و ع د (VǍD) kökü Kur'an'da 151 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Okunuşu
Anlamı
وَاعَدْنَا
veǎdnā
sözleşmiştik
تُوَاعِدُوهُنَّ
tuvāǐdūhunne
sakın onlarla sözleşmeyin
يَعِدُكُمُ
yeǐdukumu
size vaad eder
يَعِدُكُمْ
yeǐdukum
size va’adediyor
الْمِيعَادَ
l-mīǎāde
sözünden
وَعْدَهُ
veǎ’dehu
(yardım) va’dini
وَعَدْتَنَا
veǎdtenā
va’dettiğin
الْمِيعَادَ
l-mīǎāde
verdiğin sözden
وَعَدَ
veǎde
va’detmiştir
يَعِدُهُمْ
yeǐduhum
(Şeytan) onlara söz verir
يَعِدُهُمُ
yeǐduhumu
sözü
وَعْدَ
veǎ’de
bu va’didir
وَعَدَ
veǎde
va’detmiştir
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size söylenen uyarı
وَعَدَنَا
veǎdenā
bize va’dettiğini
وَعَدَ
veǎde
size va’dettiğini
تَعِدُنَا
teǐdunā
bizi tehdidettiğin
تَعِدُنَا
teǐdunā
bizi tehdidettiğin
تُوعِدُونَ
tūǐdūne
tehdit ederek
وَوَاعَدْنَا
ve vāǎdnā
ve sözleştik
يَعِدُكُمُ
yeǐdukumu
size va’dediyordu
تَوَاعَدْتُمْ
tevāǎdtum
sözleşmiş olsaydınız dahi
الْمِيعَادِ
l-mīǎādi
sözleştiğiniz vakitte
وَعَدَ
veǎde
va’detmiştir
وَعَدَ
veǎde
va’detmiştir
وَعَدُوهُ
veǎdūhu
verdikleri sözden
وَعْدًا
veǎ’den
bir sözdür
مَوْعِدَةٍ
mev’ǐdetin
bir söz-
وَعَدَهَا
veǎdehā
verdiği
نَعِدُهُمْ
neǐduhum
onlara vaadettiklerimizin
الْوَعْدُ
l-veǎ’du
vaad edilen
مَوْعِدُهُ
mev’ǐduhu
kendisine vaadedilen
تَعِدُنَا
teǐdunā
bize vaadettiğin
وَعْدَكَ
veǎ’deke
senin vaadin
وَعْدٌ
veǎ’dun
bir vaaddir
مَوْعِدَهُمُ
mev’ǐdehumu
onlara vaadedilen vakit
الْمِيعَادَ
l-mīǎāde
sözünden
نَعِدُهُمْ
neǐduhum
onları uyardığımızın
وَعِيدِ
veǐydi
tehdidimden
وَعَدَكُمْ
veǎdekum
size va’detti
وَوَعَدْتُكُمْ
ve veǎdtukum
ve ben de size va’dettim
وَعْدِهِ
veǎ’dihi
verdiği sözden
لَمَوْعِدُهُمْ
lemev’ǐduhum
onların buluşma yeridir
وَعْدًا
veǎ’den
verdiği sözdür
وَعِدْهُمْ
ve ǐdhum
ve onlara va’dler yap
يَعِدُهُمُ
yeǐduhumu
onlara va’detmez
وَعْدُ
veǎ’du
va’di (sözü)
مَوْعِدًا
mev’ǐden
bir vade
مَوْعِدٌ
mev’ǐdun
va’dedilen bir zaman
مَوْعِدًا
mev’ǐden
bir süre
الْوَعْدِ
l-veǎ’di
sözünde
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
va’dedildikleri
مَوْعِدًا
mev’ǐden
buluşma zamanı
مَوْعِدُكُمْ
mev’ǐdukum
buluşma zamanınız
وَوَاعَدْنَاكُمْ
ve vāǎdnākum
ve size va’dettik
يَعِدْكُمْ
yeǐdkum
size va’detmemiş miydi?
وَعْدًا
veǎ’den
bir va’adle
مَوْعِدِي
mev’ǐdī
bana verdiğiniz sözden
مَوْعِدَكَ
mev’ǐdeke
senin sözünden
مَوْعِدًا
mev’ǐden
va’dedilenden (cezadan)
الْوَعِيدِ
l-veǐydi
tehditleri
الْوَعْدَ
l-veǎ’de
verdiğimiz sözü
الْوَعْدُ
l-veǎ’du
tehdid(ettiğiniz azab)
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
va’dedilen
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
tehdid edildiğiniz
وَعْدَهُ
veǎ’dehu
sözünden
وَعَدَهَا
veǎdehā
ve onu va’detmiştir
أَيَعِدُكُمْ
eyeǐdukum
O size va’dediyor mu?
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size va’dedilen
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
onların tehdidedildikleri
نَعِدُهُمْ
neǐduhum
onları tehdidettiğimiz
وَعَدَ
veǎde
va’detmiştir
وَعْدًا
veǎ’den
bir va’didir
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
tehdid ediliyor
وُعِدْنَا
vuǐdnā
vadedildi (yapıldı)
الْوَعْدُ
l-veǎ’du
tehdid(ettiğiniz azab)
وَعَدْنَاهُ
veǎdnāhu
kendisine vadettiğimiz
وَعْدَهُ
veǎ’dehu
va’dinden
وَعَدَنَا
veǎdenā
bize vaadde bulunmadı
وَعَدَنَا
veǎdenā
bize va’dettiğidir
الْوَعْدُ
l-veǎ’du
tehdid(ettiğiniz azap)
مِيعَادُ
mīǎādu
belirtilmiş
يَعِدُ
yeǐdu
va’detmiyorlar
الْوَعْدُ
l-veǎ’du
tehdid (ettiğiniz azab)
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
va’dedilen
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size söz verilen
وَعْدَ
veǎ’de
(bu) va’didir
الْمِيعَادَ
l-mīǎāde
va’dinden
وَعْدَهُ
veǎ’dehu
verdiği sözünü
وَعَدْتَهُمْ
veǎdtehum
onlara söz verdiğin
يَعِدُكُمْ
yeǐdukum
size va’dettiklerinin
وَعْدَ
veǎ’de
va’di (sözü)
نَعِدُهُمْ
neǐduhum
onları tehdidettiğimiz
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size söz verilen
وَعَدْنَاهُمْ
veǎdnāhum
onları uyardığımız
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
kendilerine vadedilen
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
kendilerine va’d
أَتَعِدَانِنِي
eteǐdāninī
siz bana va’d mı ediyorsunuz?
تَعِدُنَا
teǐdunā
bizi tehdidettiğin
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
tehdit edildikleri
وَعَدَكُمُ
veǎdekumu
size va’detti
وَعَدَ
veǎde
va’detmiştir
الْوَعِيدِ
l-veǐydi
kendisine karşı uyarılan
بِالْوَعِيدِ
bil-veǐydi
uyarı
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size va’dedilen
وَعِيدِ
veǐydi
tehdidimden
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size va’dedilen
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
uyarıldığınız
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
uyarıldıkları
مَوْعِدُهُمْ
mev’ǐduhum
buluşma zamanları
وَعَدَ
veǎde
va’detmiştir
الْوَعْدُ
l-veǎ’du
tehdid(ettiğiniz azab)
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
kendilerine va’dedilen
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
onlara va’dedilmiş
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
kendilerine va’dedilen
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size söylenen
وَعْدُهُ
veǎ’duhu
O’nun va’di
تُوعَدُونَ
tūǎdūne
size va’dedilen
الْمَوْعُودِ
l-mev’ǔdi
va’dedilen