ذ ك ر (ƵKR) kökü Kur'an'da 292 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Okunuşu
Anlamı
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve hatırlayın
يُذْكَرَ
yuƶkera
anılmasına
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
فَاذْكُرُونِي
feƶkurūnī
Öyle ise beni anın
أَذْكُرْكُمْ
eƶkurkum
ben de sizi anayım
فَاذْكُرُوا
feƶkurū
anın (hatırlayın)
وَاذْكُرُوهُ
veƶkurūhu
O’nu anın
كَذِكْرِكُمْ
keƶikrikum
andığınız gibi
ذِكْرًا
ƶikran
bir anışla
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve anın
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
düşünürler
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
düşünün
سَتَذْكُرُونَهُنَّ
seteƶkurūnehunne
onları anacağınızı
يَذَّكَّرُ
yeƶƶekkeru
bunu anlamaz
فَتُذَكِّرَ
fetuƶekkira
hatırlatması için
يَذَّكَّرُ
yeƶƶekkeru
düşünüp öğüt almaz
وَالذِّكْرِ
veƶƶikri
ve Zikir(Kitap)dandır
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve hatırlayın
ذَكَرُوا
ƶekerū
hatırlayarak
يَذْكُرُونَ
yeƶkurūne
anarlar
لِلذَّكَرِ
liƶƶekeri
erkeğe
يَذْكُرُونَ
yeƶkurūne
anmazlar
فَلِلذَّكَرِ
feliƶƶekeri
erkeğe
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve anın
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve hatırlayın
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
ذُكِّرُوا
ƶukkirū
öğütlenen
ذُكِّرُوا
ƶukkirū
öğütlenen
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
ذُكِّرُوا
ƶukkirū
yapılan uyarıları
الذِّكْرَىٰ
ƶ-ƶikrā
hatırladıktan
ذِكْرَىٰ
ƶikrā
bir hatırlatmak lazımdır
وَذَكِّرْ
veƶekkir
ve öğüt ver
تَتَذَكَّرُونَ
teteƶekkerūne
hala öğüt almıyor musunuz?
ذِكْرَىٰ
ƶikrā
bir öğüttür
يُذْكَرِ
yuƶkeri
anılmayanlardan
يَذَّكَّرُونَ
yeƶƶekkerūne
öğüt alan
يَذْكُرُونَ
yeƶkurūne
anılmayan
لِذُكُورِنَا
liƶukūrinā
erkeklerimize aittir
الذَّكَرَيْنِ
āƶƶekerayni
iki erkeği mi?
الذَّكَرَيْنِ
āƶƶekerayni
iki erkeği mi?
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
öğüt alırsınız
وَذِكْرَىٰ
ve ƶikrā
ve öğüt (vermen)
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
öğüt alıyorsunuz
يَذَّكَّرُونَ
yeƶƶekkerūne
düşünüp öğüt alırlar
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
ibret alırsınız
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
düşünün ki
فَاذْكُرُوا
feƶkurū
hatırlayın ki
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
düşünün ki
فَاذْكُرُوا
feƶkurū
artık hatırlayın
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve düşünün
يَذَّكَّرُونَ
yeƶƶekkerūne
öğüt alırlar
ذُكِّرُوا
ƶukkirū
hatırlatılan
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve hatırlayın
تَذَكَّرُوا
teƶekkerū
düşünürler
وَاذْكُرْ
veƶkur
ve hatırla
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
düşünün ki
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve anın
يَذَّكَّرُونَ
yeƶƶekkerūne
ibret alsınlar
يَذَّكَّرُونَ
yeƶƶekkerūne
öğüt almıyorlar
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
Düşünüp öğüt almaz mısınız?
وَتَذْكِيرِي
ve teƶkīrī
ve size hatırlatmam
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
İbret almıyor musunuz?
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünmüyor musunuz?
ذِكْرَىٰ
ƶikrā
bir öğüttür
لِلذَّاكِرِينَ
liƶƶākirīne
ibret alanlara
وَذِكْرَىٰ
ve ƶikrā
ve bir uyarı
اذْكُرْنِي
ƶkurnī
beni an
وَادَّكَرَ
veddekera
hatırladı
تَذْكُرُ
teƶkuru
anıyorsun
ذِكْرٌ
ƶikrun
bir öğüttür
يَتَذَكَّرُ
yeteƶekkeru
öğüt alır
وَذَكِّرْهُمْ
ve ƶekkirhum
ve onlara hatırlatması için
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
öğüt alırlar (diye)
وَلِيَذَّكَّرَ
veliyeƶƶekkera
ve öğüt alsınlar diye
الذِّكْرُ
ƶ-ƶikru
Zikir (Kitap)
الذِّكْرَ
ƶ-ƶikra
O Zikri (Kitap)ı
يَذَّكَّرُونَ
yeƶƶekkerūne
öğüt alan
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünmüyor musunuz?
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
öğüt alırsınız (diye)
لِيَذَّكَّرُوا
liyeƶƶekkerū
düşünüp anlasınlar diye
وَاذْكُرْ
veƶkur
ve an (hatırla)
ذِكْرِنَا
ƶikrinā
bizi anmaktan
ذُكِّرَ
ƶukkira
hatırlatılan
أَذْكُرَهُ
eƶkurahu
onu söylememi
ذِكْرًا
ƶikran
bir hatırlatma
ذِكْرًا
ƶikran
bir hatıra
ذِكْرِي
ƶikrī
beni anmaya
ذِكْرُ
ƶikru
bu, anmasıdır
وَاذْكُرْ
veƶkur
an (hatırla)
وَاذْكُرْ
veƶkur
an (hatırla)
يَذْكُرُ
yeƶkuru
düşünmüyor mu?
تَذْكِرَةً
teƶkiraten
bir öğüt
لِذِكْرِي
liƶikrī
beni anmak için
وَنَذْكُرَكَ
ve neƶkurake
ve seni analım
ذِكْرِي
ƶikrī
beni anmakta
يَتَذَكَّرُ
yeteƶekkeru
öğüt alır
ذِكْرًا
ƶikran
bir hatırlama
ذِكْرِي
ƶikrī
beni anmak-
ذِكْرُكُمْ
ƶikrukum
Zikr’iniz bulunan
وَذِكْرُ
ve ƶikru
ve öğütü
يَذْكُرُ
yeƶkuru
diline dolayan
بِذِكْرِ
biƶikri
Zikri(uyarısı)nı
وَذِكْرًا
ve ƶikran
ve bir öğüt
ذِكْرٌ
ƶikrun
bir öğüttür
يَذْكُرُهُمْ
yeƶkuruhum
onları diline dolayan
وَذِكْرَىٰ
ve ƶikrā
ve bir öğüt olarak
الذِّكْرِ
ƶ-ƶikri
Zikir’den (Tevrat’tan)
وَيَذْكُرُوا
ve yeƶkurū
ve anmaları için
لِيَذْكُرُوا
liyeƶkurū
anmaları için
فَاذْكُرُوا
feƶkurū
anın (da boğazlayın)
بِذِكْرِهِمْ
biƶikrihim
Zikir’lerini
ذِكْرِهِمْ
ƶikrihim
Zikirleri-
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünmüyor musunuz?
ذِكْرِي
ƶikrī
beni anmayı
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünüp öğüt alırsınız
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünüp anlarsınız
وَيُذْكَرَ
ve yuƶkera
ve anılmasına
لِيَذَّكَّرُوا
liyeƶƶekkerū
öğüt alsınlar diye
يَذَّكَّرَ
yeƶƶekkera
öğüt almak
ذُكِّرُوا
ƶukkirū
hatırlatıldığı
ذِكْرٍ
ƶikrin
Zikir (uyarı)
الذُّكْرَانَ
ƶ-ƶukrāne
erkeklere
ذِكْرَىٰ
ƶikrā
uyarırlardı
وَذَكَرُوا
ve ƶekerū
ve ananlar
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünüyorsunuz
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
düşünür öğüt alırlar
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
düşünüp öğüt alırlar
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
düşünüp öğüt alırlar
وَلَذِكْرُ
veleƶikru
elbette anmak
وَذِكْرَىٰ
ve ƶikrā
ve öğüt
تَتَذَكَّرُونَ
teteƶekkerūne
düşünüp öğüt almıyor musunuz?
ذُكِّرُوا
ƶukkirū
öğüt verildiği
ذُكِّرَ
ƶukkira
öğüt verilen
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
وَذَكَرَ
ve ƶekera
ve anan
وَاذْكُرْنَ
veƶkurne
ve hatırlayın
وَالذَّاكِرِينَ
veƶƶākirīne
zikreden erkekler
وَالذَّاكِرَاتِ
veƶƶākirāti
ve zikreden kadınlar
اذْكُرُوا
ƶkurū
hatırlayın
يَتَذَكَّرُ
yeteƶekkeru
öğüt alacağı kadar
تَذَكَّرَ
teƶekkera
öğüt alacak
ذُكِّرْتُمْ
ƶukkirtum
size öğüt verildiği-
ذُكِّرُوا
ƶukkirū
öğüt verilse
يَذْكُرُونَ
yeƶkurūne
öğüt almazlar
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
hiç mi düşünmüyorsunuz?
الذِّكْرِ
ƶ-ƶikri
şan, şeref
ذِكْرِي
ƶikrī
benim Zikr’im-
وَلِيَتَذَكَّرَ
veliyeteƶekkera
ve öğüt alsınlar diye
وَذِكْرَىٰ
ve ƶikrā
ve bir ibret olarak
ذِكْرَى
ƶikrā
düşüncesiyle
ذِكْرٌ
ƶikrun
bir hatırlamadır
يَتَذَكَّرُ
yeteƶekkeru
öğüt alır
لَذِكْرَىٰ
leƶikrā
bir ibret
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
öğüt alırlar
يَتَذَكَّرُ
yeteƶekkeru
öğüt almaz
فَسَتَذْكُرُونَ
fe seteƶkurūne
yakında hatırlayacaksınız
وَذِكْرَىٰ
ve ƶikrā
ve öğüttür
تَتَذَكَّرُونَ
teteƶekkerūne
düşünüyorsunuz
بِالذِّكْرِ
biƶ-ƶikri
Zikr’i (Kur’an’ı)
الذُّكُورَ
ƶ-ƶukūra
erkekler
ذُكْرَانًا
ƶukrānen
erkekler
الذِّكْرَ
ƶ-ƶikra
uyarmaktan
تَذْكُرُوا
teƶkurū
anmanız için
لَذِكْرٌ
leƶikrun
bir Zikir’dir
الذِّكْرَىٰ
ƶ-ƶikrā
öğüt almak
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
düşünüp öğüt alırlar
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünmüyor musunuz?
ذِكْرَاهُمْ
ƶikrāhum
öğüt almaları
وَذُكِرَ
ve ƶukira
ve söz edilince
ذَكَرٍ
ƶekerin
bir erkek-
وَذِكْرَىٰ
ve ƶikrā
ve ibrettir
لَذِكْرَىٰ
leƶikrā
bir öğüt
فَذَكِّرْ
feƶekkir
öğüt ver
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünüp öğüt alasınız
وَذَكِّرْ
ve ƶekkir
ama yine de hatırlat
الذِّكْرَىٰ
ƶ-ƶikrā
hatırlatmak
فَذَكِّرْ
feƶekkir
sen hatırlat
ذِكْرِنَا
ƶikrinā
bizi anmak-
الذَّكَرَ
ƶ-ƶekera
erkeği
مُدَّكِرٍ
muddekirin
ibret alan
لِلذِّكْرِ
liƶƶikri
öğüt almak için
مُدَّكِرٍ
muddekirin
öğüt alan
لِلذِّكْرِ
liƶƶikri
öğüt almak için
مُدَّكِرٍ
muddekirin
öğüt alan
لِلذِّكْرِ
liƶƶikri
öğüt almak için
مُدَّكِرٍ
muddekirin
öğüt alan
لِلذِّكْرِ
liƶƶikri
öğüt almak için
مُدَّكِرٍ
muddekirin
öğüt alan
مُدَّكِرٍ
muddekirin
öğüt alan
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünüp ibret almaz-
تَذْكِرَةً
teƶkiraten
bir ibret
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve anın
الذِّكْرَ
ƶ-ƶikra
Zikr(Kur’an)’ı
تَذْكِرَةً
teƶkiraten
bir ibret
تَذَكَّرُونَ
teƶekkerūne
düşünüyorsunuz
لَتَذْكِرَةٌ
leteƶkiratun
bir öğüttür
تَذْكِرَةٌ
teƶkiratun
bir öğüttür
ذِكْرَىٰ
ƶikrā
bir uyarı(dan)
التَّذْكِرَةِ
t-teƶkirati
öğüt-
تَذْكِرَةٌ
teƶkiratun
bir ikazdır
ذَكَرَهُ
ƶekerahu
onu düşünür, öğüt alır
يَذْكُرُونَ
yeƶkurūne
onlar öğüt almazlar
الذَّكَرَ
ƶ-ƶekera
erkeği
مَذْكُورًا
meƶkūran
anılan
تَذْكِرَةٌ
teƶkiratun
bir öğüttür
يَتَذَكَّرُ
yeteƶekkeru
hatırlar
ذِكْرَاهَا
ƶikrāhā
onun söyleyesin
يَذَّكَّرُ
yeƶƶekkeru
öğüt dinleyecektir
تَذْكِرَةٌ
teƶkiratun
bir hatırlatmadır
ذَكَرَهُ
ƶekerahu
onu düşünür öğüt alır
فَذَكِّرْ
feƶekkir
o halde hatırlat öğüt ver
الذِّكْرَىٰ
ƶ-ƶikrā
hatırlatmak
سَيَذَّكَّرُ
seyeƶƶekkeru
hatırlar
وَذَكَرَ
ve ƶekera
ve anan
فَذَكِّرْ
feƶekkir
öğüt ver
مُذَكِّرٌ
muƶekkirun
öğüt verensin
يَتَذَكَّرُ
yeteƶekkeru
anlar
الذِّكْرَىٰ
ƶ-ƶikrā
anlamanın
الذَّكَرَ
ƶ-ƶekera
erkeği