Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın birzamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir. Sûrenin başına besmelenin yazılmamış oluşunu bazı bilginler, onun bir önceki sûrenin devamı mahiyetinde oluşu ile açıklamışlardır. Sûrede başlıca, yaptıkları antlaşmalara bağlı kalmayan düşmanlarla ilişkilerin kesilmesi, antlaşmalara bağlı kalanlara karşı ise antlaşmalara bağlı kalınmasının gerekliliği; Tebük seferine hazırlık, Tebük seferi öncesi ve dönüşü sırasında münafıkların sergilediği iki yüzlü tavır, ehl-i kitapla ilişkiler, cizye ve zekât hükümleri, çölde yaşayan Arapların Kur’an talimatı karşısındaki tavırları, Kur’an’ın müslümanlar üzerinde oluşturduğu etki ve Hz. Peygamber’in müslümanlar adına duyduğu endişe söz konusu edilmektedir.
1.
(Bu,) Allah’tan ve elçisinden, müşriklerden kendileriyle anlaşma yaptığınız kimselere bir beraat (ilişkileri kesme) ilanıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
Yeryüzünde dört ay daha dolaşabilirsiniz. Allah’ı aciz bırakıcılar olamayacağınızı ve de Allah’ın küfre sapanları rezil edeceğini bilin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
(Bu,) En büyük hac (haccı ekber) gününde Allah ve resulünden insanlara bir bildiridir: Allah ve resulü müşriklerden uzaktır. Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır ve eğer yüz çevirirseniz bilin ki, siz Allah’ı aciz bırakıcılar kimseler değilsiniz. (Ey Muhammed!) Küfre sapanlara elem verici bir azabı müjdele!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Yalnız, antlaşma hükümlerinde size karşı bir eksiklik yapmayan ve aleyhinizde kimseye yardım etmeyen müşriklerle yaptığınız antlaşmaya sonuna kadar riayet edin. Allah takva sahiplerini sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Hürmetli aylar çıkınca, şirk koşanları bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerinde onları bekleyin. Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse yollarını açıverin. Doğrusu Allah bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Eğer müşriklerden biri, senden aman dilerse, Allah’ın sözünü dinlemesi için ona aman ver. Sonra onu güvenlik içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Mescidi Haram’ın yanında antlaştıklarınızın dışında, şirk koşanların Allah katında ve resulü nezdinde nasıl bir antlaşmaları olabilir ki? Size doğru davrandıkça siz de onlara doğru davranın. Allah, takva sahiplerini sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Nasıl (anlaşmaları) olabilir ki? Size üstün gelselerdi ne bir yakınlık ve ne de bir anlaşma gözetirlerdi. Kalpleriyle asla istemezlerken, sizi ağızlarıyla hoşnut etmeye uğraşırlar ve çokları zaten fasıklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Allah’ın ayetlerini az bir değer karşılığında sattılar ve O’nun yolundan alıkoydular. Onların işledikleri gerçekten pek de kötüdür!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Onlar hiç bir mümin hakkında akrabalık veya anlaşma (hürmetini) gözetmezler. İşte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, sizin dinde kardeşleriniz olurlar. Bilen kimseler için ayetleri uzun uzadıya açıklıyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Eğer antlaşmalarından sonra, yeminlerini bozarlar ve dininize dil uzatırlarsa, küfrün önderleriyle çarpışın; çünkü onlar için yemin yoktur. Umulur ki (böylece) vazgeçerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Yeminlerini bozan ve peygamberi sürgüne göndermeye azmeden bir toplumla, önce kendileri başlattığı halde savaşmanız gerekmez mi? Onlardan korkar mısınız? Eğer iman etmişseniz bilin ki asıl korkmanız gereken Allah’tır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rüsva etsin, onlara karşı size yardım edip zafer yolunu açsın ve müminlerin gönüllerini ferahlatsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Allah, içinizden cihat edenleri ve de Allah’tan, peygamberinden ve iman edenlerden başka sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan kendi halinize bırakılacağınızı mı zannediyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Müşriklere, kâfir olduklarına bizzat kendileri tanıklık ettikleri halde Allah’ın mescitlerini onarmak düşmez. Onların bütün yaptıkları boşunadır. Onlar ateşte temelli kalıcılardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Allah’ın mescitlerini sadece, Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekât veren ve ancak Allah’tan korkan kimseler onarabilir. İşte bunların hidayete erdirilmişlerden olmaları umulur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Hacca gelenlere su vermeyi ve Mescidi Haram’ı onarmayı, Allah’a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda savaşan kimse gibi mi tuttunuz? Allah katında bir değillerdir; Allah zalimleri hidayete eriştirmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
İman eden, hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat eden kimselere, Allah katında en büyük dereceler vardır. İşte kurtulanlar onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Ey iman edenler! Babalarınızı ve kardeşlerinizi, küfrü imana tercih ediyorlarsa, veliler edinmeyin. Sizden onları kim veli edinirse, doğrusu işte zalim olanlar onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler; sizce Allah’tan, peygamberinden ve Allah yolunda savaşmaktan daha sevgili ise, Allah’ın buyruğu gelene kadar bekleyin. Allah fasık topluluğu hidayete eriştirmez."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip gururlandırmıştı da lakin size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti de sonra (bozguna uğrayarak) gerisin geri dönüp kaçmaya başlamıştınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Sonra Allah; elçisine ve müminlere güvenlik verdi, görmediğiniz askerler indirdi ve kâfirleri azaba uğrattı. İşte kâfirlerin cezası budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Allah bundan sonra da dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Ey iman edenler! Doğrusu şirk koşanlar necistirler. Bu sebeple, bu yıllarından sonra Mescidi Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer fakirlikten korkarsanız, (bilin ki) Allah dilerse sizi bol nimetiyle zenginleştirir. Allah şüphesiz bilendir, hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Kitab verilenlerden, Allah’a, ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan ve hak dinini din edinmeyenlerle, küçülerek kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Yahudiler, "Üzeyir Allah’ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar ise, "Mesih Allah’ın oğludur" dediler. İşte bu, onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Böylece sözleri ne kadar da) Daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzemekte. Allah onları katletsin! Nasıl da (haktan) döndürülüyorlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i de Rabler edindiler. Oysa tek ilahtan başkasına ibadet etmemekle emrolunmuşlardı. Ondan başka ilah yoktur. Allah, koştukları eşlerden münezzehtir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlamaktan kesin vazgeçmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Şirk koşanlar hoşlanmasa da dinini bütün dinlerden üstün kılmak üzere peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen Allah’tır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Ey iman edenler! Hahamlar ve rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler. Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda infak etmeyenlere can yakıcı bir azabı müjdele.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Bunlar cehennem ateşinde kızdırıldığı gün, alınları, böğürleri ve sırtları onlarla dağlanacak, "Bu, kendiniz için biriktirdiğinizdir; biriktirdiğinizi tadın" denecek.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Şüphesiz Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah’ın kitabında on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte dosdoğru olan din budur. Öyleyse bunlarda (bu aylarda) kendinize zulmetmeyin. Onlar sizlerle topluca savaştığı gibi, siz de müşriklerle topluca savaşın ve bilin ki hiç şüphesiz Allah, takva sahipleriyle beraberdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
(Haram ayları) Ertelemek ancak küfürde bir artıştır. Bununla (Beni Kenane’den kimileri tarafından sadece) küfre sapanlar şaşırtılıp saptırılır. Allah’ın haram kıldığına sayı bakımından uymak için onu bir yıl helal, bir yıl haram kılıyorlar. Böylelikle Allah’ın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar. Yaptıklarının kötülüğü kendilerine süslendirilmiştir. Allah, küfre sapan bir topluluğa hidayet etmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda, savaşa çıkın" dendiği zaman yere ağırlık edip (yüklenip) kaldınız? Oysa dünya hayatının geçimi ahirete göre pek az bir şeydir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Eğer seferber olmazsanız, Allah size elem verici bir azapla azap eder ve yerinize başka bir topluluk getirir. Siz O’na hiç bir şeyle zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Siz ona (peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım eder. Hani küfre sapanlar ikiden biri olarak onu (Mekke’den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında (Peygamber) arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma; elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah ona (Peygamber’e) huzur ve güvenlik duygusunu indirmiş, onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, küfre sapanların da kelimesini (şirk inançlarını) alçaltmıştı. Oysa Allah’ın kelimesi (tevhit), yüce olandır. Allah üstün ve üstün güç sahibi olandır, hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Gerek hafif, gerek ağır olarak (özrü olan ve olmayan herkes), hep birlikte seferber olunuz. Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihat edin. Bilirseniz bu sizin için hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Eğer yakın (hemen erişilir) bir dünya malı ve rahat bir yolculuk olsaydı, sana uyarlardı; fakat çıkılacak yol onlara uzak geldi. Kendilerini helak ederek, "Gücümüz yetseydi sizinle beraber çıkardık" diye Allah’a yemin ederler. Allah, onların yalancı olduğunu elbette biliyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Allah’a ve ahiret gününe iman edenler; mallarıyla ve canlarıyla savaşmak hususunda (bahane uydurarak) senden izin istemezler. Allah takva sahiplerini bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan ve kalpleri şüpheye düşüp şüphelerinde bocalayan kimseler senden izin isterler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de onları alıkoydu. "Oturanlar (acizler) ile beraber oturun" denildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve fitneye düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine zulmedenleri bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Hiç şüphesiz daha önce de fitne koparmak istemişlerdi. Sana karşı bir takım işler çeviriyorlardı da sonunda onlar istemedikleri halde hak ortaya çıktı ve Allah’ın emri üstün geldi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Onlardan, "Bana (geride kalmam için) izin ver, beni fitneye düşürme" diyen vardır. İyi bilin ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Şüphesiz Cehennem, kâfirleri çepeçevre kuşatıcıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinerek dönüp giderler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
De ki: "Allah’ın bize yazdığından başkası başımıza gelmez. O bizim mevlamızdır; iman edenler sadece Allah’a güvenmelidir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehitlik veya zaferden) birinin dışında bir şey mi beklemektesiniz? Oysa biz Allah’ın kendi katından veya elimizle, sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyiniz, doğrusu biz de sizinle birlikte bekleyenlerdeniz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
De ki: "İster gönüllü verin ister gönülsüz, sizden (sadaka) asla kabul olunmayacaktır. Siz şüphesiz yoldan çıkanlarsınız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Verdiklerinin kabul olunmasına engel olan; Allah’ı ve peygamberini inkâr etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri ve de istemeye istemeye infakta bulunmalarıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Artık onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azap etmek ve canlarının kâfir olarak çıkmasını ister.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Sizden olmadıkları halde, sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Bir sığınak veya mağara yahut girecek bir yer bulmuş olsalardı, çarçabuk oraya yönelirlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Sadakalar (zekâtlar) hakkında seni ayıplayanlar vardır. Onlara verilirse hoşnut olurlar, verilmezse, hemen öfkeleniverirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Ne olurdu bunlar, Allah’ın ve resulünün verdiklerine hoşnut olsalardı ve "Bize Allah yeter. Allah ve resulü pek yakında bize yine fazlından verecek, biz gerçekten ancak Allah’a rağbet edenleriz" deselerdi!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Sadakalar (zekâtlar); Allah’tan bir farz olarak yoksullara, düşkünlere, onu toplayan memurlara ve kalpleri Müslümanlığa ısındırılacaklar içindir ve de köleler, borçlular, Allah yolunda olanlar ve yolda kalanlar uğrunda verilir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
İkiyüzlülerin içinde, "O (her sözü dinleyen) bir kulaktır" diyerek peygamberi incitenler vardır. De ki: "O sizin için hayırlı bir kulaktır. Allah’a iman eder, müminlere inanıp güvenir ve sizden iman edenler için de bir rahmettir." Allah elçisine eziyet edenler (bilsin ki), onlar için acıklı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Sizi hoşnut etmek için Allah’a yemin ederler. Oysa eğer inanıyorlarsa Allah’ı ve resulünü razı etmeleri daha layıktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Allah’a ve elçisine karşı koymaya kalkışana, ebedi kalacağı cehennem ateşi bulunduğunu bilmezler mi? İşte büyük rezillik budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
İkiyüzlüler, kalplerinde olanı haber verecek bir surenin inmesinden çekiniyorlar. De ki: "Alay edin bakalım, Allah çekindiğiniz şeyi mutlaka ortaya koyacaktır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Onlara soracak olursan, "Biz dalmış, eğleniyorduk" derler. De ki: "Allah ile O’nun ayetleriyle ve peygamberiyle mi eğleniyordunuz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Mazeret beyan etmeyin, siz inandıktan sonra küfre saptınız. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, suçlu olduklarından dolayı bir topluluğa da azap ederiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
İkiyüzlü erkek ve kadınlar da birbirlerindendir. Kötülüğü emreder, iyilikten alıkoyar ve ellerini sımsıkı tutarlar. Onlar Allah’ı unuttular da Allah da onları unuttu! Çünkü münafıklar fâsıkların ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Allah, ikiyüzlü erkek ve kadınlara ve küfre sapanlara, ebedi kalıcılar oldukları cehennem ateşini hazırlamıştır. O (cehennem), onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Sizden önceki (münafık ve kâfir) kimseler gibi (hareket etmektesiniz). Onlar sizden kuvvet bakımından daha güçlü, mal ve çocuklar bakımından daha çok idiler. Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlandıkları gibi kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de (dünyaya) dalanlar gibi (dünyaya) daldınız. İşte onların dünya ve ahirette bütün amelleri boşa çıkmıştır. İşte onlar hüsrana uğrayanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Kendilerinden önce olan Nuh, Ad, Semud kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen ve altüst olmuş şehirler halkının haberleri onlara gelmedi mi? (Oysa) Peygamberleri onlara belgeler ile gelmişti. Allah, onlara zulmediyor değildi; lakin onlar kendilerine zulmediyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emrederler, kötülükten sakındırırlar, namaz kılarlar, zekât verirler, Allah’a ve elçisine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz üstün güç sahibidir, hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde temelli kalıcılar oldukları, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaat etmiştir. Allah’tan olan hoşnutluk ise (bütün bu nimetlerden) daha büyüktür. İşte büyük kurtuluş budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Ey Peygamber! Küfre sapanlar ve ikiyüzlülerle savaş; onlara karşı sert davran. Varacakları yer cehennemdir; pek de kötü bir dönüş yeridir orası!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
(Senin hakkında bir şey) Söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Hâlbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve Müslüman olduktan sonra kâfir oldular. Başaramadıkları bir işe (suikasta) yeltendiler ve sırf Allah ve resulü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar. Eğer tevbe ederlerse onlar için daha hayırlı olur. Yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da ahirette de elem verici bir azaba çarptıracaktır. Yeryüzünde onların ne bir velisi, ne de yardımcısı vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Onlardan kimi de "Allah bize bol nimetinden verecek olursa, hiç şüphesiz sadaka vereceğiz ve iyilerden olacağız" diye Allah’a kesin söz vermişlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Allah onlara bol nimetinden verince cimrilik ettiler ve (Allah’ın emrine) sırt dönücüler olarak (sözlerinden) yüz çevirdiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Allah’a verdikleri sözden caydıkları ve yalan söyledikleri için O’nunla karşılaşacakları güne kadar (bu davranışları) kalplerinde sürekli bir nifak oluşturdu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
İkiyüzlüler, Allah’ın onların gizli tuttuklarından ve fısıldattıklarından haberdar olduğunu ve Allah’ın görünmeyenleri çok iyi bilen olduğunu bilmiyorlar mıydı?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Sadaka vermekte gönülden davranan müminlere dil uzatan ve güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayanlarla alay edenler (var ya), Allah da onları alaya alır ve onlar için elim bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Onlar için bağışlanma dile veya dileme, birdir. Onlar için yetmiş defa bağışlanma dilesen, yine de Allah onları bağışlamayacaktır. Bu, Allah’ı ve peygamberini inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah yoldan çıkan topluluğu hidayete eriştirmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Allah resulüne karşı olarak geride kalanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat hoşlarına gitmedi. "Sıcakta savaşa çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır." Keşke anlayabilseler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Bundan böyle, Allah seni onlardan bir topluluğun yanına döndürür de (yine savaşa) çıkmak için senden izin isterlerse (onlara) de ki: "Kesin olarak benimle hiç bir zaman (savaşa) çıkamazsınız ve kesin olarak benimle bir düşmana karşı savaşamazsınız. Çünkü siz oturmayı ilk etapta hoş gördünüz; öyleyse geride kalanlarla birlikte oturun."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Onlardan ölen birinin üzerine asla namaz kılma ve mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah’ı ve peygamberini inkâr ettiler ve fasıklar olarak öldüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünyada azap etmek ve canlarının kâfir olarak çıkmasını ister.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
"Allah’a iman edin ve peygamberi ile birlikte cihad edin" diye bir sure inmiş olsa, onların gücü yetenleri sizden izin isterler ve "Bizi bırak da oturanlarla beraber kalalım" derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
(Savaştan) Geri kalan (kadınlar) ile beraber olmaya razı oldular. Onların kalpleri mühürlenmiştir, bu yüzden anlamazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Ama peygamber ve onunla beraber bulunan müminler, mallarıyla ve canlarıyla savaştılar. İşte iyilikler onlaradır ve kurtuluşa erenler de onlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Allah onlara temelli kalıcılar oldukları, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Bedevîlerden savaşa katılmamak için özür belirtenler, (hiç değilse) kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve resulüne yalan söyleyenler ise oturup kaldılar (ne geldiler, ne de özür dilediler). Onlardan küfre sapanlara, elem verici bir azab erişecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Güçsüzlere, hastalara ve infak edecek bir şeyi bulunmayanlara, Allah ve elçisi için iyilik diledikleri müddetçe sorumluluk yoktur. (Bu) İhsan sahiplerinin aleyhinde bir yol yoktur. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
Bir de kendilerini bindirmen için sana her gelişlerinde onlara, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşanarak geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
Sadece imkân sahibi oldukları halde senden izin isteyen ve geride kalanlarla bulunmaya razı olanlar aleyhine (kınanma ve cezalandırılma için) yol vardır. Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Bundan dolayı da onlar bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Onlara döndüğünüzde size özür beyan ederler. Onlara De ki: "Özür beyan etmeyin, size asla inanmayacağız, Allah bazı haberlerinizi bize bildirmiştir. Allah da peygamberi de (özrünüzün yalan olduğunu gösteren) amellerinizi görecektir. Sonunda, görülmeyeni ve görüneni bilen Allah’a geri döndürüleceksiniz de böylece O, yaptıklarınızı size haber verecektir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
Onların yanına döndüğünüz zaman size, kendilerinden (cezalandırmaktan) vazgeçmeniz için Allah adına yemin içecekler. Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar pisliktir ve kazanmakta olduklarına (kötü işlerine) karşılık ceza olarak varacakları yer cehennemdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Kendilerinden hoşnut olmanız için size yemin ederler. Siz onlardan hoşnut olsanız da, şüphesiz Allah, fasıklar topluluğundan hoşnut olmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Bedeviler, küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah’ın, resulüne indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha elverişlidir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibi olandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Bedevilerden, Allah yolunda infak ettiklerini ziyan sayanlar ve sizin başınıza belalar gelmesini bekleyenler vardır. Belalar onlara olsun! Allah şüphesiz işitendir, bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
Bedevilerden, Allah’a ve ahiret gününe iman eden, infak ettiği şeyleri ve peygamberin dualarını Allah katında bir yakınlık (vesilesi) sayanlar da vardır. İyi bilin ki bunlar (ettikleri infak ve aldıkları dua), onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmetine sokacaktır. Allah şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
(İslam dinine girme hususunda) Muhacirler ve ensardan ilk öncüler ile onlara güzellikle tabi olanlardan Allah razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde temelli kalıcılar oldukları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Çevrenizdeki bedeviler içinde münafıklar ve Medineliler arasında da nifakta direnenler vardır. Onları siz değil, ancak biz biliriz. Kendilerine iki defa (dünya ve ahirette) azap edeceğiz; onlar sonra da büyük bir azaba döndürülecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
Diğerleri de günahlarını itiraf ettiler. Onlar salih bir ameli bir başka kötüyle karıştırmışlardır. Umulur ki Allah tevbelerini kabul eder. Hiç şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun. Onlara dua et. Doğrusu, senin duan, onlar için bir sükûnet ve huzurdur. Allah şüphesiz işitendir, bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları alacak olan O Allah’tır. Şüphesiz Allah, (evet işte) O, tevbeleri çok kabul edendir, esirgeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
De ki: "İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve müminler yaptıklarınızı mutlaka görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah’a döndürüleceksiniz de O size, yaptıklarınızı bildirecektir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
(Cihada gitmeyenlerden) Diğer bir grup da Allah’ın emrine bırakılmışlardır. O, bunlara ya azap eder veya tevbelerini kabul eder. Allah çok bilendir, hikmet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Zarar vermek, küfre sapmak, iman edenlerin arasını ayırmak, Allah ve elçisine karşı savaşanlara daha önceden gözcülük etmek üzere bir mescit (mescidi Dırar) kurup, "Biz sadece iyilik yapmak istedik" diye yemin edenlerin yalancı olduklarına şüphesiz Allah şahittir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
Onun içinde (mescidi Dırar’da) asla bulunma! İlk gününden beri takva üzere kurulan mescitte bulunman daha uygundur. Orada, arınmak isteyen insanlar vardır. Allah, arınmış olanları sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir uçurumun kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulme sapan bir topluluğa hidayet etmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Onların kalpleri parçalanmadıkça (ölmedikçe), kurdukları bina kalplerinde bir şüphe olarak sürüp gidecektir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibi olandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Hiç şüphesiz Allah, müminlerden cennet karşılığında canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah’ın Tevrat’ta da İncil’de de Kur’ân’da da üstlendiği gerçek bir vaattir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? O halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip müjdeleşiniz. İşte büyük kurtuluş budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
(Müminler;) Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (Allah’ın hoşnut olacağı bir iş için) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlardır ve (işte bu) müminleri müjdele.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Peygambere ve müminlere, akraba bile olsalar Cehennem ehli oldukları anlaşıldıktan sonra şirk koşanlar için mağfiret dilemek yaraşmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
İbrahim’in, (üvey) babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, (öldükten sonra) onun Allah’ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, onunla ilgisini kesti. Şüphesiz İbrahim çok yumuşak huylu, çok sabırlı idi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
Allah, hidayete erdirdikten sonra sakınacakları şeyleri kendilerine açıklamadıkça bir topluluğu sapıklığa düşürmez. Allah şüphesiz her şeyi bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Göklerin ve yerin egemenliği elbette Allah’ındır; dirilten ve öldüren O’dur. Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Hiç şüphesiz Allah, bir kısmının kalpleri kaymaya yüz tuttuktan sonra peygambere ve o güçlük anında ona uyan muhacirlere ve Ensar’a teveccüh etti de ardından tövbelerini kabul buyurarak kendilerine iltifatta bulundu. Gerçekten de O, onlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
(Allah savaştan) Geri bırakılan üç kişiye de (iltifatta bulundu). Öyle ki, bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmiş ve nefisleri (vicdanları) kendilerini sıktıkça sıkmıştı. Nihayet Allah’tan (O’nun azabından), yine Allah’a sığınmaktan başka çare olmadığını iyice anlamış oldular. Sonra dönsünler diye (Allah) onlara iltifatta bulundu. Şüphesiz Allah, (evet işte) O tevbeleri çok kabul edendir, esirgeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Medinelilere ve etraflarında bulunan bedevilere, Allah Resulü’nden geri kalmaları ve onun canı yerine kendi canlarına rağbet göstermeleri yakışmaz. Bu, gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, açlık (çekmeleri), kâfirleri öfkelendirecek bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarıya ulaşmaları karşılığında onlara mutlaka bununla salih bir amel yazılmış olması nedeniyledir. Şüphesiz Allah, ihsan sahiplerinin ecrini asla zayi etmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
121.
Küçük ve büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, yaptıkları işin daha güzeliyle Allah’ın kendilerini mükâfatlandırması için onlar adına yazılmıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
122.
Müminlerin tümünün (cihad için) seferber olmaları gerekmez. O halde neden dinde (dinî ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve (vatanlarına) döndükleri zaman kavimlerini uyarmak için onların her kesiminden bir grup seferber olmuyor ki? Umulur ki (böylece günahlardan) sakınırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlarla savaşın ve böylece sizde (kendilerine karşı) bir sertlik (caydırıcılık) bulsunlar. İyi bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
Bir sure indirildiğinde onlardan bazısı, "Bu, hanginizin imanını arttırdı?" der. Ancak iman edenlere gelince (Allah), onların imanını arttırmıştır ve onlar müjdeleşmektedirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
125.
Kalplerinde hastalık olanların ise pisliklerine pislik katmıştır ve onlar kâfirler olarak ölmüşlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
Onlar, yılda bir veya iki defa imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine tevbe etmiyorlar ve ibret de almıyorlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
Bir sûre indirildi mi, "Sizi bir kimse görüyor mu?" diye birbirlerine göz ederler, sonra da sıvışıp giderler. Anlamayan bir toplum olmalarından dolayı, Allah onların kalplerini çevirmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
128.
(Ey iman edenler!) Hiç şüphesiz kendinizden, sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, iman edenlere şefkatli ve merhametli bir peygamber gelmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
129.
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Allah bana yeter; O’ndan başka ilah yoktur, yalnız O’na güveniyorum ve O büyük bir hükümranlık sahibidir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster