Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
De ki: Evet ve siz hor hakir bir halde dirileceksiniz.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
"Evet üstelik boyun bükmüş, aciz ve çaresiz bir vaziyette diriltileceksiniz.
Adem UğurAdem Uğur:
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
De ki: "Evet! Siz de boyun bükmüş zavallılar olarak (bâ’s olunacaksınız)."
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Evet hem de küçük düşürülmüş olarak.’
Ali BulaçAli Bulaç:
De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), de ki: "- Hem hepiniz zelîl ve hakîr olarak (diriltileceksiniz)."
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Evet, siz hem de aşağılanarak diriltileceksiniz.”
Bekir SadakBekir Sadak:
De ki: «Evet hem de zelil ve hakir olarak.»
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
De ki: Evet, hem de aşağılanıp rüsvay olduğunuz halde...
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
De ki: "Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).
Edip YükselEdip Yüksel:
De ki: "Evet, hem de horlanarak."
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
De ki: «Evet, hem de sizler çok aşağılanmış olarak (dirileceksiniz).»
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
De ki; «Evet, hem de hor ve hakir olarak dirileceksiniz.»
Gültekin OnanGültekin Onan:
De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Sen de ki: «Evet (diriltileceksiniz). Hem siz (hepiniz) hor ve hakıyr olarak».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Ey Resûlüm!) De ki: `Evet! Hem de siz zelîl kimseler olarak (diriltileceksiniz)!`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Evet, siz aşağılanmış olarak.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
"Evet ve siz (yeniden yaratıldığınız zaman) hor ve hakir olacaklarsınız." de.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
De ki: "Evet, hem de siz hor ve hakirler olarak (diriltileceksiniz)."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
De ki: "Elbette, hem de en perişan ve zavallı şekilde!"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
"Evet" de, "Hem de rezil rüsva bir halde!"
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak günüdür.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
De ki: "Evet, hem de hor ve hakir olarak!"
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
De ki: "Evet, hem de aşağılanmış, boyun bükmüş kimseler olarak!"
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
De ki; «Evet, hem de hor ve hakir olarak dirileceksiniz.»
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
De ki: "Evet, diriltilecek, hem de zelil ve perişan bir vaziyette diriltileceksiniz!"
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
De ki: "Evet siz aşağılanarak (diriltileceksiniz)!"
Şaban PirişŞaban Piriş:
De ki: -Evet, hem de hor ve hakir olarak!
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
De ki: «Evet, üstelik sizler boyun bükmüş kimseler olarak.»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Say thou: "Yea, and ye shall then be humiliated (on account of your evil)."