1. Tâ, Sîn, Mîm. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Bu ayetler, sıhhatı apaçık olan Kur’an’ın âyetleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Ey Rasûlüm, Kureyş halkı) iman etmiyecekler diye, kederden nerde ise, nefsine kıyacaksın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Biz eğer dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (iman etmelerini gerektirecek bir delâlet) indiriveririz de ona boyunları eğile kalır (artık hiç biri isyan etmez). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Kendilerine, Rahman’dan yeni bir öğüt her geldikçe, muhakkak ondan yüz çevirici olmuşlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Onlar, ısrarla Peygamberi ve Kur’an’ı yalanladılar. Fakat o istihza ettikleri Kur’an’ın dehşetli (azab) haberi kendilerine yakında gelecektir. (Bedir savaşında veya kıyamette perişan olacaklardır). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. (O kâfirler), yeryüzüne bakmadılar mı? Her çift ve çeşit iyi nebattan orada nicelerini bitirmişizdir!... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Şüphesiz ki bu nebatları bitirmekte (Allah’ın kudretine, merhamet ve nimetinin genişliğine delâlet eden) bir alâmet vardır. Bununla beraber onların çoğu mümin olmadılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Muhakkak ki senin Rabbin Azîzdir (kâfirlerden intikam almaya kâdirdir), Rahîm’dir (Müminlere merhametlidir). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Bir vakit Rabbin, Mûsa’ya şöyle buyurmuştu: "- Git o zalimler kavmine; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Firavun kavmine. Hâlâ (küfürden) sakınmıyacaklar mı?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Mûsa dedi ki: " - Rabbim! Doğrusu onların beni tekzib etmelerinden korkuyorum. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Hem (beni tekzib etmelerinden) canım sıkılır, dilim açılmaz. Onun için Hârun’a da peygamberlik ver (ve onu tebliğ için bana arkadaş yap). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Bir de (Kıptî’yi öldürdüğümden) onların üzerimde bir kısas davası var, bundan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Allah şöyle buyurdu: " -Hayır, ikiniz de mucizelerimizle hemen gidin. Muhakkak ki biz sizinle beraberiz, işiticileriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Haydin Firavun’a gidin de deyin ki: Biz alemlerin Rabbinin peygamberiyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. İsrail oğullarını bizimle beraber salıver (onlara azab etme)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Firavun şöyle dedi: "- Seni çocukken yanımızda büyütmedik mi? Hem de bizde, ömründen senelerce kaldın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. O yaptığın işi (Kıptî’yi öldürmeyi) de sen işledin; sen nankörlerdensin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Mûsa dedi ki: "- Ben bunu, o vakit cahillerden olduğum halde yaptım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Sizden korkunca da içinizden hemen kaçtım. Nihayet rabbim bana peygamberlik ihsan etti ve beni peygamberlerden (sana gönderilen biri) yaptı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Zahiren başıma kaktığın o nimet de, gerçekte İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olman içindi." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Firavun şöyle dedi: "- Âlemlerin Rabbi de kimdir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Mûsa dedi ki: "- O, göklerle yerin ve aralarında bulunan her şeyin Rabbidir; eğer gerçek olarak bilenlerseniz, (O’na iman ediniz)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Firavun, etrafında bulunan kimselere: "-Duymuyor musunuz?" (Mûsa’nın verdiği cevab, suale karşılık değildir) dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Mûsa dedi ki: "- O, sizin de Rabbinizdir, daha önceki atalarınızın da Rabbidir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Firavun: "- Her halde size gönderilen peygamberiniz (!) ancak bir delidir." dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Mûsa dedi ki: "- O doğu ile batının ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir; eğer aklınız varsa, anlarsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Firavun şöyle dedi: "- Yemin ederim ki, eğer benden başka bir ilâh edinirsen, mutlak ve muhakkak seni zindanda bulunan kimselerden yaparım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Mûsa dedi ki: "- Sana, peygamberliğimi apaçık isbat edecek bir delil (mucize) getirdimse de mi, (beni zindana atacaksın)?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Firavun: "- Eğer doğru söyliyenlerdensen, haydi getir onu." dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Bir de elini çekti çıkardı; o da, bakanlara bembeyaz (nur saçan bir el) kesiliverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Firavun, etrafındaki topluluğa dedi ki: "- Bu şüphe yok ki bilgiç bir büyücüdür; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Büyüsü ile, sizi, yerinizden (Mısır arazisinden) çıkarmak istiyor; şimdi ne (yapmamı) emir edersiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Dediler ki: "- Onu ve kardeşini tut eğle; şehirlere de toplayıcılar yolla. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Bütün bilgiç sihirbazları sana getirsinler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Böylece maruf bir günün tayin edilen bir vaktinde bütün sihirbazlar bir araya getirildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. İnsanlara da, "– toplanmış mısınız?" denildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Eğer (büyücüler) galib gelirlerse, sanırız ki bizler, büyücülere tabi olacağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Nihayet büyücüler gelince, Firavun’a dediler ki: "- Gerçekten üstün gelirsek, muhakkak bize bir mükâfat var mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Firavun dedi ki: "-Evet (size hem mükâfat var), hem siz o vakit (kıymet ve şeref bakımından bana) muhakkak en yakın kimselerdensiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Mûsa büyücülere: "- Atın (ortaya), ne (marifet) atacaksanız." dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Onlar da hemen iplerini ve sopalarını ortaya attılar ve: "- Firavun’un izzeti hakkı için biz, şüphesiz üstün gelenleriz." dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi; bir de ne görsünler, o, bütün uydurduklarını yutuyor! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Büyücüler derhal secdeye kapandılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Dediler ki: "- İman ettik âlemlerin Rabbine; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Mûsa ve Hârûn’un Rabbine... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. (Firavun onlara şöyle) dedi: "- Ben size izin vermeden ona (Mûsa’ya) iman ettiniz, anlaşıldı ki o size büyü öğreten büyüğünüzmüş! O halde mutlaka yakında bileceksiniz: Muhakkak surette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve gerçekten hepinizi asacağım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Büyücüler dediler ki: "- Zararı yok, muhakkak biz Rabbimize döneceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Doğrusu biz, (içinizde Mûsa’ya) iman edenlerin ilki olduğumuzdan dolayı Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışlayacağını ümid ederiz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Mûsa’ya da, (seneler geçtikten sonra): "-İman eden kullarımı gece yola çıkar, çünkü takib edileceksiniz" diye vahy ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Firavun ise, şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. "-Bunlar, (Mûsa’ya iman eden İsraîloğulları), muhakkak ki (bize nisbetle) pek az bir topluluktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Fakat onlar bizi kızdırıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Biz ise ihtiyatlı (silâh kuşanmış) bir topluluğuz." (dedi). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Böylece Firavun’u ve kavmini çıkardık bostanlardan, pınarlardan; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Hazinelerden ve şerefli makamlardan... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. İşte böyle yaptık ve onlara İsraîloğullarını mirascı kıldık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Nİhayet güneş doğarken (Firavun ordusu), İsraîloğullarının arkalarına düştüler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Vakta ki, iki topluluk (İsraîloğulları ile Firavun’un kıpt kavmi) birbirini görüp karşılaştı, Mûsa’nın ashabı "Yakalandık" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Mûsa: "- Hayır, Rabbim muhakkak benimledir, bana kurtuluş yolunu gösterecektir." dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Bunun üzerine Mûsa’ya: "-Asânı denize vur." diye vahy ettik. Vurunca parçalandı, her bir parça kocaman dağ gibi oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Ötekileri, (Firavuncuları) da buraya yanaştırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Mûsa’yı ve beraberinde bulunanların hepsini kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Sonra ötekilerini boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Elbette bunda bir ibret var, böyle iken (geri kalanlardan) çoğu imana gelmedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Şüphe yok ki, senin Rabbin Azîz’dir= düşmanlarından intikam alır, Rahîm’dir= müminlere çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. (Ey Rasûlüm), Kureyş kavmine İbrahîm’in gerçek haberini de oku. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Hani o, babasına ve kavmine demişti ki, siz neye tapıyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. Onlar da: "- Bir takım putlara tapıyoruz, bütün gün onlara ibadete devam ediyoruz." dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. (İbrahîm, onlara) dedi ki: "-Dua ettiğiniz zaman, o putlar sizi işitiyorlar mı?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Yahud size fayda veya zarar verirler mi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Dediler ki: "- Hayır (bize cevab vermezler, fayda ve zararları da dokunmaz), ancak biz, babalarımızı böyle yapıyorlar bulduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. (75-76) İbrahim şöyle dedi: "- Şimdi gördünüz mü, o sizin ve geçen atalarınızın taptıklarını? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. (75-76) İbrahim şöyle dedi: "- Şimdi gördünüz mü, o sizin ve geçen atalarınızın taptıklarını? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Muhakkak onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi müstesnadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. O’dur ki, beni yaratıb da doğru yolu bana gösteriyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. O ‘dur ki, beni yediriyor ve içiriyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Hastalandığım zaman da, O bana şifa veriyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. O’dur ki, beni öldürecek ve sonra beni diriltecek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. O’dur ki, hesab gününde günahımın bağışlanmasını kendisinden umarım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. Rabbim, bana bir hikmet (ilim ve anlayış veya peygamberlik) ver ve beni salih kimselere kat. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Benden sonra gelecek ümmetler içinde, hayırla anılacak bana güzel bir yad kıl. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Beni Naîm Cennetinin varislerinden kıl. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Babamı da hidayete ulaştır, çünkü o sapıklardan bulunuyordu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Kabirlerden diriltilecekleri gün, beni utandırma. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. O gün ki, ne mal fayda verir, ne de oğullar... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. Ancak Allah’a hâlis ve pâk bir kalb ile varan müstesna. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Cennet de takva sahiblerine yaklaştırılmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Cehennem ise azgınlara apaçık gösterilmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. (92-93) Ve onlara: Allah’dan başka taptıklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı, veya kendilerini kurtarıyorlar mı? denilmekte... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. (92-93) Ve onlara: Allah’dan başka taptıklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı, veya kendilerini kurtarıyorlar mı? denilmekte... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Arkasından da o kâfirlerle azgınlar cehennemin içine atılmakta, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. İblis’in bütün askerleri de... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Kâfirler, putları ve öncüleriyle cehennemde çekişirlerken, birbirlerine şöyle demektedirler: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. "-Vallahi, doğrusu biz, açık bir sapıklık içinde idik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Çünkü (ey putlar), sizi âlemlerin Rabbine denk tutuyorduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Bizi ancak (kendilerine uyduğumuz bizden önceki) mücrimler sapıttı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Artık bizim için ne şefaatçılar var, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. Ne de yakın bir dost... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. Bari bizim için geriye bir dönüş olsaydı da müminlerden olsak." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Şüphesiz bu haberlerde kesin bir ibret var; öyle iken kavminin çoğu kendisine iman etmediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Muhakkak ki senin Rabbin Azîz’dir= kâfirlerden intikam alıcıdır, Rahîm’dir= müminleri çok bağışlayıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Nûh kavmi, peygamberleri inkâr etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. O vakit kardeşleri Nûh onlara şöyle demişti: "- Siz Allah’dan korkmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. Buna karşı, ben sizden bir mükâfat da istemiyorum. Benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. O halde, Allah’dan korkun ve bana itaat edin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Onlar dediler ki: "- Arkana hep düşük kimseler takılmışken, biz sana iman eder miyiz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. Nûh dedi ki: "- Onların yapmakta oldukları amellere dair benim bilgim yoktur (sadakatlarını bilmem, dış görünüşlerine bakıyorum). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. Onların hesabı ancak Rabbime aiddir; eğer iyice düşünseydiniz bunu bilirdiniz (fakat siz cahillik yapıyor, bilmediğiniz şeyi söylüyorsunuz). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. Hem ben müminleri koğucu değilim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. Ben ancak açık bir korkutucuyum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. Onlar dediler ki: "- Ey Nûh! Sen eğer dediğinden vaz geçmezsen, muhakkak taşla öldürülenlerden olacaksın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. Nûh şöyle dedi: "- Rabbim! Gerçekten kavmim beni tekzib etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. Bunun üzerine biz, onu ve beraberindekileri, o yükle dolu geminin içinde selâmete çıkardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. Sonra da (gemiye binen Nûh’un) arkasından geride kalanları boğduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. Muhakkak ki (onlara yaptığımız) bu işte, (geride kalanlar için) bir ibret var, öyle iken onların çoğu mümin olmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. Şüphesiz ki, senin O Rabbin Azîz’dir= kâfirleri kahreder, Rahîm’dir= müminlere çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. Âd kavmi de gönderilen peygamberleri tekzib etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. O vakit, kardeşleri Hûd peygamber onlara şöyle demişti: "- Siz Allah’dan korkmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. Gerçekten ben, size gönderilen güvenilir bir peygamberim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. Buna karşı sizden bir ücret de istemiyorum; benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Siz, her tepeye bir alâmet (köşk) bina eder eğlenir misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
129. Dünyada ebedî kalacakmışsınız gibi, bir takım saraylar ve havuzlar da ediniyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
130. Hem (ceza için) yakaladığınız vakit, merhametsizce, zorbaca yakalıyorsunuz (dövüyor, öldürüyorsunuz). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
131. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
132. Size bildiğiniz şeyleri verenden sakının; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
133. Size davarlar ve oğullar verenden, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
134. Bağlar ve pınarlar ihsan edenden... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
135. Doğrusu ben, size gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
136. Onlar dediler ki: "- Sen öğüd versen de, öğüd verenlerden olmasan da bizce farkı yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
137. Bu bize getirdiğin, evvelkilerin yalanından başkası değildir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
138. Biz azaba uğratılmayız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
139. Böylece onu (Hûd peygamberi) tekzib ettiler. Biz de onları helâk ettik. Muhakkak ki, onlara yaptığımız bu işte, sonrakiler için bir ibret vardır; öyle iken çoğu mümin olmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
140. Doğrusu senin Rabbin, muhakkak ki, O Azîz’dir= düşmanlarından intikam alıcıdır, Rahîm’dir= müminlere çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
141. Semûd kavmi gönderilen peygamberleri tekzib etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
142. O vakit, kardeşleri Salih (Peygamber) onlara şöyle demişti: "- Allah’dan korkmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
143. Gerçekten ben size gönderilen güvenilir bir peygamberim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
144. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
145. Buna karşı, ben, sizden bir ücret istemiyorum; benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
146. Siz, buradaki nimetler içerisinde emîn olarak bırakılacak mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
147. Bağların ve pınarların içinde, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
148. Ekinlerin ve meyvası yumuşak, hoş hurma ağaçlarının içinde... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
149. Bir de dağlardan (taşlarından) neşe ve zevkle evler yontuyorsunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
150. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
151. Kâfirlerin emrine itaat etmeyin, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
152. (Onlar) o kimselerdir ki, yeryüzünü fesada verirler de düzeltmezler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
153. Onlar (Salih peygambere) dediler ki: "- Sen çok büyülenmişlerdensin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
154. Sen ancak bizim gibi bir insansın. Eğer doğru söyliyenlerden isen, haydi bir mucize getir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
155. (Salih peygamber onlara şöyle) dedi: "- İşte bu, (Allah’ın emriyle kayadan çıkardığım) dişi bir deve! Su içme (işi), bir gün onun, belli bir gün de (nöbetle) sizin... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
156. Sakın ona bir fenalıkla dokunmayın ki, bu yüzden sizi büyük bir günün azabı yakalar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
157. Derken o deveyi kestiler, fakat pişman oldular. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
158. Çünkü azab kendilerini yakalayıverdi. Muhakkak ki bunda bir ibret var. Öyle iken (arkadan gelenlerin) çoğu mümin olmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
159. Doğrusu senin Rabbin, muhakkak ki O, Azîz’dir, Rahîm’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
160. Lût kavmi, gönderilen peygamberleri tekzib etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
161. O vakit, kardeşleri Lût kendilerine şöyle demişti: "- Allah’tan korkmaz mısınız? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
162. Gerçekten ben, size gönderilen güvenilir bir peygamberim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
163. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
164. Buna karşı ben sizden bir ücret de istemiyorum, benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
165. İnsanların içinden erkeklere mi gidiyorsunuz; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
166. Ve Rabbinizin, sizin için helâl yarattığı zevcelerinizi bırakıyorsunuz? Doğrusu siz harama tecavüz eden bir kavimsiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
167. Onlar şöyle dediler: "- Ey Lût, eğer söylediklerinden vaz geçmezsen, yemin olsun ki, muhakkak (memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
168. (Lût, kavmine şöyle) dedi: "- Doğrusu ben, sizin yaptıklarınıza buğz edenlerdenim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
169. Ey Rabbim! Beni ve âilemi, bunların yapmakta oldukları kötülüğün azabından kurtar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
170. Biz de onu ve âilesini (kendisine iman edenleri) tamamen kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
171. Ancak ailesinden, geridekiler içinde yalnız karısı kaldı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
172. Sonra geride kalanları hep helâk ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
173. Üzerlerine (kızgın lâvlardan ibaret) taş yağmuru yağdırdık. İşte bak, azabla korkutulanların yağmuru ne kötüdür!... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
174. Muhakkak ki bunda (onlara yaptığımız helâk işinde), arkalarından gelecekler için büyük bir ibret vardır; öyle iken, çoğu mümin olmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
175. Doğrusu senin Rabbin, muhakkak ki O, Azîz’dir= kâfirlerden intikam alıcıdır. Rahîm’dir= müminlere çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
176. Eyke (adındaki yerin) halkı gönderilen peygamberleri tekzip etti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
177. O vakit, (peygamberleri) Şuayp onlara şöyle demişti: "- Allah’dan korkmazmısınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
178. Gerçekten ben, size gönderilen güvenilir bir peygamberim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
179. Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
180. Ben, buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
181. Ölçüyü ve tartıyı tam yapın da eksiltip hak yiyenlerden olmayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
182. Doğru terazi ile tartın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
183. İnsanların mal ve haklarını düşürmeyin ve yeryüzünü yağmacılıkla, ihtilâlcilikle fesada vermeyin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
184. O Allah’dan korkun ki, hem sizi, hem de sizden evvelki halkı yaratmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
185. (Onlar, peygamberleri Şuayb’a şöyle) dediler: "- Sen muhakkak çok büyülenenlerdensin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
186. Sen ancak bizim gibi bir insansın. Doğrusu biz, seni muhakkak yalancılardan sanıyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
187. Eğer doğru söyliyenlerdensen, hemen üzerimize gökten bir parça düşür." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
188. (Şuayb, kavmine şöyle) dedi: "- Rabbim yaptıklarınızı daha iyi bilendir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
189. Böylece Şuayb’ı tekzib ettiler de, (güneşin bunaltıcı sıcaklığından gölgelenmek için bulutun altında sığındıkları zaman, yakılıb mahvedildikleri) o gölge gününün azabı kendilerini yakalayıverdi. Gerçekten o büyük bir günün azabı idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
190. Doğrusu bunda, (onlara yaptığımız bu helâk işinde), kendilerinden sonra gelenler için büyük bir ibret var, öyle iken çoğu mümin olmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
191. Gerçekte senin Rabbin, muhakkak ki o, Azîz’dir= kâfirlerden intikam alıcıdır, Rahim’dir= müminlere çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
192. Bu Kur’ân, muhakkak ve elbette âlemlerin Rabbi katından indirilmedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
193. Onu Cebraîl Rûhu’l-Emîn indirdi, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
194. Korkutuculardan olasın diye, kalbine (indirdi)... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
195. Açık bir Arab dili ile... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
196. Gerçekten o, (Kur’an’ın nâzil olacağına dair vasıf) daha evvelki kitablarda da vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
197. İsrailoğulları âlimlerin, kitâblarında Kur’an’ın vasfını bilmesi de, o kâfirlere bir delil değil mi? (Bundan da Kur’an’ın sıhhatini anlamıyorlar mı?...) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
198. Eğer onu Arabca bilmiyenlerden birine indirseydik de, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
199. Onu Kureyş kâfirleri üzerine okusaydı, yine iman etmiyeceklerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
200. Biz, o küfrü mücrimlerin kalblerine öyle sokmuşuz ki, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
201. O acıklı azabı görecekleri ana kadar, bu Kur’ân’a iman etmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
202. İşte, bu azab, hiç farkında değillerken, ansızın kendilerine gelecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
203. "Bize bir mühlet verilir mi?" diyecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
204. Şimdi onlar azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
205. Gördün ya, artık onları senelerce zevklendirsek, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
206. Sonra kendilerine verilen azab vaadi gelip çatarsa, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
207. O yaşadıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmıyacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
208. Biz hangi memleket halkını helâk ettikse, muhakkak o memleket halkını korkutucu peygamberler olmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
209. (Onlara) öğüd verilmiştir. Biz (onları helâk etmekle) zulmetmiş değilizdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
210. Kur’an’ı (müşriklerin zannettiği gibi), şeytanlar indirmedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
211. Kur’an’ı indirmek, onlara uygun düşmez; hem de buna güçleri yetmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
212. Şeytanlar, vahyi işitmekten kesin olarak menedilmişlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
213. O halde, sakın Allah ile beraber, diğer bir ilâha ibadet etme; azaba uğratılanlardan olursun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
214. Önce en yakın soydaşlarını (Allah’ın dinine dâvet ederek, kendilerine öğüd ver de cehennem azabı ile) korkut. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
215. Sana tabi olan müminlere kanadını indir (tevazu yap). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
216. (Buna rağmen) sana isyan ve muhalefet ederlerse de ki: "- Ben sizin yaptıklarınızdan beriyim," Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
217. Ve o Azîz Rahim’e tevekkül et (her şeye üstün, müminlere çok merhametli olan Allah’a güven). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
218. O Allah’dır ki, namaza kalktığın zaman seni görüyor, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
219. Secde edenler (namaz kılanlar) içinde dolaşmanı da... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
220. Çünkü her şeyi künhü ile işitib bilen O’dur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
221. Ey müşrikler, size haber vereyim mi, şeytanlar kimin üzerine inerler? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
222. Onlar, her düzenbaz günahkârın (kâhinlerle sahte peygamberlerin) üzerine inerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
223. O düzenbazlardır ki, şeytanlara kulak verirler ve çoğu yalan söylerler (şeytanların telkinatını kendi bilgilerine katarlar). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
224. (Peygamberi hicveden kâfir ve İslâm dışı) şairler ise, onlara sapık kimseler uyarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
225. Görmez misin o şairler, her yöne meyleder ve boş şeylere dalarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
226. Gerçekten onlar, şiirlerinde, yapmıyacakları şeyleri söylerler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
227. Ancak iman edib salih amel işliyenler, Allah’ı çok ananlar, kendilerine zulmedildikten sonra (Peygambere hiciv yapan kâfirleri reddederek) öclerini alanlar müstesnadır. O zulmedenler, yakında hangi dönüş yerine döneceklerini bilecelerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster