إِنْ تُصِبْكَ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ ۖ وَإِنْ تُصِبْكَ مُصِيبَةٌ يَقُولُوا قَدْ أَخَذْنَا أَمْرَنَا مِنْ قَبْلُ وَيَتَوَلَّوْا وَهُمْ فَرِحُونَ
İn tüsıbke hasenetün tesü’hüm ve in tüsıbke müsıybetüy yekulu kad ehazna emrana min kablü ve yetevellev vehüm ferihun
Kelime
Anlamı
Kökü
إِنْ
eğer
تُصِبْكَ
sana ulaşsa
حَسَنَةٌ
bir iyilik
تَسُؤْهُمْ
onların hoşuna gitmez
وَإِنْ
ve eğer
تُصِبْكَ
sana ulaşsa
مُصِيبَةٌ
bir kötülük
يَقُولُوا
derler
قَدْ
muhakkak
أَخَذْنَا
biz almıştık
أَمْرَنَا
tedbirimizi
مِنْ
-den
قَبْلُ
önce-
وَيَتَوَلَّوْا
döner(gider)ler
وَهُمْ
ve onlar
فَرِحُونَ
sevinirler

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Sana bir iyilik geldi mi kötüleşir onlar; bir musîbete uğrarsan biz derler, daha önce tedbir aldık, ihtiyâta riâyet ettik ve güvenle, gururla yüz çevirip giderler.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ey peygamber! Senin başına iyi bir hal gelse, onları üzüp tasalandırır. Ama sana bir kötülük ulaşsa, kendi kendilerine, "Biz önceden kendimiz için, savaşa katılmamakla gerekli tedbirleri almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, "İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız" derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Eğer sana bir güzellik erişse (bu) onları üzer... Şayet sana nahoş bir olay isâbet etse: "İyi ki önceden bu şekilde davranmışız" derler ve sevinerek dönüp giderler.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Biz önceden işimizi sağlama bağlamıştık’ der ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Sana bir iyilik (ganimet ve zafer) gelirse, fenalarına gider ve eğer sana bir musibet gelirse derler ki, biz tedbirimizi önceden almıştık; ve sana isabet eden musibetten dolayı sevine sevine döner giderler.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Sana bir iyilik gelirse, onların ağırına gider. Eğer sana bir kötülük gelse, “Biz önceden önlemimizi aldık” deyip, sevinerek geri dönerler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Sana bir iyilik gelince onlarin fenasina gider; bir kotuluk gelse, «Biz onceden ihtiyatli davrandik» derler, sevinerek donup giderler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Sana bir iyilik dokunursa, onları üzüp tasalandırır. Sana bir musîbet (kötülük) dokunursa. «Biz işimizi önceden yoluna koyup önlem aldık» derler ve buna sevindikleri halde dönüp giderler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse: “Biz, (savaşa katılmayarak) daha önceden tedbirimizi almıştık (bizi ilgilendirmez)” derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musîbet gelirse, "Biz tedbirimizi önceden almıştık" derler ve sevinerek dönüp giderler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, «İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız» derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, "Biz önceden önlem almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Eğer sana bir iyilik dokunursa fenalarına gider. Eğer sana bir musibet gelirse «Biz zaten tedbirimizi önceden almıştık.» derler ve sevine sevine dönüp giderler.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Eğer karşına bir iyilik çıkarsa fenalarına gider. Eğer başına bir musibet gelirse, «Biz savaşa katılmayarak önceden tedbirimizi aldık» diyerek sevinç içinde dönüp giderler.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden buyruğumuzu almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Sana iyilik isabet ederse, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden tedbirimizi almıştık." derler ve sevinç içerisinde dönüp giderler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Eğer sana bir iyilik isaabet ederse bu, (müdhiş hasedlerinden dolayı) onların fenasına gider. Şâyed sana bir musîybet erişirse «Biz derler, daha önceden (ihtiyat) tedbirimizi almışızdır» ve onlar böbürlene böbürlene dönüb giderler.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Eğer sana bir iyilik isâbet ederse, (bu) onları üzer. Fakat sana bir musîbet gelirse: `Doğrusu (biz) önceden tedbîrimizi almıştık` derler ve onlar sevinçli kimseler olarak dönüp giderler.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse de derler ki: Biz, daha önceden tedbirimizi almışızdır. Ve sevinerek dönüp giderler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sana bir iyilik isabet ederse, bu onları çok üzer. Eğer senin başına kötü bir şey gelirse, "Biz önceden tedbirimizi aldık" diyerek, (onun için kötülük başımıza gelmedi diye) sevinerek çekip giderler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: "Biz daha önce tedbirimizi almıştık." derler ve sevinerek dönüp giderler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinerek dönüp giderler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Senin başına iyi bir hal gelse, (Ey Peygamber), bu onları eseflendirir; ama başına bir musibet gelse, (kendi kendilerine): "Biz önceden bizim (için gerekli) tedbirleri almıştık!" derler; ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Eğer sana bir iyilik dokunsa onların canı sıkılır. Ama başına bir kötülük gelse; "İyi ki biz daha önceden önlemlerimizi almıştık" derler ve şen şakrak dönüp giderler.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Sana bir güzellik nâsip olunca onları mahzun eder. Ve eğer sana bir musibet dokunsa, «Biz muhakkak ki, tedbirimizi evvelce almış bulunduk» derler. Ve onlar sevinir bir halde geri dönerler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Eğer sana bir iyilik dokunursa, fenalarına gider, sana bir kötülük erişirse de: "Biz daha önceden işimizi sağlama almıştık. " derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musibet gelirse; "Biz tedbirimizi önceden almıştık" derler ve sevinerek dönüp giderler.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Eğer karşına bir iyilik çıkarsa fenalarına gider. Eğer başına bir musibet gelirse, «Biz savaşa katılmayarak önceden tedbirimizi aldık» diyerek sevinç içinde dönüp giderler.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Sana bir iyilik gelirse onlar üzülürler ve eğer başına bir musîbet gelirse içlerinden, "Neyse ki biz daha önce tedbirimizi almıştık. Sorununuzu nasıl çözerseniz çözünüz!" deyip senin başına gelen felaketten dolayı keyifli keyifli arkalarını döner giderler.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Sana bir iyilik ulaşsa (bu,) onların hoşuna gitmez ve eğer sana bir kötülük ulaşsa: "Biz önceden (sefere katılmamakla) başımızın çaresine bakmışız" derler, sevinerek döner(gider)ler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Sana bir iyilik gelirse onlar fenalık geçirirler. Sana bir musibet gelirse ‘Biz tedbirimizi önceden aldık." deyip sevinerek dönüp giderler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, sana bir musibet isabet edince ise: «Biz önceden tedbirimizi almıştık» derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Sana bir iyilik isabet etse bu onları üzer. Sana bir musibet dokunsa: "İşimizi önceden sağlam tutmuşuz." derler ve kibirli bir sevinçle dönüp giderler.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    If good befalls thee, it grieves them; but if a misfortune befalls thee, they say, "We took indeed our precautions beforehand," and they turn away rejoicing.