وَاللَّهُ أَخْرَجَكُمْ مِنْ بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ لَا تَعْلَمُونَ شَيْئًا وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ ۙ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Vallahü ahraceküm mim bütuni ümmehatiküm la ta’lemune şey’ev ve ceale lekümüs sem’a vel ebsara vel ef’idete lealleküm teşkürun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَاللَّهُ
ve Allah
أَخْرَجَكُمْ
sizi çıkardı
مِنْ
-ndan
بُطُونِ
karınları-
أُمَّهَاتِكُمْ
annelerinizin
لَا
تَعْلَمُونَ
bilmezken
شَيْئًا
hiçbir şey
وَجَعَلَ
ve verdi
لَكُمُ
size
السَّمْعَ
işitme
وَالْأَبْصَارَ
ve gözler
وَالْأَفْئِدَةَ
ve gönüller
لَعَلَّكُمْ
umulur ki
تَشْكُرُونَ
şükredersiniz

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve Allah sizi, analarınızın karnından çıkardı, hiçbir şey bilmezdiniz ve size, şükredesiniz diye kulak verdi, gözler verdi, gönüller verdi.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ve Allah sizi analarınızın karnından çıkardı, hiç birşey bilmezdiniz. Belki de şükredersiniz diye size kulak verdi, gözler verdi ve gönüller verdi.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Allâh sizi analarınızın karınlarından bir şey bilmez bir hâlde çıkardı... Değerlendirerek şükredenlerden olasınız diye, size sem’ (algılama), basarlar (görüp değerlendirme) ve fuadlar (Esmâ mânâ özelliklerinin beyne yansıtıcıları - kalp nöronları) verdi.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Allah sizi annelerinizin karınlarından hiçbir şey bilmez halde çıkardı ve belki şükredersiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Siz hiçbir şey bilmezken Allah, sizi, analarınızın karnından çıkardı ve size kulaklar, gözler, kalbler verdi ki (iman edip) şükredesiniz.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Siz hiçbir şey bilmezken Allah sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Allah sizi annelerinizin karnindan bir sey bilmez halde cikarmistir. Belki sukredersiniz diye size kulak, goz ve kalp vermistir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Allah sizi analarınızın karnından, sizi hiçbir şey bilmez iken çıkardı ; şükredersiniz diye size işitme, gözler, gönüller verdi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    ALLAH sizi annelerinizin karnından çıkardığı zaman bir şey bilmiyordunuz. Size işitme, görme duyuları ve beyinler verdi ki şükredesiniz.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Allah sizi annelerinizin karnından çıkardığı zaman hiçbir şey bilmiyordunuz. Şükredesiniz diye size işitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Allah sizi, hiçbir şey bilmez halde, analarınızın karınlarından çıkardı, size kendisine şükredesiniz diye işitme duyusu, gözler ve kalpler verdi.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Tanrı, sizi annelerinizin karnından hiç bir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme [duyularını] ve yürekler (efidete) verdi.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Allah sizi analarınızın karınlarından, kendiniz hiç bir şey bilmiyorken, çıkardı. Size, şükredesiniz diye kulaklar, gözler, gönüller verdi. Tâki şükredesiniz.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Ve Allah sizi analarınızın karınlarından, (siz) hiçbir şey bilmez bir hâlde iken çıkardı; şükredesiniz diye de size kulaklar, gözler ve kalbler verdi.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Sizi, annelerinizin karnından Allah çıkardı. Hiç bir şey bilmezdiniz. Ve size kulaklar, gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Allah, sizler henüz hiçbir şey bilmezken, annelerinizin karnından sizi çıkarandır. Şükredesiniz diye size, kulak, göz ve kalp vermiştir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve Allah, sizi bir şey bilmiyor halde annelerinizin karnından çıkardı. Ve sizi, işitme hassası, görme hassası ve idrak etme hassası (sahibi) kıldı. Umulur ki; böylece şükredersiniz.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Allah sizi annelerinizin karınlarından siz hiç bir şey bilmez halde iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi. Umulur ki şükredersiniz.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve sizi analarınızın karnından, hiçbir şey bilmez bir halde çıkarıp size, şükredesiniz diye işitme duyusu, görme duyusu, duyma, düşünme yetisi bahşeden Allah’tır.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Sizi analarınızın karınlarından hiçbir şey bilmez bir halde çıkaran, belki şükrederler diye sizin için işitme, görme ve duyma-düşünme kabiliyeti takdir eden de yine Allah`tır.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve Allah sizi analarınızın karınlarından hiçbir şey bilmez olduğunuz halde çıkardı. Ve size teşekkür edesiniz diye kulaklar, gözler ve kalpler verdi.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Allah sizi analarınızın karnından kendiniz hiçbir şey bilmiyorken çıkardı. Şükredesiniz diye de kulaklar, gözler ve gönüller verdi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Allah sizi annelerinizin karnından çıkardı, hiçbir şey bilmiyordunuz! Size kulaklar, gözler ve gönüller verdi. Belki şükredersiniz!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Allah sizi, hiçbir şey bilmez halde, analarınızın karınlarından çıkardı, size kendisine şükredesiniz diye işitme duyusu, gözler ve kalpler verdi.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Allah sizi analarınızın karınlarından öyle bir halde çıkardı ki hiçbir şey bilmiyordunuz. Öyle iken size kulaklar, gözler, kalpler verdi ki şükredesiniz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Allâh sizi, (hiçbir şey bilmediğiniz durumda) annelerinizin karınlarından çıkardı, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Allah sizi, hiçbir şey bilmez olduğunuz halde annelerinizin karnından çıkarmış ve size, şükür edesiniz diye kulak, göz ve kalp vermiştir.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Allah sizi annelerinizin karnından siz hiç bir şey bilmez halde iken çıkardı. Size, şükredesiniz diye kulaklar, gözler ve gönüller (düşünen kafalar) verdi. Ta ki şükredesiniz.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Allah sizi annelerinizin karınlarından çıkardı, hiçbir şey bilmiyordunuz; şükredebilesiniz diye size işitme gücü, gözler ve gönüller verdi.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    It is He Who brought you forth from the wombs of your mothers when ye knew nothing; and He gave you hearing and sight and intelligence and affections: that ye may give thanks (to Allah).