Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın birzamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir. Sûrenin başına besmelenin yazılmamış oluşunu bazı bilginler, onun bir önceki sûrenin devamı mahiyetinde oluşu ile açıklamışlardır. Sûrede başlıca, yaptıkları antlaşmalara bağlı kalmayan düşmanlarla ilişkilerin kesilmesi, antlaşmalara bağlı kalanlara karşı ise antlaşmalara bağlı kalınmasının gerekliliği; Tebük seferine hazırlık, Tebük seferi öncesi ve dönüşü sırasında münafıkların sergilediği iki yüzlü tavır, ehl-i kitapla ilişkiler, cizye ve zekât hükümleri, çölde yaşayan Arapların Kur’an talimatı karşısındaki tavırları, Kur’an’ın müslümanlar üzerinde oluşturduğu etki ve Hz. Peygamber’in müslümanlar adına duyduğu endişe söz konusu edilmektedir.
2.
Yeryüzünde dört ay daha gezip dolaşın... İyi bilin ki, Allâh’ı âciz bırakamazsınız... Allâh (sonunda) hakikat bilgisini inkâr edenleri rezil rüsva eder.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
Haccı Ekber Günü, Allâh ve Rasûlünden insanlara bir ezandır (çağrı) ki, Allâh da, O’nun Rasûlü de müşriklerden berîdir! Eğer tövbe ederseniz, sizin için daha hayırlıdır... Şayet yüz çevirirseniz, iyi bilin ki Allâh’ı âciz bırakacak değilsiniz... O hakikat bilgisini inkâr edenleri, bunun sonucu acı bir azap ile müjdele.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Anlaşma yaptığınız müşriklerden, (anlaşma şartlarınızda) size karşı bir eksik uygulama yapmamış, sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar hariç... Anlaşmaların süresi kadarıyla sözünüzü yerine getirin. Muhakkak ki Allâh korunanları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Haram aylar bitince, (anlaşmayı bozup size saldıran) müşrikleri nerede bulursanız öldürün; onları yakalayıp esir alın; onların yollarını gözetleyip, geçitleri kontrol altına alın! Eğer tövbe eder, salâtı ikame eder ve zekâtı verirlerse o takdirde yollarını açın... Muhakkak ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Eğer müşriklerden biri senden pes edip, koruman altına girmek isterse, onu koruman altına al ki (sana yakınlaşarak) Allâh kelâmını işitsin; sonra onu güvende olacağı yere ulaştır... Böyle (yapmalısın), çünkü onlar (Hakikati) bilmeyen bir toplumdur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Müşriklerin, Allâh ve Rasûlünün indînde bir anlaşmaları nasıl olabilir? Mescid-i Haram indînde sözleştikleriniz müstesna... Onlar size sözlerine bağlı olarak davrandıkça, siz de onlara dosdoğru davranın... Muhakkak ki Allâh, hükmüne boyun eğerek azabından korunanları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
(Onlarla antlaşma mı) nasıl? Eğer, size üstünlük sağlasalardı sizin hakkınızda ne yemin gözetirlerdi ne de zimmet (sözleşme sorumluluğu)! Lafla sizi razı ederler, ama kalpleri kaçınır! Onların çoğunluğu bozuk inançlıdır!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
(Onlar) Allâh işaretlerini az bir değer (dünyalık zevkler) karşılığında sattılar da O’nun yolundan engellediler. Yapmakta oldukları gerçekten ne kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Yemin veya koruma sorumluluğu bir iman edene dönük ise, onu uygulamazlar! İşte onlar haddi aşanların ta kendileridir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Eğer tövbe eder, salâtı ikame eder ve zekâtı verirlerse, artık Din’de kardeşlerinizdir... Bilen bir kavim için işaretleri detaylandırıyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Eğer sözlerinden sonra yeminlerini bozarlar ve Dininizi karalarlar ise, o takdirde küfrün önderlerini öldürün... Çünkü onların yeminleri yoktur... Umulur ki onlar vazgeçerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Yeminlerini bozmuş, Er Rasûl’ü (Rasûlullâh’ı) yurdundan dışlamış ve üstelik sizinle ilk kez savaşa başlamış bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Onlardan çekiniyor musunuz? Haşyet duymanızı hak eden Allâh’tır, eğer iman edenler iseniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Savaşın onlarla (ki), Allâh elleriniz olarak onları azaplandırsın, rezil etsin onları; onlara karşı size zafer kazandırsın; (böylece) iman edenler topluluğunun içine şifa versin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Kalplerindeki kin ve öfkeyi gidersin... Allâh dilediğinin tövbesini kabul eder... Allâh Aliym’dir, Hakiym’dirMealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Yoksa siz, Allâh sizden mücahede edenleri, Allâh’tan ve Rasûlünden ve iman edenlerden başkasını velî (sırdaş, dost) edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allâh yapmakta olduğunuz şeylere Habiyr’dir (nefsinizdeki Habiyr ismi mânâsı ile).