1. İnsanların hesap verme (günü) yaklaştı; onlar hâlâ gaflet içinde (Hak’tan) yüzçevirirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Rablarından kendilerine gelen her yeni uyarıyı mutlaka eğlenerek dinlerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Kalbleri (iyice) oyun ve eğlenceye dalmıştır. O zulmedenler gizli gizli görüşüp fısıldaşırlar: «Bu da sizin gibi ancak bir insandır. Siz görüp durduğunuz halde sihre büyüye mi gidiyorsunuz?» (derler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. (Onların bu tutumuna karşı Peygamber de şöyle) dedi: «Rabbim gökte ve yerde söyleneni bilir; O her şeyi işiten ve bilendir.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Onlar, «hayır, (Kur’ân ve Muhammed’in dedikleri) olsa olsa (şuur altında biriken) rüya saçmalarıdır. Hayır, O bunları uydurmuştur; hayır O şâirdir; değilse, bize önceki peygamberlere gönderildiği gibi bir mu’cize getirsin» derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir kasaba halkı imân etmemişti, bunlar mı inanacaklar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Senden önce ancak Kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. (Kadınlardan peygamber göndermedik). Eğer bilmiyorsanız ilim ehlinden sorun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Biz, o peygamberleri yemek yemiyen birer cesed kılmadık ve onlar (Dünya’da) ebedî de değillerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Sonra da onlara verdiğimiz sözü doğrulukla yerine getirdik. Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık, (inkârda, sapıklık ve azgınlıkta) aşırı gidenleri ise yok ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. And olsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki şeref ve itibarınız ondadır (onunla gerçekleşir). Hâlâ aklınızı kullanmıyacak mısınız ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Zâlim olan nice kasaba halkını kırıp geçirdik de onlardan sonra başka bir kavim yaratıp oluşturduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Onlar, yok edici baskınımızı hissedince hemen oradan tabana kuvvet kaçmağa koyuldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Kaçmayın, refah içinde geçirdiğiniz nimetlere ve konaklarınıza dönünüz; çünkü elbette sorguya çekileceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. (Kaçmakla kurtulamıyacaklarını anlayınca), vay yazık oldu bize! Doğrusu biz zâlimler idik, dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Onların biçilmiş ot, sönüp bir yığın kül haline gelinceye kadar hayıflanıp söylenmeleri böyle oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Biz, göğü, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri oyuncak olarak yaratmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Eğer biz oyun eğlence edinmeyi dileseydik, elbette onu kendi katımızda (kudretimizin yüceliğine uygun anlamda) edinirdik. Ama biz böyle (gereksiz şeyleri) yapanlar da (hiç bir zaman) olmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Hayır, biz hakkı bâtılın üzerine fırlatırız da onun beynini parçalar; bir de bakarsın ki bâtıl yok oluvermiştir. (Allah’a yakıştırmaya çalıştıkları) vasıflardan dolayı çok, hem çok yazıklar olsun size! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Göklerde ve yerde bulunan her şey O’nundur. O’nun huzurunda bulunanlar O’na ibâdet etmeyi (bir hafiflik sayıp) büyüklük taslamazlar ve bıkkınlık da duymazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Gece gündüz durmadan, dinlenmeden tesbîh ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Yoksa yeryüzünde bir takım ilâhlar edindiler de onlar mı ölüleri diriltip kaldıracaklar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Eğer gökte ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı gökle yerin düzeni bozulup altüst olurdu. Arş’ın Rabbı olan Allah onların vasıflandırdıkları şeylerden münezzehtir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. O, yaptığından sorulmaz; onlar ise (yaptıklarından) sorulurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Yoksa Allah’tan başka ilâhlar mı edindiler? De ki : Haydi getirin kesin hüccetlerinizi! İşte (bu Kur’ân) benimle beraber olanların zikri ve benden öncekilerin zikridir! Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler de o sebeple yüzçevirirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Senden önce gönderdiğimiz, istisnasız her peygambere şöyle vahyettik : Şüphesiz ki benden başka ilâh yoktur, artık bana ibâdet edin., Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Rahman (olan Allah) çocuk edindi, dediler. O, (çocuk edinmekten) çok yücedir, münezzehtir. Hayır onlar, (o melekler) ikrama ermiş şerefli kullardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Sözleriyle O’nun önüne geçmezler ve ancak O’nun buyruğuyla amel ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ancak Allah’ın razı olacağı kimse için şefaat ederler ve onlar Allah korkusundan saygıyla titrerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Onlardan kim, «ben Allah’tan başka bir tanrıyım» derse, işte onu Cehennem ile cezalandırırız. Zulmedenleri de işte böylece cezalandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. İnkarcı sapıklar, göklerin ve yerin bitişik olduğunu, onları bizim ayırdığımızı ve her canlı olanı sudan yaratıp meydana getirdiğimizi görüp anlamıyorlar mı ? Hâlâ inanmıyorlar mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Yeryüzü, insanları sarsıp çalkalar diye onda sabit dağlar oluşturduk (da sarsıntıyı önledik); doğru hareket edebilsinler (şaşırmadan varacakları yere varsınlar) diye onda yollar geçitler meydana getirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Göğü de (bozulup dengesizliğe düşmekten) korunmuş bir tavan (gibi) yaptık. Halbuki onlar, bundaki belge ve delillerden yüzçeviriyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Gece ve gündüzü; Güneş ve Ay’ı yaratan O’dur. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Senden önce de hiçbir insana (Dünya’da) ebedîlik vermedik. Sen ölürsün de onlar ebedî mi kalırlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Her canlı ölümü tadıcıdır ve sizi imtihan olsun diye iyilik ve kötülükle mübtelâ kılarız, (yaratılışınız bu iki şeyi işlemeye müsatddir). Sonunda bize döndürüleceksiniz Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. O küfredenler, seni gördükleri zaman alaya almaktan başka bir şey yapmazlar; «bu mu ilâhlarınızı diline dolayıp duran ?» derler. Rahmân’ın (indirdiği) Kur’ân’ı inkâr edip kâfir olanlar da ancak bunlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. İnsan (karakteri gereği) aceleden (acele hareket etme duygusuyla) yaratılmıştır. Size âyetlerimi göstereceğim, artık siz pek acele etmeyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Onlar size, «eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşir) ? derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. O küfredenler, önlerinden ve arkalarından kendilerini saran ateşi men’edemiyecekleri ve yardım da göremiyecekleri anı bir bilselerdi.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Hayır, o onlara aniden gelecek de kendilerini şaşırtacak ve artık onu geri çevirmeye güç getiremiyecekler ve onlara süre de tanınmıyacak.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. And olsun ki, senden önceki peygamberler de alaya alınmıştı da alaya alanları alay ettikleri şey (çepeçevre) kuşatmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Geceleyin ya da gündüzleyin sizi Rahman (olan Allah)’dan (gelecek azâbdan) kim koruyabilir? Aksine onlar, Rablarının zikrinden (kitabından) yüzçevirirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Yoksa kendilerini bizim (azabımızdan koruyup) engelleyecek bizden başka tanrıları mı vardır ? (Nerede ?..) O tanrılar kendilerine yardıma güç. getiremezler, bizden ise hiç dostluk ve yakınlık göremezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Doğrusu biz, bunları da babalarını da geçindirdik de ömürleri uzayıp gitti. Yerlerine (yaşadıkları ülkelerine) gelip onu çevresinden yavaş yavaş eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Üstün gelenler onlar mıdır? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. De ki: Ben ancak sizi vahiy ile uyarıyorum. Ama ne kadar uyarılsalar da sağırlar uyarı davetini işitmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Yemin ederim ki, Rabbın azabından onlara bir esinti dokunsa, elbette, «yazıklar olsun bize ! Doğrusu biz zâlimler idik» diyecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Kıyamet gününe has adalet terazileri koyacağız. Hiçbir kimse en az bir haksızlığa uğramaz. Hardal tanesi ağırlığında olsa bile (yapılan iyilik ve kötülüğü) getirip ortaya koyacağız. Hesapçılar olarak biz yeteriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. And olsun ki biz Musâ ile Harun’a hak ile bâtılı ayıran, Allah’tan korkup fenalıklardan sakınanlar için bir ışık, bir öğüt olan kitap verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. O sakınanlar ki Rablarından gıyabında saygı ile korkarlar ve Kıyametin meydana geliş saatinden endişe içinde titreyip dururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. İşte bu (Kur’ân), indirdiğimiz mubarek bir kitaptır. Şimdi sız mı bunu inkâr ediyorsunuz ?! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. And olsun ki, bundan önce de İbrahim’e rüşdünü (uygun olanı, doğru yolu, doğru düşünmeyi) vermiştik ve biz bunu bilenlerdik.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Hani o bir vakit babasına ve kavmine, «nedir bu üzerine kapanıp durduğunuz heykeller?» demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Onlar da, «babalarımızı bunlara tapanlar olarak bulduk» demişlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. O da, «yemin ederim ki siz de, babalarınız da çok açık bir sapıklık içindesiniz» demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Onlar, «sen bize hakikati mi getirdin, yoksa sen şaka mı ediyorsun ?» demişlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. İbrahim onlara, «bilâkis (ciddi söylüyorum). Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbıdır ki onları yokluk karanlığını yırtıp yaratmıştır ve ben de şâhid olanlardanım» demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Allah’a and olsun ki, siz arkanızı çevirip gittiğinizde elbette putlarınıza bir tuzak kuracağım, (diye kendi kendine fısıldamıştı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Derken İbrahim, onları parça parça etti; ancak dönüp başvururlar diye (putların) en büyüğünü kırmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. İlâhlarımıza bu işi kim yaptı? O elbette zâlimlerdendir, dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Onlardan bir kısmı, «İbrahim denen bir gene bunları diline dolayıp duruyordu» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Bunların şahitlik etmeleri ic!n onu halkın önüne getirin, dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Ey İbrahim! Bunu sen mi yaptın ilâhlarımıza ? dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. İbrahim, «belki bu işi onların en büyüğü yapmıştır, eğer konuşabiliyorlarsa, onlara sorun» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Bunun üzerine kendi vicdanlarına dönüp: «Şüphesiz ki siz haksızlarsınız» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Sonra da başları üzerine döndüler de: «And olsun ki bunların konuşamıyacağını sen de bilirsin» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. İbrahim: «Siz Allah’ı bırakıp hiçbir şey ile size yarar ve zarar vermeyecek şeylere mi tapıyorsunuz ?! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Size de, Allah’tan başka taptıklarınıza da yuh olsun ! Hâlâ aklınızı kullanmıyacak mısınız ?» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Onlar, «eğer (İbrahim’e ceza olarak bir şey) yapacaksanız onu ateşte yakın da tanrılarınıza yardımcı olun» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Biz de «ey ateş! Serin ve esenlik ol İbrahim’e» dedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. İbrahim’e tuzak kurmak istediler. Biz de onları hüsrana uğrattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Hem ibrahim’i, hem Lût’u âlemler için mubarek kıldığımız ülkeye (ulaştırıp) kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Ve ibrahim’e İshâk’ı, fazla olarak da Yâkub’u verdik ve hepsini de iyi yararlı kişiler kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Onları emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler kıldık. Onlara hayırlı işleri işlemeyi, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Zaten onlar bize ibâdet eden kullardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Lût’a da hüküm hikmet ve ilim verdik ve onu çok iğrenç işlerde bulunan kasabadan kurtardık. Şüphesiz ki onlar, kötü, doğru yoldan çıkmış ahlâksız bir kavim idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Lût’u rahmetimize aldık ; çünkü o, iyi yararlı kişilerden idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Nuh’u da hatırla, hani o bir duâ etmişti de duasını kabul edip onu da, ev halkını da büyük bir felâket ve sıkıntıdan kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Ve âyetlerimizi yalanlayan kavme karşı ona yardım edip intikam aldık. Şüphesiz ki onlar kötü bir kavim idi; biz de hepsini olduğu gibi (tufanda) boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Dâvud ve Süleyman’ı da an, hani bir vakit bir kavmin koyunlarının yayıldığı ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı ve biz de onların hükmüne şâhidler idik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Biz onun (çözümünü gerektiren hükmü) Süleyman’a anlattık. Her ikisine de ayrı bir hüküm, ayrı bir bilgi verdik. Dâvud’la beraber tesbîh etsinler diye dağlara ve kuşlara baş eğdirdik; (evet) biz idik (bunları düzenleyip) yapanlar.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Sizin için, sizi onun (savaşın) şiddetinden korumak için Davud’a giyilecek şekilde (zırh imâl etme) sanatını öğrettik; artık siz (bunca nimetlere) şükredenler misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Süleyman’a şiddetle esen rüzgârı baş eğdirdik; onun emriyle, mübarek kıldığımız yere akıp eserdi ve biz her şeyi bilenleriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Şeytanlardan da onun için dalgıçlık edenleri ve daha başka işleri görenleri baş eğdirdik ; onun buyruğuna verdik ve onları koruyup disipline eden biz idik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Eyyûb’u da an, hani bir vakit o, Rabbına şöyle (boyun eğip) seslenmişti : «Doğrusu dert ve maraz bana gelip sürtündü. Sen ise merhamet edenlerin en çok merhametlisisin.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Onun duasını kabul etmiş, kendisinden o dert ve marazı gidermiştik ve bizden bir rahmet, ibâdete gönül verip devam edenlere bir anı olmak üzere ona, ailesini, onlarla beraber (kaybettiklerinin) bir mislini de vermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. İsmail, İdris ve Zelkifl’i de an, hepsi de sabredenlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Onları rahmetimize aldık. Şüphesiz ki onlar iyi yararlı kişilerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Zünnûn’u da an, hani bir vakit o öfkelenerek gitmişti de kendisini hiç sıkıştırmıyacağımızı sanmıştı; ne var ki o karanlıklar içinde, «senden başka ilâh yoktur, seni tenzîh ederim ; doğrusu ben kendime haksızlık edenlerdenim» diye duâ etmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. Onun duasını kabul ettik de kendisini üzüntü ve sıkıntıdan kurtardık. İşte biz, mü’minleri böyle kurtarırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. Zekeriyyâ’yı da an, hani bir vakit o, «Rabbim, beni tek başıma bırakma ; sen ki vârislerin en hayırlısısın,» diyerek Rabbına duâ edip yalvarmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Onun duasını kabul ettik de Yahya’yı kendisine bağışladık; eşini de (gebe kalmaya) elverişli duruma getirdik. Şüphesiz ki onlar hayırlı işlerde birbirleriyle yarışıyorlar, ümit besleyerek için için saygı duyup korkarak bize duâ ediyorlardı. Hem bize içten derin saygı duyup (kalbleri) ürperenlerdi onlar.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan o kadını (Meryem’i) de an ki, biz ona ruhumuzdan üfledik; kendisini de oğlunu da âlemlere açık bir âyet (belirgin bir mu’cize) yaptık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Şüphesiz ki bu sizin dininiz ve şeriatınız tek bir din ve şeriattır ve ben de Rabbınızım. Artık bana ibâdet edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. (Ne var ki insanlar) kendi aralarında bölünüp parça parça oldular. (Ama sonunda) hepsi de bize döneceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Artık kim mü’min olduğu halde iyi yararlı amellerde bulunursa, onun iş ve gayreti inkâr edilmiyecektir ve şüphesiz ki biz onları yazmaktayız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. Yok etmemiz gereken kasaba halkının (yok olduktan sonra dünyaya dönmesi veya yok olma noktasına geldikten sonra pişmanlık duyup tevbe ederek) dönüş yapması haramdır, (mümkün değildir). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Sonunda Ye’cûc ve Me’cûc (seddi) açılır da her bir tepeden sökülüp sür’atle inerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Hak olan va’d (Kıyametin safhaları) yaklaşınca bir de bakarsın ki o inkâr edenlerin gözleri belerip kalır, «eyvah bize! Biz bundan gaflette bulunuyorduk; daha doğrusu biz zâlimler idik» derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Şüphesiz ki siz ve Allah’tan başka taptıklarınız Cehennem odunusunuz ve siz oraya varacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Eğer bu taptıkları (putlar) gerçek ilâhlar olsaydı, elbette Cehennem’e varmazlardı. Hepsi de orada devamlı kalıcılardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Onlara, orada ah, vah edip inlemek vardır ve orada bir şey de işitmiyeceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Şüphesiz ki bizden kendilerine en güzel (en doyurucu mutluluk) sözü verilmiş olanlar (var ya), işte onlar Cehennem’den uzak tutulmuşlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. Cehennem uğultusunu da duymazlar ve onlar canlarının çektiği nîmetler içinde ebedîdirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. En büyük dehşet salan korku onları üzmez. Melekler onları karşılar da «bu size söz verilen gündür!» derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. O gün göğü, kitap (sahifelerini ya da formalarını) katladığımız gibi katlarız. İlk yaratmaya başladığımız gibi üzerimize gerekli bir va’d olarak tekrar (yaratıp) geri çevireceğiz. Şüphesiz ki biz (böyle) yaparız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. And olsun ki, Zikir ( = Levhi-mahfuz veya Tevrat) dan sonra Zebur’da da yeryüzüne iyi yararlı kullarım vâris olacak diye yazmışızdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Şüphesiz ki bu (Kur’ân)da kendini ibâdete veren bir millet için amaca ulaşma ve yeterli öğüt (yolları) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. Biz seni acak önlemlere rahmet olarak gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. De ki: Bana ancak ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Artık siz Müslüman olmuyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. Yüzçevirirlerse de ki: Size düpedüz bildirdim : Tehdîd edildiğiniz o şey yakın mı, uzak mı bilmem.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Şüphesiz ki O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Bu (tehdîd edilen şeyin) geciktirilmesi sizin için bir sınav ve belki bir süreye kadar geçindirmek için midir bilmiyorum. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. (Peygamber) dedi ki: Ey Rabbim! Aramızda hakk ile hükmet. Rahman olan Rabbimiz, sizin vasfe degeldiğiniz şeylere karşı yardımı istenilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster