönderir de bağın kupkuru bir toprak haline gelir. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Derken o kâfirin bütün serveti kuşatılıp yok edildi. Bunun üzerine, bağı uğruna yaptığı masraf karşısında ellerini oğuşturmaya başladı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah! Keşke ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmamış olsaydım!" diyordu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Allah’tan başka, kendisine yardım edecek bir topluluğu da yoktu. Kendi kendine yardım edecek güçte de değildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
İşte bu durumda yardım ve dostluk, hak olan Allah’a mahsustur. O’nun vereceği sevap da daha hayırlıdır, âkibet de daha hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Onlara dünya hayatının tıpkı şöyle olduğunu anlat: O, gökten indirdiğimiz suya benzer ki, o su sayesinde yeryüzünün bitkileri birbirine karışır, arkasından da rüzgarın savurduğu çöp kırıntısı haline döner. Allah her şeyin üstünde bir kudrete sahip olandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Bâki kalacak olan sâlih ameller ise, Rabbinin katında hem sevapça daha hayırlıdır, hem de ümit etmeye daha lâyıktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
O gün dağları yürütürüz, yeryüzünün ise çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları mahşerde bir araya toplarız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna arzedilirler. "Andolsun ki sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Halbuki siz, vâdedilenlerin gerçekleşeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Amel defterleri ortaya konulduğunda, suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "Vah bize, eyvah bize! Bu deftere ne olmuş, ne küçük bırakmış ne büyük, hiçbir şey bırakmamış, hepsini zaptetmiş. " derler. Bütün yaptıklarını hazır bulurlar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Hani biz meleklere: "Âdem’e secde edin!" demiştik. İblis hariç olmak üzere hepsi secde ettiler. İblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz beni bırakıp da onu ve onun soyunu dost mu ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düşmanınızdır. Zâlimler için bu ne kötü bir değişmedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
"Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şâhit tuttum. Ben yoldan çıkaranları yardımcı edinmiş değilim. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
O gün Allah: "Benim ortaklarım olduklarını iddiâ ettiklerinizi çağırın!" buyurur. Onlar da çağıracaklar amma, kendilerine hiç cevap veremeyecekler. Biz onların aralarına bir uçurum koyacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Günahkârlar ateşi görürler, içine düşeceklerini iyice anlarlar, fakat ondan savuşacak bir yer bulamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Andolsun ki biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali tekrar tekrar açıkladık. Fakat insanlar ne de çok cidalcı (tartışmacı) oluyor!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Kendilerine hidayet geldiğinde, insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret dilemekten alıkoyan şey; daha öncekilerin sünnetini (onların başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini), yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise; hakkı, bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alaya alırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılarak öğüt verilip de ondan yüz çevirenden ve kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zâlim kim olabilir? Biz onu (Kur’an’ı) anlamasınlar diye, onların kalplerinin üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da onlar aslâ hidayete gelmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Senin Rabbin çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir. Eğer onları, yaptıkları yüzünden hemen yakalayıp cezalandırsaydı, onlara çabucak azap ederdi. Fakat kendilerine verilmiş belli bir süre vardır. Artık ondan kaçıp aslâ bir sığınak bulamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Zulmettiklerinden ötürü işte yok ettiğimiz şehirler! Onları helâk etmek için belli bir süre tayin etmiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Hani bir zaman Musa, genç arkadaşına: "Ben iki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durup dinlenmeden gideceğim, yahut (maksadıma erişmek için) uzun yıllar geçireceğim. " demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Her ikisi böylece iki denizin birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular. Balık ise denizde bir deliğe doğru yol tutup gitmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Orayı geçtiklerinde Musa genç arkadaşına: "Azığımızı getir, bu yolculuğumuzda gerçekten yorgun ve bitkin düştük. " dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Genç arkadaşı: "Gördün mü? Kayaya sığındığımız sırada balığı unutmuşum. Onu hatırlamamı bana şeytandan başkası unutturmadı. Balık ise denizde şaşılacak şekilde yolunu tutup gitmiş!" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Derken kendisine nezdimizden bir rahmet verdiğimiz, tarafımızdan has bir ilim öğrettiğimiz bir kulumuzu (Hızır’ı) buldular.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Musa ona: "Sana doğru yol olarak öğretilen ilimden bana da tâlim etmen için sana tâbi olayım mı?" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
O kul dedi ki: "O halde eğer bana tâbi olacaksan, ben sana anlatmadıkça, herhangi bir şey hakkında bana soru sorma!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Bunun üzerine kalkıp yola koyuldular. Nihayet bir gemiye bindiler. (Hızır) gemiyi deliverdi. Musa dedi ki: "İçindekileri boğmak için mi gemiyi deldin? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Yine yürüyüp gittiler. Nihayet bir erkek çocuğuna rastladılar. (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa: "Mâsum bir canı, bir cana karşılık olmaksızın mı öldürdün? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın!" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Musa da ona: "Eğer bundan sonra bir daha sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlık etme! O zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın. " dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Yine yürüyüp gittiler ve nihayet bir memleket halkına varıp, onlardan yiyecek istediler. Halk kendilerini misafir etmekten kaçındılar. Derken, orada yıkılmak üzere olan bir duvarla karşılaştılar. (Hızır) onu doğrultuverdi. Bunun üzerine Musa: "İsteseydin, elbette buna karşılık bir ücret alırdın. " dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
(Hızır) dedi ki: "İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana dayanamadığın işlerin içyüzünü haber vereyim. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
"Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula âit idi. Ben onu (tamire muhtaç) ayıplı göstermek istedim. Çünkü gideceği yerde her güzel gemiyi zorla alan bir kral vardı. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
"Çocuğa gelince, onun ana ve babası mümin insanlardı. Çocuğun onları azdırmasından ve inkâra sürüklemesinden korkmuştuk. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
"İstedik ki Rableri onlara o çocuktan daha temiz ve daha çok merhametli bir evlât versin. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
"Duvar ise, şehirde iki yetim oğlana âitti. Duvarın altında bu oğlanlar için saklı bir hazine vardı. Babaları da sâlih bir kimse idi. Rabbin diledi ki onlar erginlik çağına ulaşsınlar ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ben bunları kendiliğimden yapmadım. İşte dayanamadığın işlerin içyüzü budur. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık ve her şeyden ona bir sebep verdik, ona her şeyin yolunu öğrettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca, onu kara balçıklı bir gözeye batar (görünümünde) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine ona: "Ey Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin!" dedik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
O da dedi ki: "Her kim ki zulmederse onu cezalandıracağız, sonra o Rabbine döndürülür. O da ona görülmedik bir azap ile azap eder. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
"Fakat her kim de iman edip sâlih amellerde bulunursa, ona da mükâfat olarak en güzel bir karşılık vardır. Ona emrimizden kolayını da söyleyeceğiz. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara güneşin önünde bir siper yapmamıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
En sonunda iki dağın arasına ulaştığında, onların önünde öyle bir kavme rastladı ki, hemen hemen hiçbir sözü anlamıyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Doğrusu Ye’cüc ve Me’cüc bu memlekette bozgunculuk yapıp duruyorlar. Bizimle onların arasında bir sed yapman için sana biz bir vergi verelim mi?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Dedi ki: "Rabbimin beni içinde bulundurduğu kuvvet ve makam (sizin vereceğinizden) daha hayırlıdır. Siz bana kuvvetle yardım edin de sizinle onlar arasına aşılmaz sağlam bir sed yapayım. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
"Bana demir kütleleri getirin!" Nihayet bunlar iki dağın arasını doldurup aynı seviyeye gelince: "Körükleyin!" dedi. Sonunda o demirleri kor haline getirdiğinde: "Getirin şimdi bana, üzerine erimiş bakır dökeyim!" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
"Bundan sonra onlar ne bu settin üzerini aşmaya, nede o set üzerinde bir delik açmaya güçleri yetmez" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Zülkarneyn: "Bu Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin belirlediği vakit gelince, onu yerle bir eder, Rabbimin verdiği söz şüphesiz ki gerçektir. " dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
O gün biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sûr’a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Onlar ki gözleri bizim öğüdümüze karşı kapalı idi ve öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemezlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
Kâfirler beni bırakıp da kullarımı dost edineceklerini mi sandılar? Şüphesiz ki biz cehennemi kâfirlere bir konak olarak hazırladık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
"Onlar ki dünya hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar iyi yaptıklarını sanıyorlardı. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
İşte onlar Rabbinin âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenlerdir. Bu yüzden amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü biz onlar için terazi kurmayız. (Onlara hiç değer vermeyiz).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
İşte onların cezası cehennemdir. Çünkü kâfir olmuşlar, âyetlerimi ve peygamberlerimi alaya almışlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, onlar için konak olarak Firdevs cennetleri vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
De ki: "Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi Rabbimin sözleri bitmeden önce denizler tükenir. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Resulüm! De ki: "Ben de sizin gibi bir beşerim. Ancak bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa sâlih bir amel işlesin ve Rabbine kullukta hiç ortak koşmasın. "Mealleri KıyaslaSayfada Göster