1. And olsun saf saf dizilenlere. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Sürükleyip götürenlere, vazgeçirip alıkoyanlara. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Kitap okuyanlara. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Muhakkak sizin Tanrınız Bir’ dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şeylerin Rabbı’dır; doğuların da Rabbı’dır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Şüphesiz ki biz Dünya semâsını (veya en yakın semâyı) yıldızlarla süsledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Ve orayı itaatten çıkmış her azgın şeytandan koruduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Mele-i A’lâ’ya kulak verip dinleyemezler ve her yandan atılıp itilip kovulurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Onlar için devamlı azâb vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Ancak bir söz dinleyip kapan olursa, peşine çok parlak bir kıvılcım takılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Onlara bir sor: Kendilerini yaratmak mı daha zordur yoksa bizim yarattıklarımız (gökler, sistemler ve düzenler) mi ?.. Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Ne var ki sen onlara (onların Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Kendilerine öğüt verilince öğüt almazlar. ise (seninle) eğleniyorlar. inkâr ve inâdlarına) şaşıyorsun, onlar Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Bir acık belge (delil veya mu’cize) görseler, onunla alay ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Ve derler ki, bu açık bir sihirden başkası değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Biz öldüğümüz, toprak ve kemik (yığını) haline geldiğimiz zaman mı, biz (tekrar) dirilip kabirlerimizden kaldırılacağız?! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Ya önceki dede ve babalarımız da mı ?.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. De ki: Evet, hem de aşağılanıp rüsvay olduğunuz halde... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Bir tek haykırış yetecek; hemen (dirilip kalktıklarını) görürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Vay bize ! Bu hesap ve ceza günüdür, derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Evet, bu yalanladığınız (haklıyı haksızdan, zâlimi mazlumdan, mü’mini kâfirden ve münafıktan) ayırd etme günüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. (22-23) Toplayıp sürün mahşer yerine o zulmedenleri, eşlerini, yandaşlarını ve Allah’tan başka taptıklarını, hepsini Cehennem’in yoluna koyun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. (22-23) Toplayıp sürün mahşer yerine o zulmedenleri, eşlerini, yandaşlarını ve Allah’tan başka taptıklarını, hepsini Cehennem’in yoluna koyun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Ve onları (belli bir noktada durdurup alıkoyun) çünkü onlar mutlaka sorguya çekileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Ve onlara: «Size ne oldu da birbirinize yardım edemiyorsunuz ?» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Hayır, onlar bugün (ister istemez) teslimiyet içindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Birbirlerine yönelip soruşturmaya başlarlar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Siz bize sağ taraftan (dinî açıdan) geliyordunuz, derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. (Diğerleri), yok, sizler aslında inanmamıştınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Bizim sizin üzerinizde bir sultamız olmadı, ama siz, azıp sapıtan bir millettiniz, derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Bu yüzden Rabbınızın hakkımızdaki sözü yerine geldi. Şüphesiz ki artık onu tadıp duracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Evet, sizi biz azdırdık. Çünkü biz kendimiz azgınlar idik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Doğrusu onların hepsi o gün azâbda ortaktırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Şüphesiz biz, suçlu günahkârlara böyle muamele ederiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Çünkü onlara : «Allah’tan başka tanrı yoktur» denildiği zaman büyüklük taslayıp (bunu kabul etmeyi gururlarına yediremediler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Ve derlerdi ki: Deli bir şâir için hiç tanrılarımızı bırakır mıyız ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Hayır, (O, deli değildir). O, hakk ile gelmiş ve peygamberleri tasdîk etmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Ve sizler, elbette elem verici azabı tadacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Ve ancak siz, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Ancak Allah’ın (imân temeli üzerinde gelişip) iyi niyetli, gösterişten uzak, samimi kulları müstesna.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. İşte bunlar için bilinen, belirlenen bir rızık vardır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. (42-43) Meyveler (sunulur) ve kendileri Nîmet Cennet’inde (veya Naîm Cenneti’nde) ağırlanırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. (42-43) Meyveler (sunulur) ve kendileri Nîmet Cennet’inde (veya Naîm Cenneti’nde) ağırlanırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Kanepeler üstünde karşılıklı otururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Pınardan dolu kâseler ile etraflarında dolaşılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Bembeyaz, içenlere lezzet verir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. İçinde tiksindirici hiçbir şey yoktur ve onlar bundan sarhoş da olmazlar, kendilerinden de geçmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Yanlarında bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş iri gözlü (huriler) bulunur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Sanki onlar(ın her biri) saklı bir yumurta (gibi pürüzsüz). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Birbirlerine yönelip sorarlar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Onlardan bir sözcü şöyle der: Doğrusu bir yakınım vardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Bana, «cidden sen de mi inananlardansın, (söylenen şeyleri tasdîk edenlerdensin) ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Biz mi ölüp toprak ve kemik yığını haline geldiğimizde (yeniden dirilip) hesap ve ceza göreceğiz ?» diyordu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. (54-55) Bir diğeri, «onun ne durumda olduğunu bilir misiniz» Derken bakar da onu Cehennem’in ortasında görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. (54-55) Bir diğeri, «onun ne durumda olduğunu bilir misiniz» Derken bakar da onu Cehennem’in ortasında görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. «Allah’a yemin olsun ki, neredeyse beni de mahvedecektin,» der. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Eğer Rabbimin (bana şuur ve anlayış veren) nimeti olmasaydı, elbette ben de (azaba) hazır duruma getirilenlerden olurdum. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. (58-59) (Onlar artık o gün) biz birinci ölümümüzden başka bir daha ölmeyeceğiz ve biz azaba da uğratılmayacağız değil mi ? (Derler.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. (58-59) (Onlar artık o gün) biz birinci ölümümüzden başka bir daha ölmeyeceğiz ve biz azaba da uğratılmayacağız değil mi ? (Derler.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Şüphesiz ki bu büyük bir kurtuluştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. (Dünya’da) çalışanlar bunun gibi bir kurtuluş için çalışsınlar ! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Nasıl, böyle bir nimete konmak mı daha hayırlıdır, yoksa Zakkum ağacı mı ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Şüphesiz ki biz o ağacı zâlimler için bir fitne (bir dert ve kaygı) kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. O bir ağaçtır ki Cehennem’in tâ dibinden çıkar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Tomurcukları (veya meyveleri) şeytanların başlarına benzer. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Onlar (Cehennem’dekiler) mutlaka ondan yiyecekler de karınlarını onunla dolduracaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Sonra da bunun üzerine onlar için iyice kaynar bir su ile karışık bir içecek var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Sonra elbette dönecekleri yer yine Cehennem’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Çünkü onlar babalarını sapıklık içinde buldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Onların izleri üzerinde koşturup durdular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Ve and olsun ki, onlardan önce gelip geçenlerin çoğu da sapıtmıştı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. And olsun ki, biz onlara uyarıcı peygamberler göndermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Artık sen, o uyarılanların sonunun ne olduğuna bir bak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Ancak iyi niyetli, samimi, gösterişten uzak, kendini hakka veren Allah kulları müstesna.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. And olsun ki, Nûh bize seslenip hâlini arzetmişti; Onun seslenişindeki isteğini kabul edenler ne güzeldir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Biz, onu da, aile ve dostlarını da o büyük sıkıntı ve üzüntüden kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Hem onun soyunu (yeryüzünde) baki kalanlar kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Sonra gelenler içinde Onun (şerefli ismini) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Âlemler (Dünya milletleri) içinde Nuh’a selâm olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Şüphesiz ki biz, iyiliği, yararlı işleri huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Çünkü O, gerçekten bizim mü’min kullarımızdan idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Sonra (inkâr içinde kalan) diğerlerini (tufanda) boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Şüphesiz ki Nuh’un açmış olduğu yolda yürüyenlerden biri de İbrahim’di. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Hani O, Rabbına arınmış, esenliğe ermiş bir gönül ile geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Hani babasına ve kendi milletine, «nelere tapıyorsunuz ?» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Allah’ı bırakıp birtakım sahte ilâhları mı arzuluyorsunuz ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. O takdirde âlemlerin Rabbını ne sanıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. (88-89) Sonra yıldızlara manalı bakış baktı ve (putlardan nefret ettiğini imâ ederek) «doğrusu ben hastayım» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. (88-89) Sonra yıldızlara manalı bakış baktı ve (putlardan nefret ettiğini imâ ederek) «doğrusu ben hastayım» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Bunun üzerine milleti, ona arkalarını dönüp ayrıldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Sonra İbrâhim gizlice onların tanrılarına yönelip yaklaştı ve, «yemek yemez misiniz ?» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. «Neden konuşmuyorsunuz ?» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Sonra üzerlerine yürüdü ve sağ eliyle vurup kırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Az sonra milleti birbirine girerek İbrahim’e doğru geldiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. İbrâhim onlara:«Yontup şekillendirdiğiniz şeylere mi tapıyorsunuz ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Sizi de yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır,» dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Onlar, «bunun için bir bina yapın da (içine odun yakın ve) kendisini o Cehennem gibi ateşe atın» dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Böylece Ona bir tuzak kurmayı plânladılar. Biz de onları alaşağı edip daha da alçalttık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Ve İbrâhim, şüphesiz ben Rabbıma gidiyorum, O bana doğru yolu gösterir, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Ey Rabbim! Bana iyi-yararlı kişilerden olacak (bir evlâd) bağışla, diye duâ etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Biz de O’nu çok sabırlı, zarif ve yumuşak huylu bir oğul ile müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. Çocuk Onun yanında yürüyüp konuşabilme cağına gelince, İbrâhim ona şöyle dedi: Oğulcağızım ! Doğrusu ben rüyamda seni boğazladığımı görüyorum. Bir bak, bu hususta görüşün ne ? O da : Babacığım ! Sen emredildiğini yap. Beni —İnşaallah— sabredenlerden bulacaksın, dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Bunun üzerine her ikisi de (hakkın buyruğuna) teslimiyet gösterdiler ve O, oğlunu alnı üzeri yere yatırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. (104-105) Biz de Ona şöyle seslendik : Ey İbrâhim! Rüyayı cidden gerçekleşirdin. Şüphesiz biz, iyiliği, güzelliği, yararlı işleri huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. (104-105) Biz de Ona şöyle seslendik : Ey İbrâhim! Rüyayı cidden gerçekleşirdin. Şüphesiz biz, iyiliği, güzelliği, yararlı işleri huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Şüphesiz bu, açık bir imtihan idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. Ve onun yerine fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Sonrakiler arasında onu (onun şerefli ismini) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. Selâm İbrahim’e olsun ! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Biz, iyiliği, güzelliği, yararlı işleri huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Şüphesiz o, bizim mü’min kullarımızdandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. Ve biz ona İshâk’ı da iyi-yararlı kişilerden sayılan bir peygamber olarak müjdeledik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. Onu da, İshâk’ı da mübarek kıldık (üzerlerine feyiz, bereket ve rahmet indirdik). İkisinin soyundan iyiler de vardır; kendine açıkça zulmeden de vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. And olsun ki, biz, Musâ İle Harun’a (peygamberliğin) bereketli nîmetini verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. İkisini de, milletlerini de büyük bir sıkıntı ve üzüntüden kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. Kendilerine yardım ettik ve onlar da bu sayede üstünlük sağladılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. İkisine (hükümleri rahatlıkla anlaşılır) çok açık kitap verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. İkisini de dosdoğru yola ilettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Sonrakiler arasında ikisini (ikisinin şerefli ismini) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. Selâm Musâ ile Harun’a olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. Şüphesiz biz, iyiliği, yararlı işleri, güzelliği huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. İkisi de elbette bizim mü’min kullarımızdandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. Şüphesiz İlyâs da gönderilen peygamberlerdendir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. Hani o, kendi kavmine, «siz (Allah’tan) korkup (putlara tapmaktan, kötülük işlemekten) sakınmaz mısınız ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. (125-126) Siz, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbı olan Allah’ı, yaratanların o en güzelini bırakıp da Ba’l’e mi tapıp yalvarıyorsunuz?» demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. (125-126) Siz, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbı olan Allah’ı, yaratanların o en güzelini bırakıp da Ba’l’e mi tapıp yalvarıyorsunuz?» demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. Onu yalanladılar. Çünkü o inkarcılar da şüphesiz (Cehennem’e atılmak üzere) hazır duruma getirileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Ancak Allah’ın iyi niyetli samimi, gösterişten uzak (inanan) kulları müstesna.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
129. Biz sonrakiler arasında İlyâs’ı (onun şerefli ismini) bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
130. Selâm Âl-i Yâsîn’e (Yâsîn ailesine, hem İlyâs’a, hem inanan kavmine) olsun ! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
131. Şüphesiz biz iyiliği, güzelliği, yararlı işlerde bulunmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
132. Doğrusu o, bizim mü’min kullarımızdandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
133. Şüphesiz Lût da gönderilen peygamberlerdendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
134. Hani biz onu da, ailesini de tamamen kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
135. Ancak geride kalanlardan bir yaşlı kadın müstesna.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
136. Sonra da geride kalan (ahlâksız inkarcıları) kökünden yıkıp yerle bir ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
137. (137-138) Ve siz (ey yaşayanlar!) sabah akşam onların kalıntılarına uğrar geçersiniz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
138. (137-138) Ve siz (ey yaşayanlar!) sabah akşam onların kalıntılarına uğrar geçersiniz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
139. Şüphesiz Yûnus da gönderilen peygamberlerdendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
140. Hani bir vakit dolu bir gemiye kaçmıştı da, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
141. (Gemiciler) kur’a çekmişti, kur’a Ona düşmüştü, yenilgiye uğrayanlardan olmuştu (bu yüzden denize atılmıştı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
142. Yûnus kendi kendini kınarken büyük bir balık onu yutuvermişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
143. (143-144) Eğer O,Tanrı’yı çokça tesbîh edenlerden olmasaydı, (insanların) dirilip kalkacağı güne kadar balığın karnında kalırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
144. (143-144) Eğer O,Tanrı’yı çokça tesbîh edenlerden olmasaydı, (insanların) dirilip kalkacağı güne kadar balığın karnında kalırdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
145. Onu çıplak bir sahile attık, hasta idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
146. Üzerine (gölge yapsın diye) sık ve geniş yapraklı (kabak ya da sarmaşıkgillerden) bir bitki bitirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
147. Ve onu yüzbin veya daha fazla bir topluluğa peygamber olarak gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
148. Onlar da artık Ona imân ettiler. Bu sebeple biz de onları bir süreye kadar yararlandırıp geçindirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
149. (Ey Peygamber!) Putperest müşriklere sor: Kızlar Rabbın’ın, oğlanlar onların mı ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
150. Yoksa biz melekleri dişiler olarak yaratmışız da onlar şâhidler mi bulunuyorlarmış ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
151. (151-152) Haberiniz olsun ki, onlar cidden yalan uydurmalarından, «Allah doğurdu» diyorlar ve gerçekten onlar yalancılardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
152. (151-152) Haberiniz olsun ki, onlar cidden yalan uydurmalarından, «Allah doğurdu» diyorlar ve gerçekten onlar yalancılardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
153. (Hâşâ Allah), kızları oğullara tercîh etmiş, öyle mi ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
154. Size ne oluyor, nasıl hükmediyorsunuz ?! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
155. İyice düşünmez misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
156. Yoksa sizin açık bir belge ve deliliniz mi var ? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
157. Doğru kişilerden iseniz haydi kitabınızı getirin (de göreyim). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
158. Bunlar, Allah ile cinler arasında bir de hısımlık uydurdular. Halbuki cinler de onların mutlaka azaba hazır duruma getirileceklerini bilmektedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
159. Allah, onların iddia ve isnad ettikleri sıfatlardan yücedir, münezzehtir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
160. Ancak Allah’ın iyi niyetli, samimi, gösterişten uzak (mü’min) kulları müstesna. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
161. (161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem’e girecek olanlar dışında, Allah’a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
162. (161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem’e girecek olanlar dışında, Allah’a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
163. (161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem’e girecek olanlar dışında, Allah’a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
164. (Melekler), «bizden her birimiz için belli-belirli bir makam vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
165. Ve bizler mutlaka saf saf dururuz, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
166. Ve şüphesiz bizler durmadan tesbîh ederiz,» (derler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
167. (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah’ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
168. (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah’ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
169. (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah’ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
170. (Kitap indirilince) onu red ve inkâr ettiler. İleride (bu dönekliğin sonunun nereye varacağını) bileceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
171. (171-172) And olsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında şu sözümüz sübut bulup gerçekleşmiştir: «Elbette onlar (peygamberler) yardım göreceklerdir.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
172. (171-172) And olsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında şu sözümüz sübut bulup gerçekleşmiştir: «Elbette onlar (peygamberler) yardım göreceklerdir.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
173. «Ve şüphesiz bizim ordumuz mutlaka galib geleceklerdir.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
174. Artık sen onlardan bir süreye kadar yüzçevir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
175. Onların sonunun ne olacağını gör, onlar da göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
176. Azabımızın hemen gelmesini mi istiyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
177. Azâb onların sahasına indiği zaman, o uyarılan (nankör inkârcı)ların sabahı ne kötü olur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
178. Ve sen bir süre onlardan yüzçevir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
179. (Sonlarının ne olacağını) gör, kendileri de yakında göreceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
180. Çok üstün, çok güçlü olan Rabbin, onların vasfedegeldiklerinden yücedir, münezzehtir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
181. Selâm, gönderilen peygamberlere olsun ! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
182. Hamd de âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster