1. Ta-Sin-Mim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Bunlar, kendi içinde apaçık ve tutarlı olan ve gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan ilahi kelamın mesajlarıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. (İnsanların bir kısmı, ulaştırdığın mesaja) inanmıyorlar diye (üzüntüden) neredeyse kendini tüketeceksin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Eğer dileseydik, onlara gökten öyle bir alamet indirirdik ki, onun karşısında boyunları bükülür, hemen baş eğerlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. (Ama Biz böyle olsun istemedik:) ve bu yüzden, onlar da, ne zaman Rahman’dan hatırlatıcı, uyarıcı yeni bir mesaj gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Nitekim, işte (bu mesajı da) yalanladılar. Ama alay edip durdukları şeyin tahakkuku yakında bütün açıklığıyla onların karşısına çıkarılacak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Peki bunlar, yeryüzüne hiç bakıp da düşünmediler mi: orada her çeşitten nice güzel (hayat) türleri çıkarmışız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Şüphesiz, bunda (insanlar için çıkarılacak) bir ders vardır; ama onlardan çoğu (buna) inanmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Oysa, senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Ve (hatırla,) hani, Rabbin Musa’ya: "Şu zalimler toplumuna git!" diye seslenmişti, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. "Şu Bana karşı sorumluluk bilincinden uzaklaşan Firavun toplumuna!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. (Musa:) "Ey Rabbim!" diye cevap verdi, "Doğrusu, beni yalanlamalarından korkuyorum, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. ve göğsümün daralacağından ve dilimin dolaşacağından (korkuyorum); bu yüzden, (bu emri) Harun’a tevdi et. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Üstelik, onların benim aleyhime ciddi bir suçlamaları da var ortada; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. (Allah:) "Hayır, asla!" dedi, "Yine de, siz ikiniz mesajlarımızla gidin; (yapacağınız çağrıyı) izlemek üzere Biz de sizinle beraberiz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Haydi, şimdi ikiniz de Firavun’a gidin ve ona deyin ki: ’Biz alemlerin Rabbinden bir mesaj getiriyoruz: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. İsrailoğulları’nı bırak, bizimle gelsinler!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. (Fakat Musa mesajını Firavun’a tebliğ edince, Firavun:) "Biz seni çocukken yanımızda yetiştirmemiş miydik?" dedi, "Ve sen ömrünün pek çok yılını bizim aramızda geçirmemiş miydin? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Ama sonunda yapacağını yaptın ve nankör biri oldu(ğunu gösterdi)n!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. (Musa:) "Evet, o fiili daha ne yaptığımı bilmez biriyken işledim" dedi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. "ve sizin yanınızdan kaçtım, çünkü sizden korkuyordum. Ama daha sonra bana Rabbim (doğruyla eğri arasında) hüküm verebilme yeteneği bahşetti; ve beni elçiler(in)den biri yaptı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Ve o başıma kaktığın iyiliğe gelince, bu İsrailoğulları’nı köleleştirmenin bir sonucu (değil mi)ydi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Firavun: "Bu alemlerin Rabbi de kim oluyor?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. (Musa:) "Eğer gerçekten (doğruyu) öğrenmek ve (onu) yürekten benimsemek istiyorsanız (söyleyeyim;) göklerin, yerin ve bu ikisi arasında var olan her şeyin Rabbi(dir O)!" diye cevap verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. (Firavun,) çevresindekilere: "(Onun ne dediğini) duydunuz mu?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. (Ve Musa:) "O sizin de Rabbinizdir, göçüp gitmiş atalarınızın da!" diye devam etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. (Firavun:) "Bu size gönderil(diğini iddia eden) rasulünüz düpedüz bir deli, bir kaçık!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. (Fakat Musa sözlerine devamla:) "Doğunun, batının ve bu ikisi arasında kalan her yerin Rabbidir O; tabii (bunu) eğer aklınızı kullanırsanız (kavrayabilirsiniz)!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. (Firavun:) "Bak", dedi, eğer benden başka bir tanrı benimsersen, seni mutlaka hapse attırırım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. (Musa:) "Size gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan bir şey getirmiş olsam da, öyle mi?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. (Firavun:) "Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, çıkar ortaya o dediğini!" diye cevap verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Bunun üzerine (Musa) asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler, (her haliyle) düpedüz bir yılan! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Sonra elini ortaya çıkardı; bakanlar ne görsünler, bembeyazdı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. (Firavun) çevresindeki seçkinlere: "Doğrusu bu gerçekten çok bilgili bir büyücü" dedi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. "büyüsünün gücüyle sizi ülkenizden çıkarmak istiyor. Bu durumda ne tavsiye edersiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. "Onu ve kardeşini bir süre alıkoy" dediler, "bu arada, şehirlere haberciler gönder, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. hüner sahibi bütün büyücüleri toplayıp sana getirsinler". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Ve böylece büyücüler belli bir günün belirli bir saatinde bir araya geldiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Ve halka da "Hepiniz toplandınız mı?" denildi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. "Çünkü, umarız ki, üstün gelen büyücüler olursa onların (hükmüne) uyarız". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Büyücüler geldiklerinde, Firavun’a: "Eğer biz üstün gelirsek, doğrusu büyük bir mükafatı hak etmiş oluruz, değil mi?" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. (Firavun;) "Elbette", diye cevap verdi, "o takdirde, gerçekten de benim gözdelerim arasında yer alacaksınız". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. (Ve) Musa onlara: "Ne atacaksanız atın!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Bunun üzerine onlar da halatlarını ve asalarını yere bıraktılar ve "Firavun’un sayesinde, üstün gelen mutlaka biz olacağız" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. (Onların) ardından Musa da asasını atınca, bir de ne görsünler, onların bütün o düzenbazlıklarını yutmasın mı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Bu durum karşısında büyücüler hemen yere kapanarak Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. "Biz alemlerin Rabbine inandık!" dediler, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. "Musa’nın ve Harun’un Rabbine!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. (Firavun:) "Ben size izin vermeden ona inanıyorsunuz, öyle mi?" diye çıkıştı, "Size büyüyü öğreten ustanız bu olmalı mutlaka! Fakat yakında (benim intikamımı) göreceksiniz: içinizden çoğunun ellerini ayaklarını kestireceğim, hepinizi astıracağım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Onlar da: "Hayır, (sen bize) bir zarar veremezsin" diye karşılık verdiler, "(çünkü) er geç Rabbimize döneceğiz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. İnananların ilkleri olmamızdan ötürü Rabbimizin hatalarımızı bağışlayacağını umarız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Ve derken, Musa’ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; çünkü mutlaka takip edileceksiniz!" diye vahyettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Bu arada Firavun şehirlere münadiler çıkarıp Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. (tebaasına:) "Bu (İsrailoğulları) soysuz, sefil bir topluluk; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. fakat kalpleri bize karşı kin ve nefretle dolu; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. çünkü (görüyorlar ki) biz birlik bütünlük içindeyiz ve her türlü tehdit ve tehlikeye karşı hazırlıklıyız; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. bunun içindir ki onları bağlar(ın)dan bahçeler(in)den, pınar başlarından çıkarıp attık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. zenginlikler(in)den, nüfuz ve statülerinden (yoksun bıraktık)!" diyerek (onları İsrailoğulları’na karşı harekete geçirdi). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Olaylar böyle gelişti; fakat (Firavun’un çekip aldığı bütün) bu şeylere (zaman içinde) İsrailoğulları’nın yeniden kavuşmasını sağladık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Ve sonunda (Mısırlılar) gün doğarken onlara yetiştiler; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. İki topluluk birbirinin görüş alanına girdiklerinde Musa’nın yandaşları: "İşte yakalandık!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. (Musa:) "Hayır, asla! Rabbim benimle beraber" dedi, "bana mutlaka bir çıkış yolu gösterecektir!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Bunun üzerine, Musa’ya: "Asanla denize vur!" diye vahyettik. (Musa söyleneni yapınca) deniz ortadan yarıldı; öyle ki, açılan yolun her iki yanında sular koca dağlar gibi yükseldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Ve kovalayanları (da) oraya yaklaştırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Öyle ki, (sonunda) Musa ve beraberindekileri kurtardık, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. ama ötekileri sulara gömüverdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Bu (kıssada), şüphesiz, (bütün insanlar için) bir ders vardır; velev ki onlardan çoğu inanmasa da. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Ve gerçek şu ki, senin Rabbin, çok acıyan esirgeyen O yüceler yücesidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Onlara İbrahim’in başından geçenleri de anlat. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Hani, o babasına ve kavmine "Nelere kulluk ediyorsunuz?" diye sormuştu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Onlar da: "Putlara kulluk ediyoruz" diye karşılık verdiler, "ve her zaman, kendini onlara adamış kimseler olarak kalacağız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. (İbrahim:) "Peki, yalvarıp yakardığınız zaman sizi işittiklerine, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. yahut size fayda ya da zarar verebildiklerine (gerçekten inanıyor musunuz)?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. "Ama" diye çıkıştılar, "biz atalarımızı da bunu yapıyor gördük!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. (İbrahim:) "Peki" dedi, "(bu) taptığınız şeylere (başınızı kaldırıp da) hiç bakmadınız mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Sizler ve sizden önceki atalarınız, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. "İmdi, (bana gelince, ben biliyorum ki,) şüphesiz (bu düzmece tanrılar) benim düşmanlarımdır, (ve benim için) alemlerin Rabbinden başka (tanrı yoktur); Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. beni yaratan da, bana doğru yolu gösteren de O’dur; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. ve beni yediren de, içiren de O’dur; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. ve hasta olduğum zaman beni iyileştiren, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. ve beni öldürecek olan ve sonra yeniden diriltecek olan (hep) O’dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Ve Hesap Günü’nde hatalarımı bağışlamasını umduğum kimse de O’dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. "Ey Rabbim! Bana (doğruyla eğrinin ne olduğuna) hükmedebilme bilgi ve yeteneğini bağışla ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. ve gerçeği benden sonrakilere ulaştırabilme gücü ver bana; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. ve beni o nimetlerle dolu bahçenin varislerinden biri yap! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. "Ve babamı bağışla; çünkü, o gerçekten yolunu şaşıranlar arasında. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. "Ve o herkesin kaldırılacağı Gün beni utandırma; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. o Gün ki, ne malın mülkün, ne de çoluk çocuğun bir yararı olmayacaktır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. yalnızca Allah’ın huzuruna kötülükten korunmuş bir kalple çıkanlar (kurtulacaktır)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Çünkü, (o Gün) cennet, Allah’a karşı sorumluluk bilinci duyanlara yaklaştırılacaktır, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. cehennemse büyük azgınlıklar içinde yitip gitmiş olanların karşısına çıkarılacaktır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Ve onlara: "Nerede sizin bütün o tapınıp durduklarınız?" diye sorulacaktır, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. "(Hani), o Allah’tan başka (tanrı yerine koyduklarınız)? Onlar, bakalım, size yahut kendilerine yardım edebilecekler mi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Pek tabii onlar da, azgınlık içinde yitip gidenler de, hepsi üst üste cehenneme tıkılacaklar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. ve İblis’in bütün avenesi..! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. O Gün orada onlar, birbirlerini suçlayarak derler ki: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. "Allah şahittir ki, biz apaçık bir sapıklık içindeydik, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. çünkü, siz(in gibi yaratılmış varlıklar)ı alemlerin Rabbiyle bir tutuyorduk; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. yine de (sizi tanrılaştırarak) yoldan çıkmamıza günah (önderlerimiz) sebep oldu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Ama şimdi ne bir arka çıkanımız var, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. ne de candan bir dostumuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. N’olurdu, (o hayata) bir kere daha dönebilseydik de inananlardan olsaydık!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Şüphesiz bütün bunlarda (insanlar için) bir ders vardır, onların çoğu (buna) inanmasa da. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Ve şüphesiz senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Nuh toplumu (da) peygamberlerini yalanladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. Kardeşleri Nuh onlara: "Allah’a karşı sorumluluk bilinci duymaz mısınız?" dedi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. "Bakın, ben (O’nun tarafından) size (gönderilmiş) güvenilir bir elçiyim: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. öyleyse artık Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve benim izimden yürüyün!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. "Hem bunun için sizden (dünyevi) bir karşılık da gözlemiyorum; hak ettiğim karşılığı (vermek) alemlerin Rabbinden başkasına düşmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Öyleyse artık Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve benim izimden yürüyün!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. "(Toplumun) en aşağı tabakasından insanların senin ardına düştüğünü göre göre tutup sana mı inanacağız?" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. (Nuh:) "Ben onların (bana gelmeden önce) neler yaptıklarını bilmem" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. "Eğer iyi düşünecek olursanız, onları yargılamak ancak Rabbime düşer! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. Bunun içindir ki, inandığını söyleyenleri yanımdan kovacak değilim; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. ben sadece (gerçekleri) apaçık dile getiren bir uyarıcıyım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. (İnanmayanlar:) "Ey Nuh!" dediler, "Eğer (bu iddialarına) son vermezsen, mutlaka taşlanacaksın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. (Bunun üzerine Nuh:) "Ey Rabbim!" dedi, "İşte kavmim beni yalanladı; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. bunun için, benimle onlar arasındaki gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koy; beni ve benimle beraber olan müminleri kurtar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Ve bunun üzerine Biz de, onu ve onunla beraber olanları dopdolu bir gemi içinde kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. Sonra da, geride kalanları sulara gömüverdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. Şüphesiz bu (kıssada insanlar için) bir ders vardır, onların çoğu (buna) inanmasa da. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. Ve şüphesiz senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. (Ve) Ad toplumu (da) gönderilen elçilerden (birini) yalanladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. Hani, kardeşleri Hud onlara: "Artık, Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. "Bakın, ben size (Allah’ın gönderdiği) güvenilir bir elçiyim; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. öyleyse, artık Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve bana itaat edin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. Hem, ben sizden bunun için (dünyevi) bir karşılık da beklemiyorum; benim hak ettiğim karşılığı vermek alemlerin Rabbinden başkasına düşmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Her tepede cehalet eseri, (putperestçe) anıtlar, tapınaklar mı yükselteceksiniz Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
129. Ve sonsuza kadar yaşayacağınız kuruntusuyla, sapasağlam malikaneler mi edineceksiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
130. Ve (başkalarının hukukuna) el uzattığınız zaman, hiçbir sınır tanımadan, hep böyle zorbalık mı yapacaksınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
131. "Öyleyse, Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve bana itaat edin, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
132. düşünebileceğiniz bütün (iyilikleri) size sağlayan (Allah’tan) yana duyarlı olun; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
133. size sürüler ve çocuklar veren, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
134. size bahçeler ve pınarlar veren (Allah’tan yana)... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
135. Doğrusu, ben sizin için o büyük ve zorlu günün azabından korkuyorum!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
136. (Ama bütün bu uyarılara karşı onlar:) "Bize öğüt veriyor olsan da, olmasan da, bizim için fark etmez!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
137. "Bu (benimsediğimiz tutum) atalarımızın tutumundan başka bir şey değil ki..! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
138. Hem, (bu yüzden) azaba uğrayacak da değiliz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
139. İşte o’nu böyle yalanladılar; ve bunun üzerine Biz de onları yok ettik. Bu (kıssada da insanlar için) mutlaka, bir ders vardır, onlardan çoğu (buna) inanmasa da... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
140. Ve şüphesiz senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
141. (Ve) Semud toplumu (da) gönderilen elçilerden (birini) yalanladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
142. Hani, onlara (da) kardeşleri Salih, "Artık Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
143. "Bakın ben (O’nun tarafından) size gönderilen güvenilir bir elçiyim; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
144. öyleyse, artık Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve bana itaat edin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
145. Üstelik, ben sizden herhangi bir karşılık da istiyor değilim; benim hak ettiğim karşılığı vermek alemlerin Rabbinden başkasına düşmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
146. Bu bulunduğunuz hal üzere hep böyle güvenlik içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
147. Bu bahçeler içre ve bu pınar başlarında; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
148. bu ekinler, bu zarif görünüşlü ince sürgünlü hurmalıklar arasında... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
149. Ve dağlarda hep böyle ustalıkla evler yontabileceğinizi (mi sanıyorsunuz)? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
150. Öyleyse, artık Allah’tan yana bilinç ve duyarlık gösterin ve bana itaat edin; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
151. ölçüyü aşanların sözüne uymayın; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
152. o ölçüyü aşanlar ki, yeryüzünde düzen ve uyum sağlayacaklarına bozgunculuk yaparlar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
153. (Salih’in kavmi:) "Sen mutlaka büyülenmiş birisin!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
154. "Bizim gibi ölümlü bir insandan başka bir şey değilsin! Eğer doğru sözlü biriysen, bize bir alamet getir (de görelim)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
155. (Salih:) "(İşte) şu dişi deve; su içme hakkı (belirli bir gün) onun, belirli günlerde de sizindir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
156. öyleyse, sakın ona bir kötülük yapmayın, yoksa büyük, çetin bir günün azabı gelip sizi bulur!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
157. Bütün bu uyarılara rağmen onlar yine de o deveyi hoyratça boğazladılar; ama bunu yaptıklarına (çok geçmeden) pişman oldular; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
158. çünkü (Salih’in önceden haber verdiği) azap onları kıskıvrak yakaladı. Şüphesiz bu (kıssada da insanlar için) bir ders vardır; onlardan çoğu (buna) inanmasalar da... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
159. Ve şüphesiz senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
160. (Ve) Lut toplumu (da) gönderilen elçilerden (birini) yalanladı; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
161. hani, kardeşleri Lut onlara: "Allah’a karşı sorumluluk bilinci duymaz mısınız?" demişti, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
162. "Bakın, ben (O’nun tarafından) size gönderilen güvenilir bir elçiyim; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
163. öyleyse, artık Allah’tan yana bilinç ve duyarlık gösterin ve bana itaat edin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
164. Üstelik ben sizden herhangi bir karşılık da istiyor değilim; benim hak ettiğim karşılığı vermek alemlerin Rabbinden başkasına düşmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
165. İnsanların içinden (tab’an ve hukuken meşru olan cinsi bırakıp da) erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
166. Hem de, Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizden uzaklaşarak? Yoo, siz her türlü ölçüyü aşan azgın bir toplumsunuz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
167. "Ey Lut!" dediler, "Eğer (bu sözlerinden) vazgeçmezsen (bu şehirden) mutlaka kovulacaksın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
168. (Lut:) "İyi bilin ki, ben bu sizin yaptıklarınızı sonuna kadar kınayanlardan biri olarak kalacağım!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
169. (Ve sonra şöyle dua etti:) "Ey Rabbim, beni ve ailemi bunların yapageldikleri (kötülüklerden) kurtar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
170. Bunun üzerine Biz de o’nu ve ailesini kurtardık; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
171. yalnızca geride kalmayı seçen bir kocakarı bunun dışında kaldı; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
172. ve sonra ötekileri kırıp geçirdik; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
173. üzerlerine (helak edici) yağmurlar yağdırdık; uyarıl(dıkları halde uslanmay)anların maruz kaldığı yağmur, gerçekten, ne korkunçtur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
174. Bu (kıssada da insanlar için) bir ders vardır; onlardan çoğu (buna) inanmasalar da... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
175. Şüphesiz senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
176. (Ve) O ağaçlı vadinin halkı da kendilerine gönderilen elçiyi yalanladılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
177. Hani, Şuayb onlara: "Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?" demişti, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
178. "Bakın, ben size (O’nun tarafından) gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
179. öyleyse artık Allah’tan yana bilinç ve duyarlık gösterin ve bana itaat edin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
180. Üstelik, ben sizden bir karşılık da beklemiyorum; benim hak ettiğim karşılığı vermek alemlerin Rabbinden başkasına düşmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
181. Ölçüyü (her zaman ve herkese karşı) tam tutun; (başkalarının hakkını düzenbazca) eksilten kimselerden olmayın; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
182. ve (tarttığınız zaman) şaşmaz bir teraziyle tartın, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
183. insanları hak ettikleri şeylerden yoksun bırakmayın; ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
184. sizi de, sizden önceki nesilleri de yaratan Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
185. (Halkı Şuayb’a şöyle) dedi: "Sen düpedüz büyülenmiş birisin; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
186. olup olacağın, bizim gibi ölümlü bir insansın; doğrusunu istersen, biz senin düpedüz bir yalancı olduğunu düşünüyoruz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
187. Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, göğü parça parça başımıza indir (de görelim)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
188. (Şuayb:) "Bütün (bu) yaptıklarınızı en iyi bilen Rabbimdir" diye cevap verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
189. Böylece onu yalanlamış oldular; ve bu yüzden, (kopkoyu) gölgelerle kaplı bir günün azabı onları kıskıvrak yakaladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
190. Bu (kıssada da insanlar için) bir ders vardır; insanların çoğu (buna) inanmasalar da... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
191. Şüphesiz senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
192. İmdi, şüphesiz, bu (ilahi mesaj) alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
193. onunla, mutlak güvenilirlik derecesinde olan vahiy inmiştir Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
194. senin kalbine, ki (ey Muhammed, onunla) uyaran kimselerden biri olasın Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
195. (ve çevrendekileri) apaçık Arap diliyle (uyarasın). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
196. Ve bu (mesaj, temel çizgileriyle), hiç şüphesiz, ilahi hikmetleri bildiren önceki kitaplarda da yer almaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
197. İsrailoğulları arasındaki (birçok) bilginin bu (gerçeği) bilmeleri onlar için yeterli bir belirti sayılmaz mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
198. Onu Arap olmayan birine indirseydik, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
199. ve bu yabancı onu (kendi diliyle) onlara okusaydı, onlar yine inanacak değillerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
200. Biz bu (mesajı)n o günahkarların kalplerinden (bir yankı bulmadan) geçip gitmesine yol açtık: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
201. o can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmayacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
202. O azap ki, sonunda, onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
203. ve o zaman onlar: "Acaba geri bırakılamaz mıyız?" diye feryad edecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
204. O halde, azabımızın çarçabuk gelmesini mi istiyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
205. İmdi, düşün, (ey Muhammed): onlara (dünya hayatının) tadını çıkarmaları için yıllarca fırsat vermişsek, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
206. ve sonra vaad edildikleri (azap) başlarına gelmişse; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
207. kendilerine vaktiyle verilmiş olan fırsatın onlara ne yararı olabilir? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
208. Kaldı ki, Biz hiçbir toplumu önceden uyarmadan yok etmemişizdir Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
209. ve hatırlatıcı mesajlar göndermeden; çünkü Biz (hiç kimseye) asla zulmetmeyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
210. Ve (bu ilahi mesaj öylesine katıksız vahiy ürünüdür ki) onu asla şeytani güçler indirmemiştir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
211. çünkü bu onların harcı değildir; zaten, buna güçleri de yetmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
212. Ayrıca, onların onu dinlemeleri (de) kesin olarak engellenmiştir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
213. Bunun içindir ki, (ey insanoğlu,) Allah’la beraber başka bir ilaha başvurma ki kendini azaba uğrayanların arasında bulmayasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
214. Ve en yakınları(ndan başlayarak erişebildiğin herkesi) uyar Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
215. ve seni izleyen müminlere kol kanat ger; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
216. buna rağmen sana karşı çıkarlarsa, de ki: "Ben sizin yapıp ettiklerinizden sorumlu değilim!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
217. Ve bu yolda, çok acıyıp esirgeyen O yüceler yücesine güven, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
218. O ki senin (O’nun yolunda tek başına) ayakta kalmaya çalıştığını da görmektedir, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
219. (O’nun huzurunda) saygıyla yere kapananlar arasında yer aldığını da görmektedir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
220. çünkü her şeyi bütün gerçeğiyle bilen (ve dolayısıyla) her şeyi işiten O’dur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
221. Sana o şeytani güçlerin kime indiğini haber vereyim mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
222. Onlar nerede kendi kendini aldatan günahkar biri varsa ona inerler Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
223. ki, böyleleri (zaten hep asılsız, aldatıcı şeylere) kulak verir ve onlardan çoğu başkalarına da yalan söylerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
224. Şairlere gelince, (onlar da kendi kendilerini aldatmaya yatkındırlar ve bu sebeple) onlara (da yalnızca) azgınlar uymaktadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
225. Görmez misin onların her vadide (sözcüklerin, hayallerin peşinde) şaşkın şaşkın dolaştıklarını; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
226. ve (çoğu zaman) yapmadıklarını söyleyegeldiklerini? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
227. Ama inanan, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan, Allah’ı sıkça anan, (sadece) haksızlığa uğratıldıkdan sonra kendilerini savunan ve haksızlık yapanların, hangi devrimle devrileceklerini er geç görecekleri (konusunda Allah’ın vaadine güvenen şairler) bu hükmün dışındadır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster