وَلَمَّا أَنْ جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالُوا لَا تَخَفْ وَلَا تَحْزَنْ ۖ إِنَّا مُنَجُّوكَ وَأَهْلَكَ إِلَّا امْرَأَتَكَ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ
Ve lemma en caet rusülüna lutan sıe bihim ve daka bihim zer’av ve kalu la tehaf ve la tahzen inna müneccuke ve ehleke illemraeteke kanet minel ğabirın
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَلَمَّا
velemmā
ne zaman ki
رُسُلُنَا
rusulunā
elçilerimiz
بِهِمْ
bihim
onlar yüzünden
وَضَاقَ
ve Dāḳa
ve daraldı
بِهِمْ
bihim
onlar hakkında
ذَرْعًا
ƶer’ǎn
huzursuzca
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler
مُنَجُّوكَ
muneccūke
seni kurtaracağız
وَأَهْلَكَ
ve ehleke
ve aileni
امْرَأَتَكَ
mraeteke
karın
الْغَابِرِينَ
l-ğābirīne
kalacaklar-
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Elçilerimiz Lût’a gelince Lût, onların yüzünden kederlenmişti, gönlü daralmıştı. Onlar, korkma ve tasalanma demişlerdi; şüphe yok ki biz, seni de, âileni de kurtaracağız, ancak karın müstesnâ ve şüphe yok o, orada kalanlardan olacak.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
"Bizden dolayı korkma, tasalanma, o günahkarlar bize ulaşamazlar, biz seni ve aileni kurtaracağız, ancak karın geride azap içinde kalacaktır."
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Elçilerimiz Lût’a gelince, Lût onlar hakkında tasalandı ve (onları korumak için) ne yapacağını bilemedi. Ona: Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, (azapta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna, dediler.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Rasûllerimiz Lût’a geldiklerinde onlar yüzünden fena oldu; onlardan dolayı (olacaklardan dolayı) içi daraldı... (Rasûllerimiz de) dediler ki: "Korkma, mahzun olma! Doğrusu biz seni ve senin aileni kurtaracağız... Karın müstesna; o geride kalanlardan oldu."
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Korkma ve üzülme. Biz seni ve karın dışında aileni kurtaracağız. O ise geride kalacaklardan olmuştur.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Elçilerimiz Lut’a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki: "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve aileni muhakak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır."
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Elçilerimiz (melekler) Lût’a gelince, (kavmi bunlara kötülük yapar diye korkarak) kendisine fenalık geldi; onlar yüzünden çok kederlenib takatı kesildi. Onlar dediler ki: "- Korkma ve keder etme; çünkü biz seni ve aileni kurtaracağız; ancak karın geride (helâk içinde) kalanlardan olmuştur.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Elçilerimiz Lût`a gelince, Lût onlar hakkında ve onları korumak için ne yapacağını bilemedi. Ona, “Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnızca geri kalacaklar arasında bulunan karın müstesna” dediler.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
(33-34) Elcilerimiz Lut’a gelince, onun fenasina gitti; cok sikildi. Ona, «Korkma ve uzulme, dogrusu biz seni ve geride kalacaklardan olan karinin disinda, aileni kurtaracagiz. Bu kasaba halkina yaptiklari yolsuzluklardan oturu gokten, elbette bir azap indirecegiz» dediler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Elçilerimiz Lût’a gelince, onların geliş sebebinden üzülüp fenalaştı ; eli kolu bağlanıp (göğsü) daraldı. Elçiler, «korkma ve üzülme ; biz mutlaka seni de, aile efradını da kurtaracağız, ancak eşini değil, o geride kalan (sapık ahlâksızlardandır!» dediler (de ona güven verdiler).
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
(33-34) Elçilerimiz Lût`a geldiklerinde, Lût, onlar yüzünden tasalandı ve onlar(ın kimlikleri konusunda) çaresizlik içine düştü. Elçiler ona: “Korkma, üzülme! Biz, karının dışında seni ve aileni kurtaracağız. Karın, geride kalıp helâk olanlardan olacaktır. Haberin olsun ki, biz bu kasaba halkı üzerine, yaptıkları çok çirkin ahlâksızlıktan dolayı gökten azap indireceğiz” dediler.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Elçilerimiz Lût’a geldiklerinde, Lût, onlar yüzünden tasalandı, onlar hakkında çaresizlik içine düştü. Elçiler ona, "Korkma, üzülme. Biz, seni ve aileni kurtaracağız. Ancak karın başka. O, geride kalıp helâk edilenlerden olacaktır."
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Elçilerimiz Lût’a gelince, Lût onlar hakkında tasalandı ve (onları korumak için) ne yapacağını bilemedi. Ona: Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, (azapta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna, dediler.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Elçilerimiz Lut’a vardıklarında elçilerimize yapılan muameleden dolayı fenalaştı, zor durumda kaldı. Kendisine dediler ki, "Korkma, üzülme. Biz seni ve aileni kurtaracağız. Karın hariç; o geride kalanlardan olmuştur."
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Elçilerimiz Lut’a gelince, onlar hakkında tasalandı. Ve onlar(ı düşünmesi) sebebiyle takatten düştü. O’na: «Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de, aileni de kurtaracağız. Yalnız (azabda) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna» dediler.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Elçilerimiz yanına varınca Lût’un canı sıkıldı, gelişleri yüzünden telaşa kapıldı. Bunun üzerine elçilerimiz ona dediler ki; «Korkma, tasalanma. Biz seni ve yakınlarını kurtaracağız. Yalnız eşin geride kalıp azaba çarpılanlardan olacaktır.»
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Elçilerimiz Lut’a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki: "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve ehlini (aileni) muhakkak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır."
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Elçilerimiz Lût’a gelince, Lût onlar hakkında tasalandı ve (onları korumak için) ne yapacağını bilemedi. Ona: Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, (azapta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna, dediler.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Elçilerimiz Luuta gelince o, bunlar sebebiyle tasalandı, bunlar sebebiyle kolu (göğsü) daraldı. «Korkma, tasalanma, dediler, çünkü biz seni de, senin ehlini de kurtaracağız. Yalnız geride (azâbda) kalacaklardan olan karın müstesna».
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Ve elçilerimiz Lût`a gelince, (kavminin sapıklığını bildiğinden ve melekleri de tanımadığından) onlar için endişeye düştü ve onlardan dolayı göğsü daraldı; bunun üzerine(onlar:) `Korkma ve üzülme! Doğrusu biz seni ve âileni kurtarıcı olanlarız; ancak karın hâriç; (o) geride kalacak olanlardandır` dediler.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Elçilerimiz Lut’a geldiklerinde, bu yüzden o tasalandı ve çok sıkıldı. Ona dediler ki: Korkma ve tasalanma. Doğrusu biz, seni ve geride kalacaklardan olan karının dışındaki aileni kurtaracağız.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Elçilerimiz Lut’a gelip de ona kötü haber verilince, gücü yetmediği için canı sıkıldı. "Korkma, üzülme. Biz seni ve aileni, karın hariç kurtaracağız. O helak olanlardan olacak" dediler.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve resûllerimiz Lut (A.S)’a geldiği zaman üzüldü, telâşlandı ve onlarla içi daraldı. (Resûller): "Korkma ve mahzun olma (üzülme). Muhakkak ki biz, seni ve hanımın hariç, aileni mutlaka kurtaracağız. (Senin hanımın) geride kalanlardan olacak." dediler.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Elçilerimiz Lut’a geldikleri zaman, o, bunlar dolayısıyla fenalaştı ve (onları korumak için) ne yapacağını bilemez hale düştü. Elçiler, "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni de aileni de muhakkak kurtaracağız. O ise, arkada kalacak olanlardandır" dediler.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Elçilerimiz kendisine geldiklerinde Lut onlar adına üzüntüye kapıldı, çünkü onları koruyamayacağını gördü; ama onlar Lut’a: "Korkma ve üzülme! Biz seni ve karın dışında bütün aileni koruyacağız; karın ise geride bırakılanlar arasında yer alacak.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Ve elçilerimiz Lut`a gelir gelmez, o derin bir hüzne kapıldı ve onlar adına hiç bir şey yapamayıp eli kolu döküldü kaldı. Ama onlar dediler ki: "Korkma ve üzülme! Çünkü biz seni ve yakınlarını elbette kurtaracağız; ancak karın hariç: zaten onun geride kalanlardan biri olacağı malum.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o vakit ki, elçilerimiz Lût’a geldi. Onlar ile kederlendi ve onlar sebebiyle takatı darlaştı. Ve dediler ki: «Korkma ve mahzûn olma, şüphe yok ki, seni ve ehlini necâta erdireceğiz, yalnız zevcen müstesna. O geride kalanlardan oldu.»
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Elçilerimiz Lut’a gelince, Lut onlar hakkında tasalandı, tâkatten düştü. Ona: "Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de âileni de kurtaracağız. Yalnız karın müstesna. O, (azapta) kalacaklar arasındadır. " dediler.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Elçilerimiz lût’a geldiği zaman, onlar yüzünden fenalaştı ve onlar hakkında kolu daraldı (kendisini çaresiz hissetti). Dediler ki: "Korkma ve üzülme! Çünkü biz seni ve aileni/ehlini/sana inananları kurtaracağız, hanımın hariç! O geride kalacak olanlardandır.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Elçilerimiz yanına varınca Lût’un canı sıkıldı, gelişleri yüzünden telaşa kapıldı. Bunun üzerine elçilerimiz ona dediler ki; «Korkma, tasalanma. Biz seni ve yakınlarını kurtaracağız. Yalnız eşin geride kalıp azaba çarpılanlardan olacaktır.»
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Elçilerimiz Lût’a gelince, onları, halkının tecavüzlerinden koruyamayacağı düşüncesiyle üzüldü, eli kolu bağlanıp göğsü daraldı. Onlar dediler ki: "Bizden yana endişe etme, üzülme! Biz seni ve yakınlarını kurtaracağız, yalnız eşin geride kalanlar arasında yer alacaktır."
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Elçilerimiz Lût’a gelince (Lût) onlar yüzünden fenalaştı ve onlar hakkında arşını daraldı. (Melekler): "Korkma üzülme dediler, biz seni ve âileni kurtaracağız, yalnız karın kalacaklardan olmuştur."
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Elçilerimiz, Lut’a geldiklerinde, onlar sebebiyle kötülenmiş ve içi daralmıştı. -Korkma ve üzülme! Biz, seni ve aileni kurtaracağız. Geride kalanlardan olan karın hariç.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Elçilerimiz Lût’a geldikleri zaman, o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve bunlar dolayısıyla içi daraldı. Dediler ki: «Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni de, aileni de muhakkak kurtaracağız. O ise, arkada kalacak olanlardandır.»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Elçilerimiz Lût’a gelince, onlar yüzünden fenalaştı, eli kolu birbirine dolandı. "Korkma, tasalanma dediler, biz seni de aileni de kurtaracağız. Ama karın, azaba terk edilenlerden olacaktır."
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
And when Our Messengers came to Lut, he was grieved on their account, and felt himself powerless (to protect) them: but they said: "Fear thou not, nor grieve: we are (here) to save thee and thy following, except thy wife: she is of those who lag behind.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.