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Nefslerindeki inkârın bizzat şahidi olan müşriklerin, Allâh’a secde mahallerini imar etmeleri mümkün değildir... Onların tüm yaptıkları boşa gitmiştir... Onlar Nâr’da (yakan ateşte - radyasyon) sonsuza dek kalırlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Allâh’a secde mahallerini ancak Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a ve gelecekte yaşanacak sürece iman eden, salâtı ikame eden, zekâtı veren ve sadece Allâh’tan haşyet duyan kimse imar eder (Allâh’a secde edilir hâle getirir)... İşte bunların hakikate erenlerden oldukları umulur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
(Ey müşrikler) siz, hacıların su ihtiyacını karşılamayı ve Mescid-i Haram’ı imar etmeyi, Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a ve gelecekte yaşanacak sürece iman eden ve Allâh uğruna mücahede eden gibi mi kabul ettiniz? (Bunlar) Allâh indînde eşit olmazlar! Allâh, zâlimler topluluğuna hidâyet etmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
İman eden, hicret eden ve Allâh yolunda mallarıyla canlarıyla mücahede edenler, derece itibarıyla Allâh indînde daha azîmdir... İşte bunlardır kurtuluşa erenlerin ta kendileri!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Rableri onları "HÛ"dan (zâtlarından) bir rahmet, rıdvan ve içlerinde kendileri için kalıcı nimetler olan cennetler (mertebeler) ile müjdeler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Ey iman edenler! Eğer hakikati inkârı imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi dost edinmeyin... Sizden kim onları velî edinir ise, işte onlar zâlimlerin ta kendileridirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, elde ettiğiniz mallar, kesat gitmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız meskenler; size Allâh’tan, Rasûlünden ve O’nun yolunda cihattan daha sevimli ise, artık Allâh’ın hükmünün açığa çıkmasını bekleyin... Allâh fâsıklar (bilinçleri Hakk’a ve Din’e karşı körelmişler) topluluğuna hidâyet etmez."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Andolsun ki, Allâh size birçok savaş yerinde ve Huneyn gününde yardım etti... Hani kalabalık oluşunuz sizi böbürlendirmişti ama hiçbir faydası olmamıştı! (Huneyn gününde) tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti! Sonra (da) arkanızı dönüp gitmiştiniz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Sonra Allâh, Rasûlünün ve iman edenlerin üzerine sakinlik ve O’na güven hissi inzâl etti, sizin görmediğiniz ordularını da (melekler) inzâl etti... (Böylece) hakikat bilgisini inkâr edenleri azaplandırdı... Hakikat bilgisini inkâr edenlerin karşılığı işte budur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Sonra Allâh, bunun ardından, dilediğinin tövbesini kabul eder... Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Ey iman edenler! Kesinlikle müşrikler necîstir (pisliktir)! Artık bu senelerinden sonra Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar! Eğer yoksulluğa düşmekten korkuyorsanız, (bilin ki) Allâh dilerse, sizi yakında fazlından zenginleştirir... Muhakkak ki Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
BİLGİ (kitap) verilenlerden, Allâh’a ve gelecekte (ölüm ötesi) yaşayacakları sürece iman etmeyen, Allâh’ın ve Rasûlünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din anlayışını (Hakikat ve Sünnetullâh Bilgilerini) din edinmeyenlerle, aşağılanmış olarak kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Yahudiler: "Üzeyr, Allâh’ın oğludur" dediler... Nasara da: "Mesih, Allâh’ın oğludur" dediler... Bunu ağızlarıyla söylüyorlar! Daha önce hakikat bilgisini inkâr edenlerin sözlerini taklit ediyorlar... Allâh onları öldürsün! Nasıl da (Hak’tan) sapıyorlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Allâh dûnunda ahbarlarını (hahamlarını), ruhbanlarını (rahiplerini) rabler edindiler... Meryemoğlu Mesih’i de! (Oysa onlara) sadece Ulûhiyeti TEK olana kulluklarının farkındalığını yaşamaları emrolunmuştu... Lâ ilâhe; illâ HÛ = tanrı yoktur; sadece "HÛ"! Subhan’dır onların ortak tuttuklarından!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Allâh nûrunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar... Allâh, nûrunun tamamlanmasından başka bir şeye razı değildir! İsterse hakikat bilgisini inkâr edenlerin hoşuna gitmesin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
"HÛ" ki, Rasûlünü hakikatin ta kendisi olarak ve Hak Din (geçerli Sünnetullâh, sistem bilgisi) ile irsâl etti, bütün din anlayışlarının üstüne geçirmek için... İsterse müşriklerin hoşuna gitmesin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Ey iman edenler! Muhakkak ki ahbardan (hahamlar) ve ruhbandan birçoğu, insanların mallarını bâtıl olarak yerler ve onları Allâh yolundan alıkoyarlar... Altın ve gümüşü depolayıp gizleyen ve onları Allâh yolunda infak etmeyenlere gelince, onları acı bir azap ile müjdele!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Cehennem Nârı’nda, altın - gümüşün üzeri kızdırılıp, bunlarla, onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı (çepeçevre azap görecekleri) süreçte (denilecek ki): "İşte bu nefsleriniz için toplayıp sakladıklarınız; artık tadın hazine edindiğinizi (sonuçlarını)!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Muhakkak ki Allâh indînde, semâları ve arzı halkettiği süreçte Allâh ilminde, ayların adedi on ikidir... Onlardan dördü haramdır (aylar); (Muharrem, Receb, Zilkaide, Zilhicce)... İşte Din-i Kayyim (geçerli, payidar sistem) budur... Onlar (haram aylar) içinde nefslerinize zulmetmeyin... Müşriklerle savaşın, onların hep birlikte sizinle savaştıkları gibi... İyi bilin ki Allâh korunanlarla beraberdir (mâiyet hakikatine işaret).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Haram ayları ertelemek ancak küfürde bir arttırmadır! Hakikat bilgisini inkâr edenler, onunla saptırılır... Onu bir yıl helal sayarlar, bir yıl da haram yaparlar ki; Allâh’ın haram kıldığının (yalnızca) sayısına uysunlar da (arkasındaki esas önemli olayı örtüp böylece) Allâh’ın haram kıldığını helal kılsınlar! (Oysa haramiyet, ayların özelliğinden değil Allâh hükmündendir)... Kötü uygulamaları onlara süslü gösterildi... Allâh, hakikat bilgisini inkâr edenler topluluğuna hidâyet etmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Ey iman edenler... Size ne oldu ki: "Allâh yolunda savaşa çıkın" denildiğinde ağırlaşıp arza çakıldınız! Sonsuz gelecek yaşam karşılığında dünya hayatına mı razı oldunuz? (Oysa) dünya hayatının nimetleri gelecek yaşamdakilere göre, hiç mesabesindedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Eğer gazaya çıkmazsanız, sizi acı bir azapla azaplandırır; sizin yerinize (size bedel) başka bir toplum getiririz ve siz O’na hiçbir şekilde zarar veremezsiniz... Allâh her şeye Kaadir’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Gerçekten Allâh O’na yardım etmiştir, siz O’na yardım etmeseniz de! Hani hakikat bilgisini inkâr edenler O’nu (yurdundan) çıkmak zorunda bıraktıklarında; O, ikinin ikincisi (iki kişiden biri) idi! Hani onlar (Hz. Rasûlullâh ve Hz. Ebu Bekr) mağarada idiler... Hani arkadaşına: "Mahzun olma, muhakkak ki Allâh bizimle beraberdir (mâiyet sırrına işaret ediyordu)" diyordu... Allâh, sekinetini (güven duygusuyla oluşan sakinlik) O’nun üzerine inzâl etmiş ve O’nu görmediğiniz ordularla desteklemişti. Hakikat bilgisini inkâr edenlerin sözlerini süfla (en aşağı) kılmıştı... Allâh sözü, işte ulyadır (en üstün)! Allâh Aziyz’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Gerek hafif ve gerek ağır silahlı olarak cihada çıkın... Mallarınızla, canlarınızla Allâh yolunda mücahede edin... Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Eğer yakında bir ganimet veya biraz daha yorucu yoldaki olsaydı, senin peşinden gelirlerdi. Fakat bu iş onlara zorlu geldi. (Bununla beraber onlar) "Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle beraber biz de sefere çıkardık" diye Allâh adına yemin edecekler... Kendilerini helâk ediyorlar... Allâh biliyor ki onlar kesinlikle yalancılardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Allâh seni affetti (bunun sıkıntısını yaşamazsın)! (Tebuk Seferi dolayısıyla) doğru söyleyenleri ve yalancıları net olarak bilinceye kadar niçin onlara izin verdin?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a ve yaşanacak sonsuz sürece iman edenler, mallarıyla, canlarıyla mücahede etmekten (geri kalmamak için) senden izin istemezler... Allâh korunanları (Esmâ’sıyla onların hakikati olarak) Bilen’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a ve yaşanacak sonsuz sürece iman etmeyen ve bilinçleri şüphe dolu kimseler (seninle sefere çıkmamak için) senden izin isterler... Onlar şüpheleri içinde tereddüt edip dururlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Eğer (onlar sefere) çıkmak dileselerdi elbette onun için bir hazırlıkları olurdu. Fakat Allâh onların sefere çıkmalarını gereksiz gördü de, onları sefere çıkarttırmadı: "Oturun, oturanlarla beraber" denildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Eğer sizinle sefere çıksalardı, size dertten başka katkıları olmayacaktı. Mutlaka fitne arzulayarak aranıza sokulurlardı... İçinizde onları dinleyenler var. Allâh zâlimleri (Esmâ’sıyla onların hakikati olarak) Bilen’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Andolsun ki, daha önce de fitne aradılar ve işleri senin için tersine çevirdiler... Nihayet Hak geldi ve onlar hoşlanmasa da Allâh’ın hükmü açığa çıktı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Onlardan bazısı: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" der... Dikkat edin, fitnenin tâ içindedirler zaten! Muhakkak ki Cehennem (yanma şartları), hakikat bilgisini inkâr edenleri (Esmâ’sıyla onların hakikati olarak) ihâta eder!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Eğer sana bir güzellik erişse (bu) onları üzer... Şayet sana nahoş bir olay isâbet etse: "İyi ki önceden bu şekilde davranmışız" derler ve sevinerek dönüp giderler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
De ki: "Allâh’ın bize yazdığından başkası, asla bize erişmeyecektir! ‘HÛ’, Mevlâ’mızdır! İman edenler ancak Allâh’a tevekkül (hakikatlerindeki El Vekiyl isminin, gereğini yerine getireceğine iman) etsinler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
De ki: "İki güzellikten (ganimet veya şehîd olmak) hangisi gelecek diye mi bizi izliyorsunuz? Biz de, Allâh’ın, kendi indînden (içinizden, hastalık vs.) yahut bizim ellerimiz olarak bir azap vermesini bekliyoruz... O hâlde umutla bekleyin (başımıza gelmesini istediğinizi); biz de sizinle beraber bekleyenleriz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
De ki: "Kendi arzunuzla veya isteksizce, Allâh uğruna, diyerek bağış yapın, sizden asla kabul olunmayacaktır... Çünkü siz fâsık (inanç sistemi bozulmuş) bir grup oldunuz!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
İnfaklarının (Allâh için yaptıkları harcamaların) onlardan kabul edilmesine engel şudur: Onlar, Esmâ’sıyla onların hakikati olarak Allâh’ı ve Rasûlünü inkâr edenlerden oldular; salâta ancak tembel tembel gelirler ve ancak istemeye istemeye bağışta bulunurlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Onların ne zenginlikleri ve ne de evlatları seni imrendirmesin... Allâh bunlarla ancak dünya hayatında onlara azap etmeyi (bunlara yönelmenin getirisi olan Allâh’tan uzak düşmenin oluşturacağı azabı) ve hakikat bilgisini inkâr edenler olarak canlarının çıkmasını irade ediyor (mekr yoluyla).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Allâh namına yemin ediyorlar ki kendileri kesinlikle sizdenmişler! (Oysa) onlar sizden değillerdir! Ne var ki onlar korkuda şiddetli (korkak) bir kavimdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Eğer sığınacak bir yer yahut mağaralar ya da içine girilecek bir delik bulsalar, korkuyla oraya sığınırlardı; onlar şaşkın hâldedirler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Onlardan kimi de verdiğin yardımlar hakkında, sana dil uzatırlar... Eğer kendilerine verilirse razı olurlar... Eğer yardımlar kendilerine verilmemişse birden öfkelenirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Onlar, Allâh’ın ve Rasûlünün onlara verdiğine razı olsalardı ve: "Allâh bize yeter... Yakında Allâh bize fazlından verecek, Rasûlü de... Doğrusu biz Allâh’a yönelmişlerdeniz" deselerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Sadakalar Allâh’tan bir farz olarak; ancak yoksullar, düşkünler, sadaka işleri ile ilgili çalışanlar, İslâm’a yönlendirilmek istenenler, köleler, borçlular, Allâh yolunda (harcama) ve yolcular içindir... Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Onlardan bazıları da En Nebi’ye (Hz. Rasûlullâh’a) eziyet ederler ve: "O, her duyduğuna (aldığı vahye) inanan biri" derler... De ki: "Size hayır ulaşsın diye (vahye) kulak verendir! Esmâ’sıyla onların hakikati olarak Allâh’a iman eder, iman edenlere inanır ve sizden iman etmişlere de bir rahmettir"... Allâh Rasûlünü incitenlere gelince, onlar için acı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Gönlünüzü hoş etmek için, Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh namına yemin ederler... Eğer iman edenler olsalardı, (bilirlerdi ki) razı edilmesi gereken (Esmâ’sıyla hakikatleri olan) Allâh ve Rasûlü’dür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Hâlâ bilmediler mi ki, kim Allâh ve Rasûlüyle zıtlaşırsa, onun için sonsuza dek yaşayacağı cehennem ateşi vardır... İşte azîm rüsvalık budur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Münafıklar, kalplerinde olanı onlara haber veren bir sûrenin üzerlerine inmesinden çekinirler! De ki: "Eğlenin bakalım! Muhakkak ki Allâh o çekindiğiniz şeyi ortaya çıkartır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Kendilerine sorarsan kesinlikle şöyle derler: "Biz yalnızca lafa dalmış, şakalaşıp eğleniyorduk!" De ki: "Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh ile; O’nun işaretleri ve O’nun Rasûlü ile mi alay edip duruyordunuz!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Mazeret beyan etmeyin! İmanınızdan sonra gerçekten hakikat bilgisini inkâr eden oldunuz! Bir kısmınızı affetsek bile, suçlarında ısrarlı olmaları sebebiyle diğerlerine azabımızı yaşatacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir... Allâh hükmüne göre olumsuz şeyleri emrederler, olumlu olanları da engellerler; cimrilik yaparlar... Allâh’ı unuttular; bunun sonucu onları unuttu! Muhakkak ki münafıklar, fâsıkların (inançları bozulmuşların) ta kendileridirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Allâh, erkek ve kadın münafıklara da, hakikat bilgisini inkâr edenlere de, onda sonsuza dek yaşamak için cehennem ateşini vadetmiştir... Bu onlara yeterlidir... Allâh onlara lânet etmiştir (Esmâ bileşimlerindeki Rahıymiyetten mahrumdurlar)... Onlara aralıksız yaşayacakları bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Sizden önceki kimseler gibi (tıpkı)... Onlar kuvvet olarak sizden çok daha güçlüydüler... Zenginlik ve evlatlar itibarıyla (sizden) daha çoktular... Nasipleri kadarıyla dünya nimetlerinden faydalandılar... Sizden öncekilerin kendi nasipleriyle faydalandıkları gibi; siz de kendi nasibinizle faydalandınız; onların daldıkları gibi siz de daldınız! İşte bunların dünyada da, gelecekte de yaptıkları boşa gitmiştir... İşte bunlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Onlara kendilerinden öncekilerin; Nuh toplumunun, Ad’ın, Semud’un, İbrahim kavminin, Ashabı Medyen’in ve Lût toplumunun haberi gelmedi mi? Onların Rasûlleri açık deliller olarak gelmişti! Allâh onlara zulmediyor değildi; fakat onlar kendi nefslerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
İman eden erkekler ve kadınlar birbirlerinin velîleridirler... Olumlu olanları hakikatin gereği olarak emrederler, olumsuzlardan da birbirlerini engellerler; salâtı ikame ederler ve zekâtı verirler; Allâh’a ve Rasûlüne itaat ederler... İşte bunlara Allâh, rahmet edecektir... Muhakkak ki Allâh Aziyz’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Allâh, iman etmiş erkeklere de iman etmiş kadınlara da, içinde sonsuza dek yaşamak üzere, altlarından nehirler akan cennetler vadetmiştir... (Bir de) Adn cennetlerinde tertemiz yaşam ortamları ve (bu nimetlerin) en muhteşemi olarak Rıdvan’ı! Azîm mutluluk budur işte!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Ey En Nebi! Hakikat bilgisini inkâr edenler ve münafıklar ile mücahede et ve onlara tavizsiz ol! Onların barınağı Cehennemdir! Ne kötü bir dönüş yeridir o!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Söylemediklerine (dair), Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh namına yemin ederler... Andolsun ki, o küfür kelimesini söylediler; İslâm’ı kabullerinden sonra hakikat bilgisini inkâr edenler başaramayacakları bir kötülüğe teşebbüs ettiler! Sırf Allâh ve Rasûlü fazlından onları zenginleştirdiği için intikam almağa kalktılar... Eğer tövbe ederler ise onlar için daha hayırlı olur... Eğer dönerler ise, Allâh onları dünyada da sonsuz gelecek sürecinde de acı bir azap ile azaplandırır... Yeryüzünde onların ne bir sahibi ve ne de bir yardımcısı vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Onlardan kimi de Allâh’a vaatte bulundu: "Eğer bize fazlından verirse, andolsun ki kesinlikle sadaka vereceğiz ve elbette sâlihlerden olacağız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Ne zaman ki onlara (Allâh) fazlından verdi; onunla cimrilik ettiler ve yüz çevirerek vaatlerinden döndüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Allâh’a sözlerini tutmamaları, yalancı olmaları; O’na kavuşacakları sürece kadar (Allâh’ın), bilinçlerinde ikiyüzlülüğü yaşatmasına yol açtı!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
(Hâlâ) anlamadılar mı ki, Allâh, onların özlerindekini de, fısıldaşmalarını da bilir ve Allâh gaybları (derûnî boyutları, yaratanı olarak) en detaylı bilendir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Sadakalar konusunda mükellef olduğundan fazlasını gönüllü veren iman etmişlere dil uzatanlar ile (fakirlikleri dolayısıyla imkânlarından) fazlasını bulamayanları alaya alan kimselere gelince, Allâh onları maskaraya çevirmiştir... Onlar için acı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Bağışlanmalarını niyaz et onların, ya da etme (fark etmez)! Yetmiş kere bağışlanma dilesen de onlar için, Allâh onları asla bağışlamayacaktır! Bu onların, Esmâ’sıyla kendi hakikatleri olan Allâh’ı ve Rasûlünü inkâr etmeleri nedeniyledir! Allâh inancı bozulmuşlar topluluğuna hakikati yaşatmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Allâh Rasûlünün isteğinin aksine, gitmeyip geride kalanlar, evlerinde oturmakla sevindiler; Allâh uğruna mallarıyla, canlarıyla mücahede etmek hoşlarına gitmedi ve dediler ki: "Şu sıcakta savaşa çıkmayın"... De ki: "Cehennem nârı sıcaklık olarak çok daha şiddetlidir!" Keşke kavrayabilselerdi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Bu seferden döndükten sonra o münafıklar gelip yeni bir sefere katılmak istediklerini söylerlerse de ki: "Siz sonsuza dek benimle beraber çıkmayacaksınız; benimle beraber düşmanla savaşmayacaksınız! Siz ilk defasında evlerinizde kalmaktan mutlu oldunuz... Bundan sonra da diğer geri kalanlar ile beraber oturun oturduğunuz yerde!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Ebeden, onlardan ölen hiç kimseye cenaze namazı kılma ve onun kabri başında dua etme! Muhakkak ki onlar, Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh’ı ve Rasûlünü inkâr ettiler ve onlar fâsıklar (bilinçleri hakikate kapalı - bozuk inançlı) olarak öldüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Onların zenginlikleri ve evlatları seni imrendirmesin! Allâh bunlarla dünyada onlara (mekr yoluyla) azap vermeyi ve hakikat bilgisini inkâr eder hâlde canlarının çıkmasını irade ediyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
"Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh’a iman edin ve Rasûlü ile beraber mücahede edin" diye bir sûre inzâl edildiğinde, içlerinden zengin olanlar (cihada çıkmamak için) senden izin istediler ve "bırak bizi, evlerinde oturanlarla beraber olalım" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Savaşa katılmayıp geride kalan kadınlar, çocuklar, âcizler ile beraber olmaya razı oldular... Kalplerine mühür vuruldu (anlayışları kilitlendi)! Artık onlar anlayamazlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Fakat Rasûl ve beraberindeki iman etmişler, mallarıyla, canlarıyla mücahede ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır! İşte kurtuluşa erenler bunlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Allâh onlara, içinde sonsuz yaşayacakları altlarından nehirler akan cennetler hazırladı... İşte budur çok büyük başarı!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Bedevîlerden mazeret uyduranlar, savaşa katılmama izni almak için geldiler... Allâh’a ve Rasûlüne yalan söyleyenler de (mazeret bile göstermeden) oturup kaldılar... Onlardan hakikat bilgisini inkâr edenlere, acı bir azap isâbet edecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Allâh ve Rasûlüne içtenlikle durumlarını açan malî yetersizlik içinde olanlara, hastalara ve bu yolda bağışlayacak bir şeyi bulamayanlara (sefere çıkmadıkları için) bir vebal yoktur... İyilik yapmak için yaşayanların kınanması söz konusu değildir. Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Kendilerine silah - binek vermen için geldiklerinde: "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğinde; infak edecek bir şey de bulamadıklarından dolayı, üzüntüden gözyaşları içinde dönen kimselere de kınama olmaz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
Ancak şunlar sorumlu tutulabilirler: Zengin oldukları hâlde (seninle cihada çıkmamak için) izin isterler... Onlar savaşa katılmayıp; geride kalan kadınlar, çocuklar, âcizler ile beraber olmaya razı oldular... Allâh da kalplerini mühürledi (şuurları kilitlendi)... Artık onlar (hakikati) bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Savaştan döndüğünüzde size mazeret beyan edecekler... De ki: "Özür beyan etmeyin... Size asla inanmayacağız... (Zaten) Allâh bizi, sizin durumunuzdan haberdar etti... Allâh ve Rasûlü sizin ortaya koyduğunuzun sonucunu görecek; sonra algılanamayan ve algılanan âlemlerin Aliym’ine döndürülürsünüz! (O da) size yapmakta olduklarınızın anlamını ve sonucunu bildirecek."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Onlara döndüğünüzde, kendilerini rahat bırakmanız için, Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh adına yemin edeceklerdir... Siz de terk edin onları! Muhakkak ki onlar tiksinilecek şeylerdir! Yaptıklarının getirisi olarak onların sığınağı Cehennemdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Kendilerinden razı olasınız diye size yemin ederler... Siz onlardan razı olsanız da, Allâh o inancı bozuklar topluluğundan razı olmaz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Bedevîler, küfür ve nifak itibarıyla daha şiddetlidirler... Allâh’ın, Rasûlüne inzâl ettiğinin inceliklerini anlamamaya daha yatkındırlar... Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Bedevîlerden kimi vardır ki, infak ettiğini boşa gitmiş sayar ve sizde devranın belâsının açığa çıkmasını umarlar... Devranın belâsı üzerlerine olsun! Allâh Semi’dir, Aliym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Bedevîlerden kimi de vardır ki, Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh’a ve yaşanacak sonsuz sürece iman eder ve infak ettiğini Allâh indînde yakınlığa vesile olacak şeyler olarak düşünür; Rasûlullâh’ın dualarında yer almak için vesile edinir... Dikkat edin, muhakkak ki o (infak ettikleri), kendileri için bir yakınlık vesilesidir... Allâh onları rahmetine dâhil edecektir... Muhakkak ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Muhacir (Mekke’den hicret etmişler) ve Ensardan (Medine’nin yerlileri) ilk öne geçenlerle, onlara hakikati müşahede yollu (ihsan ile) tâbi olmuşlar var ya, işte onlardan Allâh razı olmuştur... (Onlar da) "HÛ"dan razı olmuşlardır! Onlar için, içinde sonsuz yaşayacakları altlarından nehirler akan cennetler hazırlamıştır... İşte bu azîm bir kurtuluştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Hem Bedevîlerden etrafınızda münafıklar var, hem de Medine halkından ikiyüzlülükte ısrarlı hünerli kimseler var... Sen onları bilmezsin; Biz biliriz... Biz onlara iki kere azap yaşatacağız... Sonra da en büyük azaba döndürülürler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
(Sefere çıkmayanların) diğer bir kısmı ise suçlarını itiraf ettiler... Onlar doğru iş ile diğer kötü bir işi karıştırdılar... Umulur ki Allâh onların tövbesini kabul eder... Muhakkak ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Onların mallarından bir sadaka al ki, böylece onları temizleyesin; onunla kendilerini arındırasın. Onlara yönel, dua et... Muhakkak ki senin salâtın (yönelişin) onlar için huzur, güven kaynağıdır. Allâh Semi’dir, Aliym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Anlamadılar mı ki Allâh, kullarından tövbeyi kabul eden ve sadakaları alan "HÛ"dur! "HÛ" Tevvab, Rahıym Allâh’tır!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
De ki: "Çalışın! Allâh, Rasûlü ve iman edenler sizin yaptıklarınızı görecek... Siz algılanmayan ve algılananın (gayb ve şehâdetin) Aliym’ine döndürülmenin sonuçlarını yaşayacaksınız! (O) size yaptıklarınızın anlamını bildirecektir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
(Savaş için sefere çıkmayan) diğer bir kısım da Allâh hükmüne bırakılmışlardır... Ya onlara azap yaşatır ya da tövbe nasip eder... Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Bir de iman edenlere zarar vermek, küfür, iman edenler arasında ayrılık çıkarmak ve daha önce Allâh’a ve Rasûlüne savaş açmış kimseyi gözetmek için mescit açmış olanlar var... "İyilikten başka bir amacımız yoktu" diye yemin ederler... Allâh şahitlik eder ki, onlar kesinlikle yalancılardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
O mescidin (mescid-i dırar’ın) içinde asla namaza durma! Tâ ilk gününden temeli takva üzere tesis edilmiş mescid, içinde kıyam etmene elbette daha lâyıktır... Orada arınmışlığı seven rical vardır... Allâh arınanları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
Binasını Allâh’tan bir takva ve rıdvan üzere kuran kimse mi hayırlıdır yoksa binasını yıkılmaya yüz tutmuş uçurumun kenarı üzere kurup da onunla Cehennem ateşinin içine yuvarlanan kimse mi? Allâh zâlimler topluluğuna (şirk, küfür ve nifak ehline) hakikati yaşatmaz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Onların kurdukları mescidleri; kalpleri parçalanmadıkça, içlerinde bir kuşku olarak devam edecektir... Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Muhakkak ki Allâh iman edenlerden, karşılığında onlara cennet vermek üzere, nefslerini ve mallarını satın almıştır... Allâh uğruna savaşıp, öldürürler veya öldürülürler... Tevrat’ta, İncil’de ve Kurân’da, üstlendiği Hak vaattir! Kim Allâh’tan daha kuvvetli, ahdini yerine getirebilir? O hâlde O’nunla yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinin! Azîm kurtuluş işte budur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rükû edenler (Azamet-i İlâhiyye’yi müşahede edip eğilenler), secde edenler (mutlak kulluğunu itiraf edenler), olumlu olanı emredenler, olumsuzdan yasaklayanlar ve Allâh’ın koyduğu sınırları muhafaza edenler... Müjdele o iman edenleri!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Ne En Nebi’ye ne de iman edenlere, akraba dahi olsalar, ateş ehli oldukları açıkça belli olduktan sonra şirk koşanlar için bağışlanma dilemeleri olur şey değil (zira "Allâh şirki bağışlamaz")! ( Açıklaması şudur: Allâh kişinin beyninde öyle bir sistem oluşturmuştur ki; o sisteme göre şirk düşüncesi yani bir dışsal varlığa tapınma hâli yaşayan beyin kendi yapısında bulunan ilâhî kuvvetleri harekete geçirme yetisinden mahrum kalır.)Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
Babası için İbrahim’in istiğfarı, ancak ona verdiği bir söz yüzünden idi... Onun bir Allâh düşmanı olduğu açıkça kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı... Muhakkak ki İbrahim ince kalpli ve hilm sahibiydi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
Allâh bir topluluğu hakikate erdirdikten sonra, saptırmaz; korunacakları şeyler kendilerine açıkça belli olup, onlardan sapma olmadıkça! Muhakkak ki Allâh Bi-küllî şey’in Aliym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Semâların ve arzın mülkü Allâh içindir... Diriltir ve öldürür... Sizin için Allâh dûnunda ne bir Veliyy ve ne de bir yardımcı vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Andolsun ki Allâh, fazlını nasip etti... Hz. Rasûllullah’a da, o güçlük saatinde O’na tâbi olan muhacirler ile ensara da; içlerinden bir bölümünün kalpleri neredeyse kaymak üzere iken tövbeye (yanlışlarından dönmeye) muvaffak kıldı. Sonra onların tövbelerini kabul etti... O, onlarda Raûf’tur, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
Geride bırakılan o üç kişinin de (tövbesini kabul etti)... Genişliğine rağmen arz onlara dar gelmiş, nefsleri kendilerine dar gelmiş ve (nihayet) Allâh’tan sığınılacak yerin, gene ancak O olduğunu düşünmüşlerdi... Sonra, dönmeleri için (Allâh) onların tövbesini kabul etti... Muhakkak ki Allâh, "HÛ" Tevvab’dır, Rahıym’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
Ey iman edenler! Allâh’tan (yaptıklarınızın sonuçlarını kesinlikle yaşatacağı için) korunun ve sadıklarla (Hakk’ı tasdik edenlerle) beraber olun!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Gerek Medine halkına gerekse çevresindeki Bedevîlere, Allâh Rasûlünden geri kalmaları ve kendi nefslerini O’nun nefsine tercih etmeleri yakışmaz! Onların Allâh yolunda susuzluğa, yorgunluğa, açlığa maruz kalmaları, hakikat bilgisini inkâr edenleri öfkelendirecek yerlere yerleşmeleri, düşmana karşı bir zafer kazanmaları; kendilerine imanın gereği fiiller olarak yazılmıştır! Muhakkak ki Allâh muhsinleri mükâfatsız bırakmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
121.
Ne zaman küçük veya büyük bir bağış infak etseler, yeryüzünde yolculuk yapsalar; bu onlara kesinlikle yazılmış olduğu içindir... Bu, Allâh’ın kendilerini, yapmakta olduklarının en güzeliyle mükâfatlandırması içindir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
122.
İman edenlerin hepsinin birden sefere çıkmaları yerinde olmaz! Onlardan her bir topluluktan bir grubun, arkalarında kalması; Din’i iyice anlamaya çalışması gerekir. Onlar seferden geri döndüklerinde, belki sakınırlar diye, kavimlerini uyarmaları için!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
Ey iman edenler! Küffardan (gerçeği inkâr edenlerden) size yakın olanlarla savaşın! Sizde şiddet, azim, yoğun iman yaşamını bulsunlar... Bilin ki Allâh korunanlarla beraberdir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
Bir sûre inzâl edildiğinde, onlardan kimi: "Bu hanginizin imanını arttırdı (ne yararı oldu)?" der... İman etmiş olanlara gelince, onların imanını artırmıştır, onlar müjdeleşip seviniyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
125.
Hastalıklı düşünce sahiplerine gelince; onların pisliğine pislik katıp arttırmış; onlar hakikat bilgisini inkâr edenler olarak ölmüşlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
Görmüyorlar mı ki onlar her yıl bir veya iki kere deneniyorlar? (Hâlâ) tövbe etmiyorlar; ibret de almıyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
Bir sûre inzâl edildiğinde: "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine bakıp sonra sıvışarak gittiler... Anlayışsız bir topluluk olmaları dolayısıyla da Allâh bilinçlerini (ters) döndürdü.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
128.
Andolsun ki size Rasûl geldi içinizden, Aziyz’dir; sizin sıkıntıya uğramanız O’na ağır gelir... Size haristir! İmanlılara (hakikatine iman edene) Raûf (şefkatli) ve Rahıym’dir (hakikatlerindeki kemâlâtlarını yaşatıcıdır).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
129.
Eğer yüz çevirirler ise de ki: "Allâh bana yeter! Tanrı yoktur sadece ‘HÛ’! O’na tevekkül ettim... Arş-ı Aziym’in Rabbi ‘HÛ’dur!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster