1. Saflar halinde dizilenlere andolsun, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Haykırıp sürükleyenlere, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Zikir okuyanlara, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Tartışmasız, sizin İlahınız gerçekten birdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, doğuların da Rabbidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Şüphesiz Biz dünya göğünü ’çekici bir süsle’, yıldızlarla süsleyip-donattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Ve itaatten çıkmış her azgın şeytandan koruduk; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Ki onlar, Mele’i A’la’ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Ancak (sözü hırsızlama) çalıp-kapan olursa, artık onu da delip geçen ’yakıcı bir alev’ izler (ve yok eder). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Şimdi onlara sor: Yaratılış bakımından onlar mı daha zorlu, yoksa Bizim yarattıklarımız mı? Doğrusu Biz onları, cıvık-yapışkan bir çamurdan yarattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. "Bu, açıkça bir büyüden başkası değildir" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. "Veya önceki atalarımız da mı?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir; artık kendileri (diriltilmiş olarak) bakıp duruyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Derler ki: "Eyvahlar bize; bu, din günüdür." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. "Bu, sizin yalanladığınız (mü’mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. "Zulmedenleri, eşlerini ve taptıklarını biraraya getirip toplayın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. "Allah’tan başka (taptıklarını); artık onları cehennemin yoluna yöneltip götürün." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. "Ve onları durdurup-tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. (Onlara seslenilir:) "Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Hayır, bugün onlar teslim olmuşlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine soruyorlar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. "Gerçekten sizler bize sağdan (sağ duyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz." derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. (Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler mü’min kimseler değildiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. "Bizim üzerinizde zorlayıcı hiçbir gücümüz yoktu; hayır siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. "Böylece Rabbimiz’in sözü (yıkım ve azap va’di) üzerimize hak oldu. Şüphesiz, (azabı) tadıcılarız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. "Evet, sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Artık o gün onlar azapta ortaktırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Doğrusu Biz, suçlu-günahkarlara böyle yaparız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Çünkü onlara: "Allah’tan başka İlah yoktur" denildiği zaman, büyüklük taslarlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Hayır, o, hakkı getirmiş ve gönderilen (elçi)leri de doğrulamıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Şüphesiz, siz, acı azabı tadıcılarsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmayacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Ancak muhlis olan kullar başka. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Çeşitli-meyveler. Onlar ikram görenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Nimetlerle donatılmış (naim) cennetlerde. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Kaynaktan (doldurulmuş) kadehlerle çevrelerinde dolaşılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Bembeyaz; içenlere lezzet (veren bir içki). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri gözlü kadınlar vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Sanki onlar, saklı bir yumurta gibi (çarpıcı ve pürüzsüz). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Böyleyken, kimi kimine yönelmiş olarak, birbirlerine soruyorlar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Bir sözcü der ki: "Benim bir yakınım vardı." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. "Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. "Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. (Konuşan yanındakilere) Der ki: "Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Derken, bakıverdi, onu ’çılgınca yanan ateşin’ tam ortasında gördü. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Dedi ki: "Andolsun Allah’a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. "Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azap yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. "Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. "Yalnızca birinci ölümümüzden başka (öyle mi)? Ve biz azaba uğratılacak olanlar değil miymişiz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Şüphesiz, bu, asıl büyük ’kurtuluş ve mutluluğun’ ta kendisidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Böylece çalışanlar da bunun bir benzeri için çalışmalıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Nasıl, böyle bir konaklanma mı daha hayırlı yoksa zakkum ağacı mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Doğrusu Biz, onu kafirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Şüphesiz o, ‘çılgınca yanan ateşin’ dibinde bitip çıkar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Onun tomurcukları, şeytanların başları gibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Artık gerçekten, ondan yiyecekler böylelikle karınlarını ondan dolduracaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmış bir içkileri de vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Sonra onların dönecekleri yer, elbette (yine) çılgınca yanan ateştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Çünkü onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Kendileri de onları izleri üzerinde koşturup-duruyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Andolsun, Biz onlara uyarıcılar göndermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Uyarılanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Ancak muhlis olan kullar başka. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Andolsun, Nuh Bize (dua edip) seslenmişti de, ne güzel icabet etmiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Onu ve ailesini, o büyük üzüntüden kurtarmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Ve onun soyunu, (dünyada) onları da baki kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Alemler içinde selam olsun Nuh’a. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Gerçekten Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Şüphesiz o, Bizim mü’min olan kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Sonra diğerlerini suda boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Doğrusu İbrahim de onun (soyunun) bir kolundandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Hani o, Rabbine arınmış (selim) bir kalp ile gelmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizler neye tapıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. "Birtakım uydurma yalanlar için mi Allah’tan başka ilahlar istiyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. "Alemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. Sonra yıldızlara bir göz attı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. "Ben, doğrusu hastayım" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Böylelikle arkalarını çevirip ondan kaçmaya başladılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. "Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Çok geçmeden (halkı) birbirine girmiş durumda kendisine yönelip geldiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. Dedi ki: "Yontmakta olduğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. "Oysa sizi de, yapmakta olduklarınızı da Allah yaratmıştır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Böylelikle ona bir tuzak hazırlamak istediler. Oysa Biz, onları alçaltılmışlar kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. (İbrahim) Dedi ki: "Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim; O, beni hidayete erdirecektir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. "Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan et." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah, beni sabredenlerden bulacaksın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. "Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. İbrahim’e selam olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Şüphesiz o, Bizim mü’min olan kullarımızdandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. Biz ona, salihlerden bir peygamber olarak İshak’ı da müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. Ona ve İshak’a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. Andolsun, Biz Musa’ya ve Harun’a lütufta bulunduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. Onlara yardım ettik, böylece üstün gelenler oldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. Ve ikisine anlatımı-açık kitabı verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. Onları dosdoğru yola yöneltip-ilettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Sonra gelenler arasında da ikisine (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. Musa’ya ve Harun’a selam olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. Şüphesiz ikisi, Bizim mü’min olan kullarımızdandılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. Gerçekten İlyas da, gönderilmiş (peygamber)lerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. Hani kendi kavmine demişti ki: "Siz korkup sakınmaz mısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. "Siz Ba’le tapıp da Yaratıcıların en güzeli (olan Allah’ı) mı bırakıyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. "Allah ki, sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. Fakat onu yalanladılar; bundan dolayı gerçekten onlar, (azap için getirilip) hazır bulundurulacak olanlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Ancak, muhlis olan kullar başka. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
129. Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
130. İlyas’a selam olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
131. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
132. Şüphesiz o, Bizim mü’min olan kullarımızdandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
133. Gerçekten Lût da gönderilmiş (elçi)lerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
134. Hani Biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
135. Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
136. Sonra geride kalanları yerle bir ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
137. Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
138. Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
139. Şüphesiz Yunus da gönderilmiş (elçi)lerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
140. Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
141. Böylece kur’aya katılmıştı da, kaybedenlerden olmuştu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
142. Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
143. Eğer (Allah’ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
144. Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
145. Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
146. Ve üzerine, sık-geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
147. Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
148. Sonunda ona iman ettiler, Biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
149. Şimdi sen onlara sor: -Kızlar senin Rabbinin, erkek çocuklar onların mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
150. Yoksa onlar, şahidlik etmekteyken Biz melekleri dişiler olarak mı yarattık? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
151. Dikkat edin; gerçekten onlar, düzdükleri yalanlardan dolayı derler ki: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
152. "Allah doğurdu." Onlar, hiç şüphesiz, muhakkak yalan söyleyenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
153. (Allah,) Kızları, erkek çocuklara tercih mi etmiş? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
154. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
155. Hiç mi öğüt alıp-düşünmüyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
156. Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
157. Eğer doğru söylüyorsanız, öyleyse getirin kitabınızı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
158. Onlar, Kendisi’yle (Allah ile) cinler arasında bir soy-bağı kurdular. Oysa andolsun, cinler de onların gerçekten (azap için getirilip) hazır bulundurulacaklarını bilmişlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
159. Onların nitelendirdiklerinden Allah Yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
160. Ancak muhlis olan kullar başka. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
161. Artık siz de, tapmakta olduklarınız da. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
162. O’na karşı kimseyi fitneye sürükleyecek değilsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
163. Ancak kendisi çılgınca yanan ateşe girecek olan başka (onu sürüklersiniz). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
164. (Melekler der ki:) "Bizden her birimiz için belli bir makam vardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
165. "Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
166. "Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
167. Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
168. "Eğer yanımızda öncekilerden bir zikir (kitap) bulunmuş olsaydı." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
169. "Gerçekten bizler de, Allah’ın muhlis olan kullarından olurduk." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
170. Fakat (kitap gelince) onu tanımayıp-küfrettiler; yakında bileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
171. Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
172. Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
173. Ve hiç şüphesiz; Bizim ordularımız, üstün gelecek olanlar onlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
174. Öyleyse sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
175. Ve onları seyret; (azabı) yakında göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
176. Şimdi onlar, Bizim azabımızı mı acele istiyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
177. Fakat (azap) onların sahasına indiği zaman uyarılıp-korkutulanların sabahı ne kötü olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
178. Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
179. Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
180. Üstünlük ve güç (izzet) sahibi olan senin Rabbin, onların nitelendirdiklerinden Yücedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
181. Gönderilmiş (peygamber)lere selam olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
182. Ve alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster