Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir. Sûre, temel konu olarak peygamberlerden, onların tevhit davası uğrunda verdikleri mücadelelerden bahsettiği için bu adı almıştır
3.
Kalbleri eğlencededir. O zulmedenler, aralarında şu konuşmayı gizlediler: "Bu (Muhammed) de sizin gibi bir insan değil mi? Şimdi siz, göre göre büyüye mi kapılacaksınız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Dedi ki: "Rabbim gökte ve yerde konuşulan her sözü bilir, (O’ndan gizli kalan hiçbir şey yoktur). O, işitendir, bilendir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
"Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şâ’irdir. (Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin, (mu’cizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mu’cize getirsin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir kent (halkı) inanmamıştı, şimdi bunlar mı inanacaklar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Biz, senden önce yalnız kendilerine vahyedilen erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Zikir ehline (Kitap sâhiplerine) sorun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, onları ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri helâk ettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Andolsun, size, içinde Zikr’iniz bulunan bir Kitap indirdik. Aklınızı kullanmıyor musunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
(Halkı) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka bir topluluk getirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Azâbımızı hissettikleri zaman onlar, derhal oradan (kaçmak için hayvanlarını) mahmuzluyorlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
(Boşuna) Kaçmayın, (bol bol verilip) içinde şımartıldığınız(ni’metler)e ve yurtlarınıza dönün, çünkü sorguya çekileceksiniz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Hayır, biz hakkı bâtılın üstüne atarız da o onun beynini parçalar, derhal (bâtılın) canı çıkar. Allah’a yakıştırdığınız niteliklerden ötürü de vay siz(in haliniz)e!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Göklerde ve yerde kim varsa hep O’nundur. O’nun yanında bulunanlar, O’na kulluk etmekten büyüklenmez ve yorulmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Yoksa (o müşrikler), yerden birtakım tanrılar edindiler de (ölüleri) onlar mı diriltecek?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Eğer yerde, gökte Allah’tan başka tanrılar olsaydı, ikisi de (yer de, gök de) bozulup gitmişti. Arş’ın sâhibi Allâh, onların nitelendirmelerinden yüce(münezzeh)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Yoksa O’ndan başka tanrılar mı edindiler? De ki: "(Bu hususta kesin) delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların da öğütü ve benden öncekilerin de öğütü budur." Ama çokları hakkı bilmezler, bundan dolayı onlar, (haktan) yüz çevirirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona: "Benden başka tanrı yoktur, bana kulluk edin!" diye vahyetmiş olmayalım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
"Rahmân çocuk edindi." dediler. O, yücedir. Hayır (Rahmân’ın çocukları sanılan melekler, O’nun) değerli kullar(ı)dır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
(Allâh) Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. (Allâh’ın) râzı olduğundan başkasına şefâ’at edemezler ve onlar, O’nun korkusundan titrerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Onlardan her kim: "Ben O’ndan başka bir tanrıyım!" derse onu cehennemle cezâlandırırız. Biz zâlimleri böyle cezâlandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
O nankörler görmediler mi ki göklerle yer bitişik idi, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık? Hâlâ inanmıyorlar mı?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Yer, onları sarsar diye, onun üstünde yüksek dağlar yarattık. Ve istedikleri yere gidebilmeleri için orada geniş yollar açtık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Göğü, korunmuş bir tavan yaptık; onlarsa hâlâ göğün, (Allâh’ın) âyetlerinden yüz çevirmektedirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratan O’dur. (Bunların) her biri bir yörüngede yüzmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Senden önce hiçbir insana ebedi yaşama vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Her nefis, ölümü tadacaktır. Biz sizi sınamak için şerre de hayra da müptelâ kılıyoruz. Ve (sonunda) bize döndürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Kâfirler seni gördükleri zaman: "Sizin tanrılarınızı diline dolayan bu mu?" diye seninle alay ederler. Oysa kendileri Rahmân’ın Zikri(uyarısı)nı kabul etmiyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
(İnsanın tabiatinde acelecilik vardır. Öye acelecidir ki, sanki) İnsan aceleden yaratılmıştır. (Durun,) Size âyetlerimi göstereceğim, benden acele istemeyin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
İnkâr edenler, ne yüzlerinden, ne de sırtlarından ateşi savamayacakları ve yardım da olunmayacakları zamanı bir bilselerdi (onu böyle acele istemezlerdi)!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Doğrusu o, onlara ansızın gelecek, onları şaşırtacak, ne onu reddedebilecekler, ne de kendilerine süre verilecek.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi, ama onlarla alay edenleri, o alay ettikleri şey kuşatıverdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
De ki: "Gece gündüz, sizi Rahmân’dan kim koruyacak?" Hayır, onlar, Rablerinin Zikr’inden yüz çeviriyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Yoksa onları, bize karşı koruyacak tanrıları mı var? Onlar, ne kendilerine yardım edebilirler, ne de bizim tarafımızdan onlara sâhip çıkılır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Biz onları ve atalarını yaşattık, nihâyet kendilerine ömür uzun geldi, (ebedi yaşayacaklarını sandılar). Bizim, yere gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Üstün gelen onlar mı (yoksa biz miyiz)?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
De ki: "Ben ancak sizi vahiyle uyarıyorum. Ama sağır(lar) uyarıldıkları zaman çağırıyı işitmez(ler)."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Andolsun, onlara Rabbinin azâbından bir esinti dokunsa, "Eyvah bize, biz gerçekten zâlimlermişiz," derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Kıyâmet günü için adâlet terâzileri kurarız. Hiç kimseye bir haksızlık edilmez (insanın yaptığı iş), bir hardal dânesi ağırlığınca da olsa onu getiririz. Hesab gören olarak biz yeteriz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Andolsun biz, Mûsâ’ya ve Hârûn’a hak ve bâtılı ayırdeden ve korunanlar için bir ışık ve öğüt olan Kitabı verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Bu (Kur’ân) da ona (yani Muhammed’e) indirdiğimiz mübârek (çok faydalı) bir öğüttür. Şimdi siz onu inkâr mı ediyorsunuz? (Ne kadar gâfilsiniz siz)!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Andolsun biz, daha önceden İbrâhim’e de doğru yolu bulma yeteneğini vermiştik. Zaten biz onu(n olgun insan olduğunu) biliyorduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Ona İshak’ı hediye ettik, üstelik (torunu) Ya’kûb’u da (verdik). Hepsini de iyi insanlar yaptık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Onları, emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve onlara hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden(insan)lardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Lût’a da hüküm (hükümranlık, peygamberlik, hikmet) ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapan bir kentten kurtardık. Gerçekten onlar yoldan çıkan kötü bir kavim idiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Nûh’u da (an), o da bunlardan önce bize yalvarmıştı. Biz de onun du’âsını kabul edip kendisini ve âilesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Ve âyetlerimizi yalanlayan kavimden onun öcünü almıştık. Onlar, kötü bir kavim olmuşlardı, biz de onların hepsini boğmuştuk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Dâvûd ile Süleymân’ı da (an); hani onlar, toplumun davarının yayıldığı bir ekin hakkında hükmediyorlardı, biz de onların hükümlerine tanık idik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
O hükmü Süleymân’a bellettik. Onların hepsine de hükümdarlık ve bilgi verdik. Dâvûd’a dağları ve kuşları boyun eğdirdik, onunla beraber tesbih ediyorlardı. Biz (bunları) yaparız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Ona, sizi, savaşın şiddetinden korumak için zırh yapmayı öğretmiştik. Ama siz şükrediyor musunuz ki?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Süleymân’a da fırtınayı (boyun eğdirmiştik). Onun emriyle, içinde bereketler yarattığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi biliriz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Kendisi için denize dalan ve bundan başka işler yapan bazı şeytânları da emrine vermiştik. Biz onları onun emrinde tutuyorduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Eyyûb’u da an. O, Rabbine: "Bu dert bana dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin!" diye du’â etmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Biz de onun du’âsını kabul etmiş, kendisine bulaşan derdi kaldırmıştık; ona tarafımızdan bir rahmet ve ibâdet edenler için bir öğüt olarak âilesini ve onlarla beraber bir katını daha vermiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Zünnûn’u (balık karnına girmiş olan Yûnus ibn Matta’yı) da an; zira (o, kavmine) kızarak gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihâyet karanlıklar içinde (kalıp): "Senden başka tanrı yoktur. Senin şânın yücedir, ben zâlimlerden oldum!" diye yalvardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Biz de onun du’âsını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, inananları böyle kurtarırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Zekeriyyâ’yı da (an). Rabbine: "Rabbim, beni tek bırakma! Sen, vârislerin en iyisisin (her şeyim sana kalacaktır)" diye du’â etmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Onun du’âsını da kabul buyurduk ve ona Yahyâ’yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah ettik (çocuk doğurmağa elverişli bir hale getirdik). Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize du’â ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
O ırzını korumuş olan(Meryem)i de an; ona ruhumuzdan bir çocuk üflemiş, kendisini ve oğlunu âlemlere bir ibret yapmıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
İşte bu sizin ümmetiniz (olan tevhid ve İslâm milleti), bir tek ümmettir. Rabbiniz de benim. Yalnız bana kulluk edin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
İşlerini aralarında parçaladılar (Tanrıdan gelen dini parça parça ettiler, ayrılığa düştüler); hepsi (sonunda) bize döneceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
İmdi kim inanmış olarak iyi işlerden yaparsa onun çalışmasına nankörlük edilmez, biz (onun çalışmasını) yazanlarız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Nihâyet Ye’cûc ve Me’cûc’un önü açıldığı ve onlar her tepeden akın etmeye başladıkları zaman,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Gerçek va’d (yani kıyâmet) yaklaşmış olur. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalır. "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik (bunun doğru olacağını hiç düşünmüyorduk). Meğer biz zulmediyormuşuz!" (diye mırıldandılar).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
Onlar için bir inleme ve soluma vardır! Ve onlar orada (azâbın dehşeti içinde hiçbir şey) işitmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Ama bizden kendilerine (ezelde) güzellik geçmiş (mutluluk takdir edilmiş) olanlar, işte onlar, ondan (cehennemden) uzaklaştırılmışlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
O en büyük korku, onları asla tasalandırmaz. Melekler onları şöyle karşılar: "İşte bu, size va’dedilen gününüzdür!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
O gün göğü yazı tomarlarını dürer gibi toplarız. İlk yaratmaya başladığımız gibi onu iâde ederiz. Üzerimize sözdür; biz bunu mutlaka yapacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
Andolsun Tevrât’tan sonra Zebûr’da da: "Arza mutlaka iyi kullarım vâris olacak (bu yer onların eline geçecek)" diye yazmıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
De ki: "Bana, Tanrınız, ancak bir tek Tanrıdır; diye vahyolunur. O’na teslim ol(up putperestliği bırak)cak mısınız?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Ben sizin hepinize eşit biçimde açıkladım. Artık tehdid edildiğiniz şeyin yakın mı, yoksa uzak mı olduğunu bilmem."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
"Bilmem belki de o (azâbın ertelenmesi) sizi denemek ve bir süreye kadar yaşatmak içindir"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
(Allâh’ın Resulü) Dedi: "Rabbim (aramızda) hak ile hükmet, Rabbimiz çok merhamet edendir. Sizin nitelendirdiğinize (iftirâlarınıza) karşı O’nun yardımına sığınılır (O, bizi her tehlikeden korur)!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster