فَرِحَ الْمُخَلَّفُونَ بِمَقْعَدِهِمْ خِلَافَ رَسُولِ اللَّهِ وَكَرِهُوا أَنْ يُجَاهِدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَقَالُوا لَا تَنْفِرُوا فِي الْحَرِّ ۗ قُلْ نَارُ جَهَنَّمَ أَشَدُّ حَرًّا ۚ لَوْ كَانُوا يَفْقَهُونَ
Ferihal mühallefune bi mak’adihim hılafe rasulillahi ve kerehu ey yücahidu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillahi ve kalu la tenfiru fil harr kul naru cehenneme eşddü harra lev kanu yefkahun
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
الْمُخَلَّفُونَ
l-muḣallefūne
muhalefet ederek
بِمَقْعَدِهِمْ
bimeḳ’ǎdihim
oturup kalmalarına
خِلَافَ
ḣilāfe
geride kalanlar
رَسُولِ
rasūli
Peygamberine
وَكَرِهُوا
ve kerihū
ve hoşlanmadılar
يُجَاهِدُوا
yucāhidū
cihadetmekten
بِأَمْوَالِهِمْ
biemvālihim
mallarıyle
وَأَنْفُسِهِمْ
ve enfusihim
ve canlarıyle
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
تَنْفِرُوا
tenfirū
sefere çıkmayın
جَهَنَّمَ
cehenneme
cehennemin
يَفْقَهُونَ
yefḳahūne
anlıyor(lar)
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Allah’ın Peygamberine muhâlefet edenler, savaşa çıkmayıp oldukları yerde oturup kalmalarına sevindiler ve mallarıyla, canlarıyla, Allah yolunda savaşmak, onlara zor ve kötü geldi de bu sıcakta savaşa çıkmayın dediler. De ki: Cehennem ateşi, daha da sıcak; bir anlasalar şunu.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
"Cehennem ateşi, çok daha sıcaktır." Tabii bu gerçeği kavrayabilirlerse.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Allah’ın Resûlüne muhalefet etmek için geri kalanlar (sefere çıkmayıp) oturmaları ile sevindiler; mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmeyi çirkin gördüler; "bu sıcakta sefere çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır!" Keşke anlasalardı!
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Allâh Rasûlünün isteğinin aksine, gitmeyip geride kalanlar, evlerinde oturmakla sevindiler; Allâh uğruna mallarıyla, canlarıyla mücahede etmek hoşlarına gitmedi ve dediler ki: "Şu sıcakta savaşa çıkmayın"... De ki: "Cehennem nârı sıcaklık olarak çok daha şiddetlidir!" Keşke kavrayabilselerdi!
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Cehennemin ateşi daha sıcaktır.’ Keşke anlayabilselerdi.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Allah’ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrayıp-anlasalardı.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Tebük savaşına iştirak etmeyip geri kalan münafıklar, Rasûlüllah’a muhalefet ederek oturup kalmalarıyla sevindiler. Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele etmeyi çirkin gördüler ve; "- Bu sıcakta harbe çıkmayın" dediler. De ki: "- Cehennemin ateşi daha sıcaktır. Fakat gidecekleri yeri bilseler!..."
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
“Cehennem ateşi daha sıcaktır.” Keşke anlasalardı!
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Allah’in paygamberinin hilafina geri kalanlar, oturup kalmalarina sevindiler. Allah yolunda mallariyle ve canlariyle cihat hoslarina gitmedi. «Sicakta savasa cikmayin» dediler. De ki: «Cahennem atesi daha sicaktir.» Keski bilseydiler!
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
(Savaşa çıkmayıp) Resûlüllah’tan ayrılarak geriye kalanlar (evlerinde) oturmalarıyle sevindiler de Allah yolunda mallarıyle, canlarıyle savaşmaktan hoşlanmadılar ve «bu sıcakta savaşa çıkmayın!» dediler. De ki: Cehennem ateşi daha sıcak. Bunu bir bilip anlasalardı..
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Allah`ın Resulü`ne muhalefet ederek (Tebük seferine çıkmayıp) geri kalanlar, (Medine`de) oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi ve: “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. (Onlara) de ki: “Cehennemin ateşi sıcaklık bakımından daha şiddetlidir.” Keşke (gerçekleri) anlasalardı.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Allah’ın Resûlüne karşı gelerek (sefere çıkmayıp) geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi ve "Bu sıcakta sefere çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennemin ateşi daha sıcaktır." Keşke anlasalardı.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Allah’ın Resûlüne muhalefet etmek için geri kalanlar (sefere çıkmayıp) oturmaları ile sevindiler; mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmeyi çirkin gördüler; «bu sıcakta sefere çıkmayın» dediler. De ki: «Cehennem ateşi daha sıcaktır!» Keşke anlasalardı!
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Geride kalanlar, ALLAH elçisinin ardındaki yerlerini beğendiler, ALLAH yolunda paralarıyla, canlarıyla çaba göstermekten hoşlanmadılar ve: "Bu sıcakta harekete geçmeyin" dediler. "Cehennem ateşi daha sıcaktır" de. Bir anlasalardı!
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Savaştan geri kalan münafıklar, Resulullah’ın hilafına, onun savaşa gitmesine karşılık, oturup kalmalarıyla ferahladılar ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmekten hoşlanmadılar, üstelik «Bu sıcakta savaşa gitmeyin.» dediler. De ki: «Cehennem ateşi daha sıcaktır.» Keşke anlayabilselerdi.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Sefere katılmayanlar Allah’ın Rasulüne ters düşerek geride kaldıklarına sevindiler. Allah yolunda malları ve canları ile cihad etmeyi istemediler, «Sıcakta sefere çıkmayın» dediler. Onlara «Cehennem ateşi bundan daha sıcaktır» deyiniz. Keşke bunu kavrayabilselerdi.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Tanrı’nın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup kalmalarına sevindiler ve Tanrı yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrasalardı (yefkahun).
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Allah’ın Rasulüne muhalefet için geri kalanlar oturmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmekten hoşlanmadılar ve: "Bu sıcakta savaşa çıkmayın." dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Keşke kavrayıpanlayabilselerdi.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Allahın peygamberine muhaalefet için (savaşdan) geri kalan (münafık) lar (memleketlerinden çıkmayıb) oturmalarıyle sevindi (ler), Allah yolunda mallariyle, canlariyle cihâd etmeyi çirkin gördüler ve: «Bu sıcakda harbe çıkmayın» dediler. De ki: «Cehennemin ateşi daha sıcak». İyice bilmiş olsalardı...
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
(Tebük Seferinden) geride bırakılan (münâfık)lar, Allah Resûlüne muhâlefet ederek(sefere çıkmayıp) oturmalarıyla sevindi(ler); mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihâd etmekten hoşlanmadılar ve: `Bu sıcakta sefere çıkmayın!` dediler. De ki: `Cehennem ateşi sıcaklık cihetiyle daha çetindir!` Eğer anlasalardı!
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Allah’ın peygamberine muhalefet için geri kalanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi. Bu sıcakta savaşa çıkmayın, dediler. De ki: Cehennem ateşi daha sıvaktır. Keşke bilselerdi.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
(Savaşa gitmemek için) Yemin edenler, savaşa giden Allah’ın elçisinin arkasından (gitmeyip) oturduklarına sevindiler. Onlar malları ve canları ile Allah yolunda mücadele etmekten hoşlanmadılar. Sonra insanlara "Bu sıcakta savaş için çıkmayın" dediler. Eğer anlayabilirlerse! Onlara deki "Cehennem sıcağı bundan daha şiddetlidir. "
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Geri kalanlar (münafıklar), Allah’ın Resûl’üne muhalefet ederek (hilâfında olarak) kalıp oturmaları ile ferahladılar. Allah yolunda malları ve nefsleri (canları) ile cihad etmeyi kerih gördüler. Ve: "Sıcakta savaşa çıkmayın." dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha şiddetli sıcaktır." Keşke idrak etmiş olsalardı.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Allah resulüne karşı olarak geride kalanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat hoşlarına gitmedi. "Sıcakta savaşa çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır." Keşke anlayabilseler!
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Geride bırakılan bu (münafık) kimseler, Allah Elçisinin (sefer için ayrılmasının) ardından kendilerinin savaştan uzak kalmalarına sevindiler; çünkü Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşmak düşüncesi bunların hoşuna gitmiyor ve (hatta birbirlerine) "Bu sıcakta savaşa çıkmayın!" diyorlardı. De ki: "Cehennem ateşi çok daha sıcaktır!" Tabii, eğer bu gerçeği kavrayabilirlerse!
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Terk edilen (bu) kimseler, Rasululllah`a muhafelet ederek oturup kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten hoşlanmadılar; bir de kalkıp "Şu sıcakta savaşa çıkmayın!" diye propaganda yaptılar. Onlara "Cehennem ateşi daha sıcaktır!" de; tabii ki bunun bilincine varabilirlerse!
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Resûlullah’a muhalefet için geri kalmış olanlar, oturmalarıyla sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücâhedede bulunmalarını kerih gördüler ve, «Şu sıcakta cihada çıkmayın,» dediler. De ki: «Cehennemin ateşi sıcaklıkça daha şiddetlidir.» Eğer iyice anlar kimseler olsalar idi.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Allah’ın Resul’üne muhalefet etmek için (savaştan) geri kalanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihad etmeyi çirkin gördüler ve (savaşa çıkmak isteyenlere de): "Bu sıcakta sefere çıkmayın!" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır!" Keşke bilseler!
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Allah’ın rasûlüne karşı gelerek geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah izin verdiği için, saldırganlara karşı; mallarıyla, canlarıyla cihat etmek hoşlarına gitmedi ve: "Bu sıcakta sefere çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennemin ateşi daha sıcaktır." Ne olurdu ilerisini düşünselerdi!
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Sefere katılmayanlar Allah’ın Rasulüne ters düşerek geride kaldıklarına sevindiler. Allah yolunda malları ve canları ile cihad etmeyi istemediler, «Sıcakta sefere çıkmayın» dediler. Onlara «Cehennem ateşi bundan daha sıcaktır» deyiniz. Keşke bunu kavrayabilselerdi.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Savaşa çıkmayıp Resûlullah’tan ayrılarak geride kalanlar, oturmalarından memnun olup sevince garkoldular. Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten hoşlanmayıp "Bu sıcakta sefere çıkmayın!" dediler. De ki: "Cehennem ateşi, bundan da sıcak! Ona nasıl dayanacaksınız?Bunu bir bilip anlasalardı!
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Allâh’ın Elçisinin arkasından oturmakla sevindiler, mallarıyle ve canlarıyle cihâdetmekten hoşlanmadılar: "Sıcakta sefere çıkmayın." dediler. De ki: "Cehennemin ateşi daha sıcaktır!" Keşke anlasalardı!
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Allah’ın Elçisinin aksine geri kalanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat hoşlarına gitmedi de ‘sıcakta savaşa çıkmayın!’ dediler. De ki: -Cehennem ateşi daha sıcaktır.’ Keşke anlayabilselerdi.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Allah’ın Resulüne muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: «Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın» dediler. De ki: «Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir.» Bir kavrayıp anlasalardı.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah’ın resulüne ters düşmek için arkada kalanlar, çöküp oturdukları için sevindiler; Allah yolunda, mallarıyla canlarıyla didinmeyi tiksindirici bulup şöyle dediler: "Bu sıcakta seferber olmayın." De ki: "Hararet bakımından cehennem daha zorludur." Bir anlayabilselerdi!
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
Those who were left behind (in the Tabuk expedition) rejoiced in their inaction behind the back of the Messenger of Allah: they hated to strive and fight, with their goods and their persons, in the cause of Allah: they said, "Go not forth in the heat." Say, "The fire of Hell is fiercer in heat." If only they could understand!
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.