1. And olsun, o saf bağlayıp duranlara (meleklere), Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. O (bulutları) sevk ve idare edenlere, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. O Kur’an okuyanlara... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Muhakkak ki İlâhınız birdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. O, göklerle yerin ve aralarındakilerin Rabbi’dir. Güneşin doğduğu yerlerin de Rabbi’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Gerçekten biz, en aşağıda olan gökyüzünü, yıldızlardan ibaret bir süsle donattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. (Hem o göğü), itaatten çıkan her şeytandan koruduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. O şeytanlar, melekler topluluğunun kelâmını dinleyemezler, her taraftan koğulup atılırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Uzaklaştırılırlar. Onlara (ahirette) devamlı bir azap var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Ancak (o şeytanlar içinden, meleklerin sözünü) bir çalıb kapan olur. Onu da yakan parlak bir yıldız tâkib eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Şimdi sor Mekke halkına: (Öldükten sonra) kendilerini yaratış mı zor; yoksa bizim yarattıklarımız (melekler, gökler, arz ve yıldızlar) mı? Biz kendilerini (Adem’den, Adem’i de) yapışkan bir çamurdan yarattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Doğrusu (Ey Rasûlüm, Allah’ın kudretini ve öldükten sonra dirileceklerini inkâr etmelerine) sen şaştın. Onlar ise, seninle (ve taaccüb edişinle) alay ediyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Onlara Kur’an’la öğüd verildiği zaman da, düşünüp nasihat kabul etmiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Bir mucize gördükleri vakit de eğlenceye alıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Ve: "-Bu, ancak apaçık bir sihirdir." dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Öldüğümüz ve bir toprakla çürümüş bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, biz mi diriltilecek mişiz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Evvelki atalarımızda mı? (yine dediler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. (Ey Rasûlüm), de ki: "- Hem hepiniz zelîl ve hakîr olarak (diriltileceksiniz)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Çünkü o, (Sûr’a ikinci defa) bir üfürüştür ki, derhal kabirlerinden kalkıb başlarına gelecek şeyi gözetlerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Şöyle derler: "-Eyvah bizlere! Bu, hesab günüdür." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Bu, işte o sizin yalan dediğiniz (müminle kâfiri) ayırd etme günüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. (Allah meleklere şöyle buyurur): "- O kâfir olanları, bir de arkadaşlarını ve Allah’dan başka taptıkları putları, hep bir araya toplayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Toplayın da, götürün onları cehennem yoluna, (Sırat köprüsüne doğru). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Ve onları habsedin (tutuklayın); çünkü onlar sorguya çekilecekler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. (Melekler o kâfirlere şöyle der): "- Ne oldu sizlere, (azabdan kurtulmak için) yardımlaşmıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Doğrusu, bugün (kıyamet günü Allah’ın emrine) boyun eğmişlerdir onlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Onlar birbirlerini suçlayıb çekişirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. (Yardakçılar, öncülerine şöyle) diyecekler: "- Siz, bize sağdan (en sağlam taraftan) gelirdiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. (Öncüler de yardakçılarına cevap verib şöyle) diyecekler: "- Hayır, doğrusu siz Allah’a iman etmemiştiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Bizim de sizin üzerinize bir hakimiyetimiz yoktu; ancak siz azmış bir kavim idiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Onun için Rabbimizin azabı üzerimize gerçekleşti. Muhakkak azabımızı tadacağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Çünkü biz, sizi, dinden çıkardık. Gerçekten biz azgın kimselerdik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. O halde, hepsi o gün azabda ortaktırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. İşte biz, müşriklere böyle yaparız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Çünkü onlara: "- Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur." denildiği zaman, baş kaldırıyorlardı; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Ve: "- Hiç bir mecnûn şair için, biz putlarımızı bırakır mıyız?" diyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Doğrusu O (Peygamber) Kur’an ile geldi ve bütün peygamberleri tasdik etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Elbette siz (ey Mekke halkı, tekzib etmekle) o acıklı azabı tadacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Ve (dünyada) yapmış olduğunuz şeylerden başkasıyla cezalandırılmıyacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Şu kadar ki, Allah’ın ihlâs sahibi kulları müstesnadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. İşte bunlar için, (özellikleri) belli bir rızık vardır: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Türlü meyvalar... Onlar hep ikram olunurlar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Naîm Cennetlerinde, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Karşılıklı tahtlar üzerinde... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Göze şarabından dolu bir kadehle, (hizmet için) etraflarında dolaşılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Bembeyaz, içenlere lezzetli... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Onu içmekte bir gaile yok ve onlar, ondan sarhoş da olmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Yanlarında, bakışlarını kocalarına hasretmiş iri gözlü hanımlar var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Sanki onlar (tüylerle örtülü kalıb toz toprak değmiyen) berrak yumurtalar gibidirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Derken (cennet ehli olanlar) birbirleriyle konuşurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. İçlerinden bir sözcü şöyle der: "- Gerçekten benim (dünyada) bir arkadaşım vardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. (Bana) derdi ki, sen cidden (hesab gününe) inananlardan mısın? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Biz öldüğümüz ve bir toprakla çürümüş bir yığın kemik olduğumuz vakit, gerçekten biz cezalanacakmıyız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. (Sonra o sözcü, cennetteki kardeşlerine): "(Şimdi size o arkadaşı göstermek için cehenneme) bir bakar mısınız?"der. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Derken (bizzat kendisi) bakmış, onu tâ cehennemin ortasında görmüştür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. (Ona şöyle) der: "-Vallahi, doğrusu sen, az daha beni helâk edecektin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de (bu cehennemde seninle) tutuklananlardan olacaktım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. (İşte bak), biz dünyadaki ilk ölümümüzden başka bir daha ölecek değiliz; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Ve biz azaba uğratılacak da değiliz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. İşte bu, şübhe yok ki en büyük kurtuluştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Böyle ebedî bir saadet için çalışsın çalışanlar... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Bu (cennet nimetlerine) konmak mı hayırlı, yoksa (kokusu kötü ve tadı acı olan cehennemdeki) Zakkûm ağacı mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Gerçekten biz zakkûm ağacını kâfirler için (ahirette) bir azab yaptık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. O bir ağaçtır ki, cehennemin dibinden çıkar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Meyvaları, (çirkin) şeytanların başları gibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Muhakkak o kâfirler bundan yiyecekler de karınlarını bundan dolduracaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Ondan doyduktan sonra, onlar için kaynar bir içki var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Sonra da dönecekleri yer şübhesiz ki yine cehennemdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Çünkü onlar, babalarını (dünyada) sapıklıkta buldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Kendileri de onların (sapık) izleri üzerinde koşturuluyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. (Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Gerçekten biz onlara, azabla korkutucu peygamberler de gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Şimdi bak, o korkutulanların akıbeti (helâk edilişleri) nasıl oldu? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Ancak Allah’ın, küfürden korunmuş, kulları müstesna; (onlar azabdan kurtulmuşlardır). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Gerçekten Nûh bize dua etmişti de ne güzel icabet etmiştik (duasını kabul edip kavmini suda boğmuş, kendisi ile iman edenleri kurtarmıştık). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Biz, hem onu, hem ehlini (kendisine iman edenleri) o büyük sıkıntıdan kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Hem (Nûh’un kıyamete kadar) zürriyetini, bakî kalanlar kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Hem de Nûh için, sonradan gelenler içinde iyi bir yâd bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. (Onu şöyle yâd ederler): "- Bütün âlemler içinde Nûh’a selam olsun..." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. İşte biz, güzel söz söyleyib güzel iş yapanları böyle mükafatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Sonra da diğerlerini, (kendisine iman etmiyenleri) suda boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Şüphesiz İbrahim de, Nûh’un (esasta aynı) dinindendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Çünkü Rabbine halis bir kalb ile gelmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. O vakit babasına ve kavmine şöyle demişti: "- Siz nelere tapıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Yalancılık etmek için mi Allah’dan başka ilâhlar istiyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Âlemlerin Rabbine olan zannınız nedir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. Derken yıldızlara bir baktı da, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. (Sirayet korkusu ile etrafındakiler kaçsın diye) "- Ben hastayım" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. O vakit (yanında bulunanlar) arkalarını dönerek başından kaçıverdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Bunun üzerine gizlice onların ilâhlarına (putlarına) varıb dedi ki: "- (Şu yanınızda bulunan yemekleri) yemez misiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Ne oluyor size, konuşmuyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Derken onlara sağ eliyle (kuvvetle) vurub (onları) parçaladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Bunun üzerine kavmi koşarak kendisine geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. (İbrahim, onlara) dedi ki: "- Siz, kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Halbuki sizi de, yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. (Onlar şöyle) dediler: "- İbrahim için (duvarla çevrili) bir bina yapın da, onu ateşe atın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk onları çok alçak duruma düşürdük. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Bir de (İbrahîm) şöyle dedi: "- Ben Rabbime, (bana emrettiği yere) gidiyorum, O bana yolunu gösterir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Ey Rabbim! Bana salihlerden bir çocuk ihsan buyur, (diye dua etti). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. Vakta ki, yanında koşmak çağına erdi, (ona şöyle) dedi: "- Yavrum! Ben rüyamda görüyorum ki, seni boğazlıyorum. Artık bak, ne düşünürsün?" (Çocuk ona şöyle) dedi: "- Babacağım! Sana, ne emrediliyorsa yap; İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Vakta ki, bu suretle ikisi de, (baba-oğul Allah’ın emrine) teslim oldular. İbrahim, çocuğu yanı üzerine yıktı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Biz de ona şöyle nida ettik: "- Ey İbrahîm! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Gerçekten rüyana sadakat gösterdin. Şüphe yok ki biz, güzel amel işliyenleri işte böyle mükafatlandırırız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Muhakkak ki bu, açık bir imtihandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. (Oğlunu kesmeğe karşılık) ona büyük bir kurbanlık, (semiz koç) fidye verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Yine ona, sonradan gelenler içinde iyi bir yâd bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. Bizden saadet ve selâmet olsun İbrahim’e... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Güzel amel işliyenleri, işte böyle mükafatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Çünkü o, mümin kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. Bir de ona salihlerden bir peygamber olmak üzere İshâk’ı müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. Hem İbrahîm’e, hem İshâk’a bereketler verdik. Her ikisinin soyundan mümin olan da var, nefsine açık zulmeden de var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. Gerçekten biz, Mûsa ile Harûn’u da (peygamberlikle) nimetlendirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. Hem kendilerini, hem (kendilerine iman eden) kavimlerini o büyük felâketten, (suda boğulmaktan) kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. Onlara yardım ettik de, galib gelenler onlar oldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. İkisine de (helal ve haramı) açıklayan Tevrat kitabını verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. Kendilerine doğru yolu gösterdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Sonradan gelenler içinde onlara güzel bir yâd bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. Bizden Mûsa’ya ve Harûn’a saadet ve selâmet olsun... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. Gerçekten biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. Çünkü ikisi de mümin kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. Doğrusu İlyas da, gönderilen peygamberlerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. O vakit kavmine şöyle demişti: "- Siz Allah’dan korkmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. O en güzel yaradanı bırakıb da Ba’l isimli puta mı tapıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. Allah sizin de Rabbinizdir, evvelki atalarınızın da Rabbidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. Fakat onlar İlyas’ı tekzib ettiler. Muhakkak onlar hazırlanıb (cehenneme) götürüleceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Ancak Allah’ın ihlâs sahibi (mümin) kulları müstesnadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
129. Biz ona, sonradan gelenler içinde güzel bir yâd bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
130. Bizden saadet ve selamet olsun İlyas’a... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
131. Gerçekten biz, güzel amel işliyenleri böyle mükafatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
132. Doğrusu o, mümin kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
133. Şüphesiz Lût da gönderilen peygamberlerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
134. Hani hem onu, hem de ehlini toptan kurtarmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
135. Ancak (imansız zevcesi) bir koca karı azab içinde kalanlar arasında oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
136. Sonra diğerlerini helâk eyledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
137. (137-138) Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurdlarına ticaret maksadıyla gelib geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüb ibret almaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
138. (137-138) Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurdlarına ticaret maksadıyla gelib geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüb ibret almaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
139. Şüphesiz Yûnus da gönderilen peygamberlerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
140. Hani o, (kavmine vaad ettiği azab gelmeyince aralarında çıkıb) yüklü gemiye kaçmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
141. (Gemiye binince gemi durdu. O zaman, gemicilerin inancına göre geminin durması, aralarında kaçak bir kölenin bulunmasından ileri gelirdi. İşte kaçağı bulmak için aralarında) Kur’a çekti de mağlublardan oldu. (Bunun üzerine kendini denize attı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
142. (Kavminden kaçmış olduğundan ötürü) nefsini kınamış bir halde iken, hemen balık onu yuttu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
143. Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
144. Muhakkak (kabirlerden) dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
145. Hemen onu sahile attık, hasta idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
146. Üzerine (gölge vermek için) kabak cinsinden bir ağaç bitirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
147. Biz onu yüzbine, hatta daha ziyadesine peygamber göndermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
148. Nihayet (Yunus peygamberin gaybubetinde azab gören kavmi) ona iman ettiler de onları ömürlerinin sonuna kadar geçindirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
149. (Ey Rasûlüm), şimdi Mekke halkına sor: "- Kızlar Rabbinin de, oğullar onların mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
150. Yoksa biz, melekleri dişi yaratmışız da onlar şahid mi bulunuyorlarmış? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
151. Haberin olsun ki, onlar, uydurmalarından dolayı şöyle derler: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
152. "- Allah doğurdu." Mühahakkak ki onlar (sözlerinde) yalancıdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
153. (Yoksa Allah), kızları oğullara tercih mi etmiş? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
154. Ne oluyor size, nasıl (bu kadar kötü) hüküm veriyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
155. (Allah’ın evlâd edinmekten münezzeh olduğunu) hiç de mi düşünmezsiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
156. Yoksa, sizin (gökten inen) açık bir hüccetiniz, (kitabınız) mı var? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
157. Doğru söyliyenlerseniz, getirin kitabınızı... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
158. Bir de Mekke kâfirleri, Allah ile cinler (melekler) arasında tuttular bir hısımlık uydurdular. Gerçekten cinler bilirler ki, onlar yakalanıb cehenneme götürüleceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
159. Allah, onların isnad ettikleri bütün noksan vasıflardan münezzehtir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
160. Lâkin Allah’ın ihlâs sahibi (mümin) kulları müstesna; (onlar böyle noksan vasıfları söylemezler ve cehennemlik değildirler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
161. (Ey Mekke’liler), siz ve Allah’dan başka taptıklarınız, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
162. Allah’a karşı kimseyi kandırıb ifsad edemezsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
163. Meğer ki, (Allah’ın ezelî ilminde) cehenneme girecek kimse olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
164. (Cebrail şöyle dedi) "- Bizden (melekler topluluğundan) herkes için belli bir makam vardır, (orada Rabbine ibadet eder). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
165. Gerçekten biz, (Allah’ın emri karşısında) saf bağlayanlarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
166. Ve Muhakkak ki biz, (Allah’ı şanına lâyık olmayan şeylerden) tenzih edenleriz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
167. Doğrusu (Peygamberin gelmesinden önce Mekke halkı) şöyle diyorlardı: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
168. "- Eğer yanımızda evvelkilerin kitablarından bir kitab olsaydı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
169. Herhalde Allah’ın ihlas sahibi kullarından olurduk." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
170. Fakat şimdi onu, (Peygamber’i ve Kur’an’ı) inkâr ettiler. Artık ileride (başlarına gelecek azabı) bileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
171. Gerçekten elçilikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
172. "- Muhakkak onlar (peygamberler), bizzat onlar muzaffer olacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
173. Ve elbette bizim (mümin) askerlerimiz; muhakkak onlar galib geleceklerdir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
174. Onun için bir zamana kadar o kâfirlerden yüz çevir (Rasûlüm). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
175. Gözetle onları, yakında (kendilerine ne yapılacağını) görecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
176. Şimdi çabucak azabımızı mı istiyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
177. Fakat civarlarına (ansızın azab) indiği vakit, ne fenadır o kendilerine acı haber verilenlerin sabahı!... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
178. Yine sen (Ey Rasûlüm), bir zamana kadar onlardan yüz çevir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
179. Gör onları, yakında (azabı) göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
180. İzzet sahibi Rabbin, onların (uygunsuz) vasıflamalarından münezzehdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
181. Bütün peygamberlere selâm olsun; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
182. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster