وَكَذَٰلِكَ أَنْزَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا وَصَرَّفْنَا فِيهِ مِنَ الْوَعِيدِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ أَوْ يُحْدِثُ لَهُمْ ذِكْرًا
Ve kezalike enzelnahü kur’anen arabiyyev ve sarrafna fıhi minel veıydi leallehüm yettekune ev yuhdisü lehüm zikra
Kelime
Anlamı
Kökü
وَكَذَٰلِكَ
ve böyle
أَنْزَلْنَاهُ
sana onu indirdik
قُرْانًا
bir Kur’an olarak
عَرَبِيًّا
Arapça
وَصَرَّفْنَا
ve türlü biçimlere açıkladık
فِيهِ
onda
مِنَ
الْوَعِيدِ
tehditleri
لَعَلَّهُمْ
umulur ki
يَتَّقُونَ
korunurlar
أَوْ
yahut
يُحْدِثُ
(Kur’an) yaptırır
لَهُمْ
onlara
ذِكْرًا
bir hatırlama

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    İşte biz, belki çekinirler, yahut onlara bir öğüt olur, bir ibret verir diye Arapça olan Kur’ân’ı indirdik ve onda, bâzı tehditleri tekrar tekrar söyledik, açıkladık.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    İşte böylece biz sana, bu Kur’ân’ı Arap diliyle ifade edilmiş şekilde indirdik ve O’nda her türden uyarıyı tekrar tekrar apaçık dile getirdik ki, insanlar yollarını bizim kitabımızla bulsunlar diye, yahut bu kitap ve içindeki tehditler, onlarda yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirmesi için.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur’an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    İşte böylece O’nu Arapça bir Kur’ân olarak inzâl ettik; Onun içinde tehditkâr haberleri, sonları, türlü türlü açıkladık... Umulur ki korunurlar (arınırlar) yahut (Kur’ân) onlara bir öğüt olur.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    İşte onu böyle Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda tehditleri çeşitli şekillerde açıkladık. Umulur ki sakınırlar ya da bu onlara bir ibret verir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Böylece Biz onu, Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    İşte böylece biz, onu Arabca bir KUR’AN olarak indirdik. Onda tehdidlerden nice türlüsünü tekrar tekrar beyan ettik ki, belki sakınır ve takva yolunu tutarlar; yahud o (Kur’an’daki nasihat ve tehditler), onlara bir ibret ve uyanış verir.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Biz, onu Arapça bir Kur`ân olarak indirdik. Onda uyarıları ayrıntılı olarak açıkladık ki, belki saygılı olurlar, yahut onlara bir hatırlatma yapar.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    iste Kuran’i, akrabca okunmak uzere indirdik, onda tehditleri turlu turlu acikladik ki belki sakinirlar yahut onlara ibret verir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    İşte böylece onu, Arapça Kur’ân olarak indirdik ve tehdîdden (bölümleri ve belgeleri) değişik tekrarlarla açıkladık; ola ki Allah’tan korkup fenalıklardan sakınırlar veya O, onlara yeni bir hatırlama ve idrâk uyanıklığı sağlar.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    İşte böylece biz onu (insanlar anlasın diye) Arapça bir Kur`an olarak indirdik ve Allah`a karşı gelmekten sakınsınlar ve kendilerine bir ibret ve uyanış olsun diye onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    İşte böylece biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur’an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Biz, böylece onu Arapça bir Kuran olarak indirdik. Erdemli davranırlar veya onlar için bir öğüt olur diye onda geleceğin haberlerini çeşitli biçimlerde açıkladık.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    İşte böylece biz onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik. Onda tehditlerden nice türlüsünü tekrar tekrar açıkladık ki belki sakınırlar, yahut onlara bir ibret ve uyanış verir.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Biz bu Kur’anı böylece sana Arapça bir kitap olarak indirdik. Bu kitapta çeşitli tehditlere yer verdik ki, insanlar kötülüklerden sakınsınlar ya da gönüllerinde uyarıcı bir iz bırakır.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Böylece biz onu, Arapça bir Kuran olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Biz onu böylece Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar korunurlar; yahut da o kendileri için bir ibret ortaya koyar.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Biz onu böylece Arabca bir Kur’an olarak indirdik, onda tehdîdlerden (nicesini) tekrar tekrar açıkladık. Olur ki (meaasîden) korunurlar, yahud o, kendilerinde yeni bir haatıra ve ibret canlandırır.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    İşte böylece onu, Arabca bir Kur`ân olarak indirdik ve onda (yaptığımız)tehdidleri türlü şekillerde açıkladık. Tâ ki onlar (günahlardan) sakınsınlar, ya da (o Kur`ân), onlar için (ders alacakları) bir ibret meydana getirsin.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Biz onu böylece Arapça bir Kur’an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret verir diye tehditleri açıkladık.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    İşte böylece Kur’an’ı sana Arapça okunuşla biz indirdik. Bu Kur’an’ın içerisinde, insana vaat edilen karşılıkların hepsini kullandık (anlattık) ki, korunurlar veya onlarda öğüt alma kabiliyeti meydana gelir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve böylece Kur’ân’ı Arapça olarak indirdik ve O’nda, vaadedilenleri açıkladık. Böylece takva sahibi olurlar veya onlar için bir zikir (ibret) olur.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Böylece biz onu, Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda ikazları türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar veya onlar için bir hatırlama (uyanış) icat eder.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    İşte böylece bu (vahyi mesajı) Biz sana Arap diliyle (ifade edilmiş) bir hitabe olarak indirdik; ve onda her türden uyarıyı apaçık dile getirdik ki, insanlar Bize karşı sorumluluk bilinci taşısınlar; yahut bu (kitap) onlarda yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirsin.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve böylece Biz bu (vahyi) Arapça bir hitap olarak indirdik; ve ondaki tüm uyarıları bütün boyutlarıyla ortaya serdik: Belki sorumluluk duyarlar veya (bu mesaj) onları (fıtratlarında zaten) var olanı hatırlatarak yeniden ortaya çıkarır diye.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve böylece O’nu bir Arabî Kur’an olarak indirdik ve O’nda tehditlerden mükerrer şeyler açıkladık. Belki korunurlar, yahut onlar için bir öğüt vücuda getirmiş olur.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Böylece biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda tehditleri tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki Allah’tan korkarlar veya o, kendileri için bir hatırlatma olur.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Işte böylece; onu Arapça Kur’an olarak indirdik ve içindeki uyarıları değişik biçimlerde tekrarladık; belki çekinirler ya da bu yöntem onları bir bilgi/ilim edinmeye sevkeder.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Biz bu Kur’anı böylece sana Arapça bir kitap olarak indirdik. Bu kitapta çeşitli tehditlere yer verdik ki, insanlar kötülüklerden sakınsınlar ya da gönüllerinde uyarıcı bir iz bırakır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    İşte böylece bu kitabı Arapça bir Kur’ân olarak indirdik ve onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık. Ta ki insanlar Allah’a karşı gelmekten korunsunlar ve ta ki o, kendilerine bir ibret ve uyanış versin.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Biz sana onu böyle Arapça bir Kur’ân olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar. Yahut (Kur’ân,) onlara bir hatırlama yaptırsın.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    -Biz onu işte böyle Arapça Kur’an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret olur diye tehditleri o kitapta açıkladık.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Böylece biz onu, Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Biz onu işte böyle, Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onun içinde tehditleri türlü ifadelerle sıraladık ki sakınabilsinler, yahut da Kur’an onlara yeni bir hatırlatıcı/hatırlatma sunsun.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Thus have We sent this down - an arabic Qur´an - and explained therein in detail some of the warnings, in order that they may fear Allah, or that it may cause their remembrance (of Him).