فَمَا لَنَا مِنْ شَافِعِينَ
Fe ma lena min şafiıyn
Kelime
Anlamı
Kökü
فَمَا
artık yoktur
لَنَا
bizim
مِنْ
شَافِعِينَ
şefa’atçilerimiz

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Artık ne şefâatçilerden bir şefâatçi var bize.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ama şimdi, ne bir arka çıkanımız var,

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    ’’Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var’’.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "Şefaatçimiz de yok."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Artık bizim şefaatçilerimiz yok.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Artık bizim için ne bir şefaatçi var,"

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Artık bizim için ne şefaatçılar var,

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (100-101) Artık (bugün için) ne şefaatçilerimiz vardır, ne de candan sıcak bir dostumuz...

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (100-101) “İşte bu yüzden artık bizim için ne şefaatçiler var, ne de yakın bir dost.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    "İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (100-101) Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var, ne de yakın bir dostumuz.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    "Şimdi bizim ne şefaatçimiz var."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    «Bak bizim için ne şefaatçiler var,»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Şimdi bizim bir şefaatçimiz yok.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Artık bizim için ne bir şefaatçi var."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    "Artık bizim için ne bir şefatçi var."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Artık bizim için ne şefaatçiler (den bir kimse),

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (100-101) `Şimdi artık bizim, ne şefâatçilerimiz, ne de yakın bir dostumuz vardır!`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Şimdi bize şefaat eden kimse yoktur.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    "Artık şu an bize yardım (şefaat) edebilecek kimse yok. "

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Artık bizim için bir şefaatçi yoktur.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Artık bizim için ne bir şefaatçi var…"

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ama şimdi ne bir arka çıkanımız var,

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    gel gör ki, şimdi bize arka çıkan ne bir kimse var

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (100-101) «Artık bize ne şefaat edicilerden var. Ne de yakın bir dost var.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    "Şimdi artık bizim şefaatçilerimiz yoktur. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Artık bizim şefaatçilerimiz yoktur.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Şimdi bizim bir şefaatçimiz yok.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Şimdi artık bizim ne şefâ’atçilerimiz var",

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Şimdi, bir şefaatçimiz de yok..

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    «Artık bizim için ne bir şefaatçi var,»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    "Artık ne şefaatçilerimiz var,

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "´Now, then, we have none to intercede (for us),