فَإِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ آذَنْتُكُمْ عَلَىٰ سَوَاءٍ ۖ وَإِنْ أَدْرِي أَقَرِيبٌ أَمْ بَعِيدٌ مَا تُوعَدُونَ
Fe in tevellev fe kul azentüküm ala seva’ ve in edrı e karıbün em beıydüm ma tuadun
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
تَوَلَّوْا
tevellev
yüz çevirirlerse
اذَنْتُكُمْ
āƶentukum
ben size açıkladım
سَوَاءٍ
sevā`in
eşit biçimde
أَقَرِيبٌ
eḳarībun
yakın mı (olduğunu)
بَعِيدٌ
beǐydun
uzak (mı olduğunu)
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
tehdid edildiğiniz
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: Aynı tarzda hepinize de bildirdim ve size vaadedilen yakında mı olacak, uzak bir zamanda mı, onu bilmem ben.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Ben bu gerçeği hepinize aynı şekilde duyurdum, ama size vaadedilen kıyamet gününün yakın mı, uzak mı olduğunu ben bilemem.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde toplanma zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Eşit olarak size bildirdim... Size vadolunan şey (uyarıldığınız ölüm) yakın mıdır uzak mıdır, bilmiyorum."
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Size (gerçeği) eşit olarak bildirdim. Size vaadedilenin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu ben bilemem.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: "Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azap günü) yakın mı, uzak mı, bilemem."
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Bunun üzerine, imandan yüz çevirirlerse, o takdirde de ki: "- Size (emredildiğim şeyleri) dosdoğru bildirdim. (Müslümanların galebesi veya kıyamet azabı ile) korkutulduğunuz an yakın mı, yoksa uzak mı, ben bilmem.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
“Ben sizin hepinize eşit şekilde açıkladım. Artık tehdit edildiğiniz şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem.”
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Eger yuz cevirirlerse, de ki: «Size dupeduz acikladim; tehdit olundugunuz seyin yakin mi uzak mi oldugunu bilmem.»
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Yüzçevirirlerse de ki: Size düpedüz bildirdim : Tehdîd edildiğiniz o şey yakın mı, uzak mı bilmem..
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Size (her şeyi) yeterli ölçüde bildirdim. Size söz verilen şeyin (hesap gününün) yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilemem.”
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Eğer yüz çevirirlerse, de ki: "(Bana emrolunanı, ayırım yapmadan) size eşit olarak bildirdim. Tehdit edildiğiniz şey yakın mı yoksa uzak mı, bilmiyorum."
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde toplanma zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Eğer yüz çevirirlerse De ki: "Size yeterli ölçüde bildirdim. Size söz verilen şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem."
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Eğer (yine de) yüz çevirirlerse, de ki: «Size düpedüz açıkladım; tehdit olunduğunuz şeyin yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem.»
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Eğer bu çağrına sırt çevirirlerse onlara de ki; «Bana gelen mesajı duyurarak bu konuda sizi kendimle eşit bilgi düzeyine erdirdim. Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa uzak mıdır, onu bilemem.»
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: "Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab) günü yakın mı, uzak mı, bilemem."
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde toplanma zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Eğer (Bu teklife karşı) onlar (yine) yüz çevirirlerse (o vakit da) de ki: «Size (hakıykatları) müsavat üzere bildirdim. Tehdîd edilmekde olduğunuz (o korkunç akıbet) yakın mı, yoksa uzak mı, ben bilmem».
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Artık yüz çevirirlerse, de ki: `(Ben emrolunduğum şeyi) size eşit olarak bildirdim. Tehdîd edilmekte olduğunuz şeyin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu ise bilmem!`
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Şayet yüz çevirirlerse; de ki: Ben, size eşitlik üzere bildirdim. Artık tehdid edildiğiniz şeyin yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Eğer bu gerçekten yüz çevirirlerse onlara deki "Size vaat edilenin (ölüm ve yeniden diriltilme vaktinin), yakınmı veya uzakmı olduğunu ben bilemem. "
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Bundan sonra dönerlerse, o zaman de ki: "Size müsavi olarak (herkese eşit şekilde), (Allah’ın emirlerini) bildirdim (ilân ettim). Vaadolunduğunuz şey (azap) uzak mı yoksa yakın mı (eğer) ben bilseydim (bilmiyorum)."
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Size düpedüz açıkladım; tehdit olunduğunuz şeyin yakın mı uzak mı olduğunu bilmem."
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Ama eğer (bu gerçeğe) yüz çevirirlerse de ki: "Ben bu gerçeği hepinize aynı şekilde duyurdum; ama artık, size vaad edilen (Hesap Günü’nün) yakın mı, uzak mı olduğunu ben bilemem".
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Fakat eğer (bu davetten) yüz çevirirlerse, o zaman da de ki: "Ben bu daveti hiçbir ayrım gözetmeden hepinize duyurdum; ne var ki ben tehdit edildiğiniz (Hesap Günü`nün) yakın mı uzak mı olduğunu da bilemem."
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Eğer yüz çevirirlerse artık de ki: «Size müsâvat üzere bildirmiş oldum. O tehdit edilmiş olduğunuz şey yakın mıdır, uzak mıdır ben bilmem.»
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Ben size eşit bir şekilde tebliğ ettim. Artık size vaad edilen şeyin yakın mı uzak mı olduğunu bilmem. "
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Eğer yüz çevirirlerse, de ki: "Ben (bu gerçeği), size olduğu gibi/düpedüz/eşit biçimde duyurdum. Tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır, yoksa uzak mıdır, ben bilemem.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Eğer bu çağrına sırt çevirirlerse onlara de ki; «Bana gelen mesajı duyurarak bu konuda sizi kendimle eşit bilgi düzeyine erdirdim. Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa uzak mıdır, onu bilemem.»
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Yine de yüz çevirirlerse de ki: "İşte sizin hepinizi de tam eşit şekilde hakka çağırdım. Artık tehdit olunduğunuz o kıyamet gününün yakın mı uzak mı olduğunu bilemem."
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Ben sizin hepinize eşit biçimde açıkladım. Artık tehdid edildiğiniz şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem."
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: -Size (gerçeği) doğru bir şekilde açıkladım. Size vaat edilenin yakın mı yoksa uzak mı olduğunu bilmem.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: «Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab günü) yakın mı, uzak mı, bilemem.»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Hepinize aynı şekilde, aynı düzeyde açıkladım. Artık bilmiyorum, tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır, uzak mıdır?"
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
But if they turn back, Say: "I have proclaimed the Message to you all alike and in truth; but I know not whether that which ye are promised is near or far.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